Diyabetli Çocuklar İyilik Hareketi Dün İstanbul’daydı

Diyabetli Çocuklar İyilik Hareketi Dün İstanbul’daydı

Aslında bu bir iyilik hareketi olarak doğdu. www.diyabetlicocuklaricin.com, Diyabetli Çocuklar İçin Birlikteyiz Facebook ve Instagram hesaplarından bu iyilik hareketinin hikayesine de ulaşabilirsiniz.

Herkes tüm kimliklerini bir kenara bıraktı. Ne birimiz önde, ne birimiz geride olduk. Her ne kadar diyabetimben.com’da paylaşıyor olsam da bu iyilik hareketi, 7 kişinin ateşini yaktığı bir harekettir.

Bursa’dan Yadigar Aydın (kızı tip-1 diyabetli) ve ben Esra Avcı olarak iki kadın bu harekette varolurken Ankara’dan Aşırcan Büyüker, Mustafa Çağlar (kızı tip-1 diyabetli) ve Kemalledin Özçelik (kızı tip-1 diyabetli) , İzmir’den Fikret Karadağ (oğlu tip-1 diyabetli) ve Kayseri’den İlker Yıldırım (oğlu tip-1 diyabetli) da güç kattı.

Bu arada araya eğlencelik bir detay girelim. Her zaman ciddi ciddi olmamak lazım 🙂

Kanyon AVM’de meşhur Nusret’in mekan açılış hazırlıkları vardı. Denk gelmişken fotoğraf çekildik. Sağolsun kırmadı 🙂

Biz dün bu iyilik hareketine koşulsuz destek veren 4 firmadan 3’ünü ziyaret edebildik. Amacımız sadece teşekkür etmek ve kendimizi daha iyi anlatmaktı.

Sadık ve iyi müşteriler olarak bizler firmaları ziyaret ederken sanki evimize gider ya da tanıdığımız birini ziyaret eder gibiydik. Bizlere yıllardır bu hissiyatı yaşatan firmalara öncelikle teşekkür edelim 🙂

İlk ziyaret yerimiz Roche‘aydı. Benim eşim Eşref ve Yadigar Hanım’ın eşi Nihat Bey de bize dahil oldular. Bu hareketteki 7 kişi kendilerini tanıtırken bir an durdum. Ve kaç aydır sadece telefon ve sosyal medya yoluyla tanıdığım birkaç arkadaşımı aslında hiç tanımadığımın farkına vardım. Herkes kendi hikayesini o kadar güzel ifade etti ki!

Bu arada sunum görevi benimdi. 5-6 slaytlık bir sunumla bu iyilik hareketinde neler hedefledik ve ne noktadayızı da anlatmış olduk. O anlarda bu hareketten bahsederken de içimden ‘Neler yapmışız!’ diye geçirdim.

Ve Roche’tan çıkarken aklımızda: “Her ne kadar tip-1 diyabet yönetimi sensör teknolojisi kullanmaya ulaşsa da parmaktan ölçüm yapılma dönemi kolay kolay bitemeyecek.”

İkinci ziyaret yerimiz Abbott idi. Meşhur Libre’nin firması dersem daha anlaşılır olur. Bu ziyaretimizde de hem bu iyilik hareketini bol bol konuştuk hem de Libre’yi 🙂

Abbott temsilcileri bize anlatabilecekleri açıklıkla her detaydan bahsetmeye çalıştılar. İçimizdeki Libre kullanıcıları da sormak istedikleri tüm soruları sordular.

İstanbul’da yaşamın durmadığı gibi trafik de durmuyor. Çok yoğun bir trafik olmasa da yorucu bir gündü. Ve böylece günün son durağı Medtronic‘e vardık. Medtronic’in diyabet ekibinin insülin pompası ve sensör teknolojisi konusunda varolduklarını da not düşelim.

Medtronic’in diyabet teknolojileri konusunda da biraz bilgi aldık. Önümüzdeki yıllarda neler olabileceği üzerine de sohbet ettik. Ve ben bu iyilik hareketiyle ilgili son sunumumu yaparken diğer 6 arkadaşımın yüzündeki yorgunluğu, mutluluğu, iç huzuru ve “iyi ki de birlikte yola çıkmışız hissiyatını” aldım.

Bazı anlarda zaman kısa da olsa durur. Etrafı kendi gözünüzden bir izlersiniz. İşte dün, tam da o anları yaşadım diyebilirim.

Benim dışımda 6 çılgın insan 1 tam gününü bu teşekkür ziyaretlerine ayırıp geldi. Ankara’dan, İzmir’den, Kayseri’den ve Bursa’dan. Galiba hepimiz deliyiz 🙂

Bizi tanımayan ve hatta tanımayacak, gelir durumu iyi olmayan tip-1 diyabetli çocukların hayatlarına dokunmaya devam ediyor olmanın huzuruyla akşam yemeğimizi yedik. Birbirimize hediyeler verdik. Ayrıldık 🙂

Unutmayın: İyi insan olmak zor değil. Birazcık istek ve çabayla Dünya’yı iyilik kurtarabilir.