diyabetimben.com’la tanışalı 12 gün oldu. O kadar deneyimlerini,diyabetle tanışmalarını yazan diyabetli arkadaşlarım,abla ve ağabeylerimi görünce bir heves geldi ‘’ben de yazacağım ‘’ dedim. Açtım sayfayı bir iki giriş cümlesi yazdım geri sildim,sonra ben ekranda yanıp sönen imlece baktım o bana baktı ben ona baktım o bana göz kırpıp durdu sonra düşündüm diyabetle tanışma hikayeni yazmak senin neyine neyi hatırlıyorsun ki yazasın. Hemencecik yolladım o fikri ve hatırladıklarımı (annemlere de sorarak) yazmaya başladım.
6 yaşında, birinci sınıfa başlayalı bir ay olmuş tonton bir kız çocuğuydum. Bende de yine aynı belirtiler vardı çok su içme çok sık idrara çıkma aşırı kilo kaybı gibi .. Annem ve babam da bu kız niye böyle diye bir doktora götürelim kararı almışlar bi akşam. O akşam da künefe yapmışlar ve ben de bi güzel yemişim aynı künefenin kalanını da sabah silip süpürmüşüm.Sabah devlet hastanesine gitmişiz doktor tahlil yaptırmış ve şekerim 600 çıkmış. Doktor hemen Adana Balcalı Hastanesi’ne göndermiş bizi. Ama hemen gidememişiz çünkü arabamız yokmuş.Bu arada İskenderun’a gelmişiz teyzemin yanına, teyzem de sütlaç yapmış hadi orda da bir kase sütlacı mideye indirmişim (ama bu hataları yüzünden annemi suçlamıyorum çünkü hiçbir bilgileri yokmuş ki o zaman şekerle ilgili çocuk aç kalmasın deyip yedirmişler) 🙂
Neyse işte arabayı bul,yola çık,3 saat yol derken akşamüzeri vardık Adana’ya (nedense o akşam karanlığındaki hastanenin ışıklarını çok net hatırlıyorum) . Ondan sonra bir uyanıp bir uyuyorum ben tabi ki o sütlaçtan sonra şekerim olmuş 900 anında hastaneye yatırmışlar beni.Orada da hatırladıklarım çok az.Sürekli gelip kan almalarını ,kollarımın delik deşik olması gibi korkunç anılar genellikle. Bi de orda benim gibi şeker hastası olan bazı ablalar aklımda.Neyse işte 10 gün falan hastanede kalmışız annemle ben,babam da 3 saat yol demeden işten her boşluk bulduğunda ve her hafta sonu yanımıza gelmişti.Daha sonra hastaneden çıktık ve hayatıma acı verici iğnelerle devam ettim ama bu dönemleri hç hatırlamıyorum sanki 1. Sınıfla 5. Sınıf arasında beynime reset atmışlar gibi 🙂 sadece arada ufak anılar.. Neyse şekerimin başlangıç dönemi böyleydi şimdi sıra vurdumduymazlık döneminde..
5. sınıfta şunun farkına vardım: Okul benim dilediğimi yiyebileceğim bir yerdi, orda kimse şeker hastalığıyla ilgili doğru düzgün bir şey bilmiyordu ve bu benim işime yarıyordu.Bir kaç sene sonra da bu dilediğimi yiyebilme durumunu evde de yapabileceğimi fark ettim.Dışarıdan aldığım yiyecekleri odamda gizlice yiyordum.Bu arada kendi kendime insülin vurmayı öğrendim ve ailem de şeker kontrolünü bana bıraktılar ama ben şeker ölçmeyi de insülin vurmayı da hayatımdan çıkarmıştım resmen. Şekerimi çok nadir ölçüp, kafama göre insülin yapıp, şekerli şeyleri yiyordum ve tabi ki şekerim bir kaç kez bu duruma isyan etti ve hastanelik oldum ama yine de durmadım,durdurmadım kendimi ve şunu üzülerek söylüyorum ki bu durum 12 gün öncesine kadar devam etti. Bir gün internette dolaşırken diyabetimben.com’u gördüm.Oradaki yazıları okudukça yalnız olmadığımı,benim gibi bir sürü kişinin de benim yaşadıklarımı yaşadığını gördüm.Özellikle Esra Abla ‘yı örnek aldım kendime,bilmiyorum belki de hemşeri olduğumuzdan.. (ben de yarı Kırıkhanlı, yarı İskenderunlu,yarı da Antakyalı biriyim 🙂 ) Yıllar sonra tekrar doğru düzgün şekerimi ölçmeye ve insülin almaya başladım ve inşallah da bunu devam ettireceğim.Eskiden hastaneyi kabuslarında gören ben hemen doktora gitmek ve KH sayımını öğrenerek diyabetimi bir lanet olarak değil bir arkadaş olarak görmek istiyorum.Benim böyle bir aydınlanma yaşamamı sağlayan 🙂 bütün diyabetimben.com üyelerine teşekkür ediyorum. Hepiniz iyi ki varsınız
Herkese şeker günler 🙂 🙂 🙂
Hanife Döne Çiman
Hanife’cim Merhaba,
Ustalık dönemine az kaldı desene 🙂
Ben diyabetimben’de senin yazdığını yazılar gibi yazılar paylaşan herkesi gördükçe inanılmaz mutlu oluyorum.
Diyabetimben.com olarak ne yaptığımızın daha iyi farkına varıyorum. Umarım senin gibi herkes ben de dahil tip-1 diyabetimizi daha iyi yönetiriz.
Tip-1 diyabetli hayatlarımızda birbirimizi örnek aldığımız zamanlar oluyor. Kendimize birini rehber almak bence çok güzel. Yapılan araştırmalara göre aynı hastalığa sahip bireyler sosyalleştikçe birbirlerine rehber oluyorlar ve böylece hayatlarını daha iyi yönetiyorlar. Beni örnek almana da çoook sevindim 🙂 Umarım kısa sürede kendini ve tip-1 diyabetini en iyi şekilde yönetmeye başlarsın.
Okul hayatı ve odandaki özgürlüklerini anlattığın kısmı okurken ben Eşref çok güldük 🙂 Aşure zamanı koca aşure tenceresinin dibini getirdiğim geceyi hatırlattı bana 🙂
İskenderunlu, Hataylı olmak ayrıcalıktır diyeyim 🙂 Bizim oraların insanı bir başkadır diyeyim 🙂 Bizim oralardan olduğunu yazmak bana iyi geldi 🙂
Öpüyorum seni.
sevgiler,
Hanifeciğim yalnız değilsin.Senin gibi şeker bir çok arkadaşın var dünyada.Bir tanede benim evde var.Benimki tam bir cadı::)))umarım senin şu anki doğru yolu bulma çabaların kızımada nasip olur.Gerçi benim tavşanım(ben kızıma tavşanım derim)bana sormadan hiç kaçamak yapmadı şükür.Ama bu aralar birazcık asilikler yapıyor.Şeker ölçmüyor mesela,pompasını takmakta bayağı zorlanıyor…..Ama diliyorum ki ablaları,abileri ona güzel örnek olur .Seni öpüyor ailene saygılarımı gönderiyorum….