Menopoz Döneminde Biz Tip-1 Diyabetli Kadınları Neler Bekliyor?
Biz kadınların hayatın her döneminde farklı “detaylarla” uğraşmak zorunda kalıyoruz.
Bunlardan biri de “menopoz”!
Menopoz; biz kadınların regli=mensturasyon=adet dönemlerinin bitmesi ile başlar. Genelde de 50 yaş sonrasında başladığı söylensen de erken veya geç dönemde de olması muhtemeldir.
Her bir kadının adet dönemi farklı geçtiği gibi menopoz dönemi de farklı geçebiliyor. Ama özellikle biz tip-1 diyabetli kadınların üzerindeki etkileri, diyabetli olmayan kadınlara oranla daha coşkulu ve dengesiz olmakta 🙂
Menopoz döneminde; östrojen seviyeleri azalır ve bu da yumurtalıklarımızın, her ay yumurta üretmesini durdurur. Azalan östrojen biz kadınlarda; ateş basmasına, gece terlemesine, ruh hali değişimlerine ve vajinal kuruluğa neden olmakta.
Östrojen ve progesteron hormonları, hücrelerimizin insüline nasıl tepki verdiğini etkileyen hormonlardır. Östrojen ve progesteron seviyelerindeki değişiklikler, kan şekerlerinde beklenmedik dalgalanmalara neden olabilir ve bu durum tip-1 diyabetin kontrol altında tutulmasını zorlaştırır.
Bu dönemdeki diğer bir sorun kilo alımı 🙂 Kilo alımı oldukça da insülin ihtiyacı artacağından medopoz döneminde insülin doz ayarları, her zaman olduğu gibi, çok önemlidir.
Tip-1 diyabet yönetimi iyi olmayan bireylerde idrar ve vajinal enfeksiyon riski her zaman fazladır. Menopoz döneminde, östrojenin azalmasıyla, idrar yolları ve vajinada bakteri ve mayaların gelişmesi daha kolay olmakta.
Menopoz döneminde de bir de uyku sorunları oluyor. Sıcak basması, gece terlemelerinin sebep olduğu uyuyamama da kan şekeri kontrolünde sorun yaratmakta.
Her yaşın farklı dinamikleri olmakla beraber şu menopoz dönemi beni açıkçası çok korkutuyor 🙁 Bu yaşlarda dahi ipin üzerinde her türden cambazlığı yaparak, kan şekerimizi hedef aralığa yakın götürebilirken, menopoz döneminde kim bilir başımıza neler gelecek 🙂 🙂 🙂
Kim bilir! Belki o yaşlara kadar tip-1 diyabetin ya çözümü ya da kişiselleştirilmiş bir diyabet teknolojisi çıkar 🙂
test