Esra hanım ve diğer üyelerle tanıştığıma çok memnun oldum.
yorumum yayınlanmaz diye endişelendim şükür ki nasipmiş tanışmak 🙂
biz 15 Eylülde tip 1 tanısı aldık. Mustafa 27 aylıktı. inanılması güç miktarda idrar ve ağız kokusu şüphesi ile doktora gittim. 2-3 gün böyleydi..diyabet ilk aklıma gelen ama yakıştıramadım ne yalan söyleyeyim. Fakültede oda arkadaşımın oğlu da tip 1 diyabetti zaten yakınen duyduğum ve arkadaşımın halini gördüğüm bir hastalıktı.
doğumdan itibaren takibini yapan doktorumuz bir açlık şekerini ölçtürelim dedi ve ertesi sabah erkenden akş nin 474 olduğunu gördüm raporda :((( Aman Allahım dedim…Hemen üniversite hastanesine gittik, Mustafa Ketoasidozdaydı. Ben o günü hatırlamıyorum yaşıyor muydum acaba…sonrası hepimizin aynı..hastane günleri eğitimler, insülin, kan şekeri ölçüm cihazları….offf…yani kim isterki çocuğuna iğne yapsın, anne acıyo yapma lütfen diyi gözünün içne bakarken…
ben ilk günler iğne yaparken kendimi cani gibi hissediyordum sonrasında defalarca kendime batırıyordum, Allahım keşke ben olsaydım diyordum, saçma sapan şeyler işte…Ama bir taraftan da mecbursun,yaşayan bilir..
Tabi herkes moral vermeye çalışıyor, abuk subuk konuşandan, bilgiçlik taslayandan, çocuk şeker diyince çocuğunu yanından uzaklaştıran cehaletin son noktası annelerden fenalık geliyor…böyle işte. Bunlar işin moral bozucu tarafları ama şu an gelinen noktadan çok umutluyum. Umutlu ve mutlu..şimdilik kökten çözüm bulunmasa da daha az endişeli bir hayat bizleri bekliyor eminim bundan.
Genç kardeşlerim ve yavrularımızın Allah yollarını hep açık etsin, hastalıklarının farkında bile olmadıkları kadar güvenli ve rahat bir tedavi ve en güzeli bu hastalığın biteceği günleri en yakın zamanda hepimizin göreceği mutluluktan ağladığımız günleri dilerim.
Sevgilerimle…
Dilek Tokel
Dilek Hanım Merhaba,
İstanbul’da yaşıyorsanız 16 Şubat’taki organizasyonumuza lütfen katılın. Birçok diyabetli çocuk ve ailesi de katılacak.
Özellikle çocuğu olan aileler, diğer ailelerin saçma sapan bir tavrı ile karşılaşıyorlar. Altı üstü diyabet. Bulaşmıyor, akmıyor, kokmuyor bu hastalık. Nedir bu endişe diğer ailelerde anlayamıyorum.
Aslında şanslıymışsınız da. Oda arkadaşınızın oğlunun da diyabetli olması bir avantaja dönüşmüş sizde.
Şu dönemde diyabetle tanışan çocuk ve yetişkinler inanın çok şanslı. Eskiden daha zorluydu diyabetle yaşamak. Umarım en azından kısa zamanda yapay pankreas ile tanışırız 🙂
Paylaşımınız için asıl biz size teşekkür ederiz.
Sevgiler
Nerde o eski diyabetler diyesim geldi 🙂 evet eskıden kendı derdımızden zıyade bırde çevreye dert anlatma derdımız vardı lokantada iğne yapınca lokantadan kovulma gibi 🙁 … şimdi herşey daha rahat daha umutlu . yanı eskıden bir dıyabetlının komplıkasyonlara maruz kalması çok kısa bır sure ıken şimdi çok uzun yıllar dıyabet olup ama hiç komplıkasyonu olmayan diyabetler var . tamamen bilinç be bılgıye dayalı bır hastalık halını aldı . umarım yapay pankreas en kısa zamanda çıkar izledıkçe izleyesim geliyor kaydınızı Esra hanım umutla bekliyoruz çalışmaları …
Oğuzhan Bey Merhaba,
Evet. Nerde kaldı o eski diyabetler 🙂 Üniversite lavabosunda insülin yaparken, üst sınıflardan birinden bir kız içeri girince; ‘ayyy… uyuşturucu yapıyor’ feryadıyla çıkmıştı dışarıya koşarak.
Umarım yapay pankreas kısa sürede elimizde olur 🙂
sevgiler
Sağlıkla ilgili acil bir durum olmazsa cani gönülden gelmeyi çoooook isterim. Şeker çocukların olduğu dünyanın en tatlı organizasyonu olmayacak mı kim gelmek istemez 🙂 Esra hanım böyle bir site,, böyle organizasyonlar yaptığınız iş…çok güzel şeylere vesile oluyorsunuz gerçekten size teşekkür etmeyi kelimelere sığdıramıyorum. Kucak dolusu sevgiler…..
Yaşam tüm diyabetliler için yaşadığımız toplumda diyabet ile ilgili doğru bilgi arttıkça çok daha kolaylaşacak.
Biz diyabetliler için de toplumumuzun doğru bilgi almasına yardımcı olmak önemli bir görev. Tabii diyabet ile sağlıklı yaşamak için yapılması gerekenleri de gözardı etmeden 🙂
Yeni diyabet tanısı konmuş dostlarımız, kardeşlerimiz için etrafında bununla yaşamını sürdürenleri görmek çok güçlü bir destek ve gelecek ile ilgili kaygıların azalmasını sağlıyor.
Birbirimize desteğimiz çok önemli.
Hep birlikte daha güzel günlere….
Oğuzhan Bey Merhaba,
Yorumunuz için çok teşekkür ederiz.
Not: Oğuzhan Deyneli benim doktorum bildiğiniz üzere arkadaşlar. 16 Şubat’ta bizimle olacak 🙂
Sevgiler
Esra hanım benim kızımda 14 yaşında tip1 dm,epilepsi ve çölyak.Kısacası her an tetikte olmamız gerekiyo.Birde ergenlik sıkıntıları derken ,pisikolojik tedaviye yönlendirdiler en sonunda .Öyle zorlanıyorum ki anlatmakla bitmez ,maddi sıkıntılarıysa cabası.Allah hepimizin yardımcısı olsun…
Esra Hanım Merhabalar, Sitenizi birkaç haftadır takip ediyorum. Emeğiniz için teşekkürler.Herkesin bir hikayesi var. bizim hikayemiz 10 sene önce başladı. 10 yıldır içimdeki acı sönmedi. vicdan azabı yok olmadı. ben de hikayemizi sizlerle paylaşmak istedim. Oğlum Alper, 2 yaşındaydı Diyabet olduğunda. Doğduğu ilk yıllarda çok sık hasta olurdu. Devamlı götürdüğümüz özel bir klinik vardı. Boğaz enfeksiyonu deyip ilaç veriyordu doktor. Bir keresinde 10 tane penisilin iğne verdi. Biz de yaptırdık. O zamanlar çocuk hastalıkları konusunda bilgimiz yok. İlk çocuğumuz. 2 yaşındaki çocuğa o kadar iğne yapılır mı? demedik. ocak 2004 yılında yine çok hastalandı. Doktor yine iğne verdi. Aradan birkaç gün geçti. Çocuk baygın bir şekilde yatıyor. Bu arada 2 aydır çişe alıştırmaya çalışıyorum çocuk bir türlü öğrenemiyor. Tabi ben birşey anlamıyorum. O zamanlar şeker hastalığını duymadım bile. Çocuğu yine aynı kliniğe götürdük. serum bağladılar. odada ağır bir aseton kokusu.Doktor hiç birşey anlamıyor. 3 saat sonra “ben ne olduğunu anlamadım. Numune hastanesine götürün” dedi. Hastaneden içeriye girer girmez intörn doktorlar bile aseton kokusunu anlayıp şeker koması dediler. Ölçülen şeker 620.Öbür tarafta en az 15 yıllık doktor şeker komasını anlamadı. ) Düşünün 26 yaşında genç bir anneyim o zamanlar. Dünya başıma yıkıltı tabi. Damarlar büzüşmüş damar yolu açamadılar. Komadan çıkması çok zor oldu. Çok acı çekti yavrum. Sonra Marmara ü. hastanesine sevk ettiler. diyabet eğitimi aldık taburcu olduk. böylece diyabetli yaşamımız başladı. Aradan 10 yıl geçti. alperim şimdi 12 yaşında. çok şükür iyi. Her gece yattığımda dua ediyorum Birgün çocuklarımız bu hastalıktan kurtulacaklar inşallah. Umarım sizleri sıkmadım. Biraz uzun oldu.Herkese teşekkür ederim.
Özlem Hanım Merhaba,
Yorumunuzu ana sayfada yazı olarak yayına aldım.
Yazının altına yorum yapacağım.
sevgiler