Diyabet Hastanesi Diyabet Diyetisyeni Mine Telek İle Muayenelerimiz

Tip-1'imDiyabet Hastanesi Diyabet Diyetisyeni Mine Telek İle Muayenelerimiz

Bildiğiniz gibi birkaç aydır Diyabet Hastanesi’nde tip-1 diyabetimle ilgili tüm muayene sürecimi yürütüyorum. Endokrinciden, diyabet diyetisyeni ne kadar her detayı Diyabet Hastanesi’nde yönetiyoruz.

Diyabet Hastanesi‘ne gittiğim ilk günden bu yana Diyabet Diyetisyeni Mine Telek ile beslenme konusunda birlikteyiz. Mine Hanım hakkında bilgi almak isterseniz Diyabet Diyetisyeni Mine Telek linkine tıklamanız yeterli.

‘Bu kadar bilgi ve tecrübenize rağmen neden diyetisyene ve doktora gidiyorsunuz’ diyenler olacaktır 🙂 Yaklaşık 1 yıldır artan iş yoğunluğum sebebiyle tip-1 diyabetimi yönetmekte zorluk çekiyordum. Kan şekeri regülasyonum elbette iyiydi ama düzenli beslenmede yaşadığım güçlük, ara ara dalgalı kan şekeri ve bir türlü zaman ayıramayıp düzene sokamadığım/sokamadığımız bazal insülin miktarları. Aynı zamanda beni birinin yönetmesi ve yönlendirmesine ihtiyacım vardı. Doktor ve diyetisyenle yakın temas olursam da bu yönetimi onlarla daha iyi yapacağımı düşünüyordum. Kısacası doktor ve diyetisyene bu sebeplerle benim de ihtiyacım vardı.

Türkiye’de Mine Hanım gibi diyabet diyetisyeni bulmak maalesef kolay olmuyor. Diyetisyenler her ne kadar karbonhidrat sayım yöntemi gibi teknikleri eğitim hayatlarında öğrenseler de diyabet ve karbonhidrat sayım yöntemi konusunda uzmanlaşmaları gerekiyor. Bu sebeple diyabeti ve karbonhidrat sayım yöntemi bilen bir diyetisyenle birlikte tip-1 diyabetinizi yönetmeniz oldukça önemli.

IMG_1793Diyabet Diyetisyeni Mine Hanım’ın benim gerçekten karbonhidrat sayım yöntemini bilip/bilmediğimi ve uygulamada hatamın olup olmadığını kontrol etmesi gerekiyordu. Bu sebeple de bana birkaç çizelge verdi. Ne yiyip, içiyorsam, kaç ünite insülin yapıyor ve kan şekerim nasıl gidiyorsa yazmamı istedi. İlk birkaç gün inanın çok zorlandım. Her şeyi not etmek bana mutluluk vermiyordu. Ve yoğun tempoda zorluk da çekiyordum. Ama yine de yapmayı başardım 🙂

Aynı zamanda her gidişimde Dexcom’ın raporlarını da yanımda götürdüm. Her günün ayrı ayrı çıktısını aldım. Ve sonuçlara göre de neyi nasıl yapalımın kararını verebildik.

 

IMG_1782İlk muayenemizde boy-kilo ölçümü yaptık. Galiba 65,4 lerde filan çıktım. Yaşam şeklim, iş tempom, yatma ve kalkma saatlerim gibi her şeyi konuştuk. Ve bir beslenme listesi çıkardık. Bu arada galiba ben bir görev adamıyım 🙂 Mine Hanım bana bu listeyi verdikten sonra birebirde her şeyi uyguladım. Hiçbir fire vermedim 🙂

İkinci muayenemizde beslenme listesi üzerinden tekrar geçtik. Nerelerde zorlandım ya da zorlanmadım gibi her detayı konuştuk. Birkaç revize yaptık.

Üçüncü görüşmemizde ise beslenme konusu artık oturdu. Bu kadar kısa sürede oturmasının ana sebebi konuya olan hakimiyetim ve Mine Hanım’ın özverili desteği. Karbonhidrat sayım yöntemi konusunda da bir sorunumuz olmadığını Mine Hanım’dan duymak keyif verdi 🙂

IMG_1787Dördüncü görüşmemizde ise farklı bir tartıyla tartıldım. 63,6 çıktı kilom. Tüm verilerinizi ölçen bir tartı. 2 kilo vermiş de olmanın keyfiyle daha bi motive oldum. Bu arada yağdan gitmiş kilolar 🙂 Amacım elbette kilo vermek değildi ama bu sonucu almış olmak da mutluluk verdi 🙂

Karbonhidrat sayım yöntemini ilk kez öğrenenecekseniz sizler için biraz daha uzun sürer bu öğrenme süreci. Minimumda 2-3 ay sabırla ve bir diyabet diyetisyeni ile karbonhidrat sayım yöntemini öğrenirsiniz diye düşünüyorum.

Diyabet Hastanesi‘nde Diyabet Diyetisyeni’ne gitmek isterseniz farklı paketler alabiliyorsunuz. Ben ilk olarak 4’lü, ikinci seferde de 2’li olan paketten aldım. 2’li paket için de 170 TL ödedim. Randevu alırken paket seçeneklerini sormanızı öneririm.

NOT: Yazıyı Facebook ya da Twitter gibi sosyal medya kanallarında paylaşın. Alttaki Facebook, Twitter, Google+ ya da Pinterest butonlarına tıklamanız yeterlidir.

9 YORUMLAR

  1. Nurten Yeni Bizde çok memnun ve mutluyuz Mine Telek ile birlikte olmaktan şekerlerimiz yoluna girdi gibi bu arada sizede teşekkür edemeden geçmicem sayenizde iyi bir diyetisyen ile yola devam ediyoruz zorlanmadan😊😊🤗🤗

    Esra Avcı Nurten Hanım Merhaba, Güzel bir şeylere vesile olmuş olmak mutluluk veriyor 🙂 Cümleleriniz için teşekkürler. Tip-1 diyabet yönetimi iyi bir ekip işi. Bu sebeple diyabet diyetisyeni de olmazsa olmazlardan. Mine Hanım ile süreci sizin de iyi götürmeniz harika 🙂 sevgiler,

  2. Merhaba esra hanım. Eşim 20 senelik tip1 diyabetli. Değişik bir tedavi uyguladık ve günde dengeliyiciler dahil 22- 24 ünite uyguluyoruz. Şeker yaklaşık 2 aydır 180 i geçmedi. Ve gün geçtikçe günlük iğne sayımız ikiy yaklaşmaya başladı. Eşimin hiç bir diyabetli arkadaşı yok. Bu bizim başımıza gelen normal mi?

    • Ahmet Bey Merhaba,

      Açıkçası ne yaptığınızı anlatmadığınız için nasıl cevap vereceğimi bilmiyorum.

      Detay verebilirseniz daha iyi yorum yapabilirim.

      Sevgiler

  3. Esra hanım. En baştan anlatmak isterim. Ben diyabeti evlenene kadar tanımamış birisiydim. Şeker hastalarının iğne yaptığını biliyordum sadece. Eşimle bir vesile ile tanıştım. Şeker hastası olduğunu söyledi. Ben yadırgamadım. Normal insan gibi hayatımı sürdürüyorum dedi. İyi dedim ve evlendik. Evliliğimizin ilk aylarında şekerin nasıl gidiyor diyorum eşimde bana iyi gidiyor diyor. Ben şeker hastalığını bilmediğim ve araştırmadığım için fazla bişey diyemiyordum. Ama işin enteresanı ben ne yersem yiyor. Dondurma çay kahve vs vs. Haliyle çocuk düşüncesindeyiz. Ve altı ay oldu bi gelişme yok. Doktora gittik. Eşim kan tahlillerini dpktora gösterdi. O güne kadar şekerim çok iyi seyrediyor diye bana söyleyen eşimin söylemini doktorun şekerin çok kötü demesiyle yerlebir oldu. Resmen dank etti. Hesap sordum. Hani iyi gidiyordu. Ama bana doktorum iyi gidiyor diyordu bende iyi gidiyor diyordum dedi. Artık dizginleri elime almanın vakti gelmişti. Google de aramalar araştırmalar okumalar vs vs. Bu sayfa dahil olmak üzere bir çok makale bir çok yaşanmış hayatlar okudum ve videolarda izledim. Eşime beyaz unu yasakladım. Kuzu eti harici eti yasakladım. İnek sütü ve inek sütü ürünlerini yasakladım. Şekeri ve şekerin girdiği herşeyi yasakladım. Resmen canan karatay söylemleriyle doldum taştım. Günde dört beş saat yürüyüşler yapmaya başladık. Ve kefir ve tibet kefiri bol bol tükettik. Yeşilliğin hepsini uyguladık. Ama hergün abartmoyorum ez az üç saat yürüyüş yaptık. Şeker düştükçe kefir kulladık. Şekerden uzak durduk. Hemogramin şuan 5.8 lerde. Yaklaşık bir ayda bir değer düştü. Şu iki haftadır 12 saatte bir toplamda 22-24 arası ünisülin vuruyor. Ve doğumuna bir ay var. 24 saatte dengeliyciyle üç iğne. Bazen iki iğne dengeliyicisiz. Ve geçen gün 19 saat iğne vurmadan günü tamamladı. Allah ın izniyle günde bir iğneye düşürmek gayretindeyiz. Eskiden sabahları 200 250 çıkardı. Şimdilerde 100 90 80 120 çıkıyor. Ünisilin bağımlısı değiliz şükür. Eskiden her beş saatte bir iğne vuran eşim şimdilerde iğneden uzaklaştı. Çpk şaşkınız.

    • Ahmet Bey Merhaba,

      Eşiniz sağlıklı mı peki? Direkt ya da dolaylı bir karbonhidrat almıyor mu? Eğer böyleyse şaşırmanıza gerek yok. İnsülin miktarının ve dolayısıyla sayısının düşmesi çok normal.

      Hemogram demişsiniz ama HbA1c’den bahsediyorsunuz galiba bunun da düşmesi çok normal.

      Düşük karbonhidratla beslenildiği ve aktif spor yapıldığı zaman bunlar elbette yaşanır. Yoğun sporla günde 1 kez uzun etkili insülin yapmaya başlayanlar var.

      Bu arada ne olursa olsun insüline bağımlıyız. İnsülin bizi hayatta tutan tek hormon. Bunu biliyorsunuzdur.

      Neyse. Hayatınızda bu şekilde beslenme ve yaşamayla her şey yolundaysa sorun yok. Spor ve düşük karbonhidratla beslenmenin meyvelerini alıyor olmanız harika.

      Sevgiler

      • Ekmek olarak arpa unu kullanıyor. Taze fasülye bamya patlıcan kavrulmamış kuru yemişler köy yumurtası köy tavuğu sınırsız doyana kadar yiyor. Herşeyin organiğini tercih ediyoruz. Ve en önemlisi bol bol tibet mayası ve kefir tüketiyoruz. Sabah kahvaltısında bol bol zeytin. Ayrıca arpa unundan ekmeği evde yapıyoruz. Mayasız ama. Çubuk tarçınlı su tüketiyor. Zeytin yağından ve hakiki köy tereyağından başka yağ kullanmıyoruz. Baharat ürünlerini bol bol tüketiyoruz. Turşu ürünlerinixe bol bol tüketiyoruz. Ayrıca benim denetimimde haftada bir bir buçuk lahmacun veya kuzu şiş tüketiyoruz. Ama iyi pişmişinden. Çok şeker düşmelerinde azda olsa çörekotlu bal takviyesi yapıyoruz. Ve özellikle kaya tuzu kullanıyoruz. Yeşillikte sınırımız yok. Soğan sarımsak bol bol tüketiyoruz. İnancımız tam yola devam ediyoruz. Allah izniyle bişiler başarıcağız. Allah tan duam şu illet hastalığa bir çözüm olması. Ama inancımız tam.

        • Ahmet Bey,

          Eşiniz ve siz kaç yaşındasınız?

          Her şeyin organiğini tüketiyoruz diyorsunuz ama bu iş organikle çözülmemiş. Sizin anlattığınız kadarıyla düşük karbonhidrat alımı ve spor etkili olmuş. Biz de evimize her şeyin en doğalını alıyoruz ama insülin pompasına devam ediyoruz 🙂

          Bu arada tarçın vs de pek etkili değil. Soğam, sarımsak, kaya tuzu vs de öyle. Neyse. Sizde her şey yolundaysa biz bir şey diyemeyiz.

          Ama bilin ki bu işin sırrı düşük karbonhidrat ve spor.

          sevgiler,

          • Ben 35 eşim 27 yalında. Esra hanım ünisülinsiz şeker hastalığı düşünülemez bunu bizde çok iyi biliyoruz. Ama 12 saatte bir iğneden bahsediyoruz. Siz 24 saatte bir iğneden bahsettiniz. Bu bir yöntem ise bu yönteme nasıl ulaşılır ondan bahsedelim. Hedefimiz ünisiline bağlımı olmalı veya 24 saatte bir mi bağlı olmamızıdır. Burda bunu işleyelim. Eşim ilk bu yaşam tarzına alışamadı yani inanmadı ama şimdi benden çok inanıyor. Yaşı 27. Çocukken bunları bilmiyorduk diyor. Siz öğretin burdaki herkese. Günde bir iğne ile şeker hastalığı mümkün. Biz iki vuruyoruz. Hedefimiz bir. Sonrası Allah kerim. Günde yüz vuranda var. Bu yaşam tarzı olmamalı. Üç ayda 3 değer düştü hba1c. Bu nasıl düştü bunu konuşalım. Hatta beş in aştındaki hba1c insana ve insan vucuduna nasıl güzel etkileri olur onu konuşalım. Vucut kendine ağır gelen hba1c yi yani 8li 9lu sonuçları kabul edip ona göre ypruluyorda beşin altındaki hba1c ye vucut alışmasını adapte olmasını ve vucuda getireceği iyilikleri konuşalım. Diyabetle yüksek doz ünisilinle mücadele il olmaz. Az doz az iğne düşük hba1c ile olur. Ve bol bol beta hücrelerini koruyan yok olmasına engel olan kefir tüketerek ama evde yapılmış köy sütünden olan kefir turşu tüketerek ulaşılır. Burda biz bişileri üç ayda başardık. Şükürler olsun dahada iyiye gidiyoruz. Ama eşimede sonsuz teşekkür ederim ki son zamanlarda dediklerimi harfiyen uyguluyor. Eskisi gibi değil. Benden çok inanmış durumda. Bu hastalığı inanarak yeneriz. Burda sadece Allah ın lütfü olan bir yiyecekten bahsetmedim. Ama bahsedeceğim muhakkak. Ama şu tedavi yöntemimiz netleşsin o yiyeceği herkese duyurucağım. damdan düşenin halinden damdan düşen anlar. Bu hastalık illet bi hastalık. Bunu herkes biliyor. Ve bu illetten nasıl en az hasar görerek sıyrılırıza bakalım. İnanmak ve mücadele etmek.

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: