Esra Abla bunu sana ve tüm diyabetli yol arkadaşlarıma soruyorum.
25 yaşındayım ben. 12 yıldır tip-1 dm. Çocukken de sinirli bir yapıya sahiptim ama bu hastalıktan sonra daha fazla, istemiyecegim kadar daha fazla oldu.
Tartışırken biriyle ya da birileriyle sinir krizi geciyorum ve karşındakinin kim olduğunu bakmadan takmadan saldırıyorum. Sonra da yaptıklarım aklıma gelince oturup ağlıyorum.
Deli mi oluyorum yoksa bilmiyorum. Sizlerde de sinir bu kadar had Safa’dami acaba?:/
sewgiler..
Ezgi Nur (Yazının başlığı Eşref’in eseri 🙂 )
Sevgili adaşım Ezgi 🙂
Seninle aynı duyguları bazen ben de yaşıyorum. Genel olarak sakin yapılı bir insan olmama rağmen, bazen özellikle şekerimde ani dalgalanmalar olduğunda inanılmaz derecede kadar agresif olabiliyorum 🙂 saçma sapan sözler mi dersin, çingeneye bağlamak mı dersin tuhaf bi kişiye bürünüyorum bi an:):):) tabi biraz dinlenip kendime geldiğimde ben de çok üzülüyorum kırdığım kalpler için. Sinirlilik anında kendine hakim olmak ve kontrollü davranmak ayrı bir meziyet gerçekten.
Sevgiler
Ezgi (:
Olur boyle seyler sayin Ezgi Nur.Yazinizi okurken bir ani aklima geldi,paylasayim.Ogrencilik yillarimizda,ev kirasini bir hafta kadar geciktiren arkadaslara kizan ev sahibi otobuse atlayip sehirler arasi yolculuk yapmis,bir ogle vaktinde eve gelip kanepeye uzanmis.Okuldan donen arkadaslar eve girince dumur olmus,hayatlarinda ilk defa gordukleri biri evlerinde uyuyor 🙂 Bir sure sonra uyanan amcamiz,ev halkindan biri gibi davranip arkadaslari cok sasirtmisti.Olayi duyan bizler amcaya hosgeldin ziyaretine gidiyorduk.Diyabet hastasi olan ev sahibi birkac gun kaldi,geyikci arkadaslarin sohbetine keyifle katildi,giderken de otogara kadar ugurlandi.Rutin yasamdan bunalmis amcaya hava degisimi iyi geldi.
Merhaba Ezgi Hanım,
Malesef bazen, bende sinirlerimi kontrol etmekte zorlanıyorum ama ben birilerine bağırıp çağırmak yerine kendi kendine ağlayan bir tipim:) Çoğu diyabetli arkadaşımla sinirler konusunda ortağız, hatta sinirlilik katsayımız bazen bize şekerimiz düşüklüğü veya yüksekliği hakkında ipuçları bile veriyor.
Bence önemli olan sinirli anlarımızda sinirli olduğumuzu farkedip ona göre davranmamız. Ben mesela sinirli olduğumu farkettiğimde içsel bir yolculuğa çıkıp şekerimi aşağı yukarı tahmin ediyorum, baktım şeker normal sonra konuşmak üzere yada halletmek üzere olay yerinden uzaklaşıyorum:)
Nerede okuduğumu hatırlamıyorum(burada da okumuş olabilirim) ama depresyon şikayetiyle doktora giden birçok kişide şeker düşüklüğü tespit edilmiş, şekerimiz düşük olduğu zaman mutluluk hormonunu(seratonindi yamulmuyorsam) az salgılıyormuşuz. Zaten çoğu insanın açken asabi olduğu da bir gerçek.
Vaktiniz varsa şöyle bir araştırma buldum okuyabilirsiniz:): http://lokman.cu.edu.tr/psikiyatri/derindex/apd/fulltext/2006/18.pdf
sevgiler.
Ezgi Nur Merhaba,
Ben de ergenlik dönemini oldukça ateşli geçirdim. Sokak kavgaları, bisiklete binip gezmediğim yerin kalmaması, okulda çıkardığım olaylar. Hangi birini sayayım. Ancak öyle gülen ve neşeli bir durumum da yoktu.
Tip-1 diyabetle tanıştıktan sonra daha bi gülmeye ve neşelenmeye başladım. Ancak aralarda olan sinir patlamalarım da etrafı yıkıp geçti ve bu durum da devam etmekte. Artık o kadar olağan bir hal aldı ki ben gerginleşirim ama kimse yani annem, babam, abim ve eşim sanki hiç gerginleşmemişim gibi kaldıkları yerden devam ederler.
Neye bu kadar isyankarım bilmiyorum inan 🙂 Bazen iş yerimin kapısından girene kadar her şey yolundayken kapıdan girer girmez bi atarlanıyorum. Bu örnek biraz gereksiz olabilir. Zira şirket kapısında girince aklıma bazı şeyler geliyor ve daha bi sinirleniyorum 🙂 🙂
Maalesef bu şeker denen madde vücudumuzda birçok fonksiyonun düzgün çalışmasına sebep oluyor. Beyin bu madde olmadan çalışamıyor. Kanda bitince bu madde hayatla olan ilişkimiz kopuyor. Ki bu durumda sinirlerimizin etkilenmemesi içten bile değil.
Çözüm önerim yok açıkçası. Galiba biz tip-1 diyabetliler atarlı gençlik ya da yetişkinler olarak kalacağız 🙂 İlaç filan da bana pek mantıklı gelmiyor. Ancak elbette işler yoluna bir türlü girmiyorsa ilaç desteği almak lazım ama bana dediğim gibi mantıklı gelmiyor.
Bir terapiste gitmeyi planlıyorum. Belki sihirli bir değneği vardır da dokunduğu yerde güller açar 🙂 Bu arada hem sırf hepimiz için deneyim hem de orta seviyede olan bu sinirlilik halleri için gitmek lazım gibi geliyor. Gidersem ne yaşadığımı anlatırım mutlaka. Terapist derken; hastayı uyutup, geçmişe inip ve nasıl oluyorsa iyi bir şekilde kalkılıyormuş 🙂 Giden bir arkadaşım anlattı. Başarılı olmuş.
Sevgiler
10 yaşındaki diyabetli kızım da çok sinirli olabiliyor. Ben hariç evdekilere isyan bayrağı açıyor. Anne senin hakkını ödeyemem sen benim meleğimsin diyor. Ben bu hallerine çok üzülüyorum, yüzümden belli oluyor galiba. Sinirini ablası ve babasından çıkarıyor.Onlarda bu kızın şekeri ya düştü yada çıktı diyerek espiri yaparak duymuyorlar esrayı:) Bir müddet sonra sakinleşiyor ama bizde özür dilemek yoktur:)