Oğlumuz Eren 13.12.2011 tarihinden beri insüline bağımlı Tip1 diyabet hastasıdır.
İnsülin pompası kullanmaktadır.
Beslenmesinde Karbonhidrat (CHO) sayımı yöntemi kullandığımız için şeker ve meyve suları dışında her şeyi rahatlıkla yiyebilmektedir.
Önemli olan yediği gıdanın Karbonhidrat miktarını bilmek ve o gıda için gerekli olan miktardaki insülini pompasından göndermektir. Eğer Eren herhangi bir karbonhidrat içeren gıdayı yerse ve karşılığı olan İnsülin verilmezse kan şekeri yükselir ki bu istenmeyen bir durumdur. Bu duruma HİPERGLİSEMİ denir.
HİPERGLİSEMİ
Hiperglisemi belirtileri; Eğer Eren derste
- Çok su içiyorsa,
- Sık sık tuvalete gitmek istiyorsa, hatta altına kaçırmışsa,
- Bitkin görünüyorsa,
- Derin ve hızlı solunum yapıyorsa, hiperglisemide olabilir.
Böyle bir durumda;
- Kan şekerinin ölçülmesi gerekir,
- Kan şekeri yüksekse (200 ün üzerinde) ve öğün saatine çok varsa pompadan insülin göndermek gerekir. Yemek saati yakınsa yemeğe kadar bekleyebilir.
- Kan şekeri 300ün üzerinde ise fiziksel aktivitelere katılmamalıdır. Derste yada teneffüste koşup, zıplamamalı, oturmalıdır. Çünkü fiziksel aktivite kan şekerinin daha da yükselmesine sebep olur. Böyle bir durumda ek insülin verilmeli, su içmesi sağlanmalıdır. Yarım saat sonra tekrar kan şekeri ölçülmelidir. 300 altına düşmüşse aktiviteye katılabilir.
- Hiperglisemileri (yüksek şeker) önlemek için Eren’in derslerde ve teneffüslerde herhangi bir şey yememesine dikkat edilmelidir. Mecbur kalınan durumlarda(tüm sınıf yiyorsa,ayrı kalmaması için) ise 5-6 gr karbonhidrat içeren besin yiyebilir. Bu miktar kan şekerini fazla yükseltmez hatta Eren hareket halindeyse hiç etki etmez.
- 5-6gr karbonhidrat = 2 küçük parça çikolata = 5-6 çubuk/balık kraker = 1 çay bardağı süt = 1 adet bisküvi (büyük dörtgen şeklindeki eti burçak, biskrem vb)
HİPOGLİSEMİ
Kan şekerinin 70’in altına düştüğü anlardır. Hipoglisemi tehlikelidir. Kan şekeri çok düşerse bilinç kaybı bile olabilir.
Hipoglisemi belirtileri; Eğer Eren derste
- Aşırı terlemişse (alnında ter damlaları oluşur)
- Aşırı halsizse,
- Acıktığını, bacak/kollarının titrediğini söylüyorsa
- Gereksiz yere sinirlenmişse (ki genelde sakindir.)
- Sebepsiz yere bağırıyor ya da ağlıyorsa
- Dikkat dağılması gözleniyorsa,
- Göremediğini/bulanık gördüğünü söylüyorsa,
Kan şekeri düşmüş, hipoglisemiye girmiş olabilir. Bu belirtiler gözlenmişse önce kan şekeri ölçülmelidir;
- Kan şekeri 60’ın altındaysa 1 çay bardağı meyve suyu verilmeli, 15-20 dakika sonra tekrar ölçümü yapılmalıdır. Eğer yükselme varsa 10 gr karbonhidrat içeren bir besin (1 kutu süt ya da dolabındaki minik bisküvilerden 4 adet) verilmelidir. Ki kan şekeri tekrar düşmesin.
- Kan şekeri 60-70 arasında ise ve yemek saati yakınsa 10 gr karbonhidrat verilmesi yeterlidir. Yemek saatine çok varsa (2 saat) yarım çay bardağı meyve suyu v e10 gr karbonhidrat verilmelidir.
- ** kan şekeri çok düşmüş, bilinç kaybı olmuşsa ACİL olarak Glucogen iğnesi yapılmalı ve Erciyes üniversitesi çocuk endokrine yetiştirilmelidir.Tabii bize de haber verilmelidir.Birşeyler yedirip içirmeye çalışılmamalıdır.
- Hipoglisemi anlarında kan şekeri 70’in altındaysa Eren’in aşırı hareket etmesi önlenmeli, dinlenmesi sağlanmalıdır.
- Fiziksel aktivite derslerinden önce kan şekeri kontrol edilmeli ve
- kan şekeri 100-140 arası ise 2 mini bisküvi yada 1 çay bardağı süt (5 gr CHO)
- 70-100 arasında ise 4 mini bisküvi ya da 1 kutu süt (10 gr CHO) verilerek aktiviteye katılması sağlanmalıdır.
Eren’in Tip1 diyabeti spor yapmasına engel değildir. Profesyonel basketbolcü, Türk Telekom’un kaptanı Alper Saruhan da Tip1 diyabetlidir mesela! Kan şekeri kontrolü yapıldığı sürece her türlü etkinliğe katılabilir. Hatta kan şekerinin yükselmesini önlemek için yemeklerden 1 saat sonra en az 10-15 dakika egzersiz yapması doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir. Geçtiğimiz kış 4 ay kadar tekvando kursuna katılmıştır. Pompası olduğu halde haftasonu yüzmeye gidecektir. Uzun sürecek programlarda dikkat edilmesi gereken en önemli şeyse arada kan şekerinin ölçülmesi ve gerekirse ek gıda verilmesidir.
Tip1 diyabet düzenli takip edildiği sürece korkulacak bir hastalık değildir.Hatta diyabet bir hastalık değil; dengeli beslenme ve düzenli egzersiz gerektiren bir yaşam biçimidir.
Not: Yukarıda ki besin, Meyve suyu ve CHO miktarları tecrübe edilerek bulunmuş, Eren’e özgü değerler olup kişiye bağlı olarak değişebilir. Literatüre uygun olmayan yerleri olabilir, yazı yakınlarımıza bilgi vermek isteyen kişilere örnek olması amacıyla eklenmiştir. (Görsel kaynak: yesiltopuklar.com)
Mutluluklar 🙂
İlker Yıldırım
Facebook Yorumları
Gül Arslan Güzel bir yazı benimde ığlum tip 1 diyabetli buna bir yazı hastanemizden öğretmenimize verrmemiz üzere hazırlanmış bir kitapcık verildi hem durum hakkında bilgilfndirme ve acil durumlarda yapılması gerekenler yazırlanmış faydalı bir kitapçık. Aynı zamanda daha önceden öğretmenimiz diyabet seminerinede katılmış oldugundan rahatız sevgiler…
Paşa Sarıtaş Merhaba benimde kizim tip 1 diyabet. 2.sinifa gidiyor.hepimiz ayni kaderi paylasiyoruz.allah yardimcimiz olsun.
Allah yardımcısı olsun.
Eren’in işi çok zor.İşini kolaylaştıracak anlayışlı öğretmenleri olur inşallah, özellikle beden eğitimi öğretmeninden bu anlayış beklenir, kendisine burdan duyurulur 🙂
“Tip1 diyabet düzenli takip edildiği sürece korkulacak bir hastalık değildir.Hatta diyabet bir hastalık değil; dengeli beslenme ve düzenli egzersiz gerektiren bir yaşam biçimidir.”
Gerçekten öyle sağlık sorunları yok sanan insanlar daha bilinçsiz, dengesiz besleniyorlar.
Şekil A bendeniz, şekil B Eşref AVCI 😀
Sağlık sorunları en az gibi görünen Eşref abi ve bendim ama en obez görünen de bizdik 😀
(yarın Eren’in karnesini görmeyi umuyoruz)
yazıyı çok beğendim, umarım minik erenimiz okul hayatı boyunca sıkıntı yaşamaz, bakalım ben Mustafa’ya ne yapacağım 🙁
Eren bilinçli anne babaya sahip, umarım hayatı boyunca herşey yolunda gider.
İlker bey
Merak ettim,okul da Eren in takibi nasıl acaba memnunmusunuz?
Okullu olacak tip 1lilere tavsiyeleriniz neler olur?Okul secerken kriterlerimiz neler olmalı ?Bizlere bu yolda ışık tutacak itecrübelerinizi paylasırsanız sevinirim.
Selamlar.
Merhaba Dilek Hanım
Normalde okul seçerken düşünülen kriterler okulun başarı durumu; öğretmenlerin başarısı, tecrübesi vb. gibi durumlardır. Bizim içinse bunlar 2. hatta 3. sıradaydı çünkü bizim önceliğimiz oğlumuzun sağlığı ve diyebetinin düzenli bir şekilde takip edilip edilemeyeceğiydi..Okul arayışına girdiğimizde aklımızdaki sorular:
– Hemşiresi var mı?
– daha önce tip1 diyabetli öğrencisi olmuş mu?
– kantin var mı?(olmasını istemiyorduk)
– yemek düzeni nasıl? şeklindeydi. Bu sorular da bizi özel okula doğru yönlendirdi. Erenin okulunda geçen yıl 2 tip1 li öğrenci varmış ve ikisi de karbonhidrat sayımı uyguluyorlarmış 🙂 Bunu duyar duymaz kayıt için kararımız kesinleşti zaten 🙂 Biri buyıl ortaokul binasında; diğeri Erenle aynı binada ve 4. sınıfta.Dolayısıyla okulun hemşiresi de tip1 diyabet ve karbonhidrat sayımı hakkında bilgi sahibi olmuş.
Bir de okula başlamadan önce insülin pompası kullanmaya başladı Eren. Pompa sayesinde de Erenin öğün saatlerini okulun yemek saatlerine uydurmamız son derece kolaylaştı.
Çok şükür şimdiye kadar bir sıkıntımız olmadı. Okul öncesinde evde bakıcımızla kurduğumuz düzenin bir benzerini okulda Hemşire Hanımla kurduk. Sağolsun işinde çok titiz, düzenli.Canla başla elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor.Kendisine de sürekli diyorum ama buradan da Ona sonsuz teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
En kısa zamanda sadece özel okullarda değil tüm okullarda benzer şartların sağlanması; her okulda bir sağlık ekibinin bulunması dileğiyle…
sevgiler
Merhaba Buket Hanım bizde 2013 agustos ayında aranıza katıldık.Her Anne Baba gibi oglumuzu en iyi en dogru sekilde buyutmek istiyoruz. suan karbohidrat sayımına göre ilerliyoruz. Şunu sormak istiyorum insuli kalemi sanırım ilk başlarda kullanmışsınızdır pompa dahamı rahat olcum sonucları acısından. Ayrıca okulda yaşayabilecegimiz sorunları inşallah aşarız.Seviler…