Pompa tedavisinde başarılı olabilmek için kullanımın hasta tarafından çok iyi algılanması gerekiyor. Özellikle kan şekerindeki iniş çıkışların kontrolünde pompa tedavisi önemli bir destek sağlıyor.
Tip 1 diyabet tedavisinde insülin pompası kullanımı ilk olarak 1970’li yıllarda telaffuz edilmeye başlamıştı. Günümüzde ise birçok Tip 1 diyabetlinin hayatını kolaylaştıran bir tedavi yöntemi olarak gösteriliyor. Ancak pompa kullanımı hakkında yeterli bilgiye sahip olmama ya da beklentilerin yüksek olması gibi nedenlerden dolayı istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Pompa kullanımında istenen başarıya ulaşma düzenli kan şekeri kontrolünden geçiyor.
Kendisi de Tip 1 diyabetli olan ve pompa kullanan Marmara Üniversitesi Endokrinoloji BD’dan Dr. Oğuzhan Deyneli, insülin pompa teknolojinin henüz kan şekerini ölçüp ona uygun insülin dozunu vermeye uygun olmadığının altını çizerek, “Şekeri ölçüp, sonucunu üzerinde gösteren cihazlar var ama bu cihazlarda şeker düşmelerini ve hızlı şeker yükselmelerini iyi algılayamıyorlar. Çünkü bu makineler aslında kanda değil, cilt altında ki sıvı da şekeri ölçüyor. Cilt altındaki şeker miktarı da kana göre daha az olduğundan doğru sonuca ulaşılamıyor” diye konuştu. Dr. Deyneli’nin anlattığına göre, pompa aslında hekimin verdiği insülin dozunun cihaz üzerinden ayarlandıktan sonra cilt altına sürekli gönderen bir cihaz. Bu sayede vücut hiç insülinsiz kalmıyor. Kişi yemek yemese dahi insüline ihtiyaç duyuyor, bu ihtiyacı yerine getirmek konusunda pompalar sürekli insülin gönderdikleri için insülin ihtiyacını karşılamada etkin bir yöntem olarak tanımlanıyor.
Pompa tedavisinde başarılı olabilmek için anlatılan bu noktaların diyabetli tarafından çok iyi algılanması gerektiğinin altını özellikle çizen Dr. Deyneli, özellikle kan şekerindeki iniş çıkışların kontrolünde pompa tedavisinin önemli bir destek olduğunu belirtti.
Yazının devamına linkten ulaşabilirsiniz. http://www.turkdiab.org/diyabetdergisi_icerik.aspx?d=5&di=16
Çok güzel bir makale..Enjeksiyonu ben tavsiye etmiyorum..Kesinlikle insülin pompasına geçilmeli..Bu konuda devlet de adım atmalı..İnsülin enjeksiyonu gibi uygulaması zor bir tedavi yöntemi artık çağın teknolojisinin gerisinde kalmıştır..İnsülin pompası en doğru tedavi şeklidir..Ancak hastaya önce sıkı bir diyet ve diyabet eğitimi verilmeli ve ardından pompa eğitimi verilerek pompayı başarı ile kullanması sağlanmalıdır..
Karbonhidrat sayımı yapmayı da öğrenmelidir hasta..Karbonhidratı sadece sebze,meyve ve kuruyemişlerden almalıdır..Geri kalan besinler hayvani gıdalar olmalıdır..Her ne kadar ”diyabet hastalarının diyetinde %60-%70 oranda karbonhidrat bulunmalıdır” diyen çevreler olsa da buna katılmak mümkün değil..En basitinden diyabet bir ”Karbonhidrat intoleransı hastalığı”dır..Hal böyleyken bu hastalara ”karbonhidrat ağırlıklı beslenin” demenin bir manası yok..
En doğrusu % 50 protein gurubu, % 50 karbonhidrat gurubundan gıda tüketmektir..Ve tabii unlu-şekerli gıdalardan uzak durup spor yapmak da icab eder..
Eyüp Bey Merhaba,
İnsülin pompası kullanan biri olarak öncelikle pompanın mantığını kavramak en önemli konu.
Pompadan önce insülin kalemi ile günde 50 ünite yapıyorken şimdi günlük ortalam 35 ünite kadar insülin yapıyorum. Bu bir avantaj.
Bununla beraber karbonhidrat sayımını da öğrendiğimde pompa aracılığı ile pompaya ölçtüğüm kan şekerimi ve alacağım karbonhidratı girerek insülini yapabiliyorum.
Ancak karbonhidrat saymak en önemli konu. Sadece sebze, meyve ve kuruyemişten alınmalı dememek lazım. Çnükü yenmesi gereken ekmek ve tahıllar var. Onları da iyi hesaplayarak hem standart diyet listelerinden kurtulmuş hem de kendimizi baskı halinde hissetmemiş oluruz.
sevgiler
[…] zaman ki karbonhidrat saymayı Oğuzhan Bey ve Nevin Hanım ile öğrendim o zaman yemek yeme stilim daha rahat ve korkusuz olmaya […]
[…] yani 1 Haziran Cuma günü değerli doktorum Doç Dr. Oğuzhan Bey‘in yanına, Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne […]
[…] Oğuzhan Bey ile nasıl tanıştığımı anlatmış […]
esra hanım merhaba,
ben insülin kalemi kullanıyorum.insülin pompası ile ilgili çok iyi şeyler duydum fakat taktrmak bana gore değil gibi sanki:)nedenini şöyle açıklıyım.sürekli vücuduma baglı bırseyle yasamak sıkıcı gibi gelıyor bana.ben eve geldıgımde saatimi,yüzüğümü vs.çıkaran biriyım.oyuzden sordum.tskler.sevgilerle…
merhabalar,
sıkıntı yasayan yok mu?:)
svg.
Selen Hanım Merhaba,
Sorunuzu anlayamadım 🙂 .
Sevgiler
merhabalar tekrar,usttekı yorumu yapalı bayagı olmus.ıns.pompasını sureklı tasımak sıkıntı verır dıye dusunmustum ama okadar da sıkıntı verecek bısey deılmıs.:)hele sekerlerınız masallah guzel gıderken:)arada oluyor tabı ama eskısı gıbı degıl.memnunum acıkcası.ınsallah ılerıde hamıle kaldıgımdada sorun yasamam.
sevgıler:)
[…] 24 Ekim Perşembe günü gece 23:15′te ise Doç. Dr. Eda Cengiz ve Doç. Dr. Oğuzhan Deyneli NTV’nin Gece Bülteni’nde Sn. Buket Aydın ile olacak. Buket Hanım ile Twitter […]
[…] 24 Ekim Perşembe günü gece 23:15’te ise Doç. Dr. Eda Cengiz ve Doç. Dr. Oğuzhan Deyneli NTV’nin Gece Bülteni’nde Sn. Buket Aydın ile olacak. Buket Hanım ile Twitter […]