Diyabet Şeker Hastalığı Nedir?
Bağışıklık sisteminin insülin üreten beta hücrelerine saldırmasıyla tip-1 diyabet ortaya çıkıyor. Diyabet nedir sorusunun galiba en net ve basit cevabıdır ve belli diyabet belirtileri vardır. Diyabet hastalarındaki temel metabolik bozukluk, kan yoluyla taşınan glükozun (şekerin) hücrelerin içine girememesidir. Diyabet, başta karbonhidratlar olmak üzere protein ve yağ metabolizmasını ilgilendiren bir metabolizma hastalığıdır ve kendisini kan şekerinin yüksek olması ile gösterir. Ama diyabet (şeker hastalığı) nedir sorunun halen net bir cevabı maalesef yok.
Tip-1 diyabet yönetimini en iyi şekilde yapmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak özellikle tip-1 diyabet (şeker hastalığı) ile yeni tanışan bireyler, çocuklar, aileler ve tip-1 diyabetli yakınları o ilk şaşkınlıkla ne yapacaklarını maalesef bilmiyor. En temel soru; tip-1 diyabet nedir ve neden tip-1 diyabetli oldum.
Bu yazı tip-1 diyabet ile yeni tanışanlara ve tip-1 diyabet yönetiminde eksikleri olanlara gelsin 🙂
Tip-1 diyabetin bilinen sebeplerine birkaç örnek daha vermek gerekirse; grip veya stresli bir olay, sağlıklı olmayan bir yaşam şekli ile birlikte yoğun çalışma saatleri, aile için önemli ya da büyük bir stresli olaydan sonra (örneğin ölüm) uykusuzluk bağışıklık sisteminin insülin üreten beta hücrelerine saldırısını meydana getirebilir. Çocuklarda ise tip-1 diyabetin sebeplerinin araştırması muazzam miktarda. Alel-1 adı verilen geni ihtiva inek sütü sebebiyle de tip-1 diyabetin ortaya çıktığı belirtilmekte, düşünülmekte.
Diyabet Şeker Hastalığı Tedavisi
Temel bilgi: Tip-1 diyabetin şimdilik kesin bir çözümü bulunmuyor. Doktorunuz tarafından size önerilen insülinlerle yaşamak zorundasınız. Ben hep söylerim; ‘tip-1 diyabet olmak için bizler hiçbir şey yapmadık.’ Ve ‘tip-1 diyabet bizler için bir hastalık değil zorunlu bir yaşam şekli.’
Etrafınızda aman insülin kullanma, bağımlılık yapar diyenler olacak. Gülüp geçin. Çünkü insülin olmazsa biz tip-1 diyabetlilerin yaşaması imkansız.
İnsülinlerinizi mümkün olduğunca zamanında yapmalı ve beslenmenize dikkat etmelisiniz. Bir diyetisyeniniz yoksa bir diyetisyen desteği almanızı öneririm. Klinik beslenme prensiplerini size en iyi diyetisyen anlatacaktır. Ve mümkünse karbonhidrat sayım yöntemini öğrenerek beslenmenizde büyük kısıtlamaların olmadığını görün. Çünkü maalesef tip-1 diyabetle tanıştığımızda hiçbir şey yiyemeyecekmiş gibi görüyoruz kendimizi.
Kan şekeri ölçümü ise diğer en önemli nokta. Açlık ve tokluk kan şekeri ölçümlerinizi yapmak ve onları not etmek yaşam prensibimiz olmalı. Belli aralıklarla da gece 3:30’da kalkarak kan şekerimizi kontrol etmeliyiz. Kan şekerimizi ölçmek yapacağımız insülin miktarına doğru karar vermemizi sağlar. Ya da kan şekerimiz düşük veya yüksek ise nasıl müdahale edebileceğimizi görmemiz için önemli. Kan şekerimiz düşük yani hipoglisemik bir durum varsa Hipoglisemi Tedavisinde ’15 Kuralı’ başlıklı yazımızda da anlattığımız gibi kan şekerinizi düzenlemeniz gerekiyor. Hiperglisemi anındaysanız yani kan şekeriniz 200 mg/dL üzerindeyse de Hiperglisemi Esnasında Doğru Ek Doz İnsülin başlıklı yazımızda da anlattığımız gibi kan şekerinizi düzenlemeniz gerekmekte.
Yaptığınız insülin miktarlarınızı, yediklerinizi ve kan şekeri ölçüm sonuçlarınızı ise mutlaka tarih ve saatleri ile birlikte not edin. Doktor ve diyetisyeninize üç aylık periyotlarda ya da herhangi bir zamanda gittiğinizde bu notları göstermeniz gerekecek. İnsülin miktarlarınız ve beslenme şeklinizin doğru olup olmadığı bu notlarla anlaşılmakta. Bu sebeple bu notlar bi nevi bizlerin yarı yıl karnesi 🙂
Hep spordan da bahsediyoruz. Spor yapmak her bireyde olduğu gibi biz tip-1 diyabetliler için de önemli. Ama sporu kan şekerimizi düşürmek için değil her bireyde olduğu gibi daha sağlıklı olmak için yapmalıyız. Günün Önerisi / Spor ve İDF yazımız sizlere az da olsa rehber olabilir.
Bir de yıllık kontrollerimiz var. Göz, böbrek, kalp, sinirler ve ayakların sağlığı biz tip-1 diyabetlilerde oldukça önemli. Maalesef tip-1 diyabet yönetimi iyi olmayan bireylerde bu organ ve/veya uzuvlarda komplikasyon oluşabiliyor. Erken teşhis oldukça önemli. Bu sebeple yıllık kontrollerinizi ihmal etmeyin.
Evliyseniz eşinizin desteği, çocuksanız ailenizin, kardeşinizin, abiniz, ablanızın desteği, üniversite okuyorsanız ev ya da yurt arkadaşlarızın desteği çok önemli. Onlara tip-1 diyabeti anlatın. Öğretici olun. Ve olası hipoglisemi anlarında ne yapmaları gerektiğini öğretin. Özellikle hipoglisemi diyorum çünkü hipoglisemi anları hiperglisemilerden daha önemli.
Son olarak tip-1 diyabetli olduğunuzu öğrenenlerin % 100’ü, bakın % 50-70-80 demiyorum, size ‘geçmiş olsun’ diyecek 🙂 Buna bol bol kahkaha atın. Çünkü bu cümle bunu hakediyor bence 🙂
Tip-1 diyabet yönetiminizde kendinizi ve çevrenizi eğitmeyi, araştırma yapmayı aman unutmayın 🙂
Görsel kaynak: goldstarrx.com
test
Her zamanki gibi çok güzel bir yazı olmuş.En son bana eczacım çıkarken(ağız alışkanlığıyla tabii) geçmiş olsun dedi ?? Geçmeyecek olsa da iyi dilekleriniz için teşekkür ederim dedim,hala her gittiğimde gülüyoruz ?Şunu da bir yazayım içimde kalmasın,karı koca size bayılıyorum.O kadar içten,sabırlı ve yardımcısınız ki her yazınızı videonunuzu mutlulukla takip ediyorum.Eşimin yeni öğretmeni de Eşref bey oldu sayenizde ??
Merhaba Çağlayan Hanım,
Şu geçmiş olsun denilen anlar bizi bizden alsa da “geçmiş olsun” diyenlerin yanımızdan ayrılmaması dileğiyle 🙂
Bizim için kurduğunuz cümleler için teşekkür ederiz. “Biz” iyi bir yol arkadaşı olduk. Bunun sizlere geçiyor olması harika 🙂 Eşref beni de benden alıyor 🙂
Hayatımızın da temelini oluşturan bir ‘denge’ olayı var. Bu dengede birbirimize rehber olabiliyorsak ne mutlu 🙂
Bizden size selamlar, sevgiler