Hürriyet gazetesi köşe yazarlarından Ayşe Aral’a Gamze’den bir mail gitmiş. Ve Gamze’nin mailini Ayşe Hanım müthiş bir duyarlılıkla yayına almış 25 Ocak 2013’te. Sizinle köşe yazısını paylaşıyorum 🙂
“Bitmedi… Her şey şimdi başlıyor…”
Ben Gamze Gülseven …
29.06.1994 tarihinde dünyaya geldim (İyii kii doğdum :))) ) ve diğer bebekler gibi doğar doğmaz hatamı anlayıp ağladım, şimdi ise yaşama umudu hiç eksik olmayan, sağlıklı alınan bir nefesin kıymetini çok iyi bilen, kendiyle barışık onsekizini dolduran kocaman bir genç kızım.
Arada, hatta sık sık kendimle ve diabetimle konuşuyorum ve diyorum ki: Her geçen gün geçmişi özlüyorsun biliyorum ama yaptığın ve yapılan her şey senin için biliyorsun.
Bazen saatlerce ağlıyorum senin için. Ama sen sessizliğini korumaya devam ediyorsun.
Bana hep ‘yediklerine, içtiklerine dikkat edersen sana daha iyi davranırım’ diyorsun…
Her gün senin için 4 veya 5-6 kez parmaklarımı deliyorum biliyorsun, sırf sen iyi ol diye, canım acısa da yapıyorum bunu. Parmak uçlarım desenli desenli oldu sayende. Sana hiç aşık değilim ama bendeki eksikliğini de tamamlamak zorundayım.
Çok dikkat etmeliyim; seni sevdiğim için değil elbette, kendimi tehlikeye atmaktan korktuğum için. Bazen diyorum ki keşke sadece iğne yapmak olsaydı derdim.
Seni seversem beni mutlu ediyorsun,beni seviyorsun anladım bunu.
Diyabetli olmasaydım eğer, insülin iğnelerimi avcuma alıp, bir organımı elimde tuttuğumu hayal edemeyecektim. ‘Ben yapabilirim’ kelimesinin gerçek anlamının ‘ben her şeye rağmen yapabilirim’ demek olduğunu bilmeyecektim.
Hayatım boyunca bu yaşıma gelene kadar bir gün bile neden bana geldiğini, neden beni seçtiğini düşünmedim … Bir gün bile şikayet etmedim çünkü şikayet etmeye utandım…
Seni hep bir kredi kartına benzetiyorum biliyor musun… Hiç birşeyi düşünmeden harcarsan yersen içersen fatura dönüp dolaşıp yine senin başını ağrıtır ve sana kesilir ya işte öyle.
Hayat her zaman istediğimiz gibi gitmiyor ne yazık ki. Her gün Allahıma şükrediyorum bana verdikleri için… Bir de elimde olmayan hiç bir şekilde bana bağlı olmayan veya ilacı olmayan bir rahatsızlık olsaydın ne olacaktı? şükür ki öyle değil …
Söyleniyorum bazen sadece biraz yorgunum ben,arada yoruyorsun beni.
Bir kitapta ‘Ben en çok korkmuş olanlardan biriydim , ama diğerlerine cesaret vermek için korkusuz görünmeye çalıştığım için sonunda ben de cesaret buldum.’ diyordu ; ben bunu en çok seninle yaşıyorum.
Bazen her şeyi doğru yapıyorum , iğneleri tam ve doğru yapıyorum , ara öğün atlamıyorum, suyumu içiyorum…. ve biri gelip beni üzüyor yada kimse gelmese bile ‘ben de burdayım kankaa’ demek için şekerimi 350’ye çıkarabiliyorsun, işte o zaman çok kızıyorum sana, işte o zaman biraz yoruyorsun beni…
Yahu , anladık strese gelemezmişsin ama bu kadar da çıt kırıldım olunmazki.
‘Aman yok canım bir şeyin, abartıyorsun!’ tepkileri, görmezden gelen gözler, ‘Ay! Yazıık!’ fısıltıları…Çevremdekilere seninle olan yaşamımı anlatmak çok zor ; çünkü bilmedikleri birşeyi hissedemiyorlar, anlayamıyorlar sadece üzülüyorlar ve bu beni daha fazla üzüyor, keşke seninle yaşamak zorunda kalmadan bunu anlayabilseler ne iyi olurdu değil mi?
Sen benim bazen en yakın arkadaşım, sevgilim, bazen de en büyük düşmanım.Ama ne olursa olsun seni çok seviyorum diyabetim.Kendime iyi bakmak zorunda bıraktığın için ve beni çok çok kuvvetli ve olgun yaptığın için…
Bu 4 yıl boyunca benimle olan, derdime ortak olan canım doktorlarım:Prof.Dr.Betül Ersoy ve Uzm.Dr.Seniha Kiremitçi , güzeller güzeli diyabet eğitim hemşirem:Derya Yavuz ..Ne şanslıyım önce diyabet sonra siz girdiniz hayatıma..
Daha önümde uzuuuun yıllar var, Ve yine bolca başarı…
Bak kanka elma yersem çık, portakal yersem çık da; üzüldüğümde bari yakama yapışma!
Her acı da daha çok büyüyorum ve her mutlulukta yüreğim iyileşiyor. Şuan şekerim 135 bu pek bir şeyi değiştirmez çünkü şekerimi 350 de yapsan hayat devam ediyor. :))
Köşe yazısının orjinali Ayşe Aral’ın http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22438492.asp linkindeki köşesinde.
Çokk güzel!!!
Buket Yıldırım –> Teşekkür ederim. Sevgilerimle
KEŞKE SADECE İĞNE YAPMAK OLSAYDI:( ÇOK GÜZELANLATMIŞŞIN GAMZE.ben bu kadar güzel anlatamıyorum diyabeti.sadece içime kapanıp düsünüyorum.bu sabah kalktığımda ilginç birsey oldu.ben dıyabetim ben nıye dıyabetım dıye aynaya bakarak konustum kendımle. eskıden kalkardım sabah hiç seker felan dusunmek yok ne kadar kıymetli günlermiş.ama suanda öyle nefes aldıgımız gune sükür ne diyelim
Çok başarılı ve gerçek bir yazı.Düşüncene ve emeğine sağlık.Devamını farlşı platformlarda bekliyoruz…
NE GÜZEL HASTALIĞINI TANIDIĞI BİRİYMİŞ GİBİ BİLİP ONUNLA İYİ GEÇİNEBİLMEK VE BUNU EN GÜZEL ŞEKİLDE YAZIYA DÖKMEK…SENİ KUTLUYORUM CANIM KARDEŞİM..HAYATIN BOYUNCA HEP İYİ GEÇİNMENİ DİLİYORUM..SENİ SEVİYORUM TATLIM BENİM
Sevgılı gamze,
mesaı ortası aglattın benı ya..
tam da hıssettıklerımı yazmıssın. a
ma benden cok daha şanslısın çünkü ben henüz ayak uyduramıyorum, kabullenemıyorum ve cahilim. bazen çok becerıksız olabılıyorum. ama Allah tan tüm bu etkenlere rağmen nasıl altından kalkacağımız biliyorum ve zamanı beklıyorum.
diyabet denen şey tek başına alt edilmiyor bence illaki destek gerek. senın adına cok sevındım. ben de bu hale geleceğim birgun:)