Enfeksiyon Geçirdiğimde Aldığım Önlemler

Biz diyabetliler için grip, kadınlarda genital bölgede oluşan mantar, idrar yolu enfeksiyonu, dişte oluşan apse gibi bir çok enfeksiyonel hastalık kan şekerimizi darmadağın eder.

Diyabetli olduğumu öğrendiğim günden bu yana bu tarz durumlarla çok karşılaştım.

Diyabetliler enfeksiyona çok duyarlı oldukları için kendilerini fazlaca koruma altına almalılar. Hijyene dikkat etmeliler. Enfeksiyon oluştuğunu hisseder hissetmez hemen doktorlarıyla görüşerek önlem almalılar.

Belirli bir dönem genital bölgemdeki mantarlarla başım cidden beladaydı. Bir türlü çözüm bulamamıştım. Üniversitede okurken gitmediğim jinekolog kalmamıştı. Kullanmadığım krem ve ağızdan almadığım hiçbir ilaç kalmamıştı artık. Kan şekerim bu süreçte hep yüksekti. Tedavi yöntemlerinden bazıları canımı fazlaca acıtsa da mantarlardan kurtulacağım diye dayanıyordum.

Grip olduğumda da şekerim hep yükselir. Ki özellikle grip uzun sürerse normalden daha fazla şekerimi kontrol ederim. Ama uzun zamandır grip olmayan bir tip-1 diyabetli olduğum için artık gripten çok söz etmiyorum 🙂 .

Dişimde apse oluşunca da kısa süreli kan şekeri yükseklikleri olmakta.

Bu tarz durumlarda normalden daha fazla kan şekerimi kontrol ederim. Eğer kan şekerim yüksekse ona göre bolus insülin yaparım. Ben 1 ünite insülin yaptığımda kan şekerim 40 mg / dL düşmekte. Bu konuyla ilgili Karbonhidrat Sayım Yöntemini Öğrenirken yazımda bilgi vermiştim hatırlarsanız.

Örneğin kan şekerim gripken 250 mg / dL çıktı. Kan şekerimi 130 mg / dL’ye düşürmek istiyorum. Eğer yakın zamanda 3-4 saattir insülin yapmıyorsam ve fazla yemek yemediysem extra 3 ünite insülin yaparım. Çünkü 3 ünite insülin kan şekerimi 120 mg / dL düşürecek ve insülin yaptıktan sonra kan şekerim 130 mg / dL’ye düşecek.

Eğer kan şekerim yemek yedikten 2 saat sonra 250 mg / dL çıkmışsa o zaman 1-2 saat kadar beklerim. Çünkü belki yediğim yemeği kaçırmış olabilirim. Eğer yemek yedikten 3-4 saat sonra kan şekerim halen 250 mg / dL ise yine 3 ünite insülin yaparak kan şekerimi 130 mg / dL’ye düşürürüm.

Sabah kalktığımda açlık kan şekerim 250 mg / dL çıkmışsa yine 3 ünite insülin yaparım. Ve kahvaltı yapana kadar kan şekerimi kontrol ederim.

Yaptığım bu boluslara rağmen kan şekerim düşmüyorsa o zaman bazal insülin ünitelerinde değişiklik yapmak gerekir. Öncelikle yaptığım bazal insülini 1 ünite arttırırım. Gece yarısı 03:00 ve sabahki açlık kan şekerime bakıp, insülinin yeterli gelip gelmediğini kontrol ederim. Yetmiyorsa yine 1 ünite arttırarak devam ederim.

Ayrıca biliyorsunuz ben insülin pompası kullanıyorum. Size yukarıda anlattığım yöntem insülin kalemi ya da iğne kullandığım zamanlarda izlediğim yoldu.

İnsülin pompasında ise bazal insülin ayarlarım saat aralıklarına göre ayarlanmış durumda. Hangi saatte yükseklik çıkıyorsa o saatteki bazal ayarlarında oynuyorum. Ya da bolus insülin ayarlarında ve karbonhidrat oranlarında ufak değişiklikler yapıyorum.

Yakın zamanda Deltacortil adından bir kortizon hapı kullandım. Kortizon biz tip-1 diyabetlilerin kan şekerini çok yükseltiyor. Dizimdeki iltihaplı bir durumdan dolayı gittiğim Romatoloji doktorum Mehmet Karaarslan, Oğuzhan Bey‘den de izin alarak kortizon tedavisine başlamıştı. Deneme yanılma yöntemiyle ve Oğuzhan Bey‘in de yardımıyla insülin pompamdaki bazal, bolus ve karbonhidrat oranlarında küçük değişiklikler yaparak bu tedavi sürecinde şekerimin daha fazla yükselmesini engelledik. Zorlu bir süreçti. Kan şekerimin 360 mg / dL olduğu anları hatırlarım. Ama Oğuzhan Bey‘in değerli desteği ve benim kendimi sürekli takip etmemle kan şekerimi düzende tutmayı başardık.

Bu tarz enfeksiyonlarda yemek yeme düzenimde bir değişiklik yapmam. Her zamanki gibi yemek yemeliyim ki bu tarz enfeksiyonlarda vücudum ne tarz tepkiler veriyor görmeliyim.

Bu sebeple kendimizin doktoru olmalı ve kendimizi sürekli takip etmeliyiz. Bolus ve bazal insülin ayarlarında küçük değişiklikler yapmaktan korkmamalıyız.