İki farklı deneyimim beni artık evden çıkarken kontrollerimi yapmamı, yanıma yedek pod ve insülin almamı sağladı.
İlki Tayland tatilimizin dönüşü.
Instagram’daki bir paylaşımımın altına hepimizin tanıdığı Prof Dr Oğuzhan Deyneli’nin bir yorumu olmuştu. https://www.instagram.com/istanbul-tayland-yolculugu linkine tıklayarak o paylaşımı okuyabilirsiniz.
Ben genel olarak seyahatlerimde, insülinleri bagaja koyup, güvenlik geçişlerinde el bagajımdaki insülinleri kontrol etmek istemem. Ancak bunun riskleri var. Uçak firmasının bagaj bölümünde ısı koruması olmayabilir. Ya da bagaj kaybolabilir vs. Oğuzhan Bey’in yorumuyla ben bu alışkanlığımdan vazgeçtim.
Bangkok’tan İstanbul’a dönerken el bagajımda insülinlerim vardı.
Uçuşun 3., 4. saatindeyken uyandım. Omnipod’un POD’u tiz sesiyle uyarı veriyordu. Bu durum POD ile PDM ya da şu anda kullandığım FreeAPS uygulaması entegre çalışmadığı zaman oluyor. PDM kullananlarda ekran bir uyarı kodu ve açıklaması çıkıyor ama FreeAPS’te bu seçenek yok. O an kal geldi. Sonra Oğuzhan Bey’in yorumu ve yaptığımız telefon konuşması geldi aklıma 🙂 “İnsülinler çantada ama iğne ucu var mı? POD’lar bagajda, yanımda değil. Uçuşun bitmesine 6-7 saat var.” Bu konular sıra sıra aklımdan geçerken el bagajımda 2 adet iğne ucu olması beni rahatlattı 🙂 Yanımda Novorapid ve Lantus da var. Omnipod’un POD’u olmasa da sorun değil 🙂
İnsülin kalemi kullanırken Lantus’u günde bir defa ve 21 ünite yapıyordum. İnsülin pompasından bazal dozlarım da günlük 18.65 ünite. Uçuşun bitmesine ve eve varmamıza ise nereden baksak 8-8,5 saat var. Bir gün 24 saat olduğundan ve eve varışımıza da günün 3’te 1’i kaldığından aslında bazal dozun 3’te 1’ini yapabilirdim. Uçuş esnasında yemek yiyeceğim için de Novorapid ile yemek için insülin yapmak mümkündü. Ki bu deneyim sonrası Oğuzhan Bey ile de telefonda konuştuk. Bu yöntem en ideali. Neden? Çünkü biz insülin pompası kullanıcılar bazal insülin kullanmıyoruz. Bazal insülin olmadığından sadece hızlı etkili insülinle şekeri regüle etmek daha zor oluyor. Ve belli kan şekeri seviyesinin altına düşürmek kolay olmayabiliyor.
Ama ben Lantus’u yapmaktan vazgeçtim. Dexcom G6 sensör ölçüm yaptığı için ben 2-2,5 saatte 1 Novorapid ile araya girdim. O an şekerim kaçsa, IDF oranına göre, insülin yaptım. Yemek yediğimde ise KH/insülin oranına göre hareket ettim. Neden 2-2,5 saatte bir aksiyon aldım? Çünkü hızlı etkili insülinlerin etkisi 3. saat itibarıyla azalıyor. 4-4,5 saat sonra ise tamamıyla bitiyor. Bir de hızlı etkili insülinler yapıldıktan 15-20 dk sonra çalışmaya başlarken pik etkisi ise 1,5 saat sonra oluyor. Daha sık aralıklarla hızlı etkili insülin yapsam etkileri üst üste binerek hipoglisemi riskiyle uğraşabilirdim. Şekerim ortalama 200-220 mg/dL bandında gitti. Ancak insülin kalemiyle belli aralıklarda insülin yapmak, o az da olsa tedirgin hal hoşuma gitmedi.
Diğer bir deneyimim ise Eşref’in mezuniyet töreninde oldu 🙂 Törenin sonuna doğru bir sandalye oturmaya çalışırken sandalye bacağımda POD’a takıldı ve yerinde çıktı 🙂 Neyseki törenin sonuna doğru oldu bu durum. Eve döner dönmez POD değişimi vs yaptım. Ama eve dönene kadar da 1,5-2 saat geçerken şekerim de yükseldi.
Yaklaşık 2,5 yıldır Omnipod kullanan biri olarak başıma hiç böyle şeyler gelmemişti. Artık yaz sıcaklarının etkisi mi desem kendime gereksiz özgüvenim mi desem bilemedim 🙂 Her şey bir deneyimdir. Deneyimlerle kuvvetlenerek tip-1 diyabet yönetimine devam ediyoruz işte 🙂
Dün Anadolu Yakası’na gittik. Artık küçük bir el cüzdanına bir adet POD ve bir adet insülin kalemi koyuyorum 🙂
Malum “Bir musibet bin nasihatten iyidir.”