Sevgili Esra Hanım,
Sitenizden Medtronic’in 26 Ekim tarihli konferansında haberdar oldum.
Ben 31 senedir, başından beri insüline bağımlı diabetliyim.
Belki bir faydası olur düşüncesiyle hastalık hikayemi anlatmak istiyorum.
1981 senesi Mayıs ayında iki sene yaşadığımız Amerika’dan Türkiye’ye döndük,Amerika’da iken bazen sırtımdan aşağı ter boşanıyordu. 38 yaşındaydım. Üstünde durmadım.
81 Ağustosu’nda bir baygınlık geçirdim. Doktor tansiyonun düştü dedi. Bir iğne yaptı. Kendime geldim.Tansiyonum hep düşüktür. Ciddiye almadık. Ta ki hızla kilo vermeler, sırt ağrıları, halsizlik başlıyana kadar. Derhal komşumuz Prof. Dr’un tavsiyesi ile yine Prof. olan bir dahiliye uzmanına gittik. Ankara’dayız. Doktor şikayetimizi sordu’.Yediğim halde kilo veriyorum’ dedim. Eşim ‘Yemiyor doktor bey’ dedi. Bunun üzerine doktor bir kan tahlili yaptı ve beni kansız buldu kan yapıcı yiyecekler önerdi.
1981 senesinin 18 Aralığı’nda Amerika’da Princeton(New Jersey) Hastanesi’nde 575 şekerle diyabet teşhisi konuldu. O sırada ablamın ameliyatı için Amerika’ya gitmiştim. 45 kiloya düşmüştüm. Elimden su bardağı düşmüyordu.
Hemen insilüne başlandı. 10 gün hastanede kaldım. İkinci gün iğnemi kendim yapmaya başladım. Türkiye’ye dönecektim. Zamanım kısıtlıydı. Doktor portakal üzerinde deneme falan diyordu.”Ne portakalı? Onunla uğraşamam. Nereye yapacağım? Gösterin”dedim.
Ablam önemli bir ameliyat olmuştu.O evde yatıyor, ben hastanede özel bir odada tek başıma. Ne gelen var ne halimi soran. Eşim Türkiye’den arıyor, o ağlıyor ben ağlıyorum. Her gün saat 17.00 de doktorum geliyor. Bir fasılda ona ağlıyorum. Adamcağız bekliyor susayım diye.
Türkiye’ye döndüm. İnsilünimi,tek kullanımlık şırıngamı, ne lazımsa hepsini getirdim gelirken.
Otuz iki senede Türkiye diyabet konusunda çok başarılı yol katetti. Çok ilerlemeler var. Bu çok memnun edici bir durum. Diyabet dernekleri çok iyi çalışıyor.
Sizin çalışmalarınızı da taktirle karşılıyorum. İnsanlara ne güzel, içten,yardımlar yapıyorsunuz. Bıkmadan, usanmadan. Genç olup, ben de bir şeyler yapmayı ne çok isterdim.
Bu arada 9 senedir insilün pompası kullanıyorum.Çok memnunum.
Çalışmalarınızda başarılar diliyor,sevgilerimi sunuyorum.
Bugünden itibaren en yakın takipçinizim.
Not; Bu arada unuttum yazmayı.Diyabet hastalığı size kendi kendinizin doktoru olmanızı gerektiriyor.Bu nedenle iki kez Amerika, Boston’da Joslin Clinic’te diabet üzerine eğitim aldım.
Ayşen Urfalıoğlu
Ayşen Hanım Merhaba,
Öncelikle paylaşımınız için teşekkür ederim.
Galiba şu an 69 yaşındasınız. Ama yazınızdan hissettiğim kadarıyla ve anlatım dilinizin de etkisi ile enerjiniz oldukça yerinde. Tane tane anlatımınız da çok hoşuma gitti.
Yine doktorlarımız ve yine tip-1 diyabeti anlayamamaları. Bende de sizde olduğu gibi farklı bir teşhis, genital bölge enfeksiyonu teşhisi ile uğurlanmıştım hastaneden. Şekerime bakmayı akıl eden doktor olmamıştı.
Sizinle bir konuda aynı fikirde değilim. Türkiye elbette diyabet konusunda önemli bir yol aldı ama o kadar zamanı başka bir ülkeye verseniz daha iyi yol alırlardı. Maalesef her şet at arabası hızında gelişiyor ülkemizde. Bürokrasi başını almış gidiyor.
Joslin Clinic’i çook merak ediyorum ve takip de ediyorum 🙂
sevgiler
Esra Hanım Selamlar,
Hesaba göre şu an 71 ‘in içindeyim.Şekerim düşük olmasa elimden uçan kuş kurtulmaz.Kiloma çok dikkat ediyorum.Akdeniz diyeti uyguluyorum.Hayatımda hiç sigara içmedim.43 senelik evliliğim 2 çocuk 5 torunum var.
Türkiye’deki diyabet konusundaki ilerlemelerle ilgili moral bozmak istemedim.Haklısınız.Ben Amerika’da da sigortalıyım.İnsilüne sadaca bir miktar ödeme yapıyorum.Pompa ile ilgili ve her türlü kan tahlilleri ,doktor vizitesi dahil sağlığımla ilgili bütün taramaları ücretsiz elde ediyorum.Pompam bozulsa Medtronic bir kaç saat içinde yenisini evime ulaştırıyor.Medtronic’in Türkiye ‘deki çalışmalarını şartlar içinde fena bulmuyorum.
Joslin Clinic hakikaten çok iyi çalışan bir hastane./ dern 70 şe her hastayı veya yakınını eğitiyor.
Kapıdan bavulunuzla karşılıyorlar.Otel gibi kıyafetlerinizle dolaşıyorsunuz.Gün içinde derslere giriyorsunuz. Siz dersteyken hemşireler sıralar arasında dolaşıp kulak memenizden kan alıp şekerinize bakıyorlar.Bir bebek gelmişti doğuştan diyabetli anne babasını eğitiyorlardı.
Ders aralarında ortada oturma bölümünde oturuyor diğer hastalarla sohbet ediyordum.Bir gün genç bir beyin gözlerini dikip bana baktığını fark ettim.Bu durum beni rahatsız etti ama bir şey demedim.Yanımdaki beni tanıyan hasta hanım o genç için “on santim önünü göremiyor”deyince düşüncemden utandım.Diyabetyini kontrol edememiş.Gözleri görmez olmuş.Benden çok gençti.Bu durum beni çok etliledi.Her 6 ayda bir retina kontroluna gidiyorum Prof.Murat Karaçorlu’ya .Çok şükür şimdilik bir problem yok.
Bu arada o genç bir hafta sonra gözleri görür şekilde hastanadaen ayrıldı.
Bu günlük bukadar
Sevgiler
Ayşen Hanım,
Diyabet teşhisi konulduktan sonra bugüne kadar buna bağlı komplikasyonlar yaşadınız mı?
Selamlar.
Sayın Eşhan Yıldız
Şu an 32 yıllık insüline bağımlı diyabetliyim Son 10 yıldır insülin pompası kullanıyorum.
32 yıl boyunca ciddi olarak 3 kez koplikasyon yaşadım.İlk ikisi ilk yıllarda oldu.
Bana sorarsanız iyi eğitilmediğim için yaşadım.
Her ikiside yazın Alanya’da iken oldu.Ne yazıkki o yıllarda orada teşkilatlı hastaneler yoktu.Doktoru hiç sormayın.
Birincisini,yoğn bir gecenin sonunda kan şekerimi ölçmeden yattığımda yaşadım.
O yıllarda gece şeker düşmesini sık yaşıyordum ve eşim beni hep kontrol ediyordu.O gecede ,gecenin bir vakti terlemişmiyim diye yüzümü elliyor( Biliyorsunuz düşük şeker belirtilerinden biride aşırı terlemeniz)Yüzüm sırılsıklam.’Ayşen’diye sesleniyor.Ben uyanmıyorm.Işığı yakıyorki kendimde değilim.
Anlıyor şekerim düşük koşup portakal suyu sıkıp bana içirmeye çabalıyor.Çok tehlikeli.Yutamıyorum,ciğerlere kaçabilirmiş.
Derthal hastaneye yetiştirirlerken yolda kendime geldim.
Doktor soruyor.’kaç unit insülin vurdu kimse cevap veremiyor.Çünki çocukları ‘Hasta bir annemiz vardı demesinler diye hiç kimsenin önünde iğne vurulmuyorum.
O günden sonra ‘Glucogan Kit’ile tanıştım ve hiç yanımdan ayırmıyorum.Çok şükür hiç kullanmadık ama her üretim tarihi geçince yenisini alıyorum.
İkinci olayım uüksek şeker komasıydı.
Yine Alanya’dayız Akşam yemeğinde balık yedik.Ertesi sabah mide bulantısı ile uyandım.Balık dokundu diye düşündüm.Kanda şekerimi ölçüyor eşim.Şeker çok düşük çıkıyor çabuk şekerli su verin diyorum.İçiyorum ,kendimden geçiyorum.Eşim beni Antalya Tıp fakültesi hastanesine yetiştirdi.Orada yaşadıklarımı Allah bana bir daha yaşatmasın.Gittim,geldim.
Sonra anladıkki esas olay soğukalgınlığı başlangıcı.Mide bulantısı ondan kabahat balıkta değil.Birde en önemlisi kan ölçme makinasının pili zayıflamış .’Low battery’yanıyormuş.Biz farkında değiliz.Şeker düşük değil.Gereksiz şekerli suyu içmişim.O günden sonra ikinci hatta üçüncü makinalar taşımaya başladım.
İşte bu sebeplerden Joslin Clinic’e eğitim için gittim.
Üçüncüsü pompa kullanırken oldu .İnfüsyon setini göbek deliğinin çevresine yerleştirmem öğretilmişti.Karnımda iğne kıvrılmış,İnsülin gitmiyor.FAKAT pompa gittiğini gösteriyor.Şeker 300 lerden aşağı düşmüyor.Doktorumu arıyorumİdrarda şeker ve asetna bak ve +++ denfazla ise doğru hastaneye git diyor.4gün hastanede kaldım.Neticede firmanın beni iyi eğitmediği anlaşıldı.o zaman Avicenna firması pazarlıyordu pompayı.Hastane masraflarımı ödemelerini istedim.Kabul etmadiler.Bende Medtronic Orta Doğu temslcisine şikayet mektubu yazdım.Onbeş gün sonra temsilci İstanbul’a gelmişti.Beni aradı .Görüştük .Beni haklı buldu ve firmayı
zararımı karşılıyacak yaptırımlara mecbur etti.
Selamlar
Ayşen Hanım öncelikle hoş geldiniz..
Onca belirtiniz varken kandaki şekere bakmayan dahiliye doktorları deyince benim tip 1 le tanışmam geldi aklıma.
Enteresan ama bana teşhisi nöroloji doktoru koymuştu. Tip 1 belirtileri ile birlikte epileptik ataklara benzeyen bayılmalarım da olmaya başlamıştı. Bu sebeple gitmiştim nörolojiye. Tam kan tahlili yaptırınca hem şeker hem de tiroid ortaya çıktı.
Şu bir gerçek ki doktor işi tam bir şans meselesi..
Sevgiler,
bende 2005den beri tip2 diyabetliyim zaman zaman bayılmalarım oluyor,dr düşmek çok önemli benim şekerim hep düşük setrederdi fakat sık sık uyumalarım vardı şekermi diye saglık ocagına gitti trigerisitim 565imiş 1 tertip ilaç kullanımı ile 280 lere düşülürdü fazla yaglı yemeyin dendi ve ucu tedavinin bırakıldı ve zararlarının anlatılmaması dolayısıyla şeker hastası oldum .Eger zamanında yüksek kötü huylu yagların şeker hastalıgının habercisi oldugu bilgisi verilseydi bu gün bende hasta olmayacaktım.Şu anda,tansiyon diyabet ve kollestirol ilaçları ve glokom hastalıgından birileri olmaz idi dogru dr çok önemli(bayılmalarım sebebsiz oluyor tahliller yapılıyor ama triod olabilirmi?hiç farkında degilim triod tahlili yapıldımı)herkeze geçmiş olsun zaman zaman düşüş ve çıkışlar yaşıyorum ama şu an günde 2adet tablet alıyorum insilündende korkuyorum)dr gerek görse verir herkalde
Damla Hanım
Çok haklısınızDoğru doktara rastlasaydım olay farklı olurdu.
Neler vermezdim sadece diyetle tedavi edebileceğim birdiyabetimolsaydı .Veya sadece ilaçla tedavi edebileceğim.
Şimdi yeni hastalara hep şunu tavsiye ediyorum.’Ne olur diyetinize dikkat edin.Etmezseniz önce ilaç ,dahada dikkat etmezseniz insüline başlarsınız.
Eğer pankıreasınız halen insülin salgılıyorsa BUNUN KIYMETİNİ bilin
diye.Selamlar
1 haftadır tip1liyim ve hayattan nefret ettim! neydüğü belirsiz bir hastalık ve almak zorunda olduğum 4 öğün iğne… burada okuduklarım bile tatmin etmiyor! benim isyanım halil sezai’nin isyanını bastırır… sizler gibi kabullenip yaşamayı çok istiyorum ama sokağa çıkma tedirginliği korkusu yaşarken bunu nasıl yapıcam… sürekli yasaklarla dolu hastalık lanet olsun
Sevgili hilaliz,
Merhaba, lütfen moralinizi bozmayın. Kaç yaşındasınız? Size gerçek bir olaydan bahsedeceğim. Benim kızım tip 1 diyabetli. 11 yaşında iken teşhis kondu. 1 ay ben de sizin gibi isyan ettim ve içim yandı yandı… Aynen sizin söylediğiniz gibi Halil sezai’nin isyanı ne ki! Ancak hayat derslerle dolu. 32 yaşında tip 1 diyabetli bir arkadaşımdan çok destek aldım. Arkadaşım doğar doğmaz hastalanmış ve 32 yıldır diyabetli. Bitmedi, asıl hikaye şimdi başlıyor. 4 yıl önce evlendi ve evlendikten hemen 1 yıl sonra bir bebekleri oldu. Bebekleri 1,5 yıl sonra bir gece ateşlendi. Hastaneye götürdüklerinde lisemi teşhisi kondu ve bir daha hastaneden çıkamadılar hala tedavileri sürüyor ve arkadaşımı ziyarete gittiğimde bana söylediği bir cümle bir daha isyan etmemem gerektiğini öğretti. “Burada tip 1 diyabet teşhisi konan çocuk hastaları gördüğümde keşke benim oğluma da sadece tip1 diyabet teşhisi konsaydı diyorum”….
O nedenle halimize gerçekten şükretmemiz gerekiyor. 1 hafta içinde sizi hastaneden nasıl taburcu ettiler? Tedavinize yönelik eğitimi aldınız mı? Lütfen hangi konuda sorunuz olursa benimle yazışabilirsiniz. Lütfen bana inanın geçecek bugünler. Kendinize çok iyi bakın.
Sizi anlıyorum bende ilk başlarda nefret etmiştim ancak zamanla azalıyor bu isyan durumu.Ben 11 yaşındayım 5 sene oldu tip1 olalı
Merhaba,
Benimde kızım doğuştan kataraktlı doğdu,
11 günlük iken katarak ameliyatı oldu
Daha sonra 6 aylık iken göz tansiyonu başladı,
Tekrar ameliyat oldu
6 aydan bugüne kadar lens , anestezi altında muayeneler, kontroller vs.vs. gittik, tansiyon ve lensimiz düzgün gidiyordu,
Taa ki bugün tekrar periyodik lens muayenesi olduğumuzda, kızımın göz arkasında retina da bir ince zar, perde olduğunu öğrendik, ve acilen ameliyat olması gerekiyor dendi, dünyamı yıkıldı, hiç beklediğimi bir gelişme değildi bu,
Retina konusunda Prof Dr Murat Karaçorlu ‘yu çok önerdiler.
Murat bey muayene etti kızımı, ameliyat riskli ve önermiyorum dedi, şu andaki %10 görmesi bile gidebilir tamamen görme kaybı olabilir dedi. (kızımı sol gözü şu anda %10 görüyor)
Prof. Dr. Tunç Ovalı ve Prof. Dr. Ziya Kapran da muayene etti kızımı, bu iki doktor kesinlikle ameliyat olması gerekiyor , ameliyat olmaz ise zamanla bu gözdeki perde kalınlaşır, ilerler ve %10 görme de gider, dediler
Tamda bu durumda ikilemde kaldık, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Doktorların fikirleri ayrı ayrı düştü.
Sizin fikirlerinizden ve tecrübelerinizden faydalanmak istiyoruz.
Ümit KILIÇ
Ümit Bey Merhaba,
Bu süreçte size kolaylıklar dilerim ama bloğumuz tip-1 diyabet üzerine kurulu. Katarakt konusunda maalesef bir bilgimiz ya da bilgim bulunmamakta.
Size nasıl yardımcı olabilirim diye düşünüyorum ama maalesef aklıma bir fikir gelmiyor.
sevgiler,
ümit bey merhabalar
esra hanım müsadenizle benim bu konuda söylemek istediklerim var
ümit bey kızınızla hikayem bir noktaya kadar tıpa tıp benzeşiyor şuan şaşkınlık ve heyecandan kalbim deli gibi çarpıyor
ben de 1996 senesinde kataraktlı doğdum ve 13 günlükken ameliyat edildim ancak ameliyatta çıkan bazı olumsuzluklardan ötürü göz tansiyonu oluştu ama doktorlar hatalarını söylemeden beni 2 aylıkken bir daha ameliyat ettiler ve o da olmayınca 3 aylıkken gözlerimi başka bir doktor tekrar ameliyat ederek az da olsa açılmasını sağladı
şuan gözlerim çok az görüyor malesef göz tansiyonu sinsi ve geri dönüşü zor bir hastalık bu arada gözlerimden 11 defa ameliyat olduğumu da belirteyim
göz tansiyonu konusunda size tavsiyem prof. dr. nevbahar tamçeliktir
çok geçmiş olsun