Ağbimin Diyabetle Olan Hayatıma Desteği

Tip-1'imAğbimin Diyabetle Olan Hayatıma Desteği

indir (2)Sizlere diyabetle nasıl tanıştığımı ilk yazımda anlatmıştım. İlk doktorum Niğde Devlet Hastanesi’nde Oğuz Demirtaş idi.

Diyabetli olduğumu bana söylerken sağladığı psikolojik desteği size anlatmam gerçekten çok zor. Çünkü o yıllarda babam ve annem yurt dışında yaşıyordu. Türkiye’de sadece ağbim vardı ve o da İstanbul’da okuyordu.

Oğuz Bey bu durumu bildiği için ailemden biriymiş gibi psikolojimi de düşünerek bana nasıl bir yol izlememiz gerektiğinden, bu hastalığın nasıl bir hastalık olduğunu detaylıca anlattı.

Aileme telefonda şeker hastası olduğumu söylediğimde grip gibi birşey sanmışlardı.

O senelerde bazı testlerin İstanbul’da yapılması sebebiyle İstanbul’a gitmiş ve ağbim durumun ciddiyetine o zaman varmıştı.

Bağ-kur ve SSK’nın ayrı olmadığı zamanlardı. Ve üniversite hastanesinde Bağ-kur geçmiyordu. Şartları zorlayarak Çapa’da tedaviye başladık. 2 gün kadar kalmıştım. Yer olmadığı için acil serviste müdahale ediyorlardı.

Ardından doktor bir yakınımızın Haseki’de olması sebebiyle tedaviye orada devam ettik. Bu süreçte ağbim hep yanımdaydı. Haseki’de aynı yatakta ağbimle 4 gün kadar kaldık. Yan yatağımda hamile bir diyabetli anne vardı. Eşinin eve gitmesi gerektiği için giderken diyabetli anneyi bize emanet etmişti. Eşinin hipoglisemi ataklarını bildiği için birşey olursa beni hemen arayın demişti.

Diyabetli anne ilk hipoglisemi atağı geçirdiğinde sedyeyi zangır zangır titretmişti. Bense onun durumunu görünce gittikçe endişe etmeye başlamıştım. Ama yanımda benden daha deneyimli bir anne ve eşinin olması bilinçlenmemiz açısından önemli olmuştu.

4 günün sonunda taburcu olmuştum. Bağ-kur insülin ücretlerini eczanelere ödemeyi geçirdiği için eczaneler benim gibi diyabetli hastalara insülin vermiyordu. Avcılar’da zar zor insülin veren bir eczane bulmuştuk. Ama halen bir şeker ölçüm aletim yoktu.

Aradan 1-2 gün geçti. Kuzenimin eşinin Bursa SSK’da hemşire olması sebebiyle oraya gittik. Orada içimiz rahat etsin diye tüm testleri tekrar yaptırdık. Hastanede yatmadan evde ne yediysem not ettim. Sabah açlık kan şekerlerim, gün içerisindeki tokluk kan şekerlerim için hastaneye gidip kan şekerimi ölçtürüyordum.

Bursa’daki son günlerimde ölçüm aleti satın aldık. Bugünün parası ile 70 TL verdik. O zaman milyon olabilir para birimi. Gri, şişkince bir cüzdanın içerisinde mavi renkli, Roche firmasının bir ölçüm aletiydi.

Tüm bu süreçte ağbim hep yanımdaydı ve benim her anıma tanık olmuştu.

Yazım çok uzun olduğun için gün içerisinde devam edeceğim. Şimdilik burada bırakıyorum:) (Görsel kaynak: makrosafe.com)

2 YORUMLAR

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: