Geçtiğimiz Cuma gününden bu yana yediklerime, kan şekerime daha bir dikkat etmeye başladım.
Ara sıra da olsa iyi bir doktorun beni dürtmesi inanın iyi oluyor.
Peki Cuma gününden bu yana günlerim nasıl geçti?
İlk 3 gün yani; Cumartesi, Pazar ve Pazartesi günleri sadece yediğim karbonhidratları hesapladım ve pompaya girerek insülin yaptım. Acil bir durum olmadıkça kan şekeri ölçümü yapmadım. Bu 3 günde bir yandan da delinmekten harap olmuş parmaklarımı Bepanthene Merhem ile iyileştirmeye çalıştım. Baya başarılı oldu bu destek. Pazar günü bir ara kendimi o kadar iyi hissettim ki bir ölçeyim dedim kan şekerimi. Sonuç harika çıktı.
Pazartesi günü akşama doğru kan şekerlerime bakmaya başladım. Zira kendimi çok iyi hissetmemeye başlamıştım. Genital bölgem şişmiş ve kaşıntı vardı. Bu belirti benim için önemli. Kan şekerim ne zaman yüksekse o zaman bu şekilde güzel bir belirtisi oluyor. Özellikle öğleden sonra kan şekeri yükselişe geçiyor. Bu da öğleden sonraki bazallara müdahale etmemi gerektirecek bir durum.
Cuma gününden sonra elimden geldiğince de ara öğünlerde insülin yapmamaya alışmak. Ki bildiğiniz üzere ben her ara öğünde mutlaka yediğim karbonhidratın miktarına göre ek doz insülin yapıyorum. Bu durum nasıl dezavantaj oluşturuyor derseniz ana öğünde yapılan insülin daha etkisini yitirmeden ara öğünde yapılan insülinle etkileşime girerek kan şekerini düşürme olasılığı daha da artıyor. Bazı ara öğünlerde insülin yapmadım ama genelde yaptım. Çünkü kaç yıldır her ara öğünde mutlaka insülin yapıyorum. Alışkanlık.
Mesela dün öğlen yemeğimi Pizza Hut’da tam tahıllı incecik hamurlu pizzasını yiyerek yaptım. 4 dilim yedim. 1 bardak ta ayranımı içtim. Saat 15:30 gibi aldığım ara öğünümde insülin yapmadım. 1 bardak ayran, 1 adet kuru incir ve İzmir Üzümü yedim. İş yoğunluğundan kan şekerime ancak akşam 19:30 gibi baktım. 245 mg/dL çıktı. Ki normalde ne olursa olsun benim akşam yemeği öncesi kan şekerim ya çok düşük ya da normale yakın çıkar. Muhtemelen ara öğünde insülin yapmadığım için oluşan bir yükseklik diye düşünüyorum.
Ara öğünlerde insülin yapmamanın bir yararı olmasını da istiyoruz Nilgün Hanım ile. Ne kadar çok insülin yapar ve ne kadar çok konuyu sokarsak bu diyabetli hayata insanın kafasının karıştığı gibi vücudun da kafası karışıyor. Biz diyabetli hayatımdaki bazı rolleri böylece azaltmayı hedefliyoruz. Ki biliyorsunuz ben insülin pompası kullanıyorum. İnsülin pompası küçük dozlarda Humalog’u gün boyunca bazal insülin olarak vücuduma gönderiyor. Bazal ayarlarında yapacağım değişikliklerle ara öğünlerde ek doz insülin yapmaya da gerek olmayacak böylece.
Dolayısıyla diyabetli hayatta bazı düzenlemelerle önemli yol alabileceğim. Bakalım neler olacak?
Bu arada kan şekeri ölçmediğim zamanlar baya iyi oluyormuş 🙂 . (İçimden bu şekilde bir görsel eklemek geldi 🙂 . denememet.wordpress.com’dan alınmıştır.)
öncelikle denemeler yapmanıza; farklı şeyler yaparak farklı sonuçlar almak isteminizi canı yürekten desteklemekteyim…inşallah sizin için en uygun formülün yakalanması sonucunu doğurur bu denemeler…
ben bugün ilgimi çeken iki konu hakkında birşeyler karalamak istedim aşşağıdaki gibi…nasılsa serbest kürsü…. 🙂
birincisi
kaynağını almadığıma çok pişmanım ama bir pdf dosyasında okuduğum; bir bitirme tazinde “d” vitamini ile tip-1 diabet ilişkisini incelemiş ve yetersizliğinin bu hastalıkla ilişkili çok önemli ipuçları taşıdığı saptınmış….bunu kendimden şöyle söyleyebilirim.. benim yaklaşık 20 yıl boyunca tırnaklarımdan d vitamini eksikliği işareti olan beyazlıklar hiç gitmemişti mesela…sonradan onu düşününce acaba mı demedim de değil…
ikinciside
yerfıstığı gibi ürünlerde olan b2 vitamini ile alakalı ben insülin kullanmadan yer fıstığı yiyebiliyorum günde 150 gr kadar hem tok tutuyor hemde şekerimi oynatmıyor bu yaklaşık 5 aylık denemelerimle “kendim” için sabit hale geldi. tabi farklı bünyelerde ki etkileri hakkında birşey diemem ama az yemekle beraber oluşan enerji açığının giderilmesinde ve gün içinde ki aktivitelerde ki devamlılığın şekeri yükseltmeden sağlanmasında; içinde şeker yakıcı tabiri bulunan besinlerle sağlayabiliriz gibi gelmekte bana… tabi bunlar benim fikrim…
Emre Bey Merhaba,
Serbest Kürsü lafını çok beğendim 🙂 .
D vitamini konusunda haklı olabilirsiniz. Zira benim de yaz olmasına rağmen D vitamini değerim oldukça düşük çıkıyor. Ve bu sebeple 1 yıl boyunca durmaksızın D vitamini alacağım.
Sizinle yeme şeklinizle konuşmaya şimdilik yine girmeyeceğim. Bu konu aramızda bir tartışma konusu. Her insana özel evrensel olarak kabul edilen bir yeme şeklini siz reddediyorsunuz. Yani 3 ana, 3 ara öğün konusundan bahsediyorum. Elbette kişiden kişiye bu öğünlerin içeriği değişir ama yolunuz yol değil efendim 🙂 .
Geldiğinizde konuşur, tartışırız yine 🙂 .
sevgiler