Oğlum henüz 3 yaşındaydı. Diyabetle tanıştığında emziği bile yeni bırakmıştı. Eşimin anneannesi vefat etmiş ve o arada kola, abur cuburu çok tüketmişti oğlum. Geceleri altını ıslatıyordu. Bunu da gündüz çok kola içmesine ya da üşütmesine bağlıyordum. Bu arada gündüz hep uyuyor, hiç kalkmak istemiyordu.
Bu işte bir gariplik olduğu belliydi. Daha 3 yaşındaydı ve koşup oynaması haylazlık yapması gerekiyordu. Eşime çocuğu hastaneye götürmemiz gerektiğini söyledim ve gittik.
Tabiki diyabet teşhisi konulmadı. Ağrı kesici, antibiyotik verip gönderdiler. İlaçlar bitince şikayetlerde bir değişiklik olmadı. Bu sefer sağlık ocağına gittim. Oğlumum çok su içtiğini ve hep uyuduğunu, geceleri altını ıslattığını söyledim. Hemen doktor şekerine baktı ve sonuç hiç iç açıcı değildi.
Hemen hastaneye gönderdiler ve birkaç tahlilin ardından şeker komasında olduğunu söylediler oğlumun. Şeker hastalığı hakkında bilgim var. Babaannem şeker hastasıydı. Koma deyince doktorlar ben de; cenazede çokça kola, abur cubur yediğinden normal bir hastalık olduğunu düşündüm.
Sonra uzman doktor gelip oğlumun şeker hastası olduğunu söyleyene kadar. Böylelikle 11 yıllık diyabet yolculuğuna başladık.
Oğlum şimdi 14 yaşında. Çok yakışıklı bir delikanlı oldu. Bazen zorluklar yaşasak da her şey yolunda.
Çiğdem Toru
Esra’nın Notu: Birçok hikayede olduğu gibi bu paylaşımda da tip-1 diyabetin özellikle bebeklerdeki belirtileri çok net anlatılmış. Özellikle bebekleri olan ailelerin gözlemleri iyi olmalı. Sürekli uyku hali, bebek bezini normalden daha fazla değiştiriyor olmak ve bolca su içmek en temel tip-1 diyabet belirtileri.
Bir bebeğiniz varsa bu belirtileri gözardı etmeyin.
NOT: Yazıyı Facebook ya da Twitter gibi sosyal medya kanallarında paylaşın. Alttaki Facebook, Twitter, Google+ ya da Pinterest butonlarına tıklamanız yeterlidir.
test