Dr. Eyüp Bey’den Diyet Listesi Önerileri
İnsanoğlu ağzına alıp yuttuğu herşeyi yiyemez..Her canlı gibi insan DNA’sı da sadece belli gıdaları tolare edebilecek şekilde evrimleşmiştir..Bu gıdalar tamamen doğal gıdalardır..Et, yumurta,fermente süt ürünleri,sebze,meyve ve kuruyemişlerdir bu gıdalar..
İzmir’den Doktorumuz Eyüp Aybek‘in http://www.diyabetimben.com/hiperglisemi linkideki yazıma yaptığı yorumları dikkatle okumanızı rica ederim.
Bence çok önemli noktalara temas ediyor. İlk bakışta yazdığı yazıya diyabetli hassasiyetiyle ‘tamamıyla proteinle beslenin’ mesajını aldığım için karşı çıkmıştım. Ama öyle demiyormuş 🙂 . Daha detaylı açıklamalar geldikçe yorum olarak değil, yazı olarak yazılanları sizlerle paylaşacağım.
Eyüp Bey’den gelen yorum şu şekilde (Daha önceki yorumlara verdiğim linkten bakın ve bu yazıya yorum yapalım. Görsel b-poshshop.blogspot.com’dan alınmıştır.);
Esra Hanım;
Tabiiki haklısınız endişe etmekte..Sonuçta bugüne dek ticari tıbbın propagandalarına maruz kaldınız birçok insan gibi siz de..Dolayısı ile bu tür sıradışı bilgilere mesafeli yaklaşmanız çok normal..
Yıllardır insanları ”et tüketimi” ile korkuttular..İnsanın atası olan primatların 5 milyon yıldır avcılık yaptığını ve et ağırlıklı beslendiğini unuttular..İnsanları karbonhidrat ve rafine gıda manyağı yaptılar..Sırf kapitalist kartellere para kazandırabilmek ve büyükbaş hayvancılığı elinde tutan köylüyü bitirebilmek için..Sonunda ne oldu ? Gerek pahalılıktan gerekse de ticari doktorların korkutmalarından ötürü halk et yemedi..Makarna,pilav,hamur işleri vb gıdalarla beslendi durdu..Ve geldiğimiz noktaya bakın..Herkes obez, herkes diyabetik, herkes kanser yada kalp hastası..Hastaneler tıkabasa dolmuş durumda..Acaba vahşilerin bilip de, modern insanın bilmediği gerçek nedir ??
Gerçek şudur: İnsanoğlu ağzına alıp yuttuğu herşeyi yiyemez..Her canlı gibi insan DNA’sı da sadece belli gıdaları tolare edebilecek şekilde evrimleşmiştir..Bu gıdalar tamamen doğal gıdalardır..Et, yumurta,fermente süt ürünleri,sebze,meyve ve kuruyemişlerdir bu gıdalar..
Bu gıdaların içinde çikolatalı gofret,dondurma,baklava,ekmek vs yoktur.
Yıllarca bazı doktorlar insanları korkuttular..Ama size şu kadarını söyleyim..
Bahsi geçen ketojenik diyetler sizi kanserden ve kalp-damar hastalıklarından tamamen korur…Kanserin en önemli sebebi aşırı karbonhidrat tüketimidir..Kalp-damar hastalıklarının bir numaralı nedeni de aşırı karbonhidrat tüketiminin yarattığı hiperinsülinemi ve bunun yarattığı kronik inflamasyonun zamanla oksidatif hasarlanmaya yol açarak damarları tıkamasıdır..
Özellikle kanser-şeker tüketimi arasında yakın bir ilişki vardır..(( Diyabetle alakası yok bu konunun..Yanlış anlaşılmasın..)) Kanser taramasında kullanılan PET-CT tahlilinde bile ”radyoaktif madde ile işaretlenmiş glukoz” kullanılır..Kanser hücresi şekeri vakum gibi içine çeker..Yegane besini şekerdir kanser hücresinin..Hatta bu yüzden Prof.Nil Molinas Mendel gibi bazı uzman onkologlar, kanser hastalarının diyetinden önce un ve şekeri çıkartırlar..Bu besinler çıktığı zaman hastalar yüzde 50 daha uzun yaşarlar..Çünkü un ve şeker çıkınca, kanserin şalterini kapatmış olursunuz..
Tabii kimse ”tamamen et yeyin” demiyor..Elbette karbonhidrat da tüketilecek ama sağlıklı kaynaklardan gelecek karbonhidrat…Sebzeler, az şekerli meyveler, kuruyemişler buna iyi birer örnektir..
Mesela bu diyetlere göre rahatlıkla tüketilecek besinler:
** Kırmızı et, balık, köy tavuğu, hindi, yumurta vb gibi hayvani gıdalar..
** Patates hariç her türlü çiğ yada haşlanmış sebze
** Muz ve incir hariç olmak üzere ölçülü şekilde tüketilen meyve
** Her türlü kabuklu kuruyemişler
** Kefir, ayran ve yoğurt gibi fermante süt ürünleri
vb gibi..
Görüldüğü gibi birçok besin serbest..Un ve şeker yasak genel olarak..Uyulmayacak bir diyet değil..Aslında diyet de değil bu..Sağlıklı bir beslenme biçimidir..Kanserden ve kalp hastalıklardan da korur..
(( Not: Amacım kafa karıştırmak yada moral bozmak değil..Yanlış anlaşılmasın..Sadece kendi görüşümü beyan etmek istedim..))
selamlar,
bu yazıyı da tekrardan esra hanımın hiperglisemi hakkındaki yazısını ve altındaki yorumları da okudum. bilgi paylaşımı için teşekkürler.
şunu mu anlamalıyız diye sormak istiyorum müsaadenizle: doktorlarımızın bize önerdiği karbonhidrat miktarını almaya devam ama araya daha fazla protein ve nişasta içermeyen sebze girmeliyiz. doğru mudur?
Burda da takıldım bi noktaya, muz ve incir hariç derken sırf bu meyvelerin glisemik indeksi yüksek diye sorun varsa; üzüm ve dutun glisemik indeksi muzdan fazla. Aynı şekilde kavunun da. Karpuzun da glisemik indeks değeri neredeyse muzla aynı. Demek ki bu iki meyve sırf glisemik indeks nedeniyle değil başka nedenlerle yenmemeli demiş olmalı. Acaba nedir o nedenler ? Bu arada da leblebi hariç diğer kuruyemişlerde ( fındık, fıstık vs) karbonhidrat almıyoruz zaten yoğun yağ alıyoruz. Onları karbonhidrat yerine daha doğru yağ kaynakları olarak mı gösterseymiş acaba ??
Öncelikle böyle bir paylaşımda bulunduğunuz için çok teşekkür ederim Esra Hanım..Yorum yazan arkadaşlara da teşekkür ederim..
Bu savunduğum görüşler bana ait değil..Bu görüşler 7’den 70’e Taş Devri Diyeti kitabının yazarı Prof.Dr.Ahmet Aydın’a ve Karatay Diyeti isimli kitabın yazarı Prof.Dr.Canan Karatay’a aittir..Prof.Dr.Ahmet Aydın, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde beslenme ve metabolizma ana bilim dalı başkanıdır..Aynı zamanda çocuk doktorudur..Sayısız hastasına Taş Devri Diyeti yaptırarak sağlığına kavuşturmuştur..Bu hastaların bir kısmı diyabet hastasıdır..Bu hastalardan insülin kullanan tip-2 diyabetiklerin bir kısmı insülini bırakmışlardır..Hastaların önemli bir kısmı da kullanılan insülin dozunu azaltmışlardır..Böylece hem sağlıklı kiloda kalmışlar hemde hiperinsülineminin yol açabileceği olası zararlardan korunmuşlardır..
Taş Devri Diyeti aslında bir ”zayıflama diyeti” falan değildir..”Sağlıklı yaşama diyeti”dir ve olması gereken budur..İnsanın evrimsel sürecine baktığımız zaman ”bu diyetin insan DNA’sına en uygun diyet olduğunu” çok net görüyoruz..
İnsanların en yakın akrabalarına bakın..Gorillere ve şempanzelere..Diğer hayvanlara bakın..Neden hiçbir hayvan hasta olmaz ? Hiç düşündünüz mü ? Çünkü hiçbiri bizim yediklerimizi yemez de ondan..Siz hiç çikolatalı gofret yiyen bir hayvan gördünüz mü ? Yada ekmek,pasta,pilav vs yiyen bir hayvan ? Göremezsiniz..Bu türden gıdalar yemediği için doğal ortamda yaşayan hayvanlar hasta olmazlar..Kanser olmazlar, kalp krizi geçirmezler, obezite yada diyabete yakalanmazlar falan..
Peki evcil hayvanlarda durum nedir ? Son zamanlarda onlarda da insanlarda görülen hastalıklar baş göstermiştir..Çünkü bu hayvanları besleyen insanlar maalesef, kendi yedikleri ucube gıdaları bu hayvanları da yedirmeye başlamışlardır..Doğal gıdası et olan kedi ve köpekler ekmek, pilav, patates vs yemeye başlayınca bu hayvanlarda da kalp krizi, kanser, obezite ve diyabet gibi hastalıklar görülmeye başlamıştır..
Demekki neymiş ? Hiçbir memeli hayvana göre değilmiş bu gıdalar..Bir memeli hayvan türü olan insan için de geçerli bu dedikelerim doğal olarak..
Bunları söyleyince insanlar tepki gösteriyor…”Nasıl oluyor ? Ne yiyecez biz” falan diye karşı çıkıyorlar..Karşı çıkıyorlar çünkü bir alkolik gibi şeker bağımlısı olmuşlar..Un ve şekere müptela olmuşlar..Evde nutella bulamayınca evi annesinin başına yıkan bir çocuk hastam vardı mesela benim..Yani insanlar o denli bağımlı hale gelmişlerki bu ucube gıdalara ; tarifi mümkün değil…Bir insana ”tatlı yeme” dediğimiz zaman adam bunu hakaret gibi algılıyor..”Ama ben zayıfım” diyor..Keşke unlu ve şekerli gıdaların tek zararı ”Kilo aldırmak” olsa..Emin olun o zaman üstünde bu kadar durmazdık..Ama unlu ve şekerli gıdalar sadece kilo aldırmıyor..Aynı zamanda öldürüyor ve süründürüyor..Kansere, kalp hastalıklarına, obeziteye, diyabete ve hızlı yaşlanmaya yol açıyor..Hatta dolaylı olarak ruh sağlığını bile bozuyor..
İnsanın yiyebileceği gıdalar et, balık, tavuk, hindi vb gibi hayvani gıdalar, fermante süt ürünleri, kuruyemişler, sebze, meyve ve yumurtadır..Muz ve incir gibi meyveler ”haftada bir kereden” fazla yenmemelidir çünkü bu gıdaların hem glisemik indeksleri yüksek hemde fruktoz yükleri yüksek..Olay sadece ”bu meyvelerin kan şekerin etkisi” değil yani..Zaten goril ve şempanze gibi kuzenlerimiz olan primat türleri de senede bir kere bulabiliyorlar muzu..Bulduğu zaman yiyorlar..Bizim gibi her markete yada pazara gittiklerinde muz alıp, günde 2’şer 3’er tane yemiyorlar..Yani bu meyveler haftada bir kere yenebilir..Ama aşırıya kaçmamalı ve gerekli olan insülin dozu muhakkak önceden yapılmalı..
Asla unutmayalım: Unlu ve şekerli gıdalar önce dişlerimizi çürütürler sonra da yavaşça hayatımızı çürütürler..
Özetle fırsatı olanlara Prof.Dr.Ahmet Aydın’ın 7’den 70’e Taş Devri Diyeti kitabını tavsiye ederim..Ahmet Hocamız, ticari ve kapitalist tıbba savaş açmış bir doktordur..Sosyalist bir yapısı da olduğundan kapitalist medya tarafından pek sevilmez..Çünkü Ahmet Hoca, herkesin foyasını ortaya çıkarıyor..Unlu ve şekerli gıdaların zararlarını bir bir ortaya koyuyor..İnsanların bebeklikten itibaren uyuşturucu müptelası gibi nasıl bu ucube gıdalara bağımlı hale getirildiklerini gözler önüne seriyor..Çoğu TV kanalı Ahmet Hoca’yı çıkartmaz kanalına çünkü işlerine gelmiyor..Reklamların önemli bir kısmı dondurma, çikolata, fast food vb gibi unlu ve şekerli gıda üreten firmaların reklamları olduğu için reklamveren şirketler istemiyorlar..Çarklarına çomak sokan dürüst bilimadamlarını görmek hoşlarına gitmiyor..Halkın bilinçlenmesinden korkuyorlar..
Fırsatı olup da bu kitabı okuyan arkadaşlar olursa buradan fikir fırtınası yapabiliriz..Ben 1 günde okumuştum kitabı..Bir solukta hemde..Okuyan arkadaşlarla fikir fırtınası yapmaktan büyük keyif ve kıvanç duyarım..
İyi günler..