Tip-1 Diyabetin Kesin Tedavisi Hakkında
Merhaba Arkadaşlar,
Hepinize orta şekerli günler dilerim…
Bu yazıda önemli bir konuya değinmek istiyorum. Öncelikle şeker hastası olduğumdan beri birçok kez bu hastalıkla ilgili herşeyi öğrenmek istedim
Bu bloga kaydımda aslında bu sebepten yardımlaşmak ve şeker hastaları olarak yaşam kalitemizi arttırmak. Hasta olduğumdan beri kendime hergün sorduğum ve cevap alamadığım bir soru var; ‘Bu hastalık neden kalıcı olarak tedavi edilemiyor?’ Sanırım cevabını artık biliyorum.
Senelik 900 bin turist trafiği olan bir acentada sorumlu olarak çalışıyorum. Hali ile birçok yurt dışı kontağım var. Hemen hemen dünyanın her yerinde birçok arkadaşım var. 2 yabancı dili profesyonel olarak konuşabiliyorum. Ve şu ana kadar yurt dışında diyabet ile ilgili yapılan tedavi araştırmalarını takip ediyorum ve ilginç sonuçlar almaktayım.
Bunlar;
- Nazal insülin..
- Kana karışan insülin tabletleri..
- kök hücre araştırmaları ..
- beta hücrelerinin tekrar temini ve immün sistemin kabul edeceği şekilde Pankerasa yerleştirilmesi.
- ve daha nice genetik şirketler ve laboratuarlar.
Bu kadar çalışma var iken neden bunlar uygulamaya konulamıyor? Birçoğu kobay diyabetlilerde olumlu sonuç verirken neden genelde uygulanmıyor ya da neden gelişim süreci normal hızda işlemiyor?
Sanırım bu soruların tek bir cevabı var; o da her gün kendimize enjekte ettiğimiz ‘insülin’. Sadece küçük bir hesap yapın. Türkiye’de 5 milyon diyabetli var. Bunların 3 milyonu insülin kullanıyor ise ve hayatı boyunca kullanmaları gerekiyor ise sizce bu insülini üreten firmalar ne kadar para kazanıyor olabilir?
Bana kalırsa cevap alabilmek için önce doğru soruları sormak gerekir. Aksi taktirde hep kandırılıp hayatimiz boyunca bize acı veren yöntemler ile ancak tedavimizi yapabileceğiz .
Sadece benim aylık ünsülin masrafim 350 tl. Devlet ödüyor ama sahnenin arkasında neler dönüyor. Bizleri sırf para için mi hasta tutuyorlar acaba?
Bu kanıya nerden vardın derseniz? Çevirmen olarak katıldığım büyük hacimli sağlık kongrelerinde binlerce doktorun üyesi olduğu derneklerin yönetim kurulu toplantısını iş gereği ile bizzat dinlemiş olmamdır. Zira adamlar kanserden ya da tedaviden değil toplantı boyunca paradan bahsediyorlar idi…. Etraflarında dönen ilaç mümessilleri de cabası. Bu düşüncelere benim görüğümü gören herkes katılır.
Sağlıkla kalmanız dileği ile.
Mustafa Çalışkan
Mustafa Bey Merhaba,
Öncelikle yazınız için teşekkür ederim.
Sizin düşüncelerinize katılamıyorum. Ama katıldığım birçok nokta da yok değil. İlaç sektörü inanılmaz bir sektör. Ben de yaklaşık 3 yıl önde gelen bir ilaç firmasının insan kaynaklarında çalışıyordum. Dönen paralar ve vadedilen olanaklar bu sektörde inanılmaz. Ama istesek de istemesek de bu bir çark ve dönecek.
Özellikle bizden birin olan Eda Hanım ile bugün yapay pankreas üzerine sohbet ettikten sonra diyabetin neden çaresi yok? buldular ama bize söylemiyorlar gibi düşüncelerden tamamen arındım. Diyabeti tamamıyla yoketmek için ciddi çalışmaların devam ettiğini söyledi çünkü.
Mesela yapay pankreas diyabette her kanalın seveceği bir araç olacak. İnsülin pompası, insülin ve kan şekeri ölçüm cihazı bu sistemin yine olmazsa olmazları. Ama gelelim ki diyabete kökten çözüm bulunursa bu sistem çökecek. Ama ben en azından şimdilik diyabetle ilgili çalışmaların son bulduğuna inanamıyorum. Keşke Eda Hanım ile Skype üzerinden yaptığımız videonun görüntülerini yayınlayabilsem şimdi. Ne demek istediğimizi daha iyi anlatmış olacaktım. Ama 16 Şubat’ı beklemek durumunda kalacağız 🙂 O zaman bu konuyu lütfen tekrar konuşalım.
sevgiler
Merhaba Esra Hanım
Yorumunuz için teşekür ederim Öncelikle insanların birçok olağanüstü şeye kadir olduğunu biliyoruz Çünkü insanlık yapmış olduğu Çok kötü ve Çok iyi şeyler ile bunu kendisine kanıtlamıştır bir şekilde Bu gün Atom bombası yapıp milyonlarca insanı bir anda öldürmek de mümkün , Aynı Zamanda dünyanın her yerindeki hayır kuruluşları ve hayırseverlerin yardımlarından yararlanan bir sürü insan olduğunuda görmek mümkün Bu gün biz diyabetliler kendimizi kısmen tedavi edebiliyorisek bu geçmiş çalışmalara borçlu oldugumuz içindir bu tedeavilerinin öncülerinin Önlerine engelden çok teşvik çıkmıştır ama Günümüz dünyasında kapital sistemde Bahsetmiş olduğum Çoğu çalışmanın önü tıkanmakta yada finansman sıkıntısı dolayısı ile hiç gelişim gösterememektedir.
Zira siz bile yapay pankeras ile ilgili olumlu haberler veriyorsunuz sizce Bir beta hücresi üretmek bu kadar zormu ? zira insan oğlu genlerden klon insan bile yapıyor iken.:)
Saygılarımla
merhabalar.benim de 2,5 yaşındaki oğluma TİP1 DİYABET teşhisi kondu.Maalesef yaş sebebi ile hayli zor günler yaşıyoruz .iğne yapmamız büyük problem.inişler ve çıkışlar var.henüz rayına oturmadı bu da bizi hayli strese sokuyor maalesef.çocuk son derece hırçın bir durumda.
hepinize sağlık dolu günler…
PYAŞAR MERHABA ,
BENİM DE KIZIM TİP 1 DİYABETLİ . 6 AY ÖNCE TEŞHİŞ KONDU . YAZINIZDAKİ PANİK ÖYLE TANIDIK GELDİ Kİ. BU SİTEYİ TAKİP EDİP AİLELERDEN GELEN YAZILARI OKUYUN . EMİN OLUN BİRAZ OLSUN RAHAT NEFES ALMANIZI SAĞLAYACAK . AYRICA BLOG SAHİBİ ESRA HANIM EMİNİM SİZİN HER SORUNUZA SEVE SEVE YANIT VERMEYE ÇALIŞACAKTIR . GEÇMİŞ OLSUN BEBEĞİNİZE , UMARIM KISA ZAMANDA DÜZENİNİZİ KURMUŞ OLURSUNUZ ..
merhaba PYASAR .Allah yardımcınız olsun gecmiş olsun inişler çıkışlar stresler üzüntüler hayatımızda hep olacak önemli olan kendimizi bırakmamak diyabeti bir hastalık olarak değil yaşamımızın bir parçası olarak görmek diyabetle yaşamaya odaklayın kendinizi gerisi boş inanın. Oğlum 12 yasına girdi hala sekerini ölcünce kızıyor bana sizin yavrunuzun hırcınlıgı gayet dogal umarım herşey yoluna girer…
Eroin ve alkol bağımlılığı tedavisinde kullanılan Naltrexone, Tip-1 Diyabet ve diğer otoimmun hastalıkların kesin tedavisi haline gelebilir..
Esaında Naltrekson bir opioid antagonisti olup bağımlılık yapıcı potansiyele sahip değildir. Madde, verilen psikotrop maddelerin farmakolojik etkilerini antagonize eder. Alkol ve uyuşturucu gibi psikotrop etkili maddelerin hemen kesilmesinden sonraki uzak durma sürecinde, naltrekson, bu maddelere bağlı psişik arzuyu azaltır ve böylece tekrar kullanma istemi yüzdesini düşürür.
Naltrekson bu işlemi endorfin reseptörlerini bloke ederek yapar.. Alkolün ve uyuşturucunun neden olduğu öfori azaltır. Başarılı bir Naltrekson detoksifikasyonu, alkol ve uyuşturucu düşkünlüğünü azaltır; tekrar kullanımı ise yaklaşık % 50 oranında düşürür.
İlacın kullanım mantalitesi budur..İlaç endorfin salgısını arttırarak çalışır..Endorfin salgısının artması, bağışıklık sistemini tekrar programlar..Otoimmun hastalıklara neden olan otoreaktif T hücrelerinin oranlarını ve sayısını azaltırken, kontroller T hücrelerinin ve B hücrelerinin oranını arttırır..Otoimmuniteyi bloke eder..Eğer otoimmun hastalık başlamamışsa hastalığın ortaya çıkışını engeller..Hastalık ortaya çıkmışsa ve naltrexone sonradan tedaviye ilave edilmişse hastalığın prognozunu dramatik şekilde düzeltir..MS hastalığı, inflamatuar bağırsak hastalıkları, lupus hastalığı vb gibi otoimmun hastalıklarında maksimum fayda sağlar..Yurtdışında ilacı kullanan bazı hastaların 1 sene içinde otoimmun hastalıklar için kullandıkları ilaçların oran ve miktarlarını azalttıkları yada tamamen bıraktıkları bilinmektedir..
Otoimmun tiroditi olan hastalarda ilaca gereksinim zamanla ortadan kaybolabilmektedir Naltrexone sayesinde..Tip-1 Diyabetlilerde ise hastalık henüz ortaya çıkmamışsa Naltrexone ile hastalığın ortaya çıkışı tamamen engellenebilmekte ve balayı dönemi ilaç kullanıldığı sürece devam etmektedir..Tip-1 Diyabet ortaya çıkmışsa eğer insülin gerkesinimi ciddi şekilde azalabilmektedir..Ayrıca Naltrexone, bazı kanser türleri üzerinde de çok faydalı etkilere sahiptir..Bu faydalı etkilerini bağışıklık sistemini tekrar programlayarak, aşırı immun cevabı azaltarak ve otoreaktif T hücrelerini ortadan kaldırarak gerçekleştirmektedir..
İlacın bu faydalı etkileri ortaya çıktıntan sonra birçok ülkede ilaç karaborsa haline gelmiştir..Crohn hastası olan bir hastam bu ilaç sayesinde çok rahatladığını ve tekrar yaşadığını hissettiğini söylüyor ve ilacın piyasada bulunamayışından dert yanıyor..
Naltrexone normalde 50 mg’lık tabletlerde piyasada bulunuyor..Otoimmun hastalıkların tedavisinde ise kullanılması gereken doz 1,5 mg ila 5 mg arasında değişiyor..Yani ilaç alınıp 10’a bölünmeli eşit dozlar halinde..Daha fazla dozların faydası yok..5 mg’ı kesinlikle geçmemeli..
İlacın çalışma mantalitesi Dr.Denise Faustman’ın BCG aşısı ve Heat Shock Protein çalışmalarının mantığı ile aynı..Otoreaktif T hücrelerini azaltmak ve bağışıklık sistemini tekrar regüle etmek mantığı esas olan..Bu ilaç doğru şekilde doğru zamanda kullanılırsa bu faydayı gösteriyor..
İlacın uykusuzluk dışında ciddi bir yanetkisi yok..O manada denemeye değer..Ancak Tip-1 Diyabetlilerde, kalıntı beta hücre fonksiyonunu arttırarak, kullanılan insülin dozlarının fazla gelmesine ve tehlikeli hipoglisemilere yol açabilir..O yüzden tip-1 Diyabetlilere şu aşamadan ilacı önermiyorum..Sadece mantalitesini anlatmak istiyorum..
Tip-1 Diyabet otoimmun bir hastalıktır ve ufak farklıklıklara sahip olsa da Lupus, Crohn Hastalığı, Ulseratif Kolit gibi diğer otoimmun hastalıklarla da aynı kökene dayanmaktadır patolojisi..Bu yüzden Tip-1 Diyabetin kesin tedavisi diğer otoimmun hastalıkların da kesin tedavisi olacaktır..Kesin tedavide Naltrexone’un çalışma mantığı esas olacaktır..
Konuyu merak edenler ve ingilizcesi olanlar ”Low Dose Naltrexone ( LDN ) ” şeklinde bir araştırma yapabilirler..
Ama tekrar ediyorum.. İlacı alıp kafanıza göre kullanmayın lütfen..Kullandığınız insülin dozları fazla gelip çok tehlikeli hipoglisemilere neden olabilir bu ilaç..
hipoglisemi hastası yım .. ldn yi önerirmisiniz
Türk alman vakfının kişinnin yağ hücrelerinden yeniden beta hücresi devşirip pankreasa enjekte etmesi hakkında bilgileriniz varmi acaba?
ismi gibi şeker olmayan bu hastalıktan her geçen gün nefret etmeme rağmen, tedavisi olduğu için şükrediyorum
ama kesin bir tedavi için en az hasar ile beklemkten başka çare yok gibi
sağlıkla kalın
tip 1 diyabetın tkurtulusu olcak mı her gun bunu dusunuyorum acaba nekdr sure ıcınde cozum bulunacaksa ortaya cıkar :/
Lale Hanım Merhaba,
Şimdilik en yakın zamanda yapay pankreas gelince hayatımızda eskiye oranla daha rahata yaşayacağız tip-1 diyabetimizi. Bu konuyla ilgili http://www.diyabetimben.com/dr-eda-cengiz-ile-skype-gorusmemiz.html linkindeki videoyu izlemenizi rica ederim.
Dr Eda Cengiz tip*1 diyabeti tarihe gömmek konusunda da çalışıyor. Umarım o günleri de görürüz.
sevgiler
çok tesekkurler esra hanım umarım en kısa zamanda hepmızın yuzunu gulduren bır sonuc olur olacağına inanıyorum 🙂 kıbrıstan sevgiler size x
Ben tam tamına üç yıldır şeker hastasıyım benim şekerim çok yüksek gidiyor bana bir çözüm istiyorum lütven bana bir yardım gönderin