Gene bir diyabet konusu ile ilgili sizlerle fikir alışverişinde bulunmak istedim. Bu sefer kendimden edindiğim psikolojik bir durum ile ilgili yazmak istedim. Çünkü kendimi hastalığımla ilgili iyi bir psikoloji sağlama konusunda eğitmeye çalışıyorum. Kişi diyabetli ise bunu değiştiremeyiz. Dolayısı ile bu sebepten üzülmeyi bir kenara bırakıp ne yapabiliriz ona bakmamız gerekli.
Öncelikle beslenme. Tabiki yediğimiz her şeye dikkat edersek bu bize diyabeti kontrol etmemize yardımcı olur. İlaç ve egzersiz ile de eksiği tamamlar normal bir insan ile eşdeğer, hatta birçok insandan daha sağlıklı yaşarız. Peki bu arada psikolojimiz ne durumda sizce? Önemli olan konu burada başlıyor. Eğer psikolojimiz iyi ise hastalığı da kontrol etmişiz demektir. Ancak korkuyor ve endişeleniyorsak kendimizi kandırmayalım. Mutlaka sağda solda, sanki herkesten gizlercesine suçlu hissederek baklava, dondurma vs vs yiyoruzdur. Bu yüzden psikolojimiz normal değildir. Çünkü bizlere bir uyarı sistemi gibi görev yapmaktadır. Bak şekerli şeyler yeme demektedir vücut. Bu şekilde programlanmıştır kendini korumaya öyle. Ya bu aşırı. Koruma iç güdüsü yok ediyor beta hücrelerini. Ne garip değil mi?
İşte vücut böyle karmaşık bir yapı. Ben günde iki saat bisiklet biniyorum ve inanın diyabeti sanki unutuyorum. Teorik olarak hatirladigimda ölçüyorum. Normal çıkan her sonuç daha çok motivasyon sağlıyor bana. Öyle ki şarkı söyleyerek bisiklet sürüyorum. Spor ve dikkatli beslenme psikolojimizi düzeltir bunu. Unutmayalım
Sevgiler
Mustafa Çalışkan
Mustafa Bey Merhaba,
Şu yemeği gizli yeme psikolojisi bence de garip bir durum. Mesela tip-1 diyabetli bir birey yemeklerine dikkat etse de mutlaka ya aileden ya da arkadaşlardan biri müdahale ediyor. Aaaa, sen onu yiyebiliyor musun ya da yememelisin dendiğinde o yemeğin tadı da kalmıyor 🙂
Ben bu aralar sporu hayatımdan baya baya çıkardım. İşlerim çok yoğun. Günde attığım adım sayısı oldukça az. Bu duruma dur demem gerekiyor ama mevcut yaşam koşulları şu an buna izin vermiyor.
Umarım her zaman düzenli kan şekeri değerlerimiz olur.
sevgiler
Haklısınız Mustafa bey,
Gizli saklı yeme oldukça sık görülen bir durum.
Bir arkadaş adı Ecemnur, yaklaşık 2 ay kadar önce diyabet teşhisi kondu gibi, kendini böyle tanımlıyor ve insülin takviyesi yapılıyor
Annesi zaten şokta, diken üstünde, kızım sakın orda burda abur cubur yeme, nolursun.
Tamam anne der ver malum markete gidip. Çikolata cips gofret ne varsa, önce poşete sonra mideye. 🙂
Arkadaşlarına da sakın anneme söylemeyin.
Uyarmaya çalışsak ta bir defalıktan bişey olmaz mantığı var.Daha doğrusu hastalığı kendine yakıştıramıyor, etrafına karşı da bu baskın hale getirmeye çalışıyor.(benim gözlemim)
Diyabeti yönetmek için ona patronun kim olduğunu öğretmek gerek ilk iş bu.
Bu hastalıkta ilk öğrenmemiz gereken şey öğrenilecek çok olduğudur, değil mi Eşref abi. 😉
bazen küçük bir çikilotayı sağa sola bakarak sanki yasak olan birşeyi yapiyormusuz gibi yememiz çok garip zira etraftakilerin umrunda deil tamamen kendimiz ile alakalı diyabet o kadar a normal ki normal olan şeyleri yemekten alıkoyamıyoruz
selam ben 14 yıllık dibet hastasıyım insülünü şekerim ykseldikçe kullanmakdayım ve sürekli kilo almakdan şikayetciyim kilo almadan nasıl kurtulabilirim acaba?
Nevin Hanım Merhaba,
Siz tip-1 diyabetli misiniz? Şekeriniz yükseldikçe insülin kullanmak nasıl oluyor anlayamadım.
sevgiler,