Ben diyabet=şeker hastasıyım.
En acı yanı çocukluğumdan bu yana korktuğum iğneler benim yaşam aracım oldu. Sivrisinek arı sokmasından çekinen beni her gün arı, sivrisinek değil insülin kalemi iğnesi sokuyor. Batırıyorum onu vücuduma nokta nokta iğne ucu birikmiş yaralarım var. Dışarı kanayamaz içine oturmuş morarmış üzerine yattıkça daha da acıyan, kan oturmuş iğne ucu yaralarım var geçmez.Üzerine yenisi gelir her gün her öğün ölene dek böyle.
Ben diyabet=şeker hastayım. En tatlı, en güzel şeyler öldürüyor. En acı olanları yaşatıyor bana. Sizin kilo aldığınız şekerli, glikozlu yiyecekler bizi eritiyor bitiriyor.Ben dünyadaki milyonlarca şeker hastasından biriyim. Tip1, Tip 2 ne fark eder? Korkarak yemek yiyorum, kendi yudumlarımı sayıyorum bir başkası gibi. Şekerim çıkar diye istediğim lezzeti istediğim kadar yiyemiyorum. Hareketim kısıtlı. Kan şekerim düşer çıkar. Bunlarla tutsaklaşmışım. Özgür değilim. En büyük hazlardan yoksunum. Elime koluma ayağıma kendime iyi bakmalıyım. En küçük yara bile, yara olan yeri kaybettirebilir bana hep dikkat hep tetik hep kontrolde ben. Unutmak istersin, sağlıklı insan gibi yaşamak istersin, içini sıkar çünkü bir süre sonra. Tahlillerin hatırlatır şekerli olduğunu. Sağlıklı insan gibi tüketmek, bakmak, yaşamak istersin olmaz. Pankreasın izin vermez buna.
Benim ve benim gibi şeker hastalarının pankreasları çalışmaktan ve insülün üretmekten çabuk bıkmış. Biz görevini yerini getirmeyen tembel, pes etmiş, erken vazgeçmiş bir organı insülin iğneleriyle ayakta tutmaya çalısıyoruz. Destek oluyoruz ona en moralsizken aslında.
Bazen derimin üzerimden elimle ona temas ederek neden diye soruyorum hiçbir ses alamıyorum. Ölmüş yokmuş gibi. En garibi biyoloji derslerinde en bana hitap etmeyen merak uyandırmayan organımken. Herkes ve ben de dahil olmak üzere kalp, karaciğer, mide gibi organlarımızla ilgilenirdik. Bu küçük ve o zamanlar hiç ilgi duymadığım ama önemli bu organla. Trajik şekilde tanışacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. (Dilek Pehlivan‘ın kitabından.)
Bu hayatımızın gerçekleri ile yaşamak bana çok ağır geliyor.İdrak etmek için henüz küçük olan kızım adına üzülmek 2 kat yoruyor beni.Benim korkum organ hasarı.Dua ediyorum bolca,elimden başka bir şey gelmiyor.Neren acırsa canın orda oluyor.Benim sol yanım acıyor ve o sol yanımda en sevdiklerim var,en kıymetlim esram var….
bu aralar moralsiz yazılar okuyorum blogda, herkese onur akın dan inadına şarkısı gelsin 🙂
Bir umuttur yaşamak bil
Seveceksin inadına
Yüreğin kan ağlasa da
Güleceksin inadına
Hayat budur umutlar çok
Ne şüphe duy ne de kork
Öyle teslim olmakta yok
Yeneceksin inadına
Ali Bey,
Çok güldüm çoook 🙂
sevgiler,
sevgiler esra hanım 🙂
Yaşamayan bilemez bu acıyı gerçekten çok zor size katılıyorum ben şuan hayatımın en güzel zamanlarını karb sayarak istediğim şeyleri yiyemeyerek istediğim gibi eğlenemeyerek aceba şekerim çıktımı,düştümü diye düşünmekten bıkmış durumdayım tek hayata bağlayan şey beni spor ama malesef hastalık önüme çok engel çıkartıyor hayatın her yerinde umarım bir an önce tedavisi çıkar
Insanın hasta olmasından daha kötüsü çocuğunun hasta olması bence… O benden daha Olgun .. Seviniyorum buna.. Evet belki hastalığı engel olacak yapmak istediği bir çok şeye.. Ben ona hayatta en büyük engelin insanın kendi olduğunu öğreteceğim… Evet kafayı çikolata kavanozuna sokmayacak… Dilim dilim kek börek de olmayacak hayatında… Sağlıklı şeyler yemenin hareket etmenin pozitif insan olmanın ona sunduğu güzellikleri göstereceğim… Evet insülin iğneleri girip çıkacak ipek tenine.. Cildine özen göstermesini bilmeyi öğrenecek… Sağlıklı ve güzel bir insan olmanın ancak emek harcamakla mümkün olduğunu bilecek… Evet toplumun çoğu gibi kendine özensiz ve depresyonda olmayacak..O’nun diyabeti olacak kontrol etmesi gereken.. Aslında ona hep güzellikler getirecek…
tebrik ederim çok beğendim yazınızı, bir diyabetli olarak diyabetli yakınından duymayı beklediğimiz sözler tam olarak da bu şekilde aslında.
11.yıllık diyabetim amma abartmısnız.korkarak yemek yemekmiş.siz böyle yaparsanız halimiz duman insanlara zaten anlatamıyoruz %30 engelliyiz %80 muamelsi yapıyorlar.
11 yılldır ne cektiysem beni engelli gibi gören insalardan cektim hala beni görüp iyleştinmi diye soran teyzeyi yolda görünce yolumu değiştiriyorum 3 ayda 1 hasteneye gidip iyleşecegimi sanıyor.yok sabah aç karna keçiboynuz iç diyeni mi dersin ama sen sekerli yiyorsun diye soranı mı ne cektiysem bunlardan cektim .bide siz böyle yapmayın bu bloga hic yakıstıramadım yazıyı.
Valla ben engelli değilim. Hayattan zevk alıyorum, aldığım her nefesten mutluyum. Yaşamak güzel, yeter ki yapmamız gerekenleri yapalım. Çevremizdeki insanları Diyabet olduğumuz konusunda uyaralım.
Ajitasyon içerikle konuşma ve yazılardan hoşlanmıyorum. Bu yazıdan da hoşlanmadım. Bu platforma da yakıştıramadım Esracım
Ben de Öyküm hanıma katılıyorum daha olumlu ve iyimser paylaşımlar olmalı;))
Gamze Hanım, Öyküm Merhaba,
Tip-1 diyabetin olumsuz taraflarını unutmamak da gerekiyor. Yazının gerçekten oldukça can sıkıcı olduğu aşikar. Dilek Hanım’ın baktığı pencereden göründüğü gibi durum o kadar da kötü değil.
Ara ara ben de yazıyorum bu tarz yazılar. Bunlar da paylaşılmalı.
sevgiler,
https://www.facebook.com/GlucoTrackPH/photos/a.309886845832527.1073741827.309814825839729/393025817518629/?type=1&theater
Ne zaman Turkiyede satisa cikacak ve fiati ile ilgili bilgisi olan var mi?
Su anda filipinlerde satisina baslandi..
Osman Bey Merhaba,
Ankara’da bu ürünün satışını yapmaya çalışan bir firma var. Onları arayıp sorabilirsiniz.
sevgiler,