2021-23 Dünya Diyabet Günü Teması: Diyabet Bakımına/Tedavisine Erişim
İlk başarılı insülin enjeksiyonundan bugüne yaklaşık 100 yıl geçmiş.
Bu süreye rağmen dünyanın birçok yerinde; diyabet bakımı iyi yapılamayan, insüline dahi erişemeyen veya ulaşmakta zorluk çeken önemli bir kitle var. Hatta diyabet bakımının/tedavisinin temel bileşenlerinin hiçbirine ulaşamayan veya kısmi ulaşan bir diyabetli popülasyonundan bahsediyoruz.
Bu konuda farkındalık ve çözüm üretilmesini sağlamak adına; Uluslararası Diyabet Federasyonu 2021-2023 yılları Dünya Diyabet Günü temasını “Diyabet Bakımına/Tedavisine Erişim” olarak belirledi.
Biz tip-1 diyabetlilerle insüline ihtiyaç duyan diğer diyabetli akranlarımız gibi “bizi hayatta tutan” en önemli bileşen insülin hormonu. Gerçekten olmasaydı olmazdık…
Dünyanın birçok yerinde insüline ulaşamayan insanlar var. Ya da Amerika gibi ülkelerde, ücreti karşılığında satın almak zorunda kalan insanlar da bulunmakta. İşin içerisine bir de maddi koşul girdiğinde, insanların alım güçleri olmayınca, bu önemli hormona ulaşılamıyor. Ya birbirine destek olan komünler bu konuya çözüm oluyor ya da vakıf, dernek gibi kar amacı gütmeyen kuruluşlar destekçi olmakta.
Her iki konunun da kendi içinde ayrı ayrı önemi söz konusu. Ancak ben her zaman, özellikle tip-1 diyabet yönetiminde, “eğitim” ama; “doğru”, “kaliteli”, “gündelik hayatta uygulanabilir” eğitimin önemli olduğunu görüyorum.
Özellikle ilk tanılarda kişi ailesiyle beraber hastaneden taburcu olduktan sonra “sudan çıkmış balık gibi” olmakta. İnsülin enjeksiyonu nasıl yapılırdan, yenilen miktara göre ne kadar insülin yapılacağına, önemli durumlarda (Hipoglisemi ve hiperglisemi gibi.) ne yapılacağından ne yapılmayacağına kadar her detay öğretilmeli. Burada sağlık profesyonellerimize düşen görev fazlaca. Ancak ülkemizde sistem koşullarını ve sağlık profesyonellerinin yüklerini düşündükçe bu da maalesef pek mümkün olmuyor.
Tip-1 diyabet yönetiminin en önemli mihenk taşlarıdır.
Sağlıklı, doğru miktar ve zamanda beslenmek ve doğru dozda insülin yapabilmek oldukça önemli.
Egzersizin de doğru koşullarda ve düzende yapıldığında bizlerde yarattığı insülin etkisi. Glisemik kontrole sağladığı katkı kıymetli.
Yaşadığınız ülke yerel tarımı desteklemeyip her şeyi ithal ediyorsa (Tıpkı ülkemiz gibi.) temiz gıdaya ulaşmak başlı başına dert ve pahalı olmakta. Ya da betonlaşan şehirlerde bırakın spor yapmayı nefes alacak çevre koşullarına sahip olmamak da diğer bir sorun olarak ortaya çıkıyor.
Aslında önemli bir konu olsa da ülkemizin ekonomik konjonktürünü düşündükçe güvenilir glükometre ve stribe ulaşmak çoğu kişi tarafından mümkün olmuyor. Ki glükometre en temel tip-1 diyabetli ihtiyacıdır.
Glükometre geri ödeme desteğinin kaldırıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Döviz kuru değişmesine rağmen strip geri ödemeleri de halen aynı. Ancak bizlerin ödediği fark gün be gün artıyor.
İnsülin pompası, sensör gibi teknolojiler ise çoğumuz için hayal.
Bu değişmeli!!!
Doğdum yeri, ülkemi, bu coğrafyayı çok seviyorum. Tip-1 diyabetli olarak elde edemediğim, olmasını istediğim hak hayallerim var.
Yıllarca küçüklü büyüklü birçok kurum ve/veya bireysel girişimlerle bir şeyler değiştirilmeye, oluşturulmaya çalışıldı. Ancak kişisel yorumum şudur; tip-1 diyabetteki en temel konular çözülmedikçe dünyanın veya ülkemizde belli bir kitlenin geldiği noktayı herkesin yakalaması mümkün görünmüyor.
Neler yapılmalı?
- Hastanelerde kaliteli tip-1 diyabet eğitimi verilmeli. İnsülin nasıl yapılır ve nasıl muhafaza edilir? basit bilgilerden başlanarak anlatılması gereken her şey anlatılmalı.
- Standart beslenme rutinleri ve insülin dozlarından ziyade karbonhidrat sayım eğitimi verilmeli.
- Önemli anlarda (Hipoglisemi, hiperglisemi, hastalık, doğum günleri ve etkinlikleri gibi.) ne yapılması ne yapılmaması gerektiği öğretilmeli.
- Doğru kan şekeri ölçümünün nasıl yapıldığı aktarılmalı.
- Şeker gidişatına göre alınabilecek bireysel aksiyonlar mutlaka ama mutlaka öğretilmeli. Yani tokluk şekeri yüksek veya düşük çıktığında sebepleri ne olabilir, nasıl çözümler üretilebilir gibi.
- Sporun önemi vurgulanmalı. Spor yapmadan, yaptıktan sonra yapılacak takipler, önlemler aktarılmalı.
Bunlar gibi temel konular ama en önemli konular tip-1 diyabetli ve yakınlarının ezberinde, alışkanlığında olmalı. Ardından ve imkanlar el veriyorsa giyilebilir diyabet teknolojileri evresine geçilmesi. Zira bu disiplinlerin önemini tip-1 diyabet teşhisini yaklaşık 19 yıl önce almış biri olarak net görüyorum.
Şimdi değilse ne zaman değişir yaşadığımız sorunlar bilinmez. Umarım bir gün güzellikleri konuştuğumuz bir ülkeye dönüşürüz.
test
çok eleştiri yaptım bu sitede ancak bu yazıya şapka çıkarıyorum.
Anonim olarak yorum yapmışsınız ama eleştiri iyi şekilde yapıldıkça harika sonuçlara sebep olabilir.
Yazıya şaka çıkarmanızsa sevindirici 🙂
sevgiler