Bu mesajı 19 Ocak 2013 / 13.00 de cumhurbaskanligi@tccb.gov.tr adresine gönderdim.
Merhaba,
Ben bir diyabetli yakınıyım,oğlumuz Eren 04.11.2008 doğumlu olup 13.12.2011 tarihinde 3 yaşında iken Tip-1 diyabet teşhisi ile Erciyes Üniversitesi Çocuk Hastanesine yatırıldığı gün tanıştık hastalığımızla.
31 Mart 2011 tarihinde Cumhurbaşkanlığı himayesinde başlatılan “Diyabeti Durduralım” projesinin 1. yılı değerlendirme toplantısında, pompayla LGS sınavına girmesine izin verilmeyen öğrencinin durumu ile ilgili Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz’ın cevabında “Tip-1 diyabetli için insülinin önemi;3 hafta içinde ölüm kaçınılmaz.” cümlesinden hareketle yardımlarınıza ihtiyacımız bulunmaktadır.
Büyük bir şehir olan Kayseri’de dahi çocuğumuzu okula (hangi okula?) göndermeye korkuyoruz; okullarda hemşire,diyetisyen ve doktorun olmaması ayrıca günde 6 kere parmaklarından yapılan ölçümle 5 kere yapılan insülin iğnelerinden 3 ölçüm ve 2 iğne okul saatlerinde yapılması gerekmektedir. KİM YAPACAK? Ben *** Bölge Müdürlüğünde, eşim *** İl Müdürlüğünde çalışırken işimimizi bırakıp okul kapısında nöbetmi tutalım, bizim gibi birçok ailde benzer korkular bulunmakta. Çocuk Tip-1 diyabetli ne yorulduğunu ne acıktığını ne de şekerindeki değişikliği bilebiliyor, bunun yanında Eren’in şekerinin düzensiz olmasıda sıkıntı. İnsülin kalemlerinden daha avantajlı olan pompalar bulunmaktadır.
Şu an ülkemizde satışı yapılan iki marka var ancak Maalesef tip-1 diyabetli ve yakınları eğitimsizlik ve maddi imkansızlıktan pompa takamamaktadır. Pompa hayatı kolaylaştırmaktadır. Ancak şatışı yapılan iki markada da insülin iletimi hortumlarla yapılmakta olup çocuklar için dezavantajları vardır. ABD’de üretilen kablosuz Omnipod marka insülin pompasının Türkiye’ye gelmesini istiyoruz, firma Türkiye pazarına girmeyeceğini belirtmektedir.
Biran evvel sözkonusu ürünün memleketimize gelebilmesi için yardımlarınızı bekliyoruz.
Saygılarımla.
Bu mesajın Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Eşi Hayrünnisa Hanımefendiye ulaştırılmasını arz ederim
İlker Bey Merhaba,
Umarım geri dönüş alabiliriz.
Keşke ama keşke özellikle diyabetliler mail atmaya ya da ses vermeye az da olsa çaba gösterseler. Özellikle SGK’nın kan şekeri ölçüm çubuklarındaki yeni düzenleme sonrası bildiğiniz üzere blog olarak yeri göğü inletmeye çalıştık ama hem bloğumuzdan hem de diğer diyabetliler beklediğimizden az destek oldular. Bu diyabeti herkes çok mu iyi yaşıyor da bizim haberimiz yok anlayamıyorum.
Mailinizden ve Eren için gösterdiğiniz çabadan dolayı sizi canı gönülden tebrik ediyorum. Mail atmak ya da ses vermek korkulacak bir şey değil çünkü.
sevgiler
Belki mektuplar yazarak ve bu mektupları kargo yolu ile yönetimde ki kişilere göndererek de sesimizi duyurabiliriz olamaz mı ? 🙂
Herkese Merhaba,
Özellikle birkaç kişi Diyabeti Durduralım ekibinden randevu alarak toplantı mı talep etsek ve Ankara’ya mı gitsek?
Sevgiler
Esra Hanim ayni mesaji cumhurbaskanligina ve saglik bakanligina hatta il saglik mudurluklerine iletmek icin bir mektup yazilsa ve herkes ayni mektubu bu ilgililere duyursa o zaman cok daha iyi sonuclar alabiliriz belki diye dusunuyorum. Hatta Turk Diyabet Vakfi ve Diyabetle Yasam Dernekleri de bu konuda yardimci olabilirler diye dusunuyorum. Ne dersiniz?
Nimet Hanım,
Diyabetle Yaşam Derneği Başkanı Emine Hanım ile yarın konuşmaya çalışırım bu konu hakkında. Hep beraber hareket edemiyoruz ne yazık ki. Herkesin derdi olan bu diyabetle ilgili hadi hep birlikte şöyle yapalım dediğimizde kimse harekete geçmiyor ve sadece takip ediyorlar. Umarım hep beraber ilerleriz bu konuda.
Omnipod’un Avrupa distribütörü Ypmsomed’in Tr distribütörüne ulaştım. Adı Trimpeks. Omnipod ile ilgili çalışmalara başlayacaklar. Umarım bu konuda bir adım atılır. Önümüzdeki hafta firma sahibi ile buluşacağız.
Sevgiler
öncelikle ilker beyle aynı durumdayız ve bende patlamak üzereyim günümüzde en olamaz dediğimiz sağlık gelişmeleri yaşanırken bu hastalığın tedavisi yokmuş(tam manasıyla)anlamında kimselerin birşey yapmaması beni deli ediyor yok sağlık bakanlığna yok tv kanalllarına inanın her fırsatta birileri bizimle ilgilensin die feryat ediyorum nerde bizim türk hekimlerimiz bir şeyide bulun artık hep hazır hep hazır tedavi anlayışı bir sayın hotamışlıgili duyuyoruz nunun aşısı bulundu arkadaşlar RANT RANT RANT
sağlık bakanlığı bildiğiniz varsa uğraşalım diyor ya yahu bu insanların yarasına melhem olalım bunun cidden aşısı varmı uğraşalım bulalım diyen bir allahın kulu yok ya diyabetlilerdede tepki veren yoooooook yok herkez kurbanlık koyun gibi bekliyor ne bekliyor anlamıyorrum
Nedense ülkemizde üniversitelerin akademik çalışmaları hep angil dingil işler üzerine, sağlıkla alakalı doğru düzgün çalışan çok fazla üniversite yok, her ilde bir üniversite var ama tıp alanında daha gelişemedik. tamam yüz nakli yapabiliyoruz, tamam organ nakillerinde başarılı olmaya başladık. iyi de bu konularla iki üç üniversite ilgileniyor. kalsın ufak bir şehirde ki üniversite tıp fakültesi açsın. sonra da bu fakültede adam akıllı akademik çalışma yapsın. mesela a üniversitesi endokronolojik alanda araştırma yaparken b üniversitesi onkoloji alanında araştırma yapsın. bence üniversiteler kendi aralarında koordine kurarak her üniversiteye böyle bir görev versin. belki o zaman hem sağlık bakanlığı hem de diğer makamlar bu işin üzerine düşer…
yahu arkadaşlar kalıbımı basarım bu hastalığın tedavisi bulunmuştur (tam anlamıyla) ama eminim bu işin bir yiyici takımı var
bu insanların çocukları yokmu hiç mi bi başkası kendininde başına gelebileceğini düşünmüyor unutmayın bir gün sizde bizden daha zor durumlara girebilirsiniz
Sizce bu işin tedavisini bulan yiyici takımının para kazanmaktan kendi başına aynı durumun gelebileceğini düşünür mü? tedavisi zaten kendi elinde -eğer ki diyabetle tanışırsa-. eğer ki bulunduysa ve gerçekten ortaya çıkması engelleniyorsa. bırakın kalsın. en azından bizim bu durumumuz, öteki tarafta lehimize olur. bu dünyanın cezasını diğer tarafta ödemeye kalkmayız 🙂
bizim ankara bizden soruyo adınada sağlık bakanlığı diyor ya şu ülkeye sağlık anlamında bi keşfi hadi ondanda vazgeçtik birileri birşey yapıyormu die bile araştırmıyo nerdenmi biliyorum yaw adamlar bana soruyor varsa getirtelim hadi bari şu basit işi başarın yalvaralımmı kendimizimi yakalım anlamıyorumki birgün iyiki türkiye cumhuriyeti vatandaşıyım die mutlu hissedeyim
Recep Bey,
Öncelikle hoşgeldiniz.
Ben de her zaman bakanlık ve SGK ya içimden geçen en güzel cümleleri sarfediyorum 🙂
Taha’nın da dediği gibi bu ülkede tıp alanındaki kıymetli doktorlar önemli işlere imza atarken diyabete neden kafa yoramıyorlar anlayamıyorum.
Açıkçası durumu artık kabullenip şu andaki kötü sistem içerisinde en iyi yolu bulmaya çalışıyorum.
Kendimizi parçalasak ta bir şeyler olmayacağı için kendi yağımızda en az hasarla çevrilmek zorunlu oluyor.
Sevgiler
Diyabetin oluşum mekanizması tahminlerden çok daha karışık. Öyleki hala hiçbirimiz şundan diyemiyoruz. O nedenle tedavinin bulunması da kanserden daha zor çünkü kanserin mekanizması çözülmüş durumda. Bu konuda deli gibi çalışan insanlara biraz haksızlık olmuş sanki
Oluşum nedeni hakkında yurt dışındaki universiteler acıklama yapabilior yanılıormuyum.kısaca bagışıklık sistemının pankreas uzerindeki beta hucrelerini tahrip etmesi die
Evet ama o beta hücreleri neden tahrip oluyor’a cevap bulamıyorlar sanırım…
Beta hucrelerını tAhrip eden bagışıklığın kendisi dusuk bagısıklık sıstemı .
1922 den bı yana insulin uretılıor ve bu zamana kadar da bır caresinin bulunaöamış olmasınıda düşündürücü tabi
Öyküm hanım abla, illa ki haklısın ama kim bu güne kadar çıktık biz bunları yapmaya çalışıyoruz ya da çalıştık dedi. herkes için söylenen bişey yok ama bunlar da olmuyor değil… ben adam gibi çalışana zaten laf etmiyorum. bunu yapmayan kişilere sözüm 😉
Selamlar,tip 1diyabetle 2ay oldu tanışmamız.ve cok acı oldu cunku diyabet teshisı konulan hastaneden bize cocuğumuzun ömur boyu insulin kullanacak olması ömur boyu yataga mahkum olacakmış gibi anlatıldı o anda.eve geldiğimizde ardayı uyutmaya korkuyordum belki en iyi çözüm 5 kattan atlamak die düşünmüştüm.arkadaslar amerika da bulunan ve bir turk doktoru olan prof.dr.sayın sumer beldez bek in çok önenli calışmaları var tip 1e kesin ve uzun vadeli çözüm için.cocuklarımız ve tum diyabetliler için ciddi çalışmaların olduğunu şuanki doktorumuz sayın prof. Abdullah bereket te mujdeledi.ayrıca suanda akdeniz universitesinde tip1diyabetliler için adacık hucre nakli yapılmakta fakat pek bilinmiyor.cesitli yan etkilerin tolere edilmesi içn calışmalar suruyor.yalnız cocuklara 18 yas altı uygulanmıor cunku bagışıklık sistemını baskı altına alıyormuş inşallah doktorlarımız bunlarada bır cözm bulacak.dualarıımız onlar için.tıpda by gelişmeler yasanırken sosyal hAyatta cocuklarımızın özellikle okullarda neler lazımda yapmamız gerekiyor milli egitim bakanlığının saglık bAkanlığının aile ve cocuktan sorumlu tüm bakanlarımızdan konuyla ilgili destek vermelerini saglamak görevimiz olmalı. Sevgiler dilek
Recep can bey selamlar hurriyetin gecen hafta cuma gunku sayısınd molekullerın tokalasması haberını okuyun lutfen.
Ayrıca özel okulların her yıl diyabetlı öğrencıler için tam burslu yada yarı burslu egitim verdiğini bir arkadasım söylemişti fakat arastırmadım henuz .
Dilek Hanım Merhaba,
Öncelikle paylaşımlarınız ve güzel haberleriniz için teşekkürler.
Ülkemizde maalesef hem teşhis koymak hem de diyabetin ölümcül olmadığını anlatmak doktor tarafında anlamadığımı şekilde bu kadar zor olmamalı. İnanın sizin yorumunuz gibi yorumları görünce inanılmaz sinirleniyorum.
Sizin de yakın bir zaman olmuş Diyabetle tanışalı. Umarım anne olarak sizin yönetmeniz zor olmuyordur diyabeti.
Madem İstanbul’dasınız 16 Şubat’taki etkinliğimize katılın lütfen.
Sevgiler
Selamlar esra hm
Bize enson gittiğimiz doktorumuz bu olumsuzluklar karsısında üzülmeyin çok yakın zamanda siz size müdahele eden dontorlar kadar deneyim kazanacaksınız demişti.gerçektende öle oldu.Arda nın şkr kontrol altında normal gidiyor insülin dozları 1.5 ile 2.5 arasında.fakat iki gündR biraz yukselmeler oluyor.
16 şubatta eşim seyehatte olmaz ise kAtılmak isteriz.
Dilek Hanım Merhaba,
Önemli olan da bu zaten. Özellikle küçük yaşta diyabetli çocuğu olan aileler için oldukça zor oluyor diyabetle tanışmak. Ama bu şaşkınlık kısa sürmeli. Uzun sürerse olan yine çocuğa oluyor.
Anne ve babanın bu dönemde annemin deyimiyle ‘melek’ gibi olması ve çözüm odaklı olması gerekiyor.
Gelme ihtimaliniz olursa bekleriz.
sevgiler
Recep Can Bey merhaba,
öncelikle patlamak üzere olmadığımı belirtmek isterim, herhangi bir makama dilekçe yazmak yada makamın yapabileceği hususunda düşüncem varsa yardım istemek en doğal hakkım, PATLAMAK DEĞİL.
Siz ve birçok kişi benim Faustman lab.’a ulaşmaya çalıştığımı bilmiyorsunuz, aranızda kaç kişi biliyordu acaba Cumhurbaşkanlığı himayesinde bir çalışma olduğunu …. Erciyes Üniversitesinde coğrafyanın en büyük “gen labaratuarının” kurulacağını aranızda belkide ben bilyorum… uzun lafın kısası herşey rant ama kişiler olarak araştırmalı,yetkili kişi yada kurumları harekete geçirmeliyiz.
gerekirse patlarım, tutamaz kimse beni… yeterki nasrettin hoca gibi yalnız kalmayım.
mutluluklar 🙂
İlker bey merhaba, siz yanmasanız biz yanmasak bu konu nasıl çıkar aydınlığa, nasıl patlayacaksa bu iş ne yapılacaksa varım, yaz yazıyı atarım imzayı altına… 😉
Taha merhaba,
zamanı geldiğinde patlarızda, şuan zamanı değil diye düşünüyorum…. ve yıllar sonra belki diyeceğiz ki ; biz üç kişiydik, ilker ,taha ve esracan 🙂
mutluluklar 🙂
İlker Bey, Taha Merhaba,
Ama o zaman yine Ahmet Kaya yanmızda olmayacak. En azından anma fırsatımız olacak 🙂
Sevgiler
İlker bey ülkemizde baska bir gen lab. Varmı bilmiyorum.sizin bilginiz varmı?olsa herhalde o kadar türk profları amerikada niye çalışsım ki diye dÜşünüyorum.
Dilek Hanım Merhaba,
gen labaratuarlarını araştırmadım açıkcası ama erciyes üniversitesinde kurulacak lab konusu geçen diyabet günü (14.11.2012) konu edilmişti ilgili üniv. hocası tarafından.
ülkemizde bilimadamına değer verilmediğinden, ödeneklerin az olduğundan,labların yetersiz oluşu vb nedenlerden bilim insanlarının yurtdışına gitmesi yada orada yetişmiş insanlarımızın memleketimize dönmeme sebebidir diye düşünüyorum.
mutluluklar 🙂
ilker bey merhaba.ben konuyla alakasız birsey soracagım sıze umarım görürsünüz mesajımı.kayseride yaşıyorum bende karbonhıdrat sayımını bılen bır doktor buldunuz mu kayseride .eğer varsa hastane ismi söylemeniz yeterli
Nehir Hanım merhaba,
biz ilk günden beri Erciyes üniv, Çocuk Hastanesi tarafından takip edilmekteyiz. Bize CHO sayımını o hastanede Dyt.Zeynep hanım göstermişti, halen pazartesi günleri öğleden sonraları diyabet takibi yapıyordu, biz en son aralıkta gittik, oradaydı 🙂
sizmi yoksa yakınınızmı tip-1 ?
dilerseniz takıldığınız zaman eşimle birlikte tecrübe ve bildiğimizi paylaşabiliriz.Bu arada CHO sayımı için biz Dyt.Emel ÖZER’in kitabından faydalanıyoruz ama öncelikle bir diyetisyene gitmenizi öneririm.
mutluluklar 🙂
tesekkurler ilker bey.ben diyabetim.yeni olduğum için henüz erciyes üniv. gıtmiş değilim en kısa zamanda gıdecegım zeynep hanıma.tekden hastanesine gıdıyordum daha dogrusu her gıdısımde farklı bırhastaneye gıdiyorum.cevap vrdıgınız için tesekkurler.mutluluklar:)
esra hanıma iatafen bir kere kabullenmek yenilgiyi kabul etmek veya sizinde bu ranta su taşıdığınızı çıkarrır bu söylen ve DİLEK hanım sizin için bu denli iyimser olmak sadece polyanıcılık olmakla beraber görüyorum umut pompalamışlar sadece ve İLKER bey bu kadar korkmayın devlet memurluğunuza helal gelmez ama birgün çocuğunuzu ve kendim içimde söylüyorum çocuklarımızın diğer hastalıklarada maruz kaldığında gecikmeyelim evet ben patlamak üzereyim çocuğum paradan HER ZAMAN 1. PLANDADIR KORKARAK HAYAT SÜRÜLMEZZ
HEPİMİZ MUŞ MUŞ TA MUŞ DİYORUZ GERÇEKLERİ BİLEN VARMI YOK
KİMİN ÇOCUĞU DAHA AZ DEĞERLİDİR Kİ
Recep Bey Merhaba,
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Ne demek istediğinizi anlamakla beraber çok bıçak sırtı cümleler kurmuşsunuz. ‘yenilgiyi kabul etmek veya sizinde bu ranta su taşıdığınızı çıkarrır’ ya da İlker Bey için kurduğunuz cümlelerde ne demek istediğinizin farkındayım ama bence yine de çok hoş durmadı yorumunuz içerisinde bu tarz cümleler.
Kavganız bizimle değil. Bizler kendi halinde ve kendi yağında kavrulan insanlarız. Siz de eminim öylesinizdir. İletişimimiz lütfen böyle olmasın.
Biz diyabetlilerin öncelikle sakin ve şu andaki mevcut tedavi yöntemlerinden en iyisiyle hayatlarını sürdürmeye kafa yorması gerektiğini düşünüyorum. İnsülin pompası ve karbonhidrat sayım yöntemi gibi özellikle öğrenilmesi gerekenleri öğrenip diyabetli hayatlarını ellerinden geldiğince kontrol altına almalılar ya da aileler çocuklarınınkini almalılar.
İnanın hepimiz çok doluyuz. Özellikle mevcut sağlık sisteminin başındakilerine benim içim oldukça dolu. Ama tepkiler verilse bile bu ülkede bir halt olmayacağını hepimiz biliyoruz.
Bu kadar tepkili olunmamalı. Olanları uyarmalıyız diyerek sizi selamlarım 🙂
sevgiler
Recep bey suan ardayı ayağımda sallıyordumuyutmak için.fakat siz hangi mercisiniz ki burda yorum yapanlara olumlu gelişmeleri takip edip aktaranlara böyle ithamlarda bulunuyorsunuz.
birincisi ben polyanna cılık değil bir anne olarak çocuğumun bu hastalıkla sorunları çözülene dek yasamayı öğretmeye calışıyorum.rant rant rant diyosunuzda bu hastalık çok pahalı bir hastalık değil.
bugün medicsbası medipol, acıbadem, her türlü müdahaleyi diyabetliye öncelik vererek yapıor ki riskleri bizim elimizde.
bı bir kanser hastalığı değil. ucuz bir hastalık rant tan kastın nedir?
simdi benim size diyesim gelior ki varsa bildiğin bir yol anlat öğrenelim madem bulmuşlar caresini.
ve doktorlarımızın emeklerini yok saymayalım bugun bu işle ilğilenen amerikada ingilterede hatta japonyada calışan dr lar var.sizin amacınızın ne olduğunu anlayamadım.
Arkadaşlar merhaba,
ben yukarıdaki yazıyı Cumhurbaşkanlığı makamına gönderdim ve örnek olsun diye buraya yazdım. Sizden de istediğim; benzer şekilde e-postalar göndermeniz. benim gönderdiğim e-posta kaybolabilir (aslında pek zannetmiyorum,makamın duyarlılığı konusunda şüphem yok) ama onlar yüzler binler sayısında e-posta olursa sesimiz daha net duyulur diye düşünüyorum. haydi yazmaya lütfen 🙂
mutluluklar 🙂
Şimdi ben de gönderdim Cumhurbaşkanlığına bir mail. Önderliğiniz için teşekkürler.
Not: İlker Bey’in mailinden azıcık kopya çektim ama 🙂
Dilek Hanım Merhaba,
Antalyada oturuyorum ve 7 ay önce Temmuz başlarında şu an 4,5 yaşında olan kızıma Tip1 diyabet tanısı konuldu Akdeniz Üniversitesi’nde. Biz hastanede eğitim alırken ve tedavi görürken bizede söylendi kök hücre çalışmaları yapıldığı, sonucun uzun zaman alacağı.Ama nakille ilgili bilgim yok. Bunu araştırıcam. Fakat şunu söylemek istiyorum ben 3 aylık kontrollerde kızımı muayene ettirecek ve sonuçları gösterecek uzman doktor bulamıyorum Akdeniz Üniversitesi’nde. Hep asistanlar ve bilgisi olmayan kişiler. Bişey soruyorsunuz cevap veremiyorlar. 2 tane Prof. var ama biri özel muayenehanesnde 270 liraya bakıyor. Diğeri Bölüm Başkanı ama her zaman görüşemiyorsunuz. Şuan doktor arayışı içindeyim ama özel hastanelerde Ç.Endokrinoloji yok. Tayin imkanı bulsam gidicem başka şehirlere.
Rabbim tüm dertli, hastaların hepsine şifa verir inş. Ve diyabetin kesin tedavisi de en kısa zamanda bulunur inş.
Hatice hm selamlar,
Bizde2aydır diyabetle tanıştık sizin yasadığınız sıkıntıları biz daha ilk hastanede yattığımızda yasadık ve ben 12 günlük yatiş sürecini tamamlamadan eşimle beraber çocuğu uzu çıkardık hastaneden.aynen dediğiniz gibi uzman endokrin doktoru yatışımızın 3.günü bizi ve cocugumuzu görmeye geldi.asistanlara bişey soruyorsunuz cvp veremiyordu,cocuk hipoglisemi yasiyor şkr 65doktor yok hbr veriyoruz 20dksonra geliniyor.yemek servisi yapan görevli biz farketmesek çocuğun menSünü karıştırıyor,en kötüsü cocuğun parmagını şırınğa iğnesiyle delmeleriydi.ve daha bir çok olumsuzluklar siz biz gözMüzÜ kulağımızı açıp bilgi toplamazsak diyabetle ilğili kendimizi geliştirmezsek kendimize ve cocuğumuza faydamız olmaz.bizde ardayı marmara üniv.hastanesine tahlil yapmaya dosya takibini yPtırmaya götürüyoruz.aynı üniversitenin bölüm başkanınında kendi kliniğine tüm takibini yaptırmak için gidiyoruz.
Kök hücre naklini zaten gelişimleri acısından cocuklarda risklı oldugundan yapmıyorlarmış 18 yasa kadar.
Dilek hanim hangi olumlu gelisme hadi toplayin verileri ne cikiyor soyleyin hadi soyleyin hic kocamaan hic rant ne biliyomusunuz her 3ayda bir tahlil stripler ozelse bi dunya para daha cogaltabilirim birbirimizi uyutmayalim madem sizler haklisiniz neden onerisi olan yok neden kurumlari topyekun calistiralim diyen yok evet sadece bizleri ufak ufak kiri tilarla tanidigimiz bu kimseler bizi uyutuyorrrrrrtrrttt
Recep Bey merhaba,
kimse kimseyi uyutmuyor, aksine şurada bildiğimizi paylaşıyoruz; biz, belkide şu forumda en iyi CHO sayan aileyiz. Çok şükür fark ödeyerek de olsa strip alacak maddi durumumuz var,birçok kimseye devletin verdiği 3 aylık 9 kutu strip yeterken biz fazladan 3 kutuda reçetesiz alıyoruz,yani artı 105 TL,çünki çocuğumuzun şekeri hala düzensiz. Buna rağmen Benim amacım mümkün olduğunca çevreme faydalı olabilmek, ki “CHO ne” diyenler var memleketimizde,ölçüm aleti yada strip alamayanlar…
Diyabet konusunun dünya yüzeyinde belkide en çok rant elde edilen 5 olaydan biri olduğunu birçoğumuz düşünüyordur,biliyordur. Düşünün şuan dünyada yaşayan insanların %3-4ü silahlı savaş içinde,savaşlardan da rant elde eden var,hatta savaşlar çıkaranlar… ama şunu ben gayet iyi biliyorumki insanlığın %15 ini ilgilendiren bir diyabet pazarı , elinde imkan,diyabetin formülüne sahip olan hırslı bir adama çocuğunu kurban ettirir,savaşlardan silahlardan daha fazla rant var bu işte çünki.dediğiniz gibi belkide diyabetin çözümü bulunmuştur,büyük olasılıkla. Ama bizim beklememiz lazım, mecburuz.zamanı geldiğinde çözümü elimize verecekler; şimdi ise ellerindeki milyarlarca dolarlık diyabetik ürünleri satmak istiyorlar,kim ne yaparsa yapsın satacaklar,hiçbir kimsenin gücü yetmez buna…
Bu arada sizi tanımıyorum ama memurluğum konusunda fikrinize saygım yok ayrıca kimseden korkum yok; çünki Türkiyedeki SPK dan lisanslı yaklaşık 1500 değerleme uzmanından biriyim. Memuriyetten ayrıldığım takdirde, işim konusunda kurumum ve benzer kurumların ihalelerinde iş alabilecek kadar iş bitirmem,tecrübem var. ki bu arada ihale alacak durumum olmasada neredeyse istediğim şirkette çalışacak kadar temizlik,bilgi, deneyim vb konularda takdire şayan bir geçmişim var çok şükür.
Kaç gündür cevap vermek istemedim size. kusura bakmayın lütfen, belki yazdıklarımı size anlatamamış olabilirim. Sizden bir ricam var; “yeter artık , olumsuz olmayın”.
Eğer bir Tip-1 yakını olarak sıkıntınız olursa ; biz yine size yardıma hazırız. Sayg….
mutluluklar diliyorum
Herkese Merhaba,
Recep Bey’in yorumları konusunda istersek yine 🙂 ‘şeriatın kılıcı’ olabilirim 🙂 Ya da benzeri rte de olabilirim 🙂 ki oldum bir ara bloomberg dergisi yorumlarında 🙂 ama yakışmamıştı 🙂
Burası bizim mahalle. Olumsuz yorumların demotive etmesine izin vermeyiz, veremeyiz 🙂
Sevgiler
Esra hanim bu blog yorumlarinizin cok inandirici olmadigini soylemek zorundayim BEKLETIN milleti umudu serpin serpinde sermaye olarak donsun hayirli isler
Benim kanatimi dogrulamis oldunuz yayinlamayarak yazik degilmi bu insanlara
Recep Can Bey Merhaba,
Ben genelde açılan başlıklara ve altındaki yorumlara dahil olmam. Ama sizin yazdıklarınızı görünce hem yayınlama ihtiyacı hissettim hem de bize karşı olan agresifliğinizi nedenini merak ettim. Ve bir sonuca vardım.
Çıkardığım sonuç ise ”bilgi eksikliği”.
En son gönderdiğiniz yorum;
recep can
Oca 25, 2013 [Düzenle]
Esra hanim bu blog yorumlarinizin cok inandirici olmadigini soylemek zorundayim BEKLETIN milleti umudu serpin serpinde sermaye olarak donsun hayirli isler.
Bu yorumdan da görüyorum ki, hem bloğumuzu hem de Esra’yı pek tanımıyorsunuz. Size biraz anlatayım.
– Biz şuana kadar yaptığımız hiçbir organizasyondan, ki katılanlar bilir bir kuruş ücret almadık.
– Bloğumuz da herhangi bir ürünün bize yarar sağlayacak şekilde, ticari kaygı nedeniyle satışını yapmadık.
– Blogumuz da kimseye tavsiye vermedik sadece tecrübelerimizi paylaştık.
– Blogumuz sayesinde diyabet ile ilgili algı değişmiş olup insanların yenilikleri takip edip diyabetlerini daha düzenli yaşamasında biraz olsun katkıda bulunduk.
Bu liste uzar gider…
Hayat da en nefret ettiğimiz şey olan yaptıklarımızı anlatma ihtiyacını bize hissettirdiğiniz için ayrıca teşekkür etmek isterim.
Sonuç olarak;
Buradaki kimse sizi tanımaz ve size herhangi bir zararı olmamıştır. Eğer diyabet ile ilgili veya sağlık sistemi ile ilgili sorununuz varsa sorunlarınızı yetkili makamlarla paylaşarak çözüm yolunu bulmanız daha sağlıklı olacaktır. Blogdaki kimse sizin agresifliğiniz nedeniyle sıkıntı yaşamak zorunda değil. Bu blog da amacımız insanların birbiriyle olan tecrübelerini paylaşıp düzenli bir diyabet yaşamı sürmesine katkıda bulunmak.
Bu nedenle sizden ricam sinirinizi bu kadar bozan ve kafasındaki tek amacı cebini doldurmak olan insanların kurduğu bu bloga tekrar girmemeniz.
Not: Recep Can Bey’in agresif tavırlarına maruz kalan; bloğun tamamından özellikle İlker Yıldırım Bey ve Dilek Karadavut Hanım dan kendi adıma özür diliyorum.
Merhabalar..Cumhurbaşkanlığına maili bende gönderdim.Cevabıda geldi.Aynen cevabı yayınlıyorum..
”Cumhurbaşkanlığına elektronik posta yoluyla ilettiğiniz dilekçeniz alınmıştır.
Başkanlığımız tarafından elektronik postanızda yer alan detay incelenmiş olup, Milli Eğitim Bakanlığına iletilmiştir.
KURUMSAL İLETİŞİM BAŞKANLIĞI”
hayırlısı olur inşaallah çocuklarımız için..
Ömer Bey merhaba,
benim dilekçemde açıkca “Biran evvel sözkonusu ürünün memleketimize gelebilmesi için yardımlarınızı bekliyoruz.” şeklinde omnipodun Türkiyeye getirilmesi hususunda yardım istemiştim.
Eğer sizde aynı şeyi istediyseniz neden MEB’e gönderdiler dilekçenizi?
siz ne istediniz dilekçenizde?
mutluluklar 🙂
merhabalar İlker Bey,ben bir öğretmenim ve kızımda şuanda ilkokul 2. sınıfa gidiyor ve 1,5 yıllık diyabetli..zorluğunuzun ne olduğunu gayet iyi anlayanlardan biriyim,benim kızım biraz şanslıki babası ile aynı okulda ve kızımın okulda neler yaşadığını en iyi bilen birisiyim,dolayısı ile takibinide ben yapıyorum..Dilekçeme gelince ,ben dilekçemde yukarıda bahsettiğim bilgilerle beraber,okulda diyabetli minikler için sağlık personeli ve diyabetlilerin eğitimlerini kolaylaştıracak her türlü önlemin alınmasını ve pozitif ayrıcalığın tanınmasını talep ettim..inşallah hayırlı neticeler çıkar,size verilen cevap ne olmuştu?
Ömer Bey merhaba,
daha bana cevap verilmedi, hatta eşim acaba gitmedimi diye biraz önce sorduğunda ;baktıkki mail gönderilmiş. bekliyorum…
İstanbuldan Selim Beye selam olsun 🙂 benim mail gmail ile hotmail arasına sıkışmışta olabilir 😛 (Esra hanım saygılar 🙂 )
mutluluklar 🙂
İlker Bey,
Selim Bey’e bir gönderme var. Ama anlayamadım 🙂 merak ettim 🙂
Benden de saygılar 🙂
Sevgiler
Esra Hanım Selim beyle benim ortak yanımız,birasss şanssızlık ya; herkesin işi olur ,maili gider yerine . benimde mail bir yerde sıkıştı kaldı herhalde, hala cevap yok , birde hemşerim olacaklar 🙂
izlemedeyim , mutluluklar 🙂
İlker Bey,
Şimdi anladım 🙂
Umarım artık ne ölçüm cihazlarımızın bozulmasına ne de yeni insülin pompası araştırmalarına emek harcamaz, yapay pankreas ile mutlu ve güzel yarınlara koşarız 🙂 🙂
Selim Bey hasta bugünlerde. Grip. Maillerine bakamıyor olabilir.
sevgiler
Esra hanım ; ben geçen sene omnipoda mail göndermiştim ve Türkiye pazarına girmeyi düşünmediklerini yazmışlardı. Sağlık bakanlığına yaptığım başvuru ise ‘şu anda böyle bir çalışmamız yoktur’ denilerek kısaca cevaplanmıştı.Size katılıyorum sesimizi fazla yükseltemediğimizden herhalde diyabetle yaşamak kolay diye düşünüp önemsemiyorlar.
Herkese merhaba, 01.04.2013 de Cumhurbaşkanlığı makamına gönderdiğim e-posta;
Cumhurbaşkanlığı himayesinde başlatılan “Diyabeti Durduralım” projesi nedeniyle tarafınıza gönderdiğim iki elektronik postaya da cevap verilmemiştir. Birincisi 19.01.2013 tarihinde İnsülin pompası konuludur. İkincisi ise 15.02.2013 tarihinde Oğlum Eren’in Tip-1 diyabetli olduğu için Kayseri TED Kolejine kabul edilmediğini bildirdiğim posta idi.
Bu defa ise oğlum Eren’in şekerinin Britle (oynak) olmasından dolayı Doktorlarımızın şiddetle tavsiye ettiği Sensörlü Pompa konusunda SGK katkısının çok az olmasından dolayı alamamaktayız. Satış fiyatı 11000 TL olan pompada 3500 TLsı SGK tarafından ödenmekte geriye kalan 7000 TL ve ayda 600 TL sensör bedeli kişi tarafından karşılanmaktadır.
Sensörlü pompada katkı paylarının mutlaka artırılması gerekmektedir, Bu durum için yardımınızı esirgememeniz hususunda gereğini arz ederim.