DiyabetimBen.com sizlerin de bildiği üzere özellikle tip-1 diyabet odağında bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı bir platform. Bir tip-1 diyabetli ya da yakını diyabetle ilgili yaşadığı iyi ya da kötü tecrübeleri paylaşarak hem fikir alabilmekte hem de diyabetini iyi yöneten bireyleri de gördükçe kendi içsel motivasyonunu arttırmaya çalışıyor. Ve hatta tip-1 diyabet tedavisindeki güncel yöntemleri de takip ederek kendi tedavi sürecini doktoruna ve diyetisyenine danışarak gerekiyorsa değiştirmeye gidiyor.
Yurt dışında 2002 yılında yapılan bir çalışmadan bahsetmek istiyorum sizlere. Diyabeti Önleme Programı’nda Milli Sağlık Kurumları’nın yönettiği ve 10 yıldır da üzerinde çalıştığı bir program. Hafif diyabeti olan ya da diyabet riski olan bireylerden oluşan farklı gruplar oluşturulmuş. Ve bu farklı gruplar doktor, diyetisyen, psikolog ve kendisi gibi diğer diyabetli adayı akranlarıyla aynı eğitimleri alırken bir yandan da sosyalleşmelerinin getirdiği etki ile hayat tarzlarında değişikliklere gitmişler. Aynı zamanda katılımcılar kilolarının % 5’ini kaybetmiş ve diyabetli olma risklerini de % 58 oranında azaltmışlar. Bu hata tarzı esasına dayanan grup yaklaşımının tesiri büyük bir Fin Diyabet Önleme Çalışması’nda da kanıtlanmıştır. Ayrıca ilaç tedavisinden daha çok bu tarz çalışmalarının daha etkili olduğu da gözlenmiştir.
Bir başka çalışma da Milli Sağlık Kurumları’nın kaynak sağladığı, 5.000 katılımcısı ve 13 senelik bir çalışma olan LOOK AHEAD Çalışması diyabeti önlemek için oluşturulan yoğun bir grup hayat tarzı değişimi programı ile diyabet eğitmeni, beslenme uzmanı ve doktoruna bireysel ziyaretleri kapsayan düzenli bir tıbbi bakımı karşılaştırmışlar. Bu çalışma ile de kilo verme, kolesterol, kan şekeri ve tansiyon düşürmede geleneksel tıbbi bakımdan çok daha etkili olduğu ispatlandı.
Portlandlı hekimler de obezitesi ve diyabetli olan kayıtdışı ve Hindistanlı kadınlar için bir program geliştirmişler. Her oturuma katılan bireylerden 15er dolar alarak, Yeniden Sağlığınıza Kavuşun adında bir program başlatmışlar. 20 kadından oluşan bir grup ile haftada 5 ders yaparken, programın sonrasında da iki haftada 1 saatlik dersler ile biraraya gelmişler. Kilo kaybı 2-9 kg iken, tansiyonları ise 10-20 değer, depresyon ve enflamasyon oranları da dikkate değer bir şekilde düşüş göstermiş.
Bununla beraber sosyal medyanın gücünü de bu çalışmalar sonrasında ölçümlemişler. Yani DiyabetimBen.com gibi bloglar ve ayrıca Facebook, Twitter gibi diğer sosyal medya kanallarındaki gruplara dahil olan bireyler kendileri gibi olan diğerlerinin yaşam tarzlarını gördükçe olumlu yönde kendilerini geliştirmeye başlıyorlar.
Aslında uzun vadede başarı elde etmek için kendimize bir destek sistemi kurmamız gerekiyor. Yani aynı hedefe, tip-1 diyabete yönelik çalışan bir takıma ihtiyacımız var. Bu sadece bir yakın arkadaş da olabilirken, bir sağlık koçu, bir toplum sağlık çalışanı ya da bir sağlık uzmanı olabilir.
Şimdi ben de bu çalışmalar üzerinde düşünüyorum. Blog olarak biz birşeylerin kıyısından, köşesinden iyi bir şekilde tutmaya çalışıyoruz. Hem kendi tip-1 diyabetimize çeki düzen verip, tip-1 diyabetimizi geliştirmeye çalışırken, takipçilerimizin de aynı şekilde gelişmelerini sağlamaya çalışıyoruz.
Ya da organize ettiğimiz toplantılarımızla da bu gelişime destek veriyoruz.
Ancak sanki bir şeyler eksik kalıyor. Fikirlerinizi almak istiyorum. Daha neler yapabiliriz? Ayrı ayrı gruplar kurup kendi içimizde yüzyüze görüşme sıklıklarımızı mı arttırsak? Ya da doktor ve diyetisyenlerle pilot çalışmalar mı yapsak?
Bu arada bu fikir yine umarım başka birileri tarafından alınmaz 🙂 Alınırsa bunu öncelikli olarak bizim düşündüğümüzü bu yazı ile daha rahat söyleyebiliriz.
(Görsel kaynak: windows8helpnow.com, Yazı için destek kaynak: Kan Şekeri Diyeti kitabı)