21 Gün Kuralında 14 ve 15. Günlerin Değerlendirmesi

Tip-1'im21 Gün Kuralında 14 ve 15. Günlerin Değerlendirmesi

21 Gün Kuralında 14 ve 15. Günlerin Değerlendirmesi

Her şey yolunda gidiyor 21 Gün Kuralı‘nda. Bu sefer video ile değil yazarak size son durumu anlatmak istedim.

15 gündür ağzıma vişne suyu hariç glisemik indeksi ve yükü hiçbir besin girmedi. Galiba diyabet alışıyorum pasta, börek, çörek, yaş pasta ya da en sevdiğim mini çikolatalı fındıklı tartları yememeye.

1555583_10152144276130138_54789948_nBu arada ben bir ara kendi kişisel Facebook sayfamda en sevdiğim tartları paylaşmıştım. Bir aralar benim çok sevdiğim bir mekana ne zaman gitsek çilekli, vişneli tart almadan ve minik çikolatalı cevizli ve içerisi dünya krema ve yağ dolu tartlardan almadan çıkmıyordum. İnsanın gözü görünce inanın almaması imkansız bir hale geliyor.

Bu süreç 2 ay kadar sürdü. Hemen hemen her hafta fotoğrafını yanda da görebileceğiniz ‘miniklerden’ sürekli yiyiyordum. Ve özellikle akşam işten eve geldiğimde akşam yemeğinden sonra yiyiyordum. En gereksiz ve olmadık zamanlarda. Ama artık yemiyorum 🙂

 

Cuma günü dışarıdaydık Eşref ile. Koşuyolu Ceviz Ağacı’na gittik. Ben ıspanaklı krep yedim. Her zamanki gibi yanında servis edilen kızarmış patatesleri koymamalarını söyledim. Çünkü bence ne olursa olsun eğer yanında getirirlerde elimiz öyle ya da böyle o patatesleri yemeye gidiyor. Bu arada bilenler bilir. Ceviz Ağacı Anadolu Yakası’ndaki bilinen mekanlardandır. Lezzetleri süperdir. Yemek yerken pastaların olduğu reyonu hep izledim. Kaç tabak çikolatalı, meyveli pasta  masalardaki müşterilere götürüldü inanın hatırlamıyorum. İnsanlar sürekli bu yağ dolu besinleri tüketip duruyorlar. Bi ara acıdım onlara ama ne yapalım. Onların ‘tip-1 diyabet gibi zorunlulukları yok.’ Yesinler gitsin dedim 🙂 Ama ben Ceviz Ağacı’nda biraz daha uzun kalsaydım inanın o pastalardan birkaçını hüpletmiştim. Ama iradem yerindeydi.

Ve en azından çıkarken biraz o pastaları izledim 🙂 Eşref şaşkınlıkla bana baktı 🙂 ‘İzleyecek misin şimdi bu pastaları’ dedi 🙂 ‘Evet. İzleyip çıkacağım. Hatta bir de fotoğraflarını çekeceğim dedim :)’

Bu arada kilom 61,3 oldu. Gördüğünüz gibi kilo almayı sağlayan bu tatlı ve yağlı besinlerden ne kadar uzak kalırsak o kadar iyi oluyor. Bizim evde 3 tartı var. En sağlamı yandaki fotoğraftan da görebileceğiniz üzere üzerinde olduğum tartı. Sonuçları zemini değiştirsem bile değişmiyor. Ama böyle giderse galiba ideal kilom olan 59 kiloya düşerim gibi 🙂 Biraz da yüzmeye gitmeye başlarsam daha hızlı kilo düşüşü yaşarım.

Psikolojim gayet iyi bence ama ev dışından olunca insan inanın az da olsa savunmasız oluyor. Ceviz Ağacı’nda olduğu gibi harika tatlıları izlemeden mekandan ayrılamıyorsunuz mesela 🙂 Ama diyorum ya. Bugün 15. gün. Ve ben alıştım bu düzene.

Son olarak dün Oğuzhan Bey ile telefonda tekrar görüştük. Geçtiğimiz hafta içerisinde sabah açlık kan şekerlerim 200 mg/dL’nin altını hiç görmemişti. Tekrar bir ayarlama yaptık. Kısa sürede toparlayacağım bazal ayarlarını dedi. Ben Oğuzhan Bey’in yaptığı ayarlamaları bu bilgimle inanın yapamazdım. Neyi nasıl hesaplıyor da bence çok farklı ayarlamaları nasıl yapıyor inanın bilmiyorum. Sorgulamadım da. Ama yüzyüze geldiğimizde bu hesaplama yöntemini mutlaka öğreneceğim. Ama unutmayın; doktor biz değiliz. Tip-1 diyabetimizle ilgili her şeyi bildiğimiz düşünsek de doktorlarımız bizden daha bilgililer. Rutin doktor kontrollerinizi ama ihmal etmeyin.

Konuyla ilgili benzer yazılar

Esra 21 Gün Daha Dikkatli Olmaya Çalışacak

21 Gün Kuralı’nda 3. Günün Değerlendirmesi

21 Gün Kuralı’nda 4. ve 5. Günün Değerlendirmesi

21 Gün Kuralı’nda 5. ve 6.Günün Değerlendirmesi

21 Gün Kuralı’nda 7.Günün Değerlendirmesi

21 Gün Kuralı’nda 8. ve 9. Günün Değerlendirmesi

21 Gün Kuralı’nda 10. ve 11. Günün Değerlendirmesi

21 Gün Kuralı’nda 12. ve 13. Günün Değerlendirmesi

 

6 YORUMLAR

  1. Sevgili Esra,
    Elinizde olmadan kaçamakların yapıldığı bir dönem yaşamışsınız.Biraz sorgulama, diyabetten kaçış ve sonuçta kendinizi iyi hissetmeme.Önemli olan sonuç.Bir süre sonra sizin çok daha sağlıklı ve mutlu olacağınıza inanıyorum.
    Herşeyi tüketme üzerine kurulu bu düzende, mutlulukları yeme, içmede arayan bir toplum yaratıldı. Etkilenmemek mümkün değil.
    Benim çocuğum çok küçük yaşta diyabet oldu.En iyi aktivitesi sokakta çocuklarla oyun oynamasıydı.Alışveriş yaptığımız marketten her istediğini alabiliyordu.Bir gün marketin sahibi çok sayıda gazoz aldığını söyledi.Gazozu arkadaşlarına almış ve kendisi hiç içmemiş.Canınızın çok çektiği ve sizin için sakıncalı olan birşeyi, alamayan kişilere ikram ettiğinizde sizi daha çok mutlu edecek. Çünkü siz paylaşmayı çok seviyorsunuz.
    Size mutluluklar dilerim.

    • Gülhiz Hanım Merhaba,

      Yorumunuzun sonunda ağlamaya başladım. Kendisi içmeyi tercih etmese de arkadaşlarına gazoz olan bir çocuğun büyüklüğü beni mahvediyor. Bu kadar çabuk mu büyüyor çocuklarımız? Büyüyorlar tip-1 diyabetleriyle.

      Eskiden ben de yemeyi tercih etmiyordum diye başkalarına ikramlarda bulunurdum. Sonrasında bıraktım. Gerek yok bunları yedirtmeye insanlarda dedim. Bence ‘zararlı’ olanları artık kimseye ikram da etmiyorum. Ama en azından tecrübelerimi paylaşıyorum 🙂 Dediğiniz gibi paylaşıyorum. Ve daha mutlu oluyorum.

      Yorumunuz Pazar günümüze çok iyi geldi 🙂

      sevgiler,

  2. Sevgili Esra,
    Çok tatlısınız, benim çocuğum gibi.Benim çocuğum artık yetişkin bir genç. Onun da bazen herkes gibi olma dönemleri oluyor. Ama bu dönemlerin ona çok iyi gelmediğini biliyor. Güçlü olmak ve iyi düşünebilmek için hayatını düzene sokmaya çalışıyor. Sağlık sorunları olanların bir dileği var; önce anne, baba,kardeşler sonra çevre destek olsun, anlayış göstersin. Yaşamak çok güzel. Her evde birçok sorunlar yaşanır, kimse bilmez o zorlukları. Dostlarımızla birlikteyken biribirimize destek olalım, birlikte zorlukları aşmaya çalışalım. İnanın yaşam böyle daha güzel olacak.
    İzninizle sizi çok öpüyorum.

    • Gülhiz Hanım,

      Zaten konumuz temelden başlıyor. Önce tip-1 diyabetli birey, sonra aile ve daha sonra 1. dereceden akrabaların ve dostların adaptasyon süreci. Bu zincir iyi tamamlanırsa her yönü ile daha rahat tip-1 diyabetli bir hayat bizleri bekliyor.

      Öpücüğünüzü aldım 🙂

      sevgiler

  3. Merhaba,

    12 günü geride bıraktım ben de, genel olarak gayet kontrollü gidiyorum. Bu şekilde beslendiğimizde gereksiz miktarlarda insülin almadığımız için ani düşüş ve yükselmeleri de daha az yaşıyoruz. Düşüş ve yükselmeleri daha az yaşadığımızda “normal”in dışında beslenmeye de daha az eğilimli oluyoruz.

    Hafta sonu bu konuda Dr Bernstein’ın “Dr Bernstein’s Diabetes Solution” kitabında yazdıklarına tekrar baktım biraz. Kan şekerimizi yönetebilmek için yediklerimizin ve yaptığımız insülinin kan şekerimize olan etkisini bilmemiz ya da tahmin etmemiz esas teşkil ediyor. Ama hızlı-etkili karbonhidratlar ve beraberinde yaptığımız yüksek dozda insülinlerin etkilerini öngörmemiz çok zor. Dr Bernstein buna “küçük sayılar kanunu” diyor. “Küçük sayılar kanununa uymak için önemli olan, yediğiniz zaman yavaş etkili karbonhidratlardan küçük miktarlarda yemek, ve hızlı etkili karbonhidratlardan da yememektir.” (http://www.diabetes-book.com/book/chapter7.shtml)

    Ben 12 gündür küçük sayılar kanununa uygun hareket ediyorum. Önümüzdeki 9 gün boyunca da bu şekilde devam edeceğimi biliyorum. 21 günün sonunda yeni bir hedef gerekecek muhtemelen, bakalım göreceğiz.

    Selamlar

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: