4. Bölüm
KH saymaya başlamadan önce durumum kısır döngüden ibaretti malesef. Yemeğimle insülinimi eşleştirmeyi bilmediğim için ya hipoglisemi ya da hiperglisemi oluyorudm. Hipoglisemi anlarımı fırsatçılığa çevirdiğim için muz, bisküvi, çikolata yiyordum. Son doktor kontrolümde doktorum HbA1c değerime bakıp dozlarımın yetmediğine kanaat getirince dozlarımı artırmış ve hipolarımın da ardı arkası kesilmemişti. Doktoruma herşeyi açık seçik anlatmadığım için dozlarımın yetmediğini sanması normaldi. Bu kısır döngü sebebiyle 1-2 ayda 5-6 kg almıştım. Kilo kontrolü için diyetisyene başvurduğumda verdiği liste ise hipoglisemiye neden olmuştu. Dozlarımı hangi oranda düşürmeyi de bilemediğim için ne kilo verebildim ne de şekerleri düzene sokabildim.
Bu arada bebek sahibi olma isteği de son safhaya ulaşmıştı. Regüle olmayan şekerle bir hamilelik düşünemiyordum. Yüksek kan şekeriyle geçen bir gebelik ve bebekte bir anomali olursa bunun vebali ile yaşayamam diye düşünerek sabrettik, azmettik eşimle. Kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş hesabı KH sayımı imdadıma yetişti adeta.
İlk zamanlarda besin tablosu ile yapışık geziyorduk. Her ne yiyeceksem olur ya belki yanlış hatırlıyorumdur diye önce bi kitaba (Emel Özer, Diyabetliler İçin Hayatı Kolaylaştırma Kılavuzu) bakıyordum. Baktım bu böyle olmayacak, çok sık tükettiğim besinlerin listesini yaptım ve bir tanesini cüzdanıma diğerini de buzdolabına astım. KH saymaya resmen başlamış oldum 🙂 .
Hızlı etkili ve uzun etkili insülinlerimle ve KH sayarak beslenerek HbA1c değerimi kısa sürede %6,3 e düşürdüm. Eşim sonradan itiraf etti; senden bu gayreti beklemiyordum, ümidi kesmiştim dedi. Biraz burkulsam da bu sözüne aslında haklıydı. KH sayımına başlamadan önce çok salmıştım kendimi. Eşim gece çay bisküvi yer, ben yanına damlardım eksik kalmazdım ondan. Gece insülinimi yapmadan uyur kalırdım, sabah hiper olurdum. Düzensiz yemek, düzensiz yaşamak malesef yaramıyor bize, sadece bize değil diğer insanlara da öyle…
Hayatınızın en heyecan verici anı neydi diye sorsalar, cevabım hazır: HbA1c min 6,3’e düştüğünü öğrendiğim andır! Ayladır öyle sıkı takip etmiştimki şekerlerimi, zafere çok yakın olduğumu hissediyordum, hatta biliyordum 🙂 . Glükometremdeki 30 günlük ortalamam, Hba1c nin düştüğünü haber veriyordu aslında. O gün tahlil sonuçlarını almaya gittiğimde sekreter yazıcıdan sonuçları alana kadar kalbim yerinden çıkacak zannettim, kalp atışlarımı kulaklarımda duydum adeta! Evlenirken bile bu kadar heyecanlanmamıştım 🙂 . O sırada diyabet hemşirem sevgili Gülay Abla da oradaydı, sonucu ilk o gördü. Kağıdı bana uzattığında sevinçten zıpladım yerimde, nasıl sımsıkı sarıldım ona anlatamam!
Eşimi telefonla arayıp güzel haberi vermek de ayrıca keyifliydi 🙂 .
Doktorum Lantus‘u bıraktırdı ve gebelikte kullanacağım NPH a geçtik. Üç ay sonraki kontrolüne kadar Humalog+NPH kullan ve bebek düşünmeye başlayın artık dedi 🙂 . Şükürler olsun 2 ay sonra bebek beklediğimi öğrendim. Bu süreçte Hba1c 6,3 ten 6,7 ye yükselmişti. Bunun sebebi NPH ın lantus kadar kullanışlı bir insülin olmayışı ve çalışma hayatımdan dolayı beslenmemi aksatmam olmuştu.
Bebek beklediğimi nasıl öğrendim? Sonraki yazıya kalsın 🙂 .
Mehtap Yağan Aşçı
Herkese Merhaba,
Mehtap Hanım’ın karbonhidrat sayım yöntemi konusundaki yazılarını dikkatle okumanızı rica edeceğim.
Çünkü Mehtap Hanım sayım yöntemindeki gelişimini çok iyi bir dille anlatmakta.
Ve özellikle bebek yapmak isteyen anneler Mehtap Hanım’ı ve yazılarını takip etsin. Zira Mehtap Hanım diyabetli bir kadın olarak bana göre anne olma noktasında zoru başarmış. Ki bildiğiniz gibi ben de evliyim ama çocuk düşünmüyorum.
sevgiler
Çok merak ediyorm yazılarda adım geçecek mi :))))
Öyküm sen bitanesin:))) çok güldüm yorumuna canım yaa..elbette adın geçecek kocaman puntolarla! 🙂
Esra çok teşekkür ederim güzel yorumun için. Gaza geldim yazıyorum yenisini;)
Mehtap Hanım,
Ben de Öyküm’ün yorumuna vereceğiniz cevabı merak ettim 🙂 .
Yazın ve gönderin mailime. Akşam yayına alırım 🙂 .
sevgiler