Sevgili Arda Eren’in babası Ayhan Bey ve bütün Diabet Aileleri,
Kızım ve ben yıllardır Tip1 diyabetle yaşamaktayız. İlk okul bitti; orta okul, lise bitti; üniversite bitti. En başlarda ben de aynen sizin gibi, “nasıl olacak?” diyordum; hepsi oldu. Kolay değildi ama zaten hayat pek de yumuşak bir şey değil, türlü sorunlar, engeller çıkarıyor insanın karşısına. Biz Tip 1 Diabetlileri en çok zorlayan her lokmanın hesabını yapma hali. İrade-vicdan ve istek arasında kalıyor insan ister istemez. Şimdi işte Arda Eren’in doğum günü geliyor, nice güzel yaşlara; ama benim 20 yıl önce hissettiğim kaygıyı şu an siz hissediyorsunuz. Yazınızı okuyunca baktım, bendeki duygu da ilk günkü gibi taze.
Hemen size deneyimimi aktarmak istiyorum. Siz benim gibi diabetik pasta peşinde koşup çocuğu farklı bir noktaya taşımayın, bırakın o gün normal pastasını, istiyorsa çikolatalı pastasını yesin, ona göre insülin dozunu yaparsınız. İlk başlarda insan kuralları çok sıkı uygulamaya çalışıyor, oysa çok sıkı uygulama kısa süreli işler için, bizlerin durumunda biraz daha gevşek ama sürekli uygulanabilecek esnek bir tutum işe yarıyor.
Biz anne babaların yoğun endişesi çocuklarımız için çok zorlayıcı olabiliyor. Çocuk ebeveynin gözüne bakıp, mevcut sorun karşısında nasıl tavır aldığına bakar; siz ne kadar olağan karşılarsanız ona o kadar yardımcı olursunuz. Ben bunları başardım mı? Bilmiyorum, pek değil sanırım. Zaten ‘başarılacak’ bir şey yok ortada, yalnızca yaşanan bir hayat biçimi var ve yaşanıyor. Diabet kampları, Adolesan Diabetikler Derneği, Türkiye Diabet Derneği üyelikleri, ortak toplantılar çok güzel yollar açıyor çocuklarımızın önünde.
DiyabetimBen, insana yalnız olmadığını hissettiren bir ortam . Tıp doktoruyum, kızım 20 yıldır Tip 1 Diabet ve inanın ben de her gün bu siteye girip yazıları okuyorum. Yalnız olmadığımızı bilmek çok iyi hissettiriyor. Tüm emeği geçenlere teşekkür ederim.
Arda’ya harika bir doğum günü ve hayat şansı diliyorum.
Sevgilerimle
Dr. Birsen Ferahlı
Merhaba Birsen hanım,
Biz de anne oğul tip 1 diyabetliyiz.Doktor olduğunuz için bir konuda fikrinizi almakistiyoristiyorum.İkinci bir çocuğunuz var mı.İkinci bir bebek düşünsem genetik yatkınlık konusunda yaptırabileceğim bir test ya da almam gereken bir önlem var mı.Oğlum doğmadan önce de tüm kontrollerimi yaptırdım, doktorlar endişelerimi yersiz bulmuştu ancak oğlumda da tip 1 çıktığı için ikinci bebek konusunda şüphelerim var
Birsen Hanım Merhaba,
Maalesef çocuğunuz hem de tip-1 diyabetli olunca her türlü çareyi bulmaya çalışıyorsunuz. Onun hayatını daha konforlu hale getirmek için ekstra çabalar ve emekler.
Bir de geçmeli bu tip-1 diyabet, bunun bir çaresi olmalı diye oradan oraya sürüklenmeler. Tıpkı benim de yaptığım gibi.
Ben de sizin dediğiniz gibi ‘yapmayın’ diyorum.
Biz denedik. Aradık. Çaresi yok tip-1 diyabetin.
Biz denedik. İnce bir dilim yaş pasta özellikle özel günlerde daha bi afiyetle yeniyor. Bu sebeple karbonhidrat sayım yöntemini öğrendik.
Her gün bilmem kaç kez insülin yaptık. Biliyoruz. Anne ve baba olarak canlarınız gidiyor. Kahrediyorsunuz kendinizi. Yapmayın. İnsülin olmazsa bir hayatta olmayız ki!
Biz denedik. Ne bir ot, ne bir çöp tip-1 diyabeti de yok etmiyor.
Biz spor yapmayı da denedik. Hayatımızın öyle ya da böyle bir parçası. Yapın. Yaptırın. Spor ile de olsa önlem alın.
Bu vesile ile verilmesi gereken tüm sosyal mesajları da vermiş oldum 🙂
Ayrıca ben de günün her anında blogla iç içeyim. Kim ne yorum kim ne yazı yazarsan canı gönülden okuyorum. Anlıyorum. Her bir harfin fazlasıyla önemi var. Sayenizde ben de çook geliştim.
sevgiler,
Öncelikle yazıma gelen değerli yorumları çok geç gördüğüm için özür dilerim. İlk yorum bir soruydu: ikinci çocuk konusu. Hayır benim ikinci çocuğum yok, ancak sosyal nedenlerle, yoksa tıbben güçlü bir genetik yatkınlık olduğunu sanmıyorum. Yine de uzman hekime danışarak Arda’ya kardeş verebilirsiniz, neden olmasın?
Sevgilerle.
Sevgili Esra Hanım,
Tip 1 Diabette, insülin kullanmaktan başka bir tedavi henüz yok. Spor, dengeli beslenme ve olumlu sosyal ortamlar, toplumda gelişmiş diabet bilinci tedavinin en büyük yardımcıları. Otlar, çaylar, sular çare olmuyor.
Sevgilerle