Uzun zaman mı oldu bilmiyorum ama özellikle kendimle ve tip-1 diyabetimle ilgili yazı yazmıyordum. Sadece olanı ve biteni sizlerle paylaşıyordum.
Bu aralar hem iş hayatım hem özel hayatım hem de DiyabetimBen.com ile olan hayatım daha bi yoğun geçiyor. Bu yoğunlukta yazacağım birçok konuyu da bu sebeple erteliyorum. Ancak bunlar bahane değil. Merak etmeyin. Arkasına sığınmıyorum bu bahanelerin.
Bu aralarki durumumu sizlere anlatmaya çalışacağım. Aralarda cümle kesintileri ya da anlatım bozuklukları olabilir. Ancak beni buna rağmen anlayacağınıza olan inancım yüksek 🙂
Galiba son zamanlarda başladı bende. Ya çabuk sıkılıyorum. Ya çok konuşan birisi varsa onu dinliyormuş gibi yapıyorum. Ya sabrım daha azalmış. Ya da kendi içime daha fazla kapanmaya başlamışım gibi bir durum oluşmaya başladı. Aniden ağlamaları hiç söylemiyorum bile. Ağlamalar uzun zamandır var. Eşref’ sarılıp hüngür fış ağlamalar 🙂
Ayrıca özellikle doktorum Gökhan Bey’e ve diyetisyenim Nesil Hanım’a göndereceğim liste hazırlıkları da germeye başladı beni. İki gün önce Nesil Hanım ve Gökhan Bey’e; ‘biraz ara verelim veri tutmaya. Sıkıldım.’ dedim. İnanın çoook sıkılıyorum.
Zaten Ocak 2014’ün başında yıllık kontrollerimi yaptıracağım. O zamana kadar not tutmasam ama kendime dikkat ederek ama çok da otokontrolcü olmadan devam etsem tip-1 diyabetli hayatıma.
Her şey yolunda gidiyor. Ama içimde garip bir korku. Ara ara da bu oluyor. Endişe. Acaba ne olacak? Nasıl gidecek? Her şey gerçekten de yolunda mı? gibi saçma sapan sorgulamalar. Tip-1 diyabetin bizlere kazandırdığı ‘otokontrol’ ya da ‘her şey kontrolüm altında olmalı’ becerisi mi bu düşüncelere gark ediyor beni.
Ya çok yoruluyorum ya da tip-1 diyabetin yarattığı garip psikolojik sorunlar mı başlıyor inanın bilemedim. Kısacası ben çoook daralıyorum çoookkk 🙂
Bazen bu anlarda bir de öyle çekilmez oluyorum ki. Fena. Çok fena. Mesela Eşref bir şey diyor. Garip garip ve gergin cevaplar veriyorum. Ya da ailemin evindeysek annem ya da babam bir şey dediğinde bir atarlanma durumu. Sonrasında düşününce neden bunları yapıyorum diye sorgulamıyor değilim kendimi, yaptıklarımı. Ama inanın sanki o tepkileri ben vermemişim gibi geliyor.
Özellikle bir tip-1 diyabetli olarak belirtmek isterim ki; etrafımızda, özellikle birinci dereceden yakınlarımız bu kadar anlayışlı ve bizim suyumuza gidiyor olmasalar tip-1 diyabetli hayatımız bende daha çekilmez olurdu.
Eşref’e de soruyorum ne yaptığımda kötü hissettiriyorum seni ya da seni hangi durumlarda çok yoruyorum diye ama sağolsun bir şey demiyor 🙂 Korkudan söyleyemiyor diyeceğim ama benden korkmaz 🙂 Söyler en azından diye kendimi rahatlatıyorum.
Bugün biraz bunu konuşalım. Tip-1 diyabetli bireyler ya da yakınlarımız yorum yapsınlar. Bakalım bizi ya da yakınlarımızı neler zorluyor? Ya da ne yaptığımızda kendimizi ve de yakınlarımı kötü hissettiriyoruz.
Yazınca insan biraz rahatlamış hissediyor gibi ama ben halen bu yazımda bile sanki içimi tam dökememiş gibiyim 🙂
Bu yazıyla ilgisi az da olsa var. Ama bi o kadar da uzak yazının anlamına. Ancak bu yazının resmini ‘hope’ yani ‘umut’ olarak seçmek istedim. Hayatta ‘umut’ oldukça önemlidir. İnsanı ayakta tutar. Hayatını boşlamamasını sağlar. (Görsel kaynak: ilifejourney.wordpress.com)
Sevgili arkadaşlar, ben yapı itibariyle insanları yargılamadan önce hep empati yapmaya çalışırım, gerek inancım gereği gerekse duygusal olmam belkide….Ancak bu hastalıkla tanıştığımızdan beri yaşamımızın ne kadar değiştiğini önceleri ne kadar rahat bir hayatımız olduğu falan filan düşününce gerçekler moral bozmuyor değil. Öncelikle ben bir anne olarak düşünürsem çok zor ifade edilemeyecek kadar…ama olayı yaşayan kişi için ne ifade edilebilir kelime bulamıyorum…mustafa 3 gündür “Anne seni sevmiyorum artık benim canımı acıtıyorsun. sen pissin.” diyor. Artık iğne olmak istemediğini ifade ediyor. iğne olmamak için yemek yemiyor ve onun belki de bir ömür iğne yemek zorunda kalabileceğini bilmek benim için ızdırapların en büyüğü…o belki de şuan işin acı boyutunda ama tepki veriyor…peki kim ona haksız diyebilir??? Erişkin diyabetliler verdikleri tepki için haksız mı peki??? Onlar herşeyin farkında yani kolay mı defalarca ölçüm yap, dengede tutması hiç ama hiç kolay olmayan birşeyi dengede tutmaya çalış, yani bu bir nesne, olay, kişi değil ki siz hayatınız için uğraşıyorsunuz sağlıklı olmak pahasına değil mi herşey….Beni hep yoran şu oldu bizim görevimiz kan şekerini dengede tutmaya çalışmak değilde sadece günde şu kadar iğne olacak olsaydı bu blog belkide olmazdı çünkü kolaydı, ama komplikasyonlar gelecekte yaşanabilecek hastalıklar olmasın diye değilmi herşey, yani şu denge sadece yeme içme ile ilgili değilki sadece, üzülmek etkiler, sevinç etkiler, hareket etkiler, büyümek etkiler, saat etkiler…. Yani şuan moral mi bozuyorum öyleyse çok özür dilerim ama gerçekten oğlumdan görüyorum kan şekeri yüksekken bambaşka bir çocuk, düşükken bambaşka bir çocuk asabi sinirli vuran kıran, ama dengede iken bir kuzu adeta…Şimdi ona ne yapalım beni kırdın bana vurdun diye kızayım mı ya da tepki mi vereyim, sakinleştirmekten başka birşey yapmıyorum, çünkü istemeden yaptığını biliyorum, yani fizyolojik birşey sonuçta kim nasıl yargılayabilir!!! Esra hanım kendini sorguladığını ifade ediyor, peki kolay mı onun için????bence zor…Ben bir anne olarak çocuğumu asla yargılamıyorum zor bir hayat onu bekliyor belkide elimden geldiği kadar kolaylaştırmaya çalışacağım onun için ve biliyorum ki bu onun seçimi değil, o bu hastalığa yakalanmak ne yaptı ki….Benim bu mesajdaki amacım elimizden geldiğince hoşgörülü ve kolaylaştırıcı olmalıyız.Zaten dört gözle yenilikleri takip ediyoruz Esra hanım bize bir kapı açtı ne mutlu bize yalnız değiliz ve bizi anlayanlarla konuşabiliyoruz, diyabetli yakını olmayan birisine ben bu yazıyı okusam sadece üzülür belki moral vermeye çalışır ama anlamaz Nasrettin hoca misali..Bilirsiniz Hoca damdan düşünce doktor çağıralım demişler o da istemem bana damdan düşen birini getirin demiş o misal işte :)bu blog bana çok şey öğretti moral oldu umut oldu birlikten kuvvet doğduğunu gösterdi yalnız değiliz eminim birşeyler olacak çok çalışılıyor geçecek ben tüm kalbimle inanıyorum, çok umutluyum 🙂 Herkese sevgi ve saygılar…
Aa’aa ben 🙂 Kendimi okudum resmen. Zaman zaman oluyor. Ama mesela 3 gündür durduk yere ağlıyorum. Mutsuzum. Gelecekte nolcam ben die ağlıyorum. Çocuklarımı göremicem diye ağlıyorum. Evli bile değilim, bi de ona ağlıyorum. Şekeerim düştüyse aşırı tepkiler veriyorum. Annem idare ediyor beni. Kendide 35 senelik diyabetli. Bazen darlanıyorum. Bazen mutlu olmayı beceriyorum. BaZen iğne canımı acıtınca derin nefes alıp verirken şıp şıp damlalar akıyor. Annemlere demiyorum üzülmesinler diye.
İşin korktuğum yanı, herşeyin kontrolüme bağlı olduğunı sanan bi erkek arkadaşım var. İzah edemiyorum. Düşünce sinirimi yükselince halimi anlatamıyorum. Duygu kontrollerim elimde olmayabiliyor. Ama elimde tutacağımı sanıyor. Belkide birebir yaşamadığından. Evlenince anlar belki. Neden bu kadar hassas oldum diye düşünüyorum. Hiç böle deildim. En ufak şeyde ağlar oldum. Anormal bi sinir hissettiğimde şekerimi ölçüyorum, düşmüş. Bazen hiç belirti vermiyor. Bilhassa 1 yıldır. Terlemiyorum titremiyorum. Ya kaşıntı tutuyor ya sinir ya da kızarıklıklar oluyor bazı bölgelerimde. Benimde dert yanasım varmış Esra hanım. İyi ki dile geldi böle bi mevzu. Kimseler halimi anlayamıyornuş gibi geliyor..sizin kadar otokontrol yapım olsa heralde çıldırırım. Hiç gelemem dara. Rutin şeylerimi yaparım ama çokda düşmem üstüne. Değilse paranoyaklaşıyorum. Buna rağmende iyi gidiyor herşeyim. Herşey çekiliyor da…sizi anlayan olmayınca, işte o zaman diyabet çekilmiyor.. Diyabetli yakınları, lütfen bazen normal tavırlar beklemeyin bizden. Bi gün öleyken bi gün böle diye eleştirel yaklaşmak yerine bize ayak uydurun ve kabullenin. Biz değişken olabiliyoruz, ve inanın elimizde değil. Biraz anlayış.. Elimde değil diyorsak değildir. Çok soru sormayın 🙂 bazıları yüksekken bazıları düşükken asabi oluyor sanırım. Öle anlarımızda biraz susun, çok soru sormayın.
Sanırım rahatladım ben Esra hanım. Oh 🙂
Teşekkürlerimi sunarım…
Esra Hanım,
Yaşadığım ama dillendiremediğim duyguları yazmışsınız..Çevrenizde sizi anlayan ve anlayış gösteren insanların olması çok güzel..
Maalesef benim bulunduğum ortam ve çevre bu konuda pek bilinçli değil ve yaşadığım çoğu şeyi yine kendimle paylaşıyorum..Böyle zamanlarda tek tesellim oğlum oluyor.(4 yaşında) Ne zaman böyle bir kısırdöngü içine girsem Sarp’ı düşünüp kendimi toparlamaya çalışıyorum..Çünkü kendim için olmasa da Sarp için mücadele etmem gerek..
Esra Hanımcım ,
Bir diyabetli annesi olarak sizi anlıyorum kızımı anlıyorum . Diyabetli anneleri anlıyorum ….anlıyorum anlıyorum ama sanırım sadece anlıyoruz yaşamadığımız için o duyguları sadece anlamakla ve elimizden gelenin fazlasını yapmakla sınırlı kalıyor ….Biliyorsunuz geçen hafta dua ediyorduk şekerimiz düzensiz inşallah başka şeylerde çıkmaz diye hatta diyabeti sevdik kucakladık sen kal başka bişey istemeyiz der gibi…çok şükür birşey çıkmadı . Bu bir süreç ergenlik geçecek diyoruz ama tabi ipleri elimizden bırakmadan geçmeli bu zaman …Bizim evimiz de 2 diyabetli var biri eşim biri kızım ..Eşim iyi bir diyabetli bence hatta çoğu kişi onun şekerini bile bilmiyor diyebilirim .Yani diyabeti hayatının bir köşesinde tutuyor nasıl mı? Çok nadir ölçüyor,dikkatli yemek yıyor ,karbonhidrat saymadan ama sankı tabagı hesaplanmıs gıbı ve birazda yürüyüş …tabi bu çocukta cok zor biz kontrol etmek için yağmur’a soruyoruz kaç yapıyorsun ,kac cıktı , ölçtün mü?,yedin mi? yazdın mı ?vs vs ….eeee bunu kime yapsan sıkılır ve o da sıkıldı sonunda yeter artık dedi siz bana güvenmiyorsunuz ?hayır dedik biz sana değil senin bu hormonlarına güvenmiyoruz ….yaşı 13 hormonlar ayrı söylüyor ,sınavları var beyni ayrı söylüyor şekerin böyle olması normal dedık .İnşallah en kısa zamanda herşey yoluna girecek ….Biz anne olarak tabiki kaygılıyız gerek şimdiki zamanıyla gerekse gelecekte neler olacağı ile ilgili ama anladığım şekerimizi sevip abartmadan bize kattığı iyi şeyleri düşünerek yolumuza devam etmek …
Esra Hanımcım ,sizin diyabetten yorulmanız çok normal sadece sizin diyabetinizi düşünmüyorsunuz ki her siteye gelenin sizde bir sorumluluğu oluyor .Yaşadığınız çok normal ama nolursunuz şu diyabeti arada birde olsa kenara koymayı başaralım …
sevgiler…….
Merhabalar. Ne kadar istemeden yaptığını bilsemde furkanin sekeri yüksekken bana olan davranışları konusma tarzı ve nefret eden bakısları beni mahvediyo.Diyabet oldugundan beri furkanın herseyiyle ben ilgileniyorum.Babamiz daha serin bu konuda.Her durumda beni karsisinda gordugu icin butun tepkileride bana oluyor.Hele sekeri yuksekse bagiriyor konustugu kelimeler sertlesiyor beni kırıyor.Daha bi inatci oluyor.Boyle durumlarda susmayip ona eslik etsem evde facia cikar.Ben o an sessiz kalip sakinlestikten sonra durumu ve yaptiklarini ve ne kadar cok uzuldugumu anlatmaya çalışıyorum.Ama haklilar ya napsinlar .Okuldan geliyo bazen suc islemis gibi” anne arkadasim bi tane biskuvi verdi yedim sekerim yuksek olabilir ” dedigi zaman ki mutsuzlulugu ve buna benzer bi suru sey.Bazen ofkesini o kadar abartiyorki dayanamayip aglamaya ve soylenmeye basliyorum.Bazen sabrin bittigi noktalar oluyor.Ayni denizin dalgalanip kabardiktan sonra duruldugu gibi bizde bi sure sonra sakinlesiyoruz .Gelip ozur diliyo sariliyoruz birbirimize.Ne yaparsan yap nolursa olsun yanindayim ölene kadar diyorum.Bide en cok sekeri gece dusukken cok kotu oluyor meyve suyunu yada meyvesini yedirene kadar dediklerini anlatinca kendi bile sasiriyor ama hic hatirlamiyor.O anlar benim icin daha can yakici oluyor.Umarim bir an once bi kolaylik olurda rahat bir hayata adim atarlar …Sevgiler
Merhaba, öncelikle Esra hanım iyiki sizi keşfetmişim iyiki varsınız.Bu siteye doyamıyorum hep ağlayarak okusam da yinede doyamıyorum artık her gün açıp bakmasam kendimi eksik hisseder oldum oku oku bitmiyor.Bitmesinde :)…. çok şey bildiğimi sanıyordum sayenizde bir o kadar da öğrendim öğreniyorum öğrenmeyede devam etmek istiyorum.Eminim birçok kişide benim gibi düşünüyor.Şimdi soruyorum size Esra hanım diyabetli olmak çok zor ama bu kadar çok insana kendinizi bağlamak bu kadar insanın size inanması güvenmesi ve sizin sitenizle içini döküp moral bulması size kendinizi iyi hissettirmiyormu:) teşekkürler hepimiz adına tüm diyabetliler ve aileleri adına.Bana ve küçük oğluma diyabetli hayatımızda ışık olduğunuz bizim için çok değerli bilgileri paylaştığınız için .Ben bir diyabetli annesiyim.oğluma teşhiş konduğunda 27 aylıktı ne olduğunu başımıza ne geldiğini sonradan anladık hayatımız o gün geridönüşü olmayacak şekilde değişti bir günde. üzerinden 27 ay geçti.Hiçte kolay olmayan 2 yıl herkesin hikayesinde olduğu gibi bizimkindede zorluklar oldu.Bilinçsiz cahil yorumlarla yıpratılmaları söylemeye bile gerek yok benim ikizlerimden biri diyabet olmuştu buda bizim zorluğumuzdu şimdi oğlumda kızımda aynı miktarda ve aynı saatlerde aynı şekilde besleniyor.ikiz olmalarının zorluklarını çok yaşamama rağmen bunun avantajlarını okulda ve sonraki dönemde yaşayacağımı umut ediyorum.Benimde herkes gibi oğlum için bazen saçma sapan boyutlarada varsa korkularım var hatta bazen hiç olmamış ama gelecekte olabilecek şeyler için oturup ağlarken buluyorum kendimi.Ama sonra diyorumki geçmişi bırak geleceğide düşünme şu an bu çocuğa iyi bak mutlu et mutlu ol sadece bugünü yaşa kurallara uyarak:).Lütfen hepimiz öyle yapalım.Güzel günler bizi bekliyor. Umut fakirin Tamtahıllı ekmeğiymiş.:)Lütfen aç yatmayalım.Sevgiler…
Esra’cim ilk aklima gelen cok yoruluyor olman.Hepimiz boyleyiz bu aralar sanki mevsiminde etkisi var bu duygu olaykarinda.
Benim her mevsim gecislerinde seker duzenim ve piskolojim cok değişiyor malesef.
Senin ne kada dikkat ettiğini bikdigim icin bir mola istiyorsun hayattan canim.Kaldiki sen hepimizin diyabetliyle ilgilisin ve hergun bircok diyabetli sorunlarıyla ilgileniyorsun.
Etrafizdaki insanlar ozellikle ailler bu durumdan nasiplerini aliyor.Farkinda olmadan onlarida yipratiyoruz belki.En büyük sansimiz anlayışlı insanlara sahip olmamız.
Sevgiler canim en kisa zamanda toparlanma dileğiyle.
Yağız 8 yaşında ama tavırları davranışları bir ergen gibi ona bazen atarlı ergen diyorum :).Tabi hepsi diyabet yüzünden oluyor biliyorum.Yemek yerken sevmediği bir sebze olduğunda zorluyorum hadi biraz daha diye, bana gün gelecek yaşlanacaksın bende sana sevmediğin yemekleri boğazına kakacağım diyor 🙂 ama aradan bir saat geçsin yanıma geliyor anneciğim sen bize çok güzel bakıyorsun bende çocuklarıma öyle bakacağım diyor çok duygulanıyorum. Onlar bizim yarınlarımız, herşeylerimiz.
Herkese Merhaba,
Bu yazıyı sizlerle paylaşmamın nedeni sizleri de dinlemekti.
Neler yaşıyorsunuz? Neler oluyor? Sorunları nasıl aşıyorsunuz? Bunları öğrenmekti amacım.
Ben iyiyim. Merak etmeyin. Ancak genelde yaşadığım durumlar bunlar. Bunları göz ardı etmiyorum. Yaşamıyormuşum gibi davranmayı tercih etmiyorum. Anlatıyorum. Paylaşıyorum. Sizlerin de dillendiremediklerini de yazıyorum.
Ama unutmayın. Bunları hep beraber yaşıyoruz. Ve birbirimizi dinleyerek yaşadıklarımızın bize özel olmadığını görebiliyoruz. Böylece normal geliyor yaşadıklarımız 🙂
Çocuğunuz, eşiniz, anneniz, babanız ya da kardeşiniz. Kim olursa olsun tip-1 diyabetli. Özellikle bu tarz psikolojik etkilerini olduğunu bilelim. O anlarda yani hipoglisemi anlarında yaptıklarımızda maalesef bilincimiz pek de yerinde olmuyor. Keşke olsa da yapmasak.
Bizi tabiri caizse ‘çektiğiniz için’ çoook teşekkürler 🙂
sevgiler
Merhabalar
Oncelikle bu siteye ilk defa griyorum ve yasadigim sorunlarin duygusalligimin, durup dururken aglamalarimin, cabuk sinirlenmelerimin sadece bana ait olmadigi icin acikcasi sevindim 🙂 yazilarinizi okurken adeta kendimi buldum ..cevremdeki insanlara ve erkek arkadasima bu duygusal hallrrimi ve hircinligimin nedenini aciklayamyorm daha dogrusu hastaligimin arkasina siginmak gibi goruyorum annem hep bu hastalik zengin hastaligi der bence hakli da 🙂 her seyin saatli hep bseylere uymak zorundasin cok yesen sorun az yesen sorun ! Bu hastalik beni pasif cekingen kendine guvensiz yapiyor ve is hayatimi da etkiliyor diye dusunyorum olumsuz seyler yazdigim icin kusura bakmayin cooook doluyum ilk defa yaziyorum 🙂 sekerimi de bir turlu kontrol altina alamadm hba1c 8 cikiyor :(((( calisiyorum bazen yogn ve sitresli isler olabliyor sekerimi de etkiliyor sanirim bu durum ve snir oluyorum sekerimi hala duzene sokamadgm icin.. her sekerim yuksek ciktiginda bir organima zarar geliyor diye dusunyorum sonra ileriyi dusunyorum korkuyorum bi organima birsey olacak diye bu korkuyla yasadgim icin de hayattan bazen zevk alamyorum..kontrollere samatya devlet hastanesine gdiyorum ve acikcasi cok memnun degilm tavsiye edebilecegnz doktor var midir? artik sekerimin duzenli gitmesini istyorum ve bu olumsuz dusunceleri aklimdan cikarmak diabet ile dost olmayi istiyorum 🙂
Esra hanım çok nazikçe davranıyor, çektiğimiz için çok teşekkür ediyor ki, insanın gerek sevdiği gerekse bir parçası hastaysa inanın ki tepki vermek ne kelime…bir anne olarak aklıma ilk gelen onun şekerini düzeltmeye çalışmak, onun sıkıntısı benim üzüntüm oluyor, o yüzden böyle zamanlarda karşılık verenler bu davranışlarından vazgeçmeli…
bazen alınganlık oluyor sinir oluyor, en ufak şeyde parlıyorum, kızgınlık depresiflik halleri geliyor, bazen de insan bıkıyor sürekli insülin yapmaktan ve şeker ölçmekten eşim anlıyor ve daha hassas davranıyor eşim de diyabetli ondada oluyor ve ondada bu değişiklikler olunca bende ona hassas davranıyorum
Aynen beni anlatmışsınız Esra hanımcım.Ben yapı gereği pozitif, neşeli, şen şakrak bir insanım.Ama şu son bir senedir, yaşadıklarım sizinle aynı.Olaylara abartılı ve sinirli bir şekilde tepki vermeler, hiç sebepsiz ağlamalar,eşime ve oğluma bağırmalar…Sonra bunları ben mi yaptım, ben mi kırdım bu insanları diye pişmanlıklar yaşamalar.Diyabet sinir sistemini de çok etkilediği için galiba sinirlemiz zayıflıyor.Bu durum için doktor desteği alarak, ilaç kullanmalıyız diye düşünüyorum ama hep doktora gitmeyi erteliyorum
diyabet öyle birşey ki 24 sene oldu insanın ister istemez sinirleri yıpranıyor bir süre sonra şekerine bakmaktan insülin vurmaktan bıkıyorsun sinirleri bozuluyor insanın bazen hiç ölçesim gelmiyor ama sağlık bu bu hastalık insanda sinir yapıyor herşeye parlıyor ondan sonra sinir geçince ne anlamsız şeylere sinirlenmişim diye kendime gülüyorum
Ben de tip 1 li çocuğa sahip bir anne olarak;kendim olsaydım daha az acı verirdi diye düşünüyorum.Beni en çok korkutan o sorumluluğu taşımak istemeyeceğini düşünmek ileride…Şu an herşey babasıyla benim kontrolümde;yani yolunda.Sonsuza kadar yanında olamayacağımız da bir gerçek. Ben 38 oğlum 4 yaşında. Nelerini görebileceğimi hesap etmekten,sürekli bunları düşünmekten yoruldum.Tek isteğim onun bu durumdan kurtulduğunu görüp,rahat gitmek.Ablasının olması da çok büyük bir şansımız…
Beyhan hanım, ben ve oğlum ikimiz de diyabetliyiz.Oğlunuza yaşı küçük bile olsa bu hastalıkla ilgili herşeyi anlatın.Ara ara şeker ölçümlerini kendisinin yapmasına izin verin.Anne yada babası yokken hastalığını başkalarına anlatabilecek kadar onu donatın.İnanın çocuklar bizim sandığımızdan daha zeki ve çok kolay öğreniyorlar
Münevver Hanım,çok haklısınız.Aslında şu an bile o kadar yaşından büyük davranıyor ki…Örneğin market reyonlarında çikolataları görünce ‘Anne çok zararlı değil mi’ diyor,yemek saatlerini soruyor,istediği kadar yiyebileceklerini sayıyor(KH’sız besinleri) Bazen çıtını(ölçüme öyle diyoruz biz)kendi yapıyor…Beni korkutan yetişkinler bile sıkılıyorken;birgün oğlumun da OFF diyeceği..
Aferin o bıdığa, kocaman yürekli miniik adamlar onlar.umudunuzu kaybetmeyin beyhan hanım.En azından insülin gibi bir mucizemiz var
merhaba bende 13 yıldır tip 1 liyim.17 de hasta oldum. üniversitenin ilk yılı hem de tıp fakültesinin. benim için zor bi öğrenim dönemi oldu. hem diyabet hem dersler. başlarda hastalığı kabullenemedim. insülin yapmadım diyet yapmadım, en yakın arkadaşım bile diyabetimi bilmiyordu.3. sınıfta pompa kullanmaya başladım intörnken yani son sınıfta iki gözümden de katarakt ameliyatı oldum. İdrarımda mikroalbümünüri vardı. üniversite bitince kadın doğum ihtisasını kazandım. tabi yoğun nöbetler (ayda 15 tane ve nöbet sonrası çalışmaya devam ediyordum) yine şeker dengemi bozdu. Burda da hocalar ameliyata girmeme engel olurlar diye kimseye hastalığımı söylemedim. Burda eşimle tanıştım. Ona da hastalığımı korkarak söyledim. Eşim sağolsun herşeyi normal karşıladı ve evlendik. Ama nöbetler hastalık evlilik derken ben nerdeyse hep ketoasidozdayım. Şekerler 300 lerde geziyordu. Geçen yıl kasımda gebe olduğumu öğrendim hem de 400 şekerle. Heralde hayatımın en zor zamanlarıydı. Çok sıkı bi diyete ve tedaviye başladım HbA1C 5 lere düştü.Kızım problemli olursa bunun sorumlusu benim diye geceleri sürekli kabus görmeye başladım. Doğurasıya kadar hatta doğuma bile giderken kızıma bişey olursa yada herhangi bir sakatlığı varsa bundan sonra bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacağımı düşündüm. Allaha şükür sağlıklı çok sevimli 4 aylık bi kızım var. Annede DM varsa bebekte çıkma olasılığı % 3 civarında. Kızım biraz fazla idrar yapsa kan şekerine bakıyorum. Kendim neyse ama bu zorluk ve acıları kızımın da çekeceğinden korkarak yaşıyorum. Bu hastalık gerçekten zormuş. Herkesin yazdığı gibi duygusallık, hüzün, başkasına muhtaç olma korkusu..
Tabi kimsenin moralini bozmak istemem hayat devam ediyor…Güzellikleriyle de
benim hemoglabin a1c hamile kaldığımda 7,4 tü şimdi 5.2 ye gerilettim ve yedinci ay bitiyor ama insan bir süre sonra diyabetin getirdiği sürekli insülin şeker ölçmek filan sıkılıyor ama sağlığım ve kızım için dikkat etmek herşeyden önemli o yüzden güçlü durup moral bozmuyorum arada olsada hemen toparlıyorum
Ben hamile oldugumu ogrendigimde HbA1c 9 du. Sonra 5 e dusurdum. Sanirim kizima zarar verme korkusuyla yemek yemek istemiyordum. Canim hic bosey ostemiyordu. Sekerim distigunde bile yedigim tatlo seyler mifemi bilandiriyodu. Bi keresinde şekerim 25 e dusmustu ve ben hic hipoglisemi sptomu hissetmedim. Kizimda azimle hauata tutundu. Beni bırakmadı. Sogumdan 10 gun sonra sekerim yine 25 e dusmus ve ben nerdeyse bilincimi yitirmistim. Annem ve esim sagolsun fark etmişler. Daha bakalim neler yaşayacağım. ..
Sultan Hanım Merhaba,
Tip-1 diyabetli doktorlara garip bir sempatim var 🙂 Size özel bir ‘hoş geldiniz’ demek istiyorum 🙂
Umarım hamilelik süreciniz daha büyük sıkıntılar yaşamadan geçip gider. Ki bu arada çocuğunuz doğdu mu doğmadı mı tam anlayamadım.
Annelik duygusu bir noktadan sonra devreye giriyor galiba. İçinizdeki bir cana zarar vermek istememe duygusu sizi daha dirayetli yapıyor.
Bu arada yorum yaparken bir yandan da yorumunuzu tekrar okudum 🙂 Kızınız doğmuş 🙂 Hamilelikte yaşadığınız tecrübelerinizi ara ara bizimle paylaşırsanız sevinirim.
Sevgiler
hamileyken dahada kontrol altında tutmak isterken ister istemez hipoglisemi oluyor, benimde üç defa hipoglisemi atağı geçirdim titremeyle eşim yanımdaydı müdahale etti yoksa komalık oluyordum. 7. ayım bitmek üzere Ama çok şükür bebeğim ve eşim bana güç veriyor inşallah bir daha hipoglisemi atağı geçirmem
gerçekten çok zor.ama şükretmemiz lazım,en azından çareli bir hastalık.