Çelişkiler Silsilesi ve Karbonhidrat

Genel BilgilerÇelişkiler Silsilesi ve Karbonhidrat

imageHerkese Merhaba,

Düşünüyorum, araştırıyorum ama  ne mümkün içinden çıkabilmek. Tam bir muamma  Diyetisyenlerin ,diyet yapanların ve bu işle uğraşarak dirsek çürüten bilim adamalarının bile içinden çıkamadığı bir konu sanırım bu meşhur besinlerin KARBONHİDRAT ORANLARI……!!!! Şimdi doğal olarak ne alaka nerden çıktı bu abuk sabuk bir çelişki diyeceksiniz. Doğru gerçekten de bana da öyle geliyor ama konunun kendisi öyle ne yapayım.

Düşünsenize her akademisyenin, her diyetisyenin ya da kendini bu işte uzman sanan şaklabanların yazdığı listelerdeki karmaşıklığı inanın anlaya bilmiş değilim.

Bu gibi hassas konularda doğrunun ne olduğunu bilememek ne kötüÜniversite sayfalarında bile çelişkilerin ve yanlışların var olduğu bir sistem ve buradan çıkan konusunda uzman (!) sağlık danışmanları.

Geçen günlerde  Yeşil eriğin KH değerini araştırırken birbirinden farklı tam 12 değer buldum; DOĞRU hangisi acaba ?!! Meçhul…! Çünkü herkes kendi savının doğru olduğunu savunuyor. Çıldırmak işten bile değil. Sayın Nesil Gören Hanım’a yanıt vermek istedim tam bir açmazda buldum kendimi .(Bulmuş olduğum değer  (6) Nesil Hanım’ın verdiği değer (15)) doğru diyerek tekrar araştırdım çoğu profesör bile (6) demekte, ama bazıları bırakın (15)i hiç yoktur diyenleri bile var.Yok lifli besinmiş, yok eriğin cinsine göre değişirmiş ,falan filan.

O halde ne baz alınacak? Tamam, bana mantıklı gelen (15) ama bu çelişki ne?

Bence bu olay dini yorumlara benziyor ve bilen, bilmeyen işine gelir gibi yorumluyor. Bakın yine soruyorum doğru ne???? Şu ana kadar elliye yakın siteye girip bu işe tam bir zaman ayırdım ama o kadar çok farklı yaklaşımlar gördüm ki şaşırdım kaldım. Ve ilginçtir ki bu farklı yorumların birçoğu doktor ve diyetisyenler tarafından oluşmakta.

Sorarım size, biz diyabetliler; kime ve neye uyalım acaba? Bu bildiğimiz doğrular doğru mu? Yoksa bir yanlışın girdabında dönüyor muyuz????.

Teşekkürlerimle, sağlıkla kalın.

Dipnot:

Bence doğru herkesin kendi bildikleri ve inandıkları kanımca. (Görsel kaynak: sakarya54.net)

20/Mayıs/2013

Ünsal KANTARCI

15 YORUMLAR

  1. Günaydın :)))
    Dün eşimle erik konusunu konuşuyorduk . Ben de sitede de yayınlanmış oradan bakalım dedim , Başken Üni kitapçığında farklı , sitede yayınladığınız farklı .. Araştırıyoruz farklı farklı bir sürü değerle karşılaşıyoruz . Deneyerek buluyoruz sanıyorum . Çağla’nın metebolizmasının nasıl cevap verdiğine bakarak karar vermeye çalışıyoruz . Aslında bence de her meyve bir biri ile aynı değil. Hele hele erik , bir sürü türü var . Hatta mürdüm eriğini ayırmış olmanıza çok sevindim görünce :))) Adam akıllı Türkiye için bu konuyu çalışan yok galiba ?

    • Asena Hanım Merhaba,

      Bloğumuzdaki besinlerin KH miktarları hem Emel Özer’in hem de ADA’nın yayınları referans alınarak yazılıyor.

      Aslında bu kadar kargaşanın olmaması lazım. Bu tarz doğrular değişemez olmalı. Ki yazıyı yazan Ünsal Bey’in de dediği gibi her yayın farklı bir sonuca varıyor.

      Bloğumuzda Uludağ Üniversitesi’nden de kaynak var ama bize bugüne kadar öğretilen bilgiler bu kaynakta farklı belirtilmiş. Peki o halde değişken nedir ki kaynaklar arası farklar var?

      Bu sebeple bence ADA ve Emel Özer’e güvenmekten başka yol yok gibi görünüyor şimdilik 🙂 Ama Eda Hoca’dan elinde olan KH sayımı ile ilgili dataları isteyeceğim. Bir kıyaslama yaparız böylece.

      Ben mürdüm eriğini de çok severim 🙂

      Sevgiler

      • Sizlerin fikirlerine ve yönlendirmelerine göre yaşamaya başladım bu yüzden de teşekkür ederim. Ayrıca siteye zamanını ayırıp güzel bilgiler paylaşan genç diyetisyenimiz Nesil hanıma da buradan teşekkür ederim en azından beni araştırma yapmaya yönlendirdi ve kendisine güveniyorum.
        Buradaki isyanım yanlış ve ya doğru meselesi değil tamamen sistem problemleridir. Aslında keşke sesimizi bu doğrultularda duyurabilsek de doğru bir tane olabilse….

    • Merhabalar;
      İncelik gösterip okumanız ve bu bağlamda yorumlarınız için teşekkür ederim. Yanılmıyorsam kızınızın adı Çağla;benim kızımın adı da Çağla (ama o evli ve bizden ayrı maalesef)

  2. Kesinlikle ADA nın değerleri baz alınmalı, bütün dünya ordan hareket eder. Eriğin onlarca cinsi var o nedenle haklısınız tabii kafa karışıyor.
    Yeşil can erik (küçük , ekşi) ortalama 10 adet, sarı ya da kırmızı küçük erikler ortalama 6 adet, daha büyük kırmızı erikler 4 adet, mürdüm eriği orta boy 4 adet ya da büyük boy 3 adet için 15 gr karbonhidrat alıyorum bugüne kadar hiç sıkıntı çekmedim

  3. Aslında çok çelişkili değil.. yani herkesin de ortak kanaatince çeşitlerine göre eriklerinde cho miktarları farklı tabi.. e şimdi 2 elmayı elinize alın aynı mı cho miktarları? hayır değil… dolayısıyla çeşitlerine ve gramajlarına göre elbetteki cho miktarları farklı.. dünya sağlık örgütünün baz aldığı kaynakları göz önünde tutmamız bizim için daha uygun herhalde.. birde gram bazında hesaplamak daha uygun sanırım.. bir kaşık yada bir bardaktan çok ölçmek en güzeli…
    mutlu mutlu ANlar herkese…

    • Ayşe hanım düzencelerinize katılıyorum; ama buradaki haykırışın amacı ERİK değil o sadece bir örnek; asıl konu Türkiye’mizdeki bu konudaki vurdum duymazlık ve bu sayede yaratılan uzman sanan şaklabanların doğuşu ve biz diyabetlilerin sıkıntıya düşmesi. Tamam bizler bu sitede birbirimize yardımcı oluyoruz, bilgi paylaşımları yapıyoruz ama unutmayın ki bizler azınlığız….. diğerlerinin vay haline.!!!!!

  4. evet haklısınız.. 10 milyon kişiden bahsediliyor diyabetli kartının altında.. ki bunların onda biri tip 1 olsa yine 1 milyon kişi eder… bilinçlenme kişi bazında oluyor maalesef.. sosyal anlamda toplumsal bir bilinçlenmeye ne kadar aç olduğumuz çok afedersiniz kabak gibi ortada.. ama ne yazık ki bizim çığlıklarımızı duymuyorlar.. neden mi??? nedeni çok basit… en az 3 tane yapından en az 5 tane yapın modunda insanları teşvik eden bir politikada insanın değerini siz hesap edin!!! giden gider isteyen askerlikte şehit oluuur isteyen şeker komasından gider isteyen ameliyatta içinde unutulan bir makasın sebep olduğu enfeksiyondan!!!! yani İNSAN değerinin olmadığı ikinci sınıf ülkelerin ilk beşinde olduğumuz gerçeğini maalesef bizim çığlıklarımız değiştirmiyor.. evet bu şekilde düşünüp sessiz kalıp pasifleşmekte çözüm değil elbette ama bunu değiştirmenin temelden bir çözümü olmalı o da eğitim… ama Atatürk ün bile hiçe sayıldığı bir eğitim platformunda şimdiki çocuklarımıza kim ne öğretebiliyor ki??? her şeyi internetten öğreniyorlar.. bir üniformaları bile yok.. kim öğrenci kim değil anla anlayabilirsen… yani sorun çok büyük Ünsal bey’cim… siz bunu benden daha iyi biliyorsunuz eminim ki… ve haykırışınızı soluksuz destekliyorum… ama ne yapalım??? ben etrafımda bulduğum tüm tip 1 lere yada önemli değil herkese bu cho sayımının önemini anlatıyorum ama yaşlısı yaşsızı ayran budalası gibi bakıyor bana… anlatamıyorsunuz.. tutturmuşlar bir tarçın bir çörekotu bir kekik suyu… hey yarabbim… her koyun kendi bacağından asılır… eğer başkası benim bacağıma yapışırsa (ki ben koyun değilim lakin sözün gelişi) ben de haykırırım tıpkı sizin gibi… ama başkasının bacağına yapışmam.. bir başkasının da yapışmaması için elimden geleni yaparım.. ama ille de o koyunluk edecekse sürüye katılmakta ısrar ediyorsa elimden bir şey gelmez… üzgünüm.. herkesin bir aklı var ve onu yönetmek insanlık borcunuz!!! şu kafatasınızın içinde duran beyninize artık et muamelesi göstermekten çıkın da azıcıkta siz kullanın onu değil mi??? sözüm meclisten dışarı genel konuşuyorum lütfen üslubum için özür dilerim… ama bu kayıtsızlık ve koyunluk yapma kulağının üstüne yatma tavrından çok sıkıldım ben artık….
    mutlu mutlu ANlar herkese… izin verildiği sürece tabi…

    • Muhteşem fikirler ve muhteşem bir yorum sizi canı gönülden kutluyorum ve teşekkür ediyorum. Sizin gibi düşünenlerin arması dileğiyle. Mutlu ve sağlıklı olun.

  5. Herkese Merhaba,

    Eda Hoca’ya mail gönderdim. Bir liste gelirse KH detayı ile ilgili sizlerle paylaşırım.

    Bu hafta biraz yabancı kaynaklar ile bizim elimizdeki kaynakları sizlerle kıyaslamaya çalışacağım. Ama dünyanın referans aldığı American Diabet Association yani ADA referans alınmalı.

    Ayşe Hanım’ını yorumundan yola çıkarak ben de isyan edeyim 🙂 Ben bu ülkedeki, ismiyle ünlü doktorlarımız da dahil, doktorlarımızın özellikle tip-1 diyabet odağında çalışmalarını ne duydum ne gördüm. Ancak yurt dışına gidip eğitim alsınlar ya da vizyonlarını geliştirsinler. Buralarda kazandıkları bilgileri de hastalara özel organizasyonlara katılmayarak aktarmasınlar. Muayenehanesinde 500-600 TL’ye hasta bakmaya devam etsinler. Kapitalizm diyeceksiniz. Adamlar elbette para kazanacak ama hem bu muayene ücretlerinin yüksekliği hem de burunlarının havada olmasını benim aklım almıyor.

    Bir de çocuk endokrinci olup muayene odasında tüm çocuk ve ebeveynleri ip gibi sıraya dizen ve kısa sürede muayene yapan sözüm ona adı sanı belli olan doktorlar da yok değil.

    Bir de hasta tarafı var. Kekik suyu, çörek otu dediniz Ayşe Hanım. Bunlara inanan ve insülin kullanmayım da bunları kullanayım diyen tipler. Gelişime açık olmayan ve tip-1 diyabetten bir haber yaşayanlar. Şeker ve şekerli besinlerden uzak durunca tip-1 diyabetlerini yöneteceklerini sananlar. İçimden güzel sıfatlar geçiyor ama dilimi tutuyorum 🙂

    Maalesef tip-1 diyabetimizle başbaşayız. Bu tarz sosyal platformlarda birbirimize destek oluyoruz.

    Sevgiler

  6. Merhaba
    Yazınızı yeni gördüm ondan şimdi cevap verebiliyorum. Öncelikle belirteyim ADA(amerikan diyabet birliği)nin ve Kanada diyabet birliğinin yayınlarını takip ediyorum ve besinlerle ilgili bilgilerde onları referans alıyorum.Yani kendi kendime belirlediğim rakamları sizlerle paylaşmıyorum.
    Ayrıca bu konuda yazılmış ve iyi bir kaynak olan Emel Özer’in kitabını da danışanlarıma öneriyorum.
    Benim bahsettiğim erik yeşil olan erikti ve 10 küçük adedi yani 120 gramı 15 gr karbohidrat içerir.Bunun mürdüm olanı farklı,sarı olanı farklı tabiki…Aynı yeşil biberle kırmızı biber(köz olarak da yediğimiz biberin)aynı karbonhidrat değerine sahip olmadığı gibi…Besinin çeşidi değiştikçe oranlar değişebilir önemli olan güvenilir kaynaktan size doğru bilgiyi ulaştırmaktır.
    Sevgiler

    • Nesil hanım teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım,Fikirlerinize ve önerilerinize her daim açığım benim serzenişlerim sizlere değil sistemedir.Ama sizin gibi idealist ve genç dimağlar oldukça bizim doğruyu bulmamız zor olmayacak yeterki sizler pes edip de yıkılmayın..
      Saygılarımla.

    • Mustafa bey burada anlatmak istediğim ERİK olayı değil, yazının ana fikri yaşanan çelişkiler ve çoğunluğun bu çelişkiler içerisinde maalesef bocalaması. Bu konunun uzmanlarının bile, farklı algılar içerisinde olmasından böyle bir yazı gerekti. Burada sadece kendi görüşlerimi dile getirdim. Erik sadece bir kıvılcımdı, yoksa neyin ne olduğunu zaten biz biliyoruz. Ama diğerleri……..??????
      Saygılar.

  7. Haklısınız unsal Bey ama diabet affetmiyor kontrolünü sağlayan uzun yaşıyor sağlayaman komplikasyonlar ile boğuşuyor ama emin olmak gerekiyor ki bu imkansiz değil geçen sene kapadokya turunda müşterilerimden bir tanesi 80 yaşında ve t 1 li tatlandırıcı istemeseydi fark edemezdim mazallah adamda hiçbir komplikasyon yok ama neler yapmiş neler karisi ile kombineli olarak yaşamış ve sapasağlam , ondan sonra anladım herşeyi zaten saygılar

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: