Skype görüşmemiz esnasında hem görüşme yaptığım bilgisayara kayıt olurken hem de olası aksilik durumlarını gözönünde tutarak iPad ile de çektik. Bilgisayardaki kayıtta ses kayması vardı. Bu sebeple bloğumuzdan arkadaşımız Eyüp Altınışık sayesinde her 2 kayıt birleştirildi. Ses ve görüntü kalitesi ancak bu kadar düzeltildi.
Görüşme 1 saat 5 dk sürüyor ama inanın oldukça verimli bir görüşmeydi. Eda Hanım harika ve umut verici bilgiler verdi.
Ben en geç 2016 yılı diyorum piyasaya çıkması için 🙂 Sizler ne diyorsunuz?
esra hanım çok güzel bir görüşme olmuş eda hanımla … umarım çalışmalar devam eder ve en yakın bir zamanda uygulamaya geçilir 🙂 tek korkum var bunu söylemeden geçemiycem inşallah diğer gelişmeler gibi bunu engellemeye çalışmazlar 🙁 böyle güzel bir sayfayı hayata geçirdiğiniz içinde ayrıca teşekkür ediyorum.benim 16 yaşında diyabetli bir oğlum var ve çok dengesiz giden bir şekeri var.Ergenlik dönemi inanılmaz zor geçiyor.Ha1c mizde 13 ün altına pek düşmüyor.İnsülin pompası istiyor doktorlarımızda pek yanaşmıyor.martın 1 inde kontrolümüz var ve gene isteyeceğiz umarım bu sefer kabul ederler. ara ara sizinle insülin pompası hakkında bilgiler almak isterim. tekrar teşekkür ederim …..
Bu çalışma engellenebilecek bir çalışma değil. Merak etmeyin. Çünkü bu çalışma içerisinde olmazsa olmaz bazı cihazlar var. İnsülin pompası ve setleri, kan şekeri ölçüm cihazı ve insülin sektörünü çökertmeyecek ve yaşamalarına izin verecek yapay pankreas.
HbA1c’nin bu kadar yüksek gitmesi sadece ergenlik dönemi ile ilgili olmamalı. Başka sebepleri de vardır diye düşünüyorum.
İnsülin pompasının demoları var. asıl cihazı almadan size bir deneme cihazı veriyorlar. Tavsiyem öncelikle deneme cihazını çocuğunuzun denemesi. Memnun kalmazsa en azından paranızla alacağınızı taktırmamamış olursunuz. Demolar ücretsiz.
Merhaba Esra hanım,
Ben daha yakın bir zaman düşünüyordum ama demek ki daha çok beklememiz gerecek… Aslında prosedürler olmasa belkide daha kısa bir sürede kullanabiliriz… Çok karamsar olmak istemiyorum ama sizin bu görüşmenizden sonra 2016′ razıyım gibi 🙁 inşallah yanılıyorumdur… Saygılar…
Esra Hanım
Çok güzel olmuş!Yine doldu bizim gözler:))Eda Hanıma tekrar teşekürler.Bu arada ses ve görüntü gayet güzeldi; çok rahat izledik.Emeği geçen herkese çokk teşekkür ederiz.
sevgilerimizle…
Öncelikle bu tarz bir paylaşım için emeği geçen Esra Hanım ve Eda Hanım’a teşekkür ederim..Videonun tamamını izledim..İnşallah bu cihaz en kısa zamanda piyasaya çıkar ve Dİyabetlilere umut olur..Ancak Eda Hanım’ın anlattıklarından anladığım kadarı ile cihaz prototipler halinde piyasaya çıkacak ve ilk prototipler, şu anki insülin pompalarından biraz daha akıllısı olacak..Yani OmniPod’dan biraz daha öte olacak..
Ancak daha sonraki prototipler, teknolojinin gelişmesine paralel olarak daha zeki, daha ergonomik olacak yüksek ihtimalle..Bu tarz zeki cihazların da tamamen piyasaya girmesi 2025-2030’u bulur..Bazı şeyler hala teorik aşamada maalesef..
O yüzden;
1-) Açlık yada tokluk farketmez kan şekerini 140 mg/dl’nin altında tutmak ve arada kaçamaklar olsa dahi 180 mg/dl seviyesini geçmesine izin vermemek;
2-) HbA1C seviyesini % 6,5’un altında tutmak
3-) İnsülin Pompası kullanmak (( Omnipod tarzı bir cihaz olursa çok daha ergonomik ve fonksiyonel olur..))
4-) Karbonhidrat sayımı yapmak ve insülini doğru kullanmak,
5-) Günde en az 10,000 adım atmak..Veya kondüsyon bisikleti yada yürüme bandı gibi ekipmanlarla 10,000 adımlık yürüyüşe eşdeğer kalori yakmak..
7-) Zerdeçalden faydalanmak…(( Bir çorba kaşığı zerdeçal, bir su bardağına konup, üzerine bir kapak etil alkol yada vodka dökülecek..İyice karıştırılıp zerdeçalin ”suda çözünür hale gelmesi” sağlanacak..Böylece zerdeçalin içindeki Curcumin açığa çıkacak..Ortalama olarak zerdeçalin yüzde 10-30’u Curcumin’dir..))
Bu şekilde hiçbir komplikasyon yaşamazsınız..Bunları uygulamak zor falan gelmesin kimseye..Ben dahi diyabetik olmadığım halde şuradaki 7 öneriden 5’ini uyguluyorum..Demekki siz de uygulayabilirsiniz..
Bu öneriler diyabetin kesin tedavisi bulunana kadar en azından sizi komplikasyonlardan korur ve konforlu bir yaşam sunar..Geriye bir tek insülin iğnelerinin ve parmak delme cihazlarının verdiği acı kalır..
Bu önerilerin etkinliği yüzde 100’dür..Dileyene pubmed’den sayısız bilimsel araştırma linki sunarım..
Geleceği görmek, hayal kurmak güzeldir ama biraz da bugüne bakmalıyız..Bugünkü şartlarımıza bakmalıyız..Bugün elimizde bunlar var ve bunları yapabiliriz..O halde bugün yapabildiklerimizin en iyisini yapmalıyız..
Ya votka ya da etil alkol kullanabilirsiniz. Etil alkol kimyevi bir madde. Alkol yapımında kullanılıyor. Adından alkol olması sizi rahatsız etmesin. Neticede yararı olacaksa bu karışımda ha votka ha etil alkol. Farketmez bence.
Kan şekerinizi otomatik olarak regüle eden ve tamamen otomatize olmuş elektronik bir pankreas çıkana ve tüm dünyada ulaşılabilir hale gelene kadar diyabeti iyi yönetmek ve komplikasyonlardan korunmak en önemli hedeftir..
İlk yapılması gereken insülini doğru kullanmak, karbonhidrat sayımı yapmak, fazla kilo almamak, kan şekerini 140 mg/dl seviyesinin, HbA1C düzeyini ise 6,5’un altında tutmak, günde en az 10,000 adım atmak yada ona eşdeğer oranda kalori yakmak ve Zerdeçal gibi Omega-3 gibi antioksidanlardan faydalanmaktır..
Ben zerdeçal ve aktif maddesi curcumin’in üzerinde ısrarla durmak istiyorum..Çünkü diyabetle ilgili yapılan araştırmalarda sürekli karşılaştığım ve etkinliği plasebo kontrollü araştırmalarla kanıtlanmış bir madde..Bu konuya ısrarla dikkatinizi çekmek istiyorum..! !
Mesela Diyabet’in en korkulan yanı Retinopati, Nefropati ve Nöropati’dir..
Zerdeçal’in aktif maddesi Curcumin, diyabetin bu 3 önemli komplikasyonuna yakalanma riskini ciddi şekilde azaltır..Zerdeçal, yüzyıllardır kullanılan ve antioksidan özellikleriyle bilinen tropikal bir baharattır..Geleneksel Çin tıbbında kendisinden sıkça söz edilir..Hiçbir patent hakkı olmayan ve dolayısı ile rant sağlamadığı için nedense faydaları görmezden gelinen zerdeçalin, gün geçtikçe daha çok faydası açığa çıkmaktadır..
Ortalama olarak zerdeçalin yüzde 10 ila yüzde 30’u arasındaki miktarı Curcumin’dir..Zerdeçal alırken olabildiğince ”açık sarı olmasına” dikkat etmeliyiz çünkü zerdeçalin rengi açıldıkça barındırdığı Curcumin miktarı da doğru orantılı olarak artmaktadır..
Curcumin’e genel olarak bakacak olursak diyabet açısından..
1-) Curcumin ve Retinopati:
Curcumin, birçok moleküler mekanizma ve antioksidan etki ile retinopatiyi engeller veya gelişme riskini ciddi bir biçimde azaltır..Curcumin ayrıca aldoz redüktaz enzimini bloke ederek sorbitol faaliyetini de düzenleyerek retinopatiyi daha başlamadan engeller..
Curcumin, sahip olduğu anti-inflamtuar etkiler ve güçlü antioksidan etkisiyle diyabetik nefropatiyi önler veya yakalanma riskini ciddi bir biçimde azaltır..Curcumin ayrıca var olan diyabetik nefropatiyi de iyileştirebilme özelliğine sahiptir..
Curcumin, Nitrik oksit sentezini düzenleyerek ve inflamatuar sitokinlerin balansını ayarlayarak, yüksek kan şekerinin sinir hücrelerinde yaptığı tahribatın oranını azaltır..
Zerdeçali alıp toz halinde tüketmemeliyiz..Bu şekilde tüketilirse hem tüketimi zor olur, hemde ağzımıza şişer zerdeçal..Zerdeçalin emilimi düşük olduğu için emilimini arttıran ve suda çözünmesini sağlayan bir madde içinde çözülmesi gerekir..En iyi çözücü Etil Alkol’dür..Yada Gliserol..Ama etil alkolü tavsiye ederim..Bir kahve kupasının içine bir yemek kaşığı zerdeçal koyup, üzerine yüzde 40 alkol ihtiva eden vodkadan bir kapak koyup iyice karıştırınız..Ardından üzerine sıcak su ilave edip karışımı iyice karıştırıp zerdeçalin iyice suda çözünmesini sağlayınız..Ardından afiyetle içip diyabetin zararlarından vücudunuzu koruyunuz..
Eyüp Bey merhaba,
zerdeçal için yaş sınırlaması varmı ? çocuklar için nasıl bir uygulama olabilir? Curcumin alkol dışında en iyi nasıl çözünür acaba?
mutluluklar 🙂
Merhaba Dr. Eyüp bey,
Eda hanımın bahsettiği yapay pankreas zaten şu anda kan şekerini otomatik olarak regüle eden ve tamamen otomatize bir yapay pankreas… Zaten böyle olmasaydı bu konuşmanın bir anlamı olmazdı… Şu anki pompalardan bi farkıda olmazdı… Bunu konuşmasında da açıkca belirtiyor… Sadece bunu geliştirmeye çalışıyorlar, yani daha hızlı etkili insülin vs. kullanarak… Ben bu şekilde anladım… Eğer yanlışsam düzeltin dr. bey… SAYGILAR…( Belki bizim için geç kalınmış olacak ama bizden sonrakiler daha rahat bi yaşam sürdürecek diye umut ediyorum)
Merhaba Esra hanım,
Ben 26 yaşındayım, 4.5 yıldır diyabetliyim ve tam 1 yıl bal ayı dönemi yaşadım… İnşallah siz haklısınızdır, yani bizim içinde geç kalınmadan bir şeyler yapılabilir… Bu arada Dr. Eda hanımla çok güzel bir şekilde diyalog kurmuşsunuz… Sizi taktir ediyorum… Dr. Eda hanım konuşmasında tedavinin önümüzdeki 2 yıl içerisinde olmayacağını belirtti ama ben 5 yıl sürecegini de sanmıyorum 🙂 Herkese iyi günler diliyorum…
Ben yanlış anlamadım..Eda Hanım’ın bahsettiği çalışmayı uzun süreden beri takip ediyorum ve ingilizce kaynaklardan araştırıyorum..Bu sitede yayınlanmadan önce de araştırdığım birşeydi..Ancak bu site sayesinde ilk olarak ”projenin içindeki bir Türk doktor tarafından Türkçe olarak dinleme olanağına” sahip oldum..Emeği geçen herkese tekrar teşekkür ederim..
Eda Hanım’ın bahsettiği cihazın günde 2 kere parmaktan kan şekerine bakmak sureti ile kalibre edileceği..Ayrıca cihazın prototipler halinde çıkacağını söylüyor kendisi..Bu da cihazın tam olarak otomatize olmadığını ve daha ileriki yıllarda çıkacak modellerin tam olarak otomatize olacağını söylüyor..Olay budur..Burada yanlış anlama falan yok..
Öte yandan Eda Hanım, pancreum cihazının daha da faydalı olması için mevcut insülinlerin daha da geliştirileceğini belirtiyorki, bu konuda tek çalışma Pancreum adına yapılmıyor..
Nanoteknoloji kullanılarak üretilecek olan depo insülinler üzerinde çalışılıyor..Yani günde bir kere insülin enjekte edeceksiniz ve bu insülin sizin kan şekerinizi stabil hale getirecek..Açlık yada tokluk oynamaları yaşamayacaksınız..Böyle birşey gerçek olursa muhtemelen Pancreum gibi bir cihaza da gerek kalmayacak..
Öte yandan 2012 yılında ödül alan Dr.Shinya Yamanaka vücudun herhangi bir hücresini istenilen hücreye çevirmeyi başardı..Harvard Üniversitesi’nden Dr.Douglas Melton, bu hücreleri beta hücrelerine çevirmeyi ve normal insandaki beta hücresi gibi uzun süre dayanabilmesini sağladı..
Yani sizin vücudunuzdan alınacak yağ hücresi beta hücrenize çevrilecek ve Portal Ven üzerinden vücudunuza enjekte edilecek..Bu hücreler karaciğere yerleşecek ve oradan kan şekeri regülasyonu yapacaklar normal insanlardaki gibi..Ayrıca geliştirilen bir aşı ile bağışıklık sisteminin bu hücreleri tanıması sağlanacak..
Bunların hepsi yakın gelecekte gerçek olacak..O tarihten önce Pancreum gelişirse ve hayatımıza girerse de aradaki boşlukta bu cihazdan faydalınalacak muhtemelen..
Ama tüm bu gelişmeler olana kadar kan şekeri regülasyonu, HbA1C hedefleri sağlanmalı..Sağlıklı beslenmeye, egzersize ve doğal antioksidanlardan faydalanılmaya dikkat edilmeli..
Eyüp bey çok güzel şeyler söylüyosunuz da bizlerde çok umutlanıyoruz ve sonu genelde hüsranla bitiyor ,gerçekten çıkış noktası olmayan bi hastalıkla mücadele ediyoruz ben sabah uyanınca yine rüya değilmiş diye uyanıyorum bu bitmeyen bi kabus gibi benim için uyanamıyorum bi türlü ve artık o kadar yıprandımki ileriye bakıyorum yine kurtulamıycam düşüncesi yiyip bitiriyo beni,şimdiden ruh hastası oldum zaten ,bugün zerdeçalın extraktını sipariş ettim ,efa diye birde balık yağı ısmarladım ,inşallah iyi gelir hoşçakalın..
Merhaba Dr. Eyüp bey,
Ben kesinlikle size yanlış anlamışsınız demedim, sadece benim anladıklarımı söyledim ve yanlışsam düzeltmenizi istedim… Biliyorum ki siz bizlere yardım etmek istiyorsunuz… Savunmanızda çok mantıklı ve sonuna kadar size katılıyorum, yani nasıl bir tedavi yöntemi çıkarsa çıksın ozamana kadar kan şekerinizi düzenli tutmaya çalışın diyorsunuz ve çokta haklısınız… Ama bizlerde bi umut belki herşey bitecek diye bel bağlıyoruz böyle haberlere… Saygılar…
Bence sizin biraz da psikiyatrik desteğe ihtiyacınız var çünkü depresyona girmişsiniz ve Diyabet’i bahane ediyorsunuz..Bakın Türkiye’nin yüzde 20’si diyabetik durumda..Ortadoğu ülkelerinde bu oran yüzde 50’lere varabiliyor..Bu gittikçe dünya genelinde yaygınlaşan metabolik bir sorun..
Yapmanız gereken tek şey bazı önlemler almak..Hepsi bu..
Nedir bunlar:
1-) İnsülin yada OAD terapisini doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde kullanmak..
2-) Kan şekerinin 140 mg/dl seviyesini geçmesine izin vermemek..Arada kaçamaklar olsa da 180 mg/dl olan renal eşik seviyesini aşmasına engel olmak..
3-) Karbonhidrat sayımı yapmak ve karbonhidratı sebze, meyve, kuruyemiş, fermante süt ürünleri gibi sağlıklı kaynaklardan almaya özen göstermek..
4-) Günde en az 10,000 adım atmak yada ona eşdeğer şekilde kalori yakmak ve bu sayede kilo almamak..(( Göbek çevresini 90 cm’in altında tutmak..))
5-) Zerdeçal ve Omega-3 gibi diyabetin hasarlarından vücudu koruyan doğal antioksidanlardan faydalanmak..Omega-3’ü EPA + DHEA = 1000 mg olacak şekilde kullanmak..Zerdeçali de yukarıda izah ettiğim şekilde kullanmak..
Hepsi bu..Gözünüze asla zor gelmesin bu önlemler..En fazla birkaç ay zorlanırsınız ama sonradan alışkanlık haline gelir bu önlemler ve yaşam şekli olarak benimsersiniz..Bu şekilde hiçbir komplikasyon falan da yaşamazsınız..Hatta normal insanlardan bile daha sağlıklı yaşarsınız..
Kafaya takılacak hiçbir durum yok..Zaten diyabetin kesin tedavisi de fazla uzakta değil..Yakında..
ESRA hanım böyle bir paylaşımda bulunmanız inanın bizleri çok mutlu etti.
Yalnız bu çözümü nasıl sabırla bekliycez sorun burda
çok heyecanlandım inanın bu 2-3 sene inşallah göz açıp kapayana kadar geçer. SEVGİLER…
.Eyup bey doktorum bana lada diyabette antikor olmaz dedi ve bu adam prof endokrinoloji de ,ben simdi nasil kime nasil guvenicem ,zaten ruh hastasi oldum dedim ama ben diyabetten sonra boyle oldum bahane degil bunlar ,bunu yasayanlar anlar ancak soylediginiz kadar basit degil cunku siz sagliklisiniz,yazi da da belirttim tavsiyelerinizi uygulamaya basladim ama yinede insanda bi surunme korkusu oluyo takdir edersinizki..Bu da insani dogal olarak etkiliy
Hangi doktorun dediğini bilmiyorum ama bu konuda dünya çapında belirlenmiş kıstaslar vardır ve bu kıstaslar, hekimlerin kişisel görüşlerine göre değişmez..
Ancak tüm Tip-1 Diyabet ve LADA diyabetlilerin yaklaşık olarak yüzde 20’sinde kanda otoantikor gözükmez..En azından ”bilinen otoantikorlar” pozitif gözükmez..Ama Tip-1 Diyabet ve LADA diyabetlilerin yüzde 80’sinde otoantikorlar pozitiftir..
Bu pozitiflik hastalık ortaya çıkmadan önce vardır..Yani klinik diyabet gelişmeden önce..Hiperglisemi ortaya çıkmadan önce otoantikorlar pozitiftir genelde..Bu konuya dikkatinizi çekerim..Diyabet ortaya çıktıktan sonra otoantikorlar gittikçe azalır ve negatife döner..Görünür olmaktan çıkar..
Normalde IAA, ICA, Anti-GAD, IA2A ve ZnT8 gibi otoantikorların sadece 1 tanesi pozitif ise LADA diyabetten, 2 ve daha fazlası pozitifse Tip-1 Diyabetten bahsedilir..Bu otonantikorlar genellikle preklinik dönemde pozitiftir..Klinik dönemde değil..
Şunu belirtmek istiyorum Alp Bey..Psikiyatrik destek almanızda ciddi fayda var..Bakın dünyadaki tek diyabetli siz değilsiniz..Bu ülkede her 5 kişiden 1 kişi diyabetiktir..Bu sitede de gencecik insanlar diyabete sahipler..Yani sadece siz diyabetli değilsiniz..O yüzden bu kadar stres yapmanın bu kadar paronaya yapmanın anlamı yok..Bakın diyabet kolaylıkla kontrol altına alınır ama ruh sağlığınız bir bozulursa, inanın çok daha vahim olur sizin için..O yüzden lütfen rahat olun..Psikoterapi tedavisi alın..Böylece diyabetiniz de yoluna girecektir..
Tesekkurler eyup bey yorumlariniz icin ,simdi daha iyi anlasildi,lada diyabette antikor olamz derken adacik hucre antikorundan bahsetmis sanirim cunku bende gad ve adacik pozitif lada degil tip 1 sin demisti ..2 sene insulin kullanmadan a1c degerim 6-6.5 tu ,oda bi garip neyse o kadarda kotu degilim doktor bey,daha alisma asamasindayim o kadar stres olacak tabi,saolun onerileriniz icinde..
Muhtemelen sizde preklinik Tip-1 diyabet durumu sözkonusuydu..Doktorunuz size insülin tedavisi verdi ve insülin tedavisi sizde ”immunomodülatör ve immunsupressif etki” göstererek otoimmun hasarlanma sürecini yavaşlattı ve ortaya şu andaki durumunuz çıktı..
Yani bağışıklık sisteminiz tüm beta hücrelerini yıkacakken erken başlanan insülin tedavisi sayesinde sadece bir kısmını öldürebildi ve geri kalan beta hücre kitlesi öylece kaldı şimdilik..
Tip-1 Diyabetin ilk dönemlerinde görülen balayı döneminin de sırrı budur..Bazı diyabetiklerde, insülin tedavisi diyabetin erken dönemlerinde otoreaktif T hücreleri üzerinde ”yatıştırıcı bir etki” gösterir ve otoreaktif T hücrelerinin, beta hücrelerini yıkım hızı düşer yada azalır..Bu durumda kalan beta hücreleri tekrar bir miktar insülin üretirler geçici bir süre ve bu sayede normoglisemi sağlanır yada normale yakın kan şekeri değerleri elde edilir..Ancak bağışıklık sistemi tekrar harekete geçip kalan beta hücrelerini de öldürünce bu sefer tamamen klinik tip-1 diyabet ortaya çıkar ve ömürboyu insülin kullanımı şart hale gelir..
Sizin durumunuz da bence buydu..Size erken dönemde insülin başlatan doktorunuza teşekkür etmelisiniz çünkü sizin tamamen tip-1 diyabet olmanızı engellemiş yada bu süreci yavaşlatmış..Erken başlanan insülin tedavisinin faydası büyüktür..Yeterki insülin tedavisi bilinçli uygulansın ve istismar edilmesin..
doktor bey keşke insülin verselerdi,dediğim gibi ben 2 sene tip 2 diyabetim diye dolaştım en son ilaçlar etki etmemeye başladı bunun üzerine doktora gittiğimde tip 1 olduğumu öğrendim ,insüline de hala başlamadım sadece gece yapıyorum .
Alp Eren, bahsettiginiz durum tip 1 degil tip1.5 olan LADA denilen tur. Eger vucudunuz hic insulin uretmemis olsaydi emin olun bazal insulinle birlikte hizli insulinede baslarlardi.
Videoda Akdeniz Üniversitesi ile birlikte çalışılabilir mi diye soruyorsunuz.Dün Akdeniz Üniversitesindeki üç aylık kontrole gittik.Asıl doktorumuz Prof.İffet Bircan hanım yoklardı.Muane olduğumuz doktor hanıma (ismini hatırlayamadım);”İffet hanımın adacık nakliyle ilgili çalışmaları vardı konuyla ilgili son gelişmeler neler?”diye sordum.Doktor hanımın bana cevabı;”(gülümseyerek)Daha çok başında,hatta daha bütçesi onaylanmamış,hatta bütçe talebi bile iletilmemiş……Zaten dünyada herhangi bi tedavi olsa bile “Dünya Diyabet Cemiyeti” üç senede bir toplanıp onaylar, klavuz hazırlar,sonra ben o tedaviyi uygulamaya hazır hale gelince ancak başlarım”(nerdeyse yok öyle bişey diyecekti 🙂 )….doktor hanım bana bide Akdeniz Üniversitesindeki çalışmayla ilgili tarih verdi “10-15 yıl”
İzlenimim şu doktor hanım çok kibar bi insandı ama diyabetle ilgili çalışmalara çok alakasızdı.Zira o uzun konuşmasında benim ard arda gelen sorularımın çoğuna bilmiyorum dememek için cevap verdi,(cgms ölçüm cihazı,yapay pankreas) gibi sorularıma bilmiyorum dedi.
Ben itibar etmesemde silerlede paylaşmak istedim.Prof.İffet Bircan hanım olsaydı daha doğru ve dolu dolu bilgiler alabilirdim.Çalışmayı yapan o olduğu için.
not:Ömer hocayı da gördüm yanlız ve dalgın yürüyordu 🙂 (yüz nakli yapan)
Şöyle anlatayım gittik hastaneden çıkıp acil eve döndük,akşama yeniden yola çıktık.Bu arada laf aramızda Öyküm hanımıla tanışmadık daha 🙂
Esra hanım bu kadar kötü olan doktorun diyabete olan ilgisizliğiydi yoksa Akdeniz Üniversitesinin bu kadar kötü durumda olduğuna asla inanmıyorum. 🙂
Laf yine aramızda doktor hanım “bana ne söylerler ise onu yaparım”demek istedi bence. 🙂
Akdeniz Üniverstesi diyabetle ilgili çalışıyor diye biz kardeşimi Konya’dan ora nakil ettirdik.(Tabi bi kaç özel durumun etkiside var ama çalışmaların olması da etkili).Keşke İffet hanımla görüşebilseydim inanıyorum o hiç soru işareti bırakmazdı kafamızda.Şansızlık.
Bu arada ben bir haftaya kadar ancak yerleşik hayata dönebileceğim.bloğu telden takip ediyorum yorum yazmayıda başaracam 🙂 .Görev dağılımıyla ilgili sayfa açılırsa beni unutmayın görev bekliyorum.Cafe kapanıyormuş ne yazık ki çıkmam gerek. 🙂
Herkese merhaba, madem bugün ottan çöpten gidiyoruz. :))… Şaka bir yana alternatif tıbba inananlardanım. Kendimize zarar vermeyecek şekilde denemekte fayda var derim. Çörek Otu, zerdeçal ve civanparçemi konusunda da oldukça geniş bilgiler var. Bilimselliğini bilemiyorum, yazılanların yalancısıyım, bir bölümünü sizlerle de paylaşmak istedim. Zira bende hem zerdeçal (ESRA’dan çaldım 😉 ) hem de çörek otu kürüne başlayarak denemek istiyorum. Haydi hayırlısı.
Çörek Otu ve Şeker Hastalığı
2003 Aralığında Tohoku J Exp Med Dergisinde yayınlanan bir çalışmada Türkiye 100. Yıl Üniversitesinden araştırmacılar şeker hastalığına yakalattıkları 50 fare üzerinde deney yapmışlardır. Bunu farelere karın zarından (periton) girerek streptozotocin maddesi vererek yapmışlardır. Bundan sonra fareler iki gruba ayrılmıştır. Birinci gruba otuz gün süre ile her gün karın zarından (periton) uçucu çörek otu yağı verilmiştir. Diğer gruba ise çörek otu yağı içermeyen tuzlu bir sıvı verilmiştir. Araştırmacılar şeker hastalığına yakalanmış farelerde çörek otu yağının kanda şeker oranını düşürdüğünü ve insülin miktarını arttırdığını tespit etmişlerdir. Ayrıca çörek otu yağı insülin salgılanmasından sorumlu pankreasta beta hücrelerini harekete geçirip, çoğaltmıştır. Bu da çörek otunun şeker hastalığının tedavisinde yardımcı olabileceğini ortaya koymaktadır.
Japonya’da yapılıp 2002 Aralığında Ress Vet Sci Dergisinde yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar çörek otu yağının şeker hastalığına yakalandırılan farelerde insülin salgısını arttırdığını tespit etmişlerdir. Deney farelerinde çörek otu yağı kanlarında şekerin düşmesine yol açmıştır.
Dr. Muhammed ed-Dehâhınî’nin 2002 yılında Planta Med Dergisinde bir araştırması yayınlanmıştır. Doktor bu çalışmasında kan şekerini düşüren çörek otu yağının etkisinin kanda insülin miktarını arttırarak değil, aksine pankreas harici bir yoldan sağlamış olabileceğini ileri sürmüştür. Fakat bu konuda daha çok bilimsel çalışma yapmaya ihtiyaç vardır.
Türkiye’de 100. Yıl Üniversitesinde yapılıp, 2001 yılında yayınlanan bir araştırmada bu kez Yeni Zelanda tavşanları kobay olarak kullanılmıştır. Tavşanlar iki gruba ayrıldıktan sonra bir grup şeker hastası yapılmış ve ağız yoluyla iki ay süreyle günlük olarak çörek otu özü ile tedavi edilmiştir. Araştırmacılar bu inceleme sonunda çörek otu özüyle tedavi edilen tavşanlarda kan şekerinin düştüğünü, bunun yanında damar sertliği oluşumunu azaltmada rolü olan antioksidan maddelerin arttığını tespit etmişlerdir.
Eğer günde 4 defa insülin enjeksiyonu size verirlerse, muhakkak insülin pompası edinmeye özen gösterin..Çünkü insülin pompası, sürekli olarak vücüda insülin verir..Hem bazal hemde prandiyal insülin ihtiyacını rahatlıkla karşılar..Ayrıca kullanımı çok daha pratiktir..Kan şekeri oynamaları da minimumdur insülin pompasında..
Size tavsiyem insülin pompasıdır..Tabii eğer doktorunuz insülin tedavisi verirse..
Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederim..Elbette çörek otu gibi civan perçeni gibi diğer bitkiler de yararlıdır ama zerdeçali apayrı biryere koymak gerekiyor..Ben hiçbir bitkinin arkasında ”bu kadar sağlam bilimsel dayanak” bu zamana dek görmedim..Zerdeçal’in aktif maddesi Curcumin ile sayısız plasebo kontrollü bilimsel araştırma yapılmış durumda ve curcumin birçok ilaçtan daha faydalı insan sağlığına..Özellikle kronik hastalıklarda..
Yani zerdeçali hiçbir bitkiyle kıyaslayamayız şu aşamada..Hepsinden çok öte durumda..Arkasında inanılmaz bir bilimsel destek var ve şu anda Hindistan ekonomisinde ciddi bir katkı sağlıyor zerdeçal ihracatı..Çin’de ise ”zerdeçal’den curcumin sentezi yapan gelişmiş kimya labortuarları” kuruluyor ard arda..Resmen para basıyor bu firmalar..Çünkü inanılmaz bir talep var zerdeçal ve curcumine yönelik..Bu taleplerin önemli bir kısmı büyük firmalarından geliyor..
Bilim dünyası zerdeçalin önemini ortaya çıkardıkça zerdeçale olan küresel talep de katlanarak artıyor..
Kusura bakmayın gönderdiğiniz mesajı şimdi gördüm..Yeni gözüme çarptı..
Zerdeçal için yaş sınırlaması yok elbette ama çocuklar tadını yadırgayacaklardır zerdeçalin..Çocuklara zerdeçal preparatları yedirmek yada içirmek pek kolay olmayabilir..
Ayrıca çocuklarda Diyabet genellikle hasar yaratmaz..Çünkü çocuk metabolizması hem hızlı çalışır hem çabuk kendini yeniler..Bu yüzden Diyabet’in çocuklarda hasar yapmaması beklenir..Ergenlik çağına gelindikten sonra Diyabet komplikasyonları için risk oluşmaya başlar..Ondan önce oluşmaz..
O yüzden şu aşamada zerdeçal kullanmanıza pek gerek yok..Çocuğunuz ergenlik çağına girdikten sonra başlarsınız kullanmaya..
Şimdilik uygun dozlarda balıkyağı ve D vitamini kullanmanız yeterlidir çocuğunuz için..
Eyüp bey merhaba,
Benim oğlum ardA eren2.5 yasında 3ay oldu diyabetle tanışalı.ardaya balık yağı ve çinko şurubu kullanıyoruz.bizim akşam yemeklerinden önce yemeğimize ve insülin dozlarına dikkat etmemize rağmen yükselmelerimiz oluyordu.3gündür yoğurdUna ara öğününde az miktardA tarçın kullandık etkili oldu.tarçının miktari ne olmalıdır acaba fazlasının zararı olurmu?genelde akşam ölçümü yüksek çıkıyor ve akşam yemeğinden önceki ara öğününde kullandık.verdiğiniz değerli bilğiler için ayrıca teşekkürler sizler için vakit çok değerliyken vakit ayırmanız bizlerle bu platformda birlikte olmanıza tesekkür ederim.
mEyup bey meraba ben suan hastanedeyim ,4 defa insulin vereceklermis ama doktor tip 1 balayinda diyo..pompa dusunuyorum ama onumdr koskocaman bi surec var karbonhidrat sayimi vs ..yalniz sabah 1 yumurta 2 dilim ekmek veriyolar ara ogunler de cok az insallah bu kadar az yemekle benim yedigim yemegi kiyaslayip insulinleri ona gore oranlayabilirim..
Eğer 4 kere insülin kullanacaksınız insülin pompası talep edin..İnanın sizin için çok daha rahat ve sıhhatli bir çözüm olur..İnsülin pompası, pankreasa benzer şekilde çalıştığı için Diyabete bağlı komplikasyon riskini de minimize eder..
O yüzden insülin pompası talep edin..Onlar ”Brittle yada kontrolsüz diyabet” gibi tuhaf şartlar arayacaklardır SGK ödemesi için ancak siz gene de ısrarcı olun..Ekonomik durumunuz varsa da eğer SGK karşılamazsa kendiniz satın alın insülin pompasını..
Bu arada şunu soracağım..
Nasıl oldu bu böyle bir anda ? Bildiğim kadarıyla metformin kullanıyordunuz en son..Kan şekeriniz kaç ?
Eyup bey metformini biraktirdilar en son kan sekerim saat 5 te aksam yemegi yemistim 9 da olctuler 169 du, bu sabah ta hipoglisemiyle uyandim saat 9 da 12 unite levemir yapmistim,59 du sekerim,eyup bey sizce de balayi mi bu ,bu arada aksam yemeginden hemen oncede 203 tu,yarin novorapid baslanacak 1 dozla,demekki ben ilk hastaliga yakalandigim an balayina girmisim hic insulin yapmadan , iki senedirde en yuksek a1C degerim 6.8 di. Sadece 2×1 metforminle..
Alp Bey konulan teşhis kesinlikle doğru..Bundan bir şüpheniz olmasın..Sizde otoimmun diyabet var..Tip-1 Diyabet’e sahipsiniz..Biraz yavaş seyir göstermiş..Bu durumun yarattığı ”kabullenmeme sendromunu” çabuk atlatmalı ve ardından insülin pompasına geçmelisiniz..
İnsülin pompası size çok ciddi konfor sağlayacaktır..Hem kan şekeri dengesizlikleri azalacak, hem insülin gereksinimiz düşecek hemde çok daha rahat edeceksiniz..Ben yeni tanıştığım tüm Tip-1 Diyabetlilere insülin pompası öneriyorum..Size de şiddetle tavsiye ederim..
Bu arada bu konuyu da farkında olmadan konudışı diyalogla doldurduğumuz için kendi adıma özür dilerim..
Eyüp Bey Merhaba,
Kusura bakmayın belki yazdınız ben kacırdım fakat, bu zerdeçal karışımı için gerekli alkol ve sıcak su miktarı nekadardır birde günde nekadar tüketmemiz gerekir? Teşekkürler.
Eyüp Bey Merhaba, bende 15 yıllık diyabetliyim, en son 1 ay önce doktorum şeker düzenlemem için hastaneye yatırdı, günde ; 3 kez humalog 1 kez lantus kullanıyordum hastaneden sonra 3 kez apidra 1 kez hmulin N, 3 kez yemeklerden sonra glucobay 50mg kullanmaya başladım, doktoruma ısrarla insülin pompası istediğimi söyledim ama malesef, o ileri yaşlar için düşünülebilir şu an düşünmüyorum dedi (yaş:30), iş yoğunluğun nedeni ile sen kendi insülin miktarını daha kontrollü ayarlarsın, pompa iyi değil dedi. Pompa ihtiyacı hastadan hastaya göre farklılık gösterebiliyormu? Günde 4 kez insülin yapan biri için, insülin yapma saat aralıkları nasıl olmalıdır? Humalog bildiğim ölçüde, HBA1C değerinide uzun vadede kullanıldığı zaman düşürebiliyordu, Apidra içinde aynı şeyi söyleyebilirmiyiz? geçen yıl insüline bağlı kilo almışınız demişti doktorum, şu anda yine kilo almaya başladım spor yapıyorum ama yinede alıyorum, şeker seviyem kontrollü, insülin miktarını azaltıp daha etkili haplarlamı şekeri kontrol altına alıp kilo alma riskini azaltmalıyız? Glifor un kilo verdirme etkisi var demişti doktorum, fakat bir başka doktor, böbreklere zarar verme açısından glifor yerine Böbrek hastalarında bile glucobay kullanıldığını söyleyip glucobaya geçirmişti beni yine glifor kullanabilirmiyim?
Dönem dönem ayaklarımda uyuşma oluyor, çocukluk dönemimde sinirsel yıpranmalara karşın pentox adlı ilaç vermişlerdi, bu ilacın yerine şu anda trintral adlı bir ilaç çıkmış bunu kullanmamın herhangibir yararı olurmu? Son olarak unutkanlıklar oluyor, zamanla artan belkide azalan, B12 seviyem normal fakat önerebileceğiniz bir ilaç bitkisel v.s. bişey varsa paylaşırsanız sevinirim.
bizde günde 4 dafa insülin kullanıyoruz. 3 tanesi bollus 1 tanesiz bazal olmak üzere. bollus insülin olarak kısa etkili insülin olan humulin r bazal olarak ise lantus kullanıyoruz. kısa etkili insülinin etki saati 4 ile 6 saat arasında. yani her yaptığnız insülin arasında en az 4 en fazlada 6 saat zaman aralığı olması gerekiyor. peak noktasıda yemek bittikten 2. saat sonra buna görede ara öğününüzü ayarlamanız lazım. bazal insülinide genelde akşam kullanılıyor fakat sık gece hipoglisemi yaşayanlar sabahda kullanabiliyorlar. yada düzensiz şekerlerde ikiye bölüp hem sabah hem de akşam kullanabiliyorlar. benim bildiğim bu iyi günler
merhaba esra hanım benim 12 yaşında10 aydır tip1diabet hastası oğlum var dr eyüp beyin zerdeçal ile ilgili bilgilerini okudum henüz oğlum balayında birde çok dikkat ediyor HA1C 5.8LERDE zerdeçal için alkol kullanmak gerekiyo 12yaş çocuk içinzararlımı çok teşekkür ederim yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum iyi günler
Merhabalar benim 9 yaşında yeğenim tip 1 diabet hastası ve Eyüp beyle iletişime geçmek isterim bu konuyla ilgili çok aydınlatıcı ayrıca teşekkür ederim kendisine benimle iletişime geçerse çok sevinirim bedriye82_@hotmail.com tekrardan teşekkürler
Merhaba eyup bey.
2 yasinda bebegim 3 aydir tip1 diyabetli. Hemen balayina girdi. Ama su gunlerde cok garip seyler yasiyorum. Sabah 6-12 arasinda insulin ihtiyaci olmuyor. 12-6 arasinda seker en fazla 260 oluyor eger insulin kullanmaz ise. Aksam 6 dan sonra ise 1.5 mix yapiyorum. Diyabet hemsiresi izine ayrilmis yerindede kimse yok. Doktorda insilinle olan isleri hemsire ile halledin diyor. Ne yapacagimi bilemedim. Oglende suanda humolog veriyorum 0.5 normalde gunde 2 kere mix aliyordu.
Esra hanım merhaba,
Benim oğlumda 17 yaşında 10 yaşında Tip- 1 oldu, ilk 3 yıl gayet kontrollu gitti fakat sonra herşey değişdi hiç özen göstermiyor.
Ben sizden ricam tanıdığınız özellikle uzmanlık alanı Diyabet psikolog varmı çünkü götürdüklerimin hiç faydası olmadı. Ayrıca sürekli araştırmama ragmen sizi ilk kez gördüm çok mutlu oldum.
Sevgilerimle.
vee video hayırlı olsun…
Herkese Merhaba,
Skype görüşmemiz esnasında hem görüşme yaptığım bilgisayara kayıt olurken hem de olası aksilik durumlarını gözönünde tutarak iPad ile de çektik. Bilgisayardaki kayıtta ses kayması vardı. Bu sebeple bloğumuzdan arkadaşımız Eyüp Altınışık sayesinde her 2 kayıt birleştirildi. Ses ve görüntü kalitesi ancak bu kadar düzeltildi.
Görüşme 1 saat 5 dk sürüyor ama inanın oldukça verimli bir görüşmeydi. Eda Hanım harika ve umut verici bilgiler verdi.
Ben en geç 2016 yılı diyorum piyasaya çıkması için 🙂 Sizler ne diyorsunuz?
sevgiler
esra hanım çok güzel bir görüşme olmuş eda hanımla … umarım çalışmalar devam eder ve en yakın bir zamanda uygulamaya geçilir 🙂 tek korkum var bunu söylemeden geçemiycem inşallah diğer gelişmeler gibi bunu engellemeye çalışmazlar 🙁 böyle güzel bir sayfayı hayata geçirdiğiniz içinde ayrıca teşekkür ediyorum.benim 16 yaşında diyabetli bir oğlum var ve çok dengesiz giden bir şekeri var.Ergenlik dönemi inanılmaz zor geçiyor.Ha1c mizde 13 ün altına pek düşmüyor.İnsülin pompası istiyor doktorlarımızda pek yanaşmıyor.martın 1 inde kontrolümüz var ve gene isteyeceğiz umarım bu sefer kabul ederler. ara ara sizinle insülin pompası hakkında bilgiler almak isterim. tekrar teşekkür ederim …..
Gülşen Hanım Merhaba,
Bu çalışma engellenebilecek bir çalışma değil. Merak etmeyin. Çünkü bu çalışma içerisinde olmazsa olmaz bazı cihazlar var. İnsülin pompası ve setleri, kan şekeri ölçüm cihazı ve insülin sektörünü çökertmeyecek ve yaşamalarına izin verecek yapay pankreas.
HbA1c’nin bu kadar yüksek gitmesi sadece ergenlik dönemi ile ilgili olmamalı. Başka sebepleri de vardır diye düşünüyorum.
İnsülin pompasının demoları var. asıl cihazı almadan size bir deneme cihazı veriyorlar. Tavsiyem öncelikle deneme cihazını çocuğunuzun denemesi. Memnun kalmazsa en azından paranızla alacağınızı taktırmamamış olursunuz. Demolar ücretsiz.
sevgiler
teşekkür ederim esra hanım…Peki demolarını firmalarlamı irtibata geçerek elde edeceğiz?
Gülşem Hanım,
Elbette firma ile görüşeceksiniz.
sevgiler
esra hanım ilginiz için gerçekten çok teşekkür ederim 🙂
ben nn22 yıldır şeker hastasıyım tıp bırım ve çok dengez bır kanşekerım var ponpa kulanıyorum 2 yıldır çok memnunum tavsıye ederm
Siz sevgili doslarımıza teşekkür ,dört gözle bekliyoruz,torunumda rahatlar,hocama başarılar dilerim SEVGİLERİMLE
Merhaba Esra hanım,
Ben daha yakın bir zaman düşünüyordum ama demek ki daha çok beklememiz gerecek… Aslında prosedürler olmasa belkide daha kısa bir sürede kullanabiliriz… Çok karamsar olmak istemiyorum ama sizin bu görüşmenizden sonra 2016′ razıyım gibi 🙁 inşallah yanılıyorumdur… Saygılar…
Esra Hanım
Çok güzel olmuş!Yine doldu bizim gözler:))Eda Hanıma tekrar teşekürler.Bu arada ses ve görüntü gayet güzeldi; çok rahat izledik.Emeği geçen herkese çokk teşekkür ederiz.
sevgilerimizle…
2016 :/ olsun bekleriz.
Öncelikle bu tarz bir paylaşım için emeği geçen Esra Hanım ve Eda Hanım’a teşekkür ederim..Videonun tamamını izledim..İnşallah bu cihaz en kısa zamanda piyasaya çıkar ve Dİyabetlilere umut olur..Ancak Eda Hanım’ın anlattıklarından anladığım kadarı ile cihaz prototipler halinde piyasaya çıkacak ve ilk prototipler, şu anki insülin pompalarından biraz daha akıllısı olacak..Yani OmniPod’dan biraz daha öte olacak..
Ancak daha sonraki prototipler, teknolojinin gelişmesine paralel olarak daha zeki, daha ergonomik olacak yüksek ihtimalle..Bu tarz zeki cihazların da tamamen piyasaya girmesi 2025-2030’u bulur..Bazı şeyler hala teorik aşamada maalesef..
O yüzden;
1-) Açlık yada tokluk farketmez kan şekerini 140 mg/dl’nin altında tutmak ve arada kaçamaklar olsa dahi 180 mg/dl seviyesini geçmesine izin vermemek;
2-) HbA1C seviyesini % 6,5’un altında tutmak
3-) İnsülin Pompası kullanmak (( Omnipod tarzı bir cihaz olursa çok daha ergonomik ve fonksiyonel olur..))
4-) Karbonhidrat sayımı yapmak ve insülini doğru kullanmak,
5-) Günde en az 10,000 adım atmak..Veya kondüsyon bisikleti yada yürüme bandı gibi ekipmanlarla 10,000 adımlık yürüyüşe eşdeğer kalori yakmak..
6-) Omega-3 kullanmak (( EPA + DHEA = 1000 mg olacak şekilde..))
7-) Zerdeçalden faydalanmak…(( Bir çorba kaşığı zerdeçal, bir su bardağına konup, üzerine bir kapak etil alkol yada vodka dökülecek..İyice karıştırılıp zerdeçalin ”suda çözünür hale gelmesi” sağlanacak..Böylece zerdeçalin içindeki Curcumin açığa çıkacak..Ortalama olarak zerdeçalin yüzde 10-30’u Curcumin’dir..))
Bu şekilde hiçbir komplikasyon yaşamazsınız..Bunları uygulamak zor falan gelmesin kimseye..Ben dahi diyabetik olmadığım halde şuradaki 7 öneriden 5’ini uyguluyorum..Demekki siz de uygulayabilirsiniz..
Bu öneriler diyabetin kesin tedavisi bulunana kadar en azından sizi komplikasyonlardan korur ve konforlu bir yaşam sunar..Geriye bir tek insülin iğnelerinin ve parmak delme cihazlarının verdiği acı kalır..
Bu önerilerin etkinliği yüzde 100’dür..Dileyene pubmed’den sayısız bilimsel araştırma linki sunarım..
Geleceği görmek, hayal kurmak güzeldir ama biraz da bugüne bakmalıyız..Bugünkü şartlarımıza bakmalıyız..Bugün elimizde bunlar var ve bunları yapabiliriz..O halde bugün yapabildiklerimizin en iyisini yapmalıyız..
Hocam, bunun Alkol olmadan Hazırlanışı yok mu..???
Ercan Bey,
Ya votka ya da etil alkol kullanabilirsiniz. Etil alkol kimyevi bir madde. Alkol yapımında kullanılıyor. Adından alkol olması sizi rahatsız etmesin. Neticede yararı olacaksa bu karışımda ha votka ha etil alkol. Farketmez bence.
sevgiler
Kan şekerinizi otomatik olarak regüle eden ve tamamen otomatize olmuş elektronik bir pankreas çıkana ve tüm dünyada ulaşılabilir hale gelene kadar diyabeti iyi yönetmek ve komplikasyonlardan korunmak en önemli hedeftir..
İlk yapılması gereken insülini doğru kullanmak, karbonhidrat sayımı yapmak, fazla kilo almamak, kan şekerini 140 mg/dl seviyesinin, HbA1C düzeyini ise 6,5’un altında tutmak, günde en az 10,000 adım atmak yada ona eşdeğer oranda kalori yakmak ve Zerdeçal gibi Omega-3 gibi antioksidanlardan faydalanmaktır..
Ben zerdeçal ve aktif maddesi curcumin’in üzerinde ısrarla durmak istiyorum..Çünkü diyabetle ilgili yapılan araştırmalarda sürekli karşılaştığım ve etkinliği plasebo kontrollü araştırmalarla kanıtlanmış bir madde..Bu konuya ısrarla dikkatinizi çekmek istiyorum..! !
Mesela Diyabet’in en korkulan yanı Retinopati, Nefropati ve Nöropati’dir..
Zerdeçal’in aktif maddesi Curcumin, diyabetin bu 3 önemli komplikasyonuna yakalanma riskini ciddi şekilde azaltır..Zerdeçal, yüzyıllardır kullanılan ve antioksidan özellikleriyle bilinen tropikal bir baharattır..Geleneksel Çin tıbbında kendisinden sıkça söz edilir..Hiçbir patent hakkı olmayan ve dolayısı ile rant sağlamadığı için nedense faydaları görmezden gelinen zerdeçalin, gün geçtikçe daha çok faydası açığa çıkmaktadır..
Ortalama olarak zerdeçalin yüzde 10 ila yüzde 30’u arasındaki miktarı Curcumin’dir..Zerdeçal alırken olabildiğince ”açık sarı olmasına” dikkat etmeliyiz çünkü zerdeçalin rengi açıldıkça barındırdığı Curcumin miktarı da doğru orantılı olarak artmaktadır..
Curcumin’e genel olarak bakacak olursak diyabet açısından..
1-) Curcumin ve Retinopati:
Curcumin, birçok moleküler mekanizma ve antioksidan etki ile retinopatiyi engeller veya gelişme riskini ciddi bir biçimde azaltır..Curcumin ayrıca aldoz redüktaz enzimini bloke ederek sorbitol faaliyetini de düzenleyerek retinopatiyi daha başlamadan engeller..
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21314438
http://www.hindu.com/thehindu/holnus/099200810101523.htm
http://www.ucdenver.edu/academics/colleges/medicalschool/departments/Ophthalmology/research/FacultyPublications/Documents/Petrash%20JM/3%20Mechanism%20of%20inhibition,%20specificty%20and%20significance.pdf
2-) Curcumin ve Diyabetik Nefropati:
Curcumin, sahip olduğu anti-inflamtuar etkiler ve güçlü antioksidan etkisiyle diyabetik nefropatiyi önler veya yakalanma riskini ciddi bir biçimde azaltır..Curcumin ayrıca var olan diyabetik nefropatiyi de iyileştirebilme özelliğine sahiptir..
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22045654
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23127801
http://www.uwo.ca/pathol/subrataslab/images/Pubs/2009/paper%202009-2.pdf
3-) Curcumin ve Diyabetik Nöropati:
Curcumin, Nitrik oksit sentezini düzenleyerek ve inflamatuar sitokinlerin balansını ayarlayarak, yüksek kan şekerinin sinir hücrelerinde yaptığı tahribatın oranını azaltır..
http://foxtag.net/articles/15_art%20Diabetes.html
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2929771/
4-) Curcumin prediyabetten, diyabete geçişi engeller:
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22773702
http://www.reuters.com/article/2012/07/27/us-curcumin-capsules-found-to-curb-diabe-idUSBRE86Q0ZN20120727
5-) Curcumin, otoreaktif T hücrelerinin Pankreatik Beta hücrelerine verdiği immun hasarı tersine çevirir:
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/20305684
6-) Curcumin, kalp ve damar hastalıkları riskini minimuma indirir:
http://www.aor.ca/wp-content/uploads/2013/01/Curcumin1.pdf
http://naturalsociety.com/turmeric-naturally-fights-heart-attacks-strengthens-heart/
7-) Curcumin pankreas kanserini önler..Diğer kanserlere karşı da bariz koruma sağlar..
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/19003584
http://www.sabah.com.tr/Gunaydin/Saglik/2012/04/20/mucize-yaratan-baharat-zerdecal
Zerdeçali Nasıl Tüketmeliyiz ?
Zerdeçali alıp toz halinde tüketmemeliyiz..Bu şekilde tüketilirse hem tüketimi zor olur, hemde ağzımıza şişer zerdeçal..Zerdeçalin emilimi düşük olduğu için emilimini arttıran ve suda çözünmesini sağlayan bir madde içinde çözülmesi gerekir..En iyi çözücü Etil Alkol’dür..Yada Gliserol..Ama etil alkolü tavsiye ederim..Bir kahve kupasının içine bir yemek kaşığı zerdeçal koyup, üzerine yüzde 40 alkol ihtiva eden vodkadan bir kapak koyup iyice karıştırınız..Ardından üzerine sıcak su ilave edip karışımı iyice karıştırıp zerdeçalin iyice suda çözünmesini sağlayınız..Ardından afiyetle içip diyabetin zararlarından vücudunuzu koruyunuz..
Aşağıdaki gibi:
http://www.youtube.com/watch?v=8YmbnTJpfTY
Eyüp Bey merhaba,
zerdeçal için yaş sınırlaması varmı ? çocuklar için nasıl bir uygulama olabilir? Curcumin alkol dışında en iyi nasıl çözünür acaba?
mutluluklar 🙂
Merhaba Dr. Eyüp bey,
Eda hanımın bahsettiği yapay pankreas zaten şu anda kan şekerini otomatik olarak regüle eden ve tamamen otomatize bir yapay pankreas… Zaten böyle olmasaydı bu konuşmanın bir anlamı olmazdı… Şu anki pompalardan bi farkıda olmazdı… Bunu konuşmasında da açıkca belirtiyor… Sadece bunu geliştirmeye çalışıyorlar, yani daha hızlı etkili insülin vs. kullanarak… Ben bu şekilde anladım… Eğer yanlışsam düzeltin dr. bey… SAYGILAR…( Belki bizim için geç kalınmış olacak ama bizden sonrakiler daha rahat bi yaşam sürdürecek diye umut ediyorum)
Aşkın Bey,
Siz en doğru şekliyle anlamışsınız.
Bu arada bence bizim için geç kalınmadı 🙂 Kaç yaşındasınız bilmiyorum ama 30 yaşındaki ben galiba 5 seneye kadar görecek 🙂 Siz de görürsünüz.
sevgiler
Merhaba Esra hanım,
Ben 26 yaşındayım, 4.5 yıldır diyabetliyim ve tam 1 yıl bal ayı dönemi yaşadım… İnşallah siz haklısınızdır, yani bizim içinde geç kalınmadan bir şeyler yapılabilir… Bu arada Dr. Eda hanımla çok güzel bir şekilde diyalog kurmuşsunuz… Sizi taktir ediyorum… Dr. Eda hanım konuşmasında tedavinin önümüzdeki 2 yıl içerisinde olmayacağını belirtti ama ben 5 yıl sürecegini de sanmıyorum 🙂 Herkese iyi günler diliyorum…
Aşkın Bey;
Ben yanlış anlamadım..Eda Hanım’ın bahsettiği çalışmayı uzun süreden beri takip ediyorum ve ingilizce kaynaklardan araştırıyorum..Bu sitede yayınlanmadan önce de araştırdığım birşeydi..Ancak bu site sayesinde ilk olarak ”projenin içindeki bir Türk doktor tarafından Türkçe olarak dinleme olanağına” sahip oldum..Emeği geçen herkese tekrar teşekkür ederim..
Eda Hanım’ın bahsettiği cihazın günde 2 kere parmaktan kan şekerine bakmak sureti ile kalibre edileceği..Ayrıca cihazın prototipler halinde çıkacağını söylüyor kendisi..Bu da cihazın tam olarak otomatize olmadığını ve daha ileriki yıllarda çıkacak modellerin tam olarak otomatize olacağını söylüyor..Olay budur..Burada yanlış anlama falan yok..
Öte yandan Eda Hanım, pancreum cihazının daha da faydalı olması için mevcut insülinlerin daha da geliştirileceğini belirtiyorki, bu konuda tek çalışma Pancreum adına yapılmıyor..
Nanoteknoloji kullanılarak üretilecek olan depo insülinler üzerinde çalışılıyor..Yani günde bir kere insülin enjekte edeceksiniz ve bu insülin sizin kan şekerinizi stabil hale getirecek..Açlık yada tokluk oynamaları yaşamayacaksınız..Böyle birşey gerçek olursa muhtemelen Pancreum gibi bir cihaza da gerek kalmayacak..
Öte yandan 2012 yılında ödül alan Dr.Shinya Yamanaka vücudun herhangi bir hücresini istenilen hücreye çevirmeyi başardı..Harvard Üniversitesi’nden Dr.Douglas Melton, bu hücreleri beta hücrelerine çevirmeyi ve normal insandaki beta hücresi gibi uzun süre dayanabilmesini sağladı..
Yani sizin vücudunuzdan alınacak yağ hücresi beta hücrenize çevrilecek ve Portal Ven üzerinden vücudunuza enjekte edilecek..Bu hücreler karaciğere yerleşecek ve oradan kan şekeri regülasyonu yapacaklar normal insanlardaki gibi..Ayrıca geliştirilen bir aşı ile bağışıklık sisteminin bu hücreleri tanıması sağlanacak..
Bunların hepsi yakın gelecekte gerçek olacak..O tarihten önce Pancreum gelişirse ve hayatımıza girerse de aradaki boşlukta bu cihazdan faydalınalacak muhtemelen..
Ama tüm bu gelişmeler olana kadar kan şekeri regülasyonu, HbA1C hedefleri sağlanmalı..Sağlıklı beslenmeye, egzersize ve doğal antioksidanlardan faydalanılmaya dikkat edilmeli..
İyi günler..
Eyüp bey çok güzel şeyler söylüyosunuz da bizlerde çok umutlanıyoruz ve sonu genelde hüsranla bitiyor ,gerçekten çıkış noktası olmayan bi hastalıkla mücadele ediyoruz ben sabah uyanınca yine rüya değilmiş diye uyanıyorum bu bitmeyen bi kabus gibi benim için uyanamıyorum bi türlü ve artık o kadar yıprandımki ileriye bakıyorum yine kurtulamıycam düşüncesi yiyip bitiriyo beni,şimdiden ruh hastası oldum zaten ,bugün zerdeçalın extraktını sipariş ettim ,efa diye birde balık yağı ısmarladım ,inşallah iyi gelir hoşçakalın..
Merhaba Dr. Eyüp bey,
Ben kesinlikle size yanlış anlamışsınız demedim, sadece benim anladıklarımı söyledim ve yanlışsam düzeltmenizi istedim… Biliyorum ki siz bizlere yardım etmek istiyorsunuz… Savunmanızda çok mantıklı ve sonuna kadar size katılıyorum, yani nasıl bir tedavi yöntemi çıkarsa çıksın ozamana kadar kan şekerinizi düzenli tutmaya çalışın diyorsunuz ve çokta haklısınız… Ama bizlerde bi umut belki herşey bitecek diye bel bağlıyoruz böyle haberlere… Saygılar…
Alp Bey;
Bence sizin biraz da psikiyatrik desteğe ihtiyacınız var çünkü depresyona girmişsiniz ve Diyabet’i bahane ediyorsunuz..Bakın Türkiye’nin yüzde 20’si diyabetik durumda..Ortadoğu ülkelerinde bu oran yüzde 50’lere varabiliyor..Bu gittikçe dünya genelinde yaygınlaşan metabolik bir sorun..
Yapmanız gereken tek şey bazı önlemler almak..Hepsi bu..
Nedir bunlar:
1-) İnsülin yada OAD terapisini doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde kullanmak..
2-) Kan şekerinin 140 mg/dl seviyesini geçmesine izin vermemek..Arada kaçamaklar olsa da 180 mg/dl olan renal eşik seviyesini aşmasına engel olmak..
3-) Karbonhidrat sayımı yapmak ve karbonhidratı sebze, meyve, kuruyemiş, fermante süt ürünleri gibi sağlıklı kaynaklardan almaya özen göstermek..
4-) Günde en az 10,000 adım atmak yada ona eşdeğer şekilde kalori yakmak ve bu sayede kilo almamak..(( Göbek çevresini 90 cm’in altında tutmak..))
5-) Zerdeçal ve Omega-3 gibi diyabetin hasarlarından vücudu koruyan doğal antioksidanlardan faydalanmak..Omega-3’ü EPA + DHEA = 1000 mg olacak şekilde kullanmak..Zerdeçali de yukarıda izah ettiğim şekilde kullanmak..
Hepsi bu..Gözünüze asla zor gelmesin bu önlemler..En fazla birkaç ay zorlanırsınız ama sonradan alışkanlık haline gelir bu önlemler ve yaşam şekli olarak benimsersiniz..Bu şekilde hiçbir komplikasyon falan da yaşamazsınız..Hatta normal insanlardan bile daha sağlıklı yaşarsınız..
Kafaya takılacak hiçbir durum yok..Zaten diyabetin kesin tedavisi de fazla uzakta değil..Yakında..
ESRA hanım böyle bir paylaşımda bulunmanız inanın bizleri çok mutlu etti.
Yalnız bu çözümü nasıl sabırla bekliycez sorun burda
çok heyecanlandım inanın bu 2-3 sene inşallah göz açıp kapayana kadar geçer. SEVGİLER…
.Eyup bey doktorum bana lada diyabette antikor olmaz dedi ve bu adam prof endokrinoloji de ,ben simdi nasil kime nasil guvenicem ,zaten ruh hastasi oldum dedim ama ben diyabetten sonra boyle oldum bahane degil bunlar ,bunu yasayanlar anlar ancak soylediginiz kadar basit degil cunku siz sagliklisiniz,yazi da da belirttim tavsiyelerinizi uygulamaya basladim ama yinede insanda bi surunme korkusu oluyo takdir edersinizki..Bu da insani dogal olarak etkiliy
Hangi doktorun dediğini bilmiyorum ama bu konuda dünya çapında belirlenmiş kıstaslar vardır ve bu kıstaslar, hekimlerin kişisel görüşlerine göre değişmez..
Ancak tüm Tip-1 Diyabet ve LADA diyabetlilerin yaklaşık olarak yüzde 20’sinde kanda otoantikor gözükmez..En azından ”bilinen otoantikorlar” pozitif gözükmez..Ama Tip-1 Diyabet ve LADA diyabetlilerin yüzde 80’sinde otoantikorlar pozitiftir..
Bu pozitiflik hastalık ortaya çıkmadan önce vardır..Yani klinik diyabet gelişmeden önce..Hiperglisemi ortaya çıkmadan önce otoantikorlar pozitiftir genelde..Bu konuya dikkatinizi çekerim..Diyabet ortaya çıktıktan sonra otoantikorlar gittikçe azalır ve negatife döner..Görünür olmaktan çıkar..
Normalde IAA, ICA, Anti-GAD, IA2A ve ZnT8 gibi otoantikorların sadece 1 tanesi pozitif ise LADA diyabetten, 2 ve daha fazlası pozitifse Tip-1 Diyabetten bahsedilir..Bu otonantikorlar genellikle preklinik dönemde pozitiftir..Klinik dönemde değil..
Şunu belirtmek istiyorum Alp Bey..Psikiyatrik destek almanızda ciddi fayda var..Bakın dünyadaki tek diyabetli siz değilsiniz..Bu ülkede her 5 kişiden 1 kişi diyabetiktir..Bu sitede de gencecik insanlar diyabete sahipler..Yani sadece siz diyabetli değilsiniz..O yüzden bu kadar stres yapmanın bu kadar paronaya yapmanın anlamı yok..Bakın diyabet kolaylıkla kontrol altına alınır ama ruh sağlığınız bir bozulursa, inanın çok daha vahim olur sizin için..O yüzden lütfen rahat olun..Psikoterapi tedavisi alın..Böylece diyabetiniz de yoluna girecektir..
Tesekkurler eyup bey yorumlariniz icin ,simdi daha iyi anlasildi,lada diyabette antikor olamz derken adacik hucre antikorundan bahsetmis sanirim cunku bende gad ve adacik pozitif lada degil tip 1 sin demisti ..2 sene insulin kullanmadan a1c degerim 6-6.5 tu ,oda bi garip neyse o kadarda kotu degilim doktor bey,daha alisma asamasindayim o kadar stres olacak tabi,saolun onerileriniz icinde..
Alp Bey;
Muhtemelen sizde preklinik Tip-1 diyabet durumu sözkonusuydu..Doktorunuz size insülin tedavisi verdi ve insülin tedavisi sizde ”immunomodülatör ve immunsupressif etki” göstererek otoimmun hasarlanma sürecini yavaşlattı ve ortaya şu andaki durumunuz çıktı..
Yani bağışıklık sisteminiz tüm beta hücrelerini yıkacakken erken başlanan insülin tedavisi sayesinde sadece bir kısmını öldürebildi ve geri kalan beta hücre kitlesi öylece kaldı şimdilik..
Tip-1 Diyabetin ilk dönemlerinde görülen balayı döneminin de sırrı budur..Bazı diyabetiklerde, insülin tedavisi diyabetin erken dönemlerinde otoreaktif T hücreleri üzerinde ”yatıştırıcı bir etki” gösterir ve otoreaktif T hücrelerinin, beta hücrelerini yıkım hızı düşer yada azalır..Bu durumda kalan beta hücreleri tekrar bir miktar insülin üretirler geçici bir süre ve bu sayede normoglisemi sağlanır yada normale yakın kan şekeri değerleri elde edilir..Ancak bağışıklık sistemi tekrar harekete geçip kalan beta hücrelerini de öldürünce bu sefer tamamen klinik tip-1 diyabet ortaya çıkar ve ömürboyu insülin kullanımı şart hale gelir..
Sizin durumunuz da bence buydu..Size erken dönemde insülin başlatan doktorunuza teşekkür etmelisiniz çünkü sizin tamamen tip-1 diyabet olmanızı engellemiş yada bu süreci yavaşlatmış..Erken başlanan insülin tedavisinin faydası büyüktür..Yeterki insülin tedavisi bilinçli uygulansın ve istismar edilmesin..
doktor bey keşke insülin verselerdi,dediğim gibi ben 2 sene tip 2 diyabetim diye dolaştım en son ilaçlar etki etmemeye başladı bunun üzerine doktora gittiğimde tip 1 olduğumu öğrendim ,insüline de hala başlamadım sadece gece yapıyorum .
Alp Eren, bahsettiginiz durum tip 1 degil tip1.5 olan LADA denilen tur. Eger vucudunuz hic insulin uretmemis olsaydi emin olun bazal insulinle birlikte hizli insulinede baslarlardi.
emrah bey işte bu akşam hastaneye yatıcam doktor tip 1 lada değil diyo bilmiyorum lada veya tip 1 neticede günde 4 kere insülin yapıcam bu kesin .
Esra Hanım,
Videoda Akdeniz Üniversitesi ile birlikte çalışılabilir mi diye soruyorsunuz.Dün Akdeniz Üniversitesindeki üç aylık kontrole gittik.Asıl doktorumuz Prof.İffet Bircan hanım yoklardı.Muane olduğumuz doktor hanıma (ismini hatırlayamadım);”İffet hanımın adacık nakliyle ilgili çalışmaları vardı konuyla ilgili son gelişmeler neler?”diye sordum.Doktor hanımın bana cevabı;”(gülümseyerek)Daha çok başında,hatta daha bütçesi onaylanmamış,hatta bütçe talebi bile iletilmemiş……Zaten dünyada herhangi bi tedavi olsa bile “Dünya Diyabet Cemiyeti” üç senede bir toplanıp onaylar, klavuz hazırlar,sonra ben o tedaviyi uygulamaya hazır hale gelince ancak başlarım”(nerdeyse yok öyle bişey diyecekti 🙂 )….doktor hanım bana bide Akdeniz Üniversitesindeki çalışmayla ilgili tarih verdi “10-15 yıl”
İzlenimim şu doktor hanım çok kibar bi insandı ama diyabetle ilgili çalışmalara çok alakasızdı.Zira o uzun konuşmasında benim ard arda gelen sorularımın çoğuna bilmiyorum dememek için cevap verdi,(cgms ölçüm cihazı,yapay pankreas) gibi sorularıma bilmiyorum dedi.
Ben itibar etmesemde silerlede paylaşmak istedim.Prof.İffet Bircan hanım olsaydı daha doğru ve dolu dolu bilgiler alabilirdim.Çalışmayı yapan o olduğu için.
not:Ömer hocayı da gördüm yanlız ve dalgın yürüyordu 🙂 (yüz nakli yapan)
Ali Bey,
Gitmişken Öyküm Hanım’ı da ziyaret etseydiniz 🙂
Bu kadar kötü olamaz değil mi durum? Şaka yapıyorsunuz değil mi? 🙂
Ömer Hoca ve ekibi isterlerse uçarak yürüsünler. Ekibin başarısı halen konuşuluyor 🙂
Sevgiler
Şöyle anlatayım gittik hastaneden çıkıp acil eve döndük,akşama yeniden yola çıktık.Bu arada laf aramızda Öyküm hanımıla tanışmadık daha 🙂
Esra hanım bu kadar kötü olan doktorun diyabete olan ilgisizliğiydi yoksa Akdeniz Üniversitesinin bu kadar kötü durumda olduğuna asla inanmıyorum. 🙂
Laf yine aramızda doktor hanım “bana ne söylerler ise onu yaparım”demek istedi bence. 🙂
Akdeniz Üniverstesi diyabetle ilgili çalışıyor diye biz kardeşimi Konya’dan ora nakil ettirdik.(Tabi bi kaç özel durumun etkiside var ama çalışmaların olması da etkili).Keşke İffet hanımla görüşebilseydim inanıyorum o hiç soru işareti bırakmazdı kafamızda.Şansızlık.
Bu arada ben bir haftaya kadar ancak yerleşik hayata dönebileceğim.bloğu telden takip ediyorum yorum yazmayıda başaracam 🙂 .Görev dağılımıyla ilgili sayfa açılırsa beni unutmayın görev bekliyorum.Cafe kapanıyormuş ne yazık ki çıkmam gerek. 🙂
saygılar 🙂
Herkese merhaba, madem bugün ottan çöpten gidiyoruz. :))… Şaka bir yana alternatif tıbba inananlardanım. Kendimize zarar vermeyecek şekilde denemekte fayda var derim. Çörek Otu, zerdeçal ve civanparçemi konusunda da oldukça geniş bilgiler var. Bilimselliğini bilemiyorum, yazılanların yalancısıyım, bir bölümünü sizlerle de paylaşmak istedim. Zira bende hem zerdeçal (ESRA’dan çaldım 😉 ) hem de çörek otu kürüne başlayarak denemek istiyorum. Haydi hayırlısı.
Çörek Otu ve Şeker Hastalığı
2003 Aralığında Tohoku J Exp Med Dergisinde yayınlanan bir çalışmada Türkiye 100. Yıl Üniversitesinden araştırmacılar şeker hastalığına yakalattıkları 50 fare üzerinde deney yapmışlardır. Bunu farelere karın zarından (periton) girerek streptozotocin maddesi vererek yapmışlardır. Bundan sonra fareler iki gruba ayrılmıştır. Birinci gruba otuz gün süre ile her gün karın zarından (periton) uçucu çörek otu yağı verilmiştir. Diğer gruba ise çörek otu yağı içermeyen tuzlu bir sıvı verilmiştir. Araştırmacılar şeker hastalığına yakalanmış farelerde çörek otu yağının kanda şeker oranını düşürdüğünü ve insülin miktarını arttırdığını tespit etmişlerdir. Ayrıca çörek otu yağı insülin salgılanmasından sorumlu pankreasta beta hücrelerini harekete geçirip, çoğaltmıştır. Bu da çörek otunun şeker hastalığının tedavisinde yardımcı olabileceğini ortaya koymaktadır.
Japonya’da yapılıp 2002 Aralığında Ress Vet Sci Dergisinde yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar çörek otu yağının şeker hastalığına yakalandırılan farelerde insülin salgısını arttırdığını tespit etmişlerdir. Deney farelerinde çörek otu yağı kanlarında şekerin düşmesine yol açmıştır.
Dr. Muhammed ed-Dehâhınî’nin 2002 yılında Planta Med Dergisinde bir araştırması yayınlanmıştır. Doktor bu çalışmasında kan şekerini düşüren çörek otu yağının etkisinin kanda insülin miktarını arttırarak değil, aksine pankreas harici bir yoldan sağlamış olabileceğini ileri sürmüştür. Fakat bu konuda daha çok bilimsel çalışma yapmaya ihtiyaç vardır.
Türkiye’de 100. Yıl Üniversitesinde yapılıp, 2001 yılında yayınlanan bir araştırmada bu kez Yeni Zelanda tavşanları kobay olarak kullanılmıştır. Tavşanlar iki gruba ayrıldıktan sonra bir grup şeker hastası yapılmış ve ağız yoluyla iki ay süreyle günlük olarak çörek otu özü ile tedavi edilmiştir. Araştırmacılar bu inceleme sonunda çörek otu özüyle tedavi edilen tavşanlarda kan şekerinin düştüğünü, bunun yanında damar sertliği oluşumunu azaltmada rolü olan antioksidan maddelerin arttığını tespit etmişlerdir.
Alp Bey;
Eğer günde 4 defa insülin enjeksiyonu size verirlerse, muhakkak insülin pompası edinmeye özen gösterin..Çünkü insülin pompası, sürekli olarak vücüda insülin verir..Hem bazal hemde prandiyal insülin ihtiyacını rahatlıkla karşılar..Ayrıca kullanımı çok daha pratiktir..Kan şekeri oynamaları da minimumdur insülin pompasında..
Size tavsiyem insülin pompasıdır..Tabii eğer doktorunuz insülin tedavisi verirse..
Serap Hanım;
Verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederim..Elbette çörek otu gibi civan perçeni gibi diğer bitkiler de yararlıdır ama zerdeçali apayrı biryere koymak gerekiyor..Ben hiçbir bitkinin arkasında ”bu kadar sağlam bilimsel dayanak” bu zamana dek görmedim..Zerdeçal’in aktif maddesi Curcumin ile sayısız plasebo kontrollü bilimsel araştırma yapılmış durumda ve curcumin birçok ilaçtan daha faydalı insan sağlığına..Özellikle kronik hastalıklarda..
Yani zerdeçali hiçbir bitkiyle kıyaslayamayız şu aşamada..Hepsinden çok öte durumda..Arkasında inanılmaz bir bilimsel destek var ve şu anda Hindistan ekonomisinde ciddi bir katkı sağlıyor zerdeçal ihracatı..Çin’de ise ”zerdeçal’den curcumin sentezi yapan gelişmiş kimya labortuarları” kuruluyor ard arda..Resmen para basıyor bu firmalar..Çünkü inanılmaz bir talep var zerdeçal ve curcumine yönelik..Bu taleplerin önemli bir kısmı büyük firmalarından geliyor..
Bilim dünyası zerdeçalin önemini ortaya çıkardıkça zerdeçale olan küresel talep de katlanarak artıyor..
İlker Yıldırım Bey;
Kusura bakmayın gönderdiğiniz mesajı şimdi gördüm..Yeni gözüme çarptı..
Zerdeçal için yaş sınırlaması yok elbette ama çocuklar tadını yadırgayacaklardır zerdeçalin..Çocuklara zerdeçal preparatları yedirmek yada içirmek pek kolay olmayabilir..
Ayrıca çocuklarda Diyabet genellikle hasar yaratmaz..Çünkü çocuk metabolizması hem hızlı çalışır hem çabuk kendini yeniler..Bu yüzden Diyabet’in çocuklarda hasar yapmaması beklenir..Ergenlik çağına gelindikten sonra Diyabet komplikasyonları için risk oluşmaya başlar..Ondan önce oluşmaz..
O yüzden şu aşamada zerdeçal kullanmanıza pek gerek yok..Çocuğunuz ergenlik çağına girdikten sonra başlarsınız kullanmaya..
Şimdilik uygun dozlarda balıkyağı ve D vitamini kullanmanız yeterlidir çocuğunuz için..
Eyüp bey merhaba,
Benim oğlum ardA eren2.5 yasında 3ay oldu diyabetle tanışalı.ardaya balık yağı ve çinko şurubu kullanıyoruz.bizim akşam yemeklerinden önce yemeğimize ve insülin dozlarına dikkat etmemize rağmen yükselmelerimiz oluyordu.3gündür yoğurdUna ara öğününde az miktardA tarçın kullandık etkili oldu.tarçının miktari ne olmalıdır acaba fazlasının zararı olurmu?genelde akşam ölçümü yüksek çıkıyor ve akşam yemeğinden önceki ara öğününde kullandık.verdiğiniz değerli bilğiler için ayrıca teşekkürler sizler için vakit çok değerliyken vakit ayırmanız bizlerle bu platformda birlikte olmanıza tesekkür ederim.
Eyüp bey merhaba,
ilginiz için teşekkür ederim, daha önceki tavsiyelerinizle birlikte balık yağı ve D vitaminini kullanıyoruz zaten.
mutluluklar 🙂
mEyup bey meraba ben suan hastanedeyim ,4 defa insulin vereceklermis ama doktor tip 1 balayinda diyo..pompa dusunuyorum ama onumdr koskocaman bi surec var karbonhidrat sayimi vs ..yalniz sabah 1 yumurta 2 dilim ekmek veriyolar ara ogunler de cok az insallah bu kadar az yemekle benim yedigim yemegi kiyaslayip insulinleri ona gore oranlayabilirim..
Alp Bey;
Eğer 4 kere insülin kullanacaksınız insülin pompası talep edin..İnanın sizin için çok daha rahat ve sıhhatli bir çözüm olur..İnsülin pompası, pankreasa benzer şekilde çalıştığı için Diyabete bağlı komplikasyon riskini de minimize eder..
O yüzden insülin pompası talep edin..Onlar ”Brittle yada kontrolsüz diyabet” gibi tuhaf şartlar arayacaklardır SGK ödemesi için ancak siz gene de ısrarcı olun..Ekonomik durumunuz varsa da eğer SGK karşılamazsa kendiniz satın alın insülin pompasını..
Bu arada şunu soracağım..
Nasıl oldu bu böyle bir anda ? Bildiğim kadarıyla metformin kullanıyordunuz en son..Kan şekeriniz kaç ?
Eyup bey metformini biraktirdilar en son kan sekerim saat 5 te aksam yemegi yemistim 9 da olctuler 169 du, bu sabah ta hipoglisemiyle uyandim saat 9 da 12 unite levemir yapmistim,59 du sekerim,eyup bey sizce de balayi mi bu ,bu arada aksam yemeginden hemen oncede 203 tu,yarin novorapid baslanacak 1 dozla,demekki ben ilk hastaliga yakalandigim an balayina girmisim hic insulin yapmadan , iki senedirde en yuksek a1C degerim 6.8 di. Sadece 2×1 metforminle..
Alp Bey merhaba..
Alp Bey konulan teşhis kesinlikle doğru..Bundan bir şüpheniz olmasın..Sizde otoimmun diyabet var..Tip-1 Diyabet’e sahipsiniz..Biraz yavaş seyir göstermiş..Bu durumun yarattığı ”kabullenmeme sendromunu” çabuk atlatmalı ve ardından insülin pompasına geçmelisiniz..
İnsülin pompası size çok ciddi konfor sağlayacaktır..Hem kan şekeri dengesizlikleri azalacak, hem insülin gereksinimiz düşecek hemde çok daha rahat edeceksiniz..Ben yeni tanıştığım tüm Tip-1 Diyabetlilere insülin pompası öneriyorum..Size de şiddetle tavsiye ederim..
Bu arada bu konuyu da farkında olmadan konudışı diyalogla doldurduğumuz için kendi adıma özür dilerim..
Sagolun eyup bey cok tesekkur ederim
Eyüp Bey Merhaba,
Kusura bakmayın belki yazdınız ben kacırdım fakat, bu zerdeçal karışımı için gerekli alkol ve sıcak su miktarı nekadardır birde günde nekadar tüketmemiz gerekir? Teşekkürler.
Ali Bey Merhaba,
Ben cevap vereyim. 1 kapak votka, 1 standart nescafe fincanı su.
Günde 1 yeter deniliyor birçok kaynakta.
Sevgiler
Eyüp Bey Merhaba, bende 15 yıllık diyabetliyim, en son 1 ay önce doktorum şeker düzenlemem için hastaneye yatırdı, günde ; 3 kez humalog 1 kez lantus kullanıyordum hastaneden sonra 3 kez apidra 1 kez hmulin N, 3 kez yemeklerden sonra glucobay 50mg kullanmaya başladım, doktoruma ısrarla insülin pompası istediğimi söyledim ama malesef, o ileri yaşlar için düşünülebilir şu an düşünmüyorum dedi (yaş:30), iş yoğunluğun nedeni ile sen kendi insülin miktarını daha kontrollü ayarlarsın, pompa iyi değil dedi. Pompa ihtiyacı hastadan hastaya göre farklılık gösterebiliyormu? Günde 4 kez insülin yapan biri için, insülin yapma saat aralıkları nasıl olmalıdır? Humalog bildiğim ölçüde, HBA1C değerinide uzun vadede kullanıldığı zaman düşürebiliyordu, Apidra içinde aynı şeyi söyleyebilirmiyiz? geçen yıl insüline bağlı kilo almışınız demişti doktorum, şu anda yine kilo almaya başladım spor yapıyorum ama yinede alıyorum, şeker seviyem kontrollü, insülin miktarını azaltıp daha etkili haplarlamı şekeri kontrol altına alıp kilo alma riskini azaltmalıyız? Glifor un kilo verdirme etkisi var demişti doktorum, fakat bir başka doktor, böbreklere zarar verme açısından glifor yerine Böbrek hastalarında bile glucobay kullanıldığını söyleyip glucobaya geçirmişti beni yine glifor kullanabilirmiyim?
Dönem dönem ayaklarımda uyuşma oluyor, çocukluk dönemimde sinirsel yıpranmalara karşın pentox adlı ilaç vermişlerdi, bu ilacın yerine şu anda trintral adlı bir ilaç çıkmış bunu kullanmamın herhangibir yararı olurmu? Son olarak unutkanlıklar oluyor, zamanla artan belkide azalan, B12 seviyem normal fakat önerebileceğiniz bir ilaç bitkisel v.s. bişey varsa paylaşırsanız sevinirim.
Saygılar…
teşekkürler:)
merhaba doğan bey
bizde günde 4 dafa insülin kullanıyoruz. 3 tanesi bollus 1 tanesiz bazal olmak üzere. bollus insülin olarak kısa etkili insülin olan humulin r bazal olarak ise lantus kullanıyoruz. kısa etkili insülinin etki saati 4 ile 6 saat arasında. yani her yaptığnız insülin arasında en az 4 en fazlada 6 saat zaman aralığı olması gerekiyor. peak noktasıda yemek bittikten 2. saat sonra buna görede ara öğününüzü ayarlamanız lazım. bazal insülinide genelde akşam kullanılıyor fakat sık gece hipoglisemi yaşayanlar sabahda kullanabiliyorlar. yada düzensiz şekerlerde ikiye bölüp hem sabah hem de akşam kullanabiliyorlar. benim bildiğim bu iyi günler
merhaba esra hanım benim 12 yaşında10 aydır tip1diabet hastası oğlum var dr eyüp beyin zerdeçal ile ilgili bilgilerini okudum henüz oğlum balayında birde çok dikkat ediyor HA1C 5.8LERDE zerdeçal için alkol kullanmak gerekiyo 12yaş çocuk içinzararlımı çok teşekkür ederim yazılarınızı takip etmeye çalışıyorum iyi günler
Merhabalar,
Zerdeçal ve votka karışımını, aç yada tok içmenin önemi var mı?
Abdullah Bey Merhaba,
Fark etmediğini biliyoruz. Biraz literatür araştırması da yapmıştım.
Sevgiler
benin kıımda tp;1inşallh büyük bir hızla gelir çaresi ulaşır elimize.
Merhabalar benim 9 yaşında yeğenim tip 1 diabet hastası ve Eyüp beyle iletişime geçmek isterim bu konuyla ilgili çok aydınlatıcı ayrıca teşekkür ederim kendisine benimle iletişime geçerse çok sevinirim bedriye82_@hotmail.com tekrardan teşekkürler
Bedriye Hanım Merhaba,
Eyüp Bey’e mail göndermiştim ancak hiçbir cevap alamadım.
Sizin yorumunuzu kendisine maillerim. Mailim ulaşırsa sizinle iletişime geçer diye düşünüyorum.
Sevgiler
Merhaba eyup bey.
2 yasinda bebegim 3 aydir tip1 diyabetli. Hemen balayina girdi. Ama su gunlerde cok garip seyler yasiyorum. Sabah 6-12 arasinda insulin ihtiyaci olmuyor. 12-6 arasinda seker en fazla 260 oluyor eger insulin kullanmaz ise. Aksam 6 dan sonra ise 1.5 mix yapiyorum. Diyabet hemsiresi izine ayrilmis yerindede kimse yok. Doktorda insilinle olan isleri hemsire ile halledin diyor. Ne yapacagimi bilemedim. Oglende suanda humolog veriyorum 0.5 normalde gunde 2 kere mix aliyordu.
Ebru Hanım,
Eyüp Bey bu aralar bloğu takip edemiyor diye düşünüyorum. Birçok soru yanıtsız.
Bence başka bir yol bulmanız en doğrusu. Yani doktorunuz sizi hemşireye nasıl yönlendiriyor anlayamıyorum. Gidip doktorunuzu zorlayın lütfen.
Size nasıl yardımcı olabiliriz diye düşünüyorum ama maalesef biz de doktor değiliz.
Sevgiler
Esra hanım merhaba,
Benim oğlumda 17 yaşında 10 yaşında Tip- 1 oldu, ilk 3 yıl gayet kontrollu gitti fakat sonra herşey değişdi hiç özen göstermiyor.
Ben sizden ricam tanıdığınız özellikle uzmanlık alanı Diyabet psikolog varmı çünkü götürdüklerimin hiç faydası olmadı. Ayrıca sürekli araştırmama ragmen sizi ilk kez gördüm çok mutlu oldum.
Sevgilerimle.