Çok değerli bilgilerle geçen diyabet toplantımızdan hemen sonra Nesil Hanım’ın özellikle çocuklarımızın gelişmesi için bize verdiği kefir mucizesini aklıma yazdım 🙂
Aslında daha öncede duymuştum ama bir türlü kısmet olmamıştı.
Toplantı sonrası hemen mısır çarşısından bir aktardan temin ettim. Epeydir yoğurdu kendim mayalığım için artık kefirde yapma vakti gelmişti.
Kefiri küçük bir kavanozla satıyorlar. 2 bardak sütü ısıtıp kavanozdaki kefiri plastik süzgeç ile süzüp süzgeçte kalan taneleri ılık olarak bir kavanoza aldığım sütle mayaladım. 24 saat beklemeye aldım.
1 günün sonunda kefiri tekrar süzüp kalan taneleri yeni sütüme tekrar mayaladım.
dikkat etmemiz gereken plastik süzgeç ve tahta kaşık kullanmak
Nesil hanıma Teşekkür Ediyorum ..
ve tabi sizedeee 🙂
sevgiler
Türkan Ekmen (Talha’nın Annesi)
çok teşekkürler bende duymuştum iyi geldiğini ama yapmayı bilmiyordum oğlum 3 yaşında yeni tanıyız diyabetle yaşamaya alışmaya çalışıyoruz
Bende yapıyordum geçen sene ama mayam bozuldu. ara verdim. Şimdi tekrar temin edip yapıcam inş
Türkan Hanım Merhaba,
Oluşan malzeme süt mü yoğurt mu oluyor peki?
Topak topak görünenler kefir olsa gerek.
Sevgiler
Bize de Nesil Hanm söylemişti.Büyümeleri için gerekli diye marketten hazır kefir aldım sevmedi içmedi.Acaba ev yapımı olanın tadı daha mı güzel dir bizde deneyelim.
Esra hanım
İçirdiğim kısmı ayran kıvamında tadı da sütle ayran karışımı 🙂
topak olanlar kefirin kendisi her seferinde içinden alıp yeniden mayalamak için
Talham itiraz etmedi içmek için çünkü her sabah peynirinde çörek otu,genelde yoğurdunda keten tohumu düşük şekerindede ballı zencefil yediği için annem gene bişeyler bulmuş diyordur 🙂 Ama Eymenim damak tadı olan bir velet onada çareyi hadi şurup zamanı diyerek kaşıkla içirmekle başladım ..küçük yavrularımız için tavsiye ederim bir lokmada olsa içermeye çalışalım..Ve anneler Bizde içelim zira onlara bakmak için bizimde güce ihtiyacımız var 🙂 Hepimize Allah güç Kuvvet versin..
Sevgilerr
Türkan Hanım,
Şimdi daha iyi oldu 🙂
Ahhh Eymen ahhhhh diyorum. Ve siz beni anlıyorsunuz 🙂
sevgiler
Türkan Hanım,
bişey sormak istiyorum, kefiri mayaladıktan sonra yoğurt gibi sıçak tutmak için üzerini kapamak gerekiyormu. Yani mayaladıktan 24 saat sonra hazır dediniz ya bu 24 saati nerde bekletelim oda sıcaklığımı belli bi saatten sonra buzdolabına koyalımmı?
Teşekkürler,
Çok güzel bir konuya değinmişsiniz..Kefir gerçekten de müthiş faydaları olan süper bir içecek..İçerdiği probiyotik bakteriler, dallı zincirli aminoasitler ve kaliteli proteinler ile bir yaşam kaynağı..Kafkas halklarının uzun yaşamasının sırrı da bol bol kefir içmelerinde saklıdır..İslamiyet’den önceki Türk toplumlarının güçlü, sağlıklı, dayanıklı, savaşçı olmalarının ve çok uzun yaşamalarının sırrı bol bol kefir tüketmelerine bağlanmıştır uzmanlar tarafından..Türkler, koyun ve keçilerden elde ettikleri taze sütü mayalayıp kefir yaparak tüketirlermiş..Öyleki kefiri su olarak kullandıkları zamanlar da olmuş..Bu yüzden düşmanları bile Türklerin bu özelliğinden ötürü Türklere ”sütobur” demişlerdir..
Kefirin en büyük özelliği içerdiği probiyotik bakteriler sayesinde bağırsak florasını güçlendirmesi, patojen mikroorganizmaların üremesine engel olması ve bağırsak sızdırmazlığının devamını sağlamasıdır..Kefir gibi probiyotik yiyecekler sayesinde vücuttan feçes ile atılması gereken toksik maddeler ve besin artıkları kana karışmaz ve direkt olarak vücuttan uzaklaştırılır..Oysa kefir gibi probiyotik yiyecek ve içecekleri tüketmeyen kişilerde bağırsak florası zayıflar ve bağırsakların geçirgenliği artar..Bu sefer bağırsaklardan atılması gereken toksik maddeler, besin artıkları ve sindiirlmemiş protein parçacıkları kana karışır..Bu maddeler büyük moleküllü oldukları için bağışıklık sistemimiz bunları tamamen yok edemez ve bunlara karşı immun reaksiyon geliştirir..Ortaya Leaky Gut Sendromu adı verilen Sızıntılı Bağırsak sendromu çıkar..Bu durum sürekli böyle devam ederse, bağırsaktan kana karışan toksik maddeler ve protein parçacıkları yüzünden immun sistemin balansı bozulur ve ortaya otoimmun hastalıklar çıkar..Zamanla balansı bozulan immun sistem, kendi doku ve organlarına saldırmaya başlar..
Yapılan çalışmalarda kefir gibi probiyotik gıdalardan bolca tüketen toplumlarda otoimmun hastalıkların, kanserlerin ve alerjilerin çok daha az görüldüğü rapor edilmiştir..Bunun nedeni bu probiyotik gıdaların bağırsak florasını güçlendirmesi ve bağırsaklardan kana yabancı madde geçişini engellemesidir..
Bu manada kefir; sütten ve ayrandan çok daha faydalı bir içecektir..Okullarda süt dağıtımı çok yersiz bir uygulamadır mesela..Çünkü Türkiye’de toplumun ezici bir çoğunluğunda laktoz intoleransı durumu vardır..Bu yüzden Türkiye’deki yetişkin nüfus sütü süt olarak tüketemez pek..Tükettiği zaman midede ekşime, gaz, irritasyon, huzursuzluk, hafif ishal vb gibi sorunlar yaşar..Bu yüzden Türk toplumunda sütü süt olarak değil de fermante ederek yoğurt ve kefir olarak tüketme alışkanlığı vardır tarihi dönemlerden beri..
O yüzden okullarda süt yerine kefir dağıtılmalıdır..Kefir, süt gibi değildir..Süt çok alerjen bir maddedir..Bazı yayınlarda İnek sütünün içindeki sığır albüminine geliştirilen sistemik alerji, Tip-1 Diyabet’in sebebi olarak gösterilmektedir..İnek sütü, ayrıca homojenize edilmekte içindeki faydalı bakteriler yok edilmekte ve yüksek ısıda içindeki proteinler bozunuma uğratılmaktadır..Bozulmuş ve yapısı değişmiş süt proteinleri, hem vücuda zarar vermekte hemde immun sistemin balansını bozmaktadır..
O yüzden sütü, süt olarak değil kefir olarak tüketmek en faydalısı ve en mantıklısıdır..Bu yüzden çocuklarımızı kefir tüketmeye alıştırmalı ve bizler de süt ve ayran yerine kefir tüketmeliyiz..Kefir, sütten çok daha faydalıdır ve süt gibi potansiyel zararlara sahip değildir..En az süt kadar kalsiyum içerir ayrıca..Öte yandan kefir ayran gibi yüksek oranda tuz ve yağ da içermez..Bu manada da müthiş bir içecektir..
Çocuklarımıza kefir yapımını öğretmeli ve onlara kefir içme alışkanlığı kazandırmalıyız..Okullarda da hiçbir yararı olmayan ve çocuklara son derece alerjik etki gösteren inek sütü yerine kefir dağıtılması için lobi yapmalıyız..
Aysun hanım merhaba
ben mutfak masamda peteğin yakınında bekletiyorum.Oda sıcaklığı yoğurt gibi örtmüyorum .. akşam 7 gibi yapıyorum ertesi gün yenisini yaptıktan sonra buzdolabında sabaha kadar kalıyor, gündüz zaten tüketiliyor .Mayalama süresi uzun olursa daha yararlı diye okudum ama tadı da ekşiyor konu da çocuklar olunca içirmek zorlaşabilir .Yeni başladığımız için 1 günlük mayalama içimi daha yumuşak olduğundan şimdilik böyle uyguluyorum ..
Eyüp Bey ;
çok haklısınız okul sütü kampanyasında zaten istemiyoruzu işaretlemiştim ki cocuklarımızın başına gelenlerinide medya da gördük ..
sevgilier
Türkan Hanım,
Teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için bu hafta sonu başlıyorum mayalamaya…
Sevgiler,
Türkan Hanım,
Yalnız burada bi püf nokta daha var diye biliyorum. Kefir mayalarının ışık almaması gerekiyor. Bu yüzden ben kefir yaptığım kavanozun dışını alüminyum folyo ile kaplamıştım. Ayrıca bu mayalar zamanla çoğalıyor. Fazlasını başka birine de verebiliyosunuz.
Sevgiyle
Kefire başlamınıza çok sevindim:)
18-24 saat mayalayabilirsiniz.karanlık ortam için zaten saklarken buzdolabının kapak kısmında olduğu için kapalı bir alanda kalmış oluyor.
çocuklar içmeyi reddederse biraz ayran ve yoğurdun içine de karıştırabilirsiniz.
gece ara öğününde tüketildiğinde kabızlığa da iyi geliyor.
sevgiler…