KHÖ ve KHS – 3. Bölüm

3. Bölüm

“Bir önceki yazımda diyabetle tanıştıktan sonraki hayatımı KHÖ (Karbohidrat Sayımından Önce) ve KHS (Karbohidrat Sayımından Sonra) olmak üzere ikiye ayırdığımı yazmıştım. KHÖ’den önceki hayatım; karanlık, sisli, yağmurlu bir kış günü ise, KHS’den sonraki hayatım neşeli bir ilkbahar sabahına benziyor desem aradaki farkı anlatmış olurum sanırım.

KH sayımını şuan üniversiteli ama o zamanlar liseli olan ve www.diyabetiz.com sayesinde tanıştığım genç bir diyabetli arkadaşımdan duymuştum. Ön bir bilgi vermişti bana gerçi ama hala tam olarak anlayamıyordum. Arkadaşım her besinin KH içeriğini biliyordu, yediklerinin KH değerlerini topluyordu. Bir sayıya bölüyordu ve alacağı insülin dozunu buluveriyordu. İlk etapta karmaşıkve zor geldiğini itiraf edeyim. Ama regüle olmayan kan şekerlerimi ve bu durumun anne olma isteğim önündeki tek engel olduğunu hesaba katarsak denemeye değerdi…

Google’da “karbohidrat sayımı” hakkında kısa bir taramanın ardından Doç. Dyt. Emel Özer Hanım’ın “Diyabetliler İçin Hayatı Kolaylaştırma Klavuzu” kitabını gördüm. Kısa sürede bu kitabı edindim ama kendi kendime işin içinden çıkamayacağımı anlamam uzun sürmedi 🙂 .

Bir süredir diyabet günlüğü tutuyordum. Yiyip içtiğim herşeyi, açlık tokluk kan şekerlerimi, hatta psikolojimi bile yazdığım güzel bir defterim vardı. Sırf defter bana şirin görünsün diye deri kaplı, çıtçıtlı, çok hoş bir ajanda almıştım bunun için 🙂 .

Düzenli bir şekilde tuttuğum diyabet günlüğüm ve kitabımla birlikte doğruca doktoruma gittim. Kendisi KH sayımı konusunda yeterli olmadığını söylediği için beraberce diyetisyene gittik. Diyetisyen Şule Hanım günlüğümdeki kan şekerlerime göz attı ve değerlerin ideal gittiği birkaç gün tespit etti. Bu günlerde aldığım toplam insülin dozunu hesapladı. Ve bana dedi ki; “ Her 15 g KH için 1 ü hızlı etkili insülin alacaksın. Kan şekerindeki her 50 mg/dl fazlalık için de 1 ü insülin alacaksın.” İşte bu cümle hayatımın dönüm noktası oldu…

Devamı sonraki yazıya 🙂 .

Mehtap Yağan Aşçı