17 Temmuz Pazar günü İznik’te Arkadaşım Diyabet Kampı başladı. 23 Temmuz Cumartesi gününe kadar da devam edecek.
Pazar günü Eşref Almanya’ya gitti. Pazar sabahı 5:30’da kalktık. Eşref’in havalimanına gidişi vs zor olsa da neyse ki gitti. Benim de bir toplantım vardı. Ataşehir’den Acıbadem’e giderken yolları ve etrafı izlemek bana inanılmaz ağır geldi 🙁
Arkadaşım Diyabet Kampı bu sene biraz daha farklı. Normal şartlarda Arkadaşım Diyabet Kampı – Diyarbakır her yıl Ağustos ayı gibi yapılsa da bu yıl İznik Kampı ve Diyarbakır Kampı, İznik DSİ Tesisleri’nde birlikte yapılıyor.
Ben yıllardır Arkadaşım Diyabet Kampı – Diyarbakır’a gitmek istiyordum. Kampın yapıldığı tesisi ve o bölgeyi iyi bilirim. Babamın tarafından birçok akrabamız o bölgede oturuyor. Geçtiğimiz sene bölgesel sebeplerle gidememiştim ama dün Diyarbakır ve civar yerlerden, İznik ve civar yerlerden gelen çocuklarla birlikte olmak mutluluk verdi. Diyarbakır Kampı’nın organize eden Doç Dr Mehmet Nuri Özbek ile de anlaştık. Gelecek sene bölge sakinleşirse Ağustos ayında ben de Diyarbakır Kampı’nda olacağım 🙂
İznik’e dün 14:30 gibi vardım. Hava baya rüzgarlıydı. Ben vardıktan yarım saat sonra da açılış konuşmaları vs yapıldı. Çocuklar pırıl pırıl. Çocuklar sadece ‘çocuklar’. Hangi ilde yaşarlarsa yaşasınlar çocuklar.
Şükrü Bey kamp açılışlarından hep sorar: ‘Siz kampa neler umarak geldiniz?‘ Bu soruya o kadar güzel ve düşündürücü yanıtlar geldi ki? Videoya çekmek aklıma sonradan geldi. Yazının sonuca birkaç dakikalık bir video da sizleri bekliyor. Mıncırmak istediğim yavru videoda erkek olan 🙂
Janan; Lübnanlı. İki yıl önce Lübnan’daki savaş yüzünden ailesi Midyat’a gelip yerleşiyor. Janan aynı zamanda İngilizce, Arapça ve Türkçe biliyor. ‘Buraya geldiğimizden bu yana Türkçemi çok geliştirdim.’ dedi 🙂 Tip-1 diyabetli ve insülin pompası kullanıyor. ‘Bir soru sormak istiyorum’ dedi. ‘Burada kaç kişi insülin pompası kullanıyor?’ Kullanan herkes ve ben dahil elimizi kaldırdık. Hepimizi saydı ve kaç kişinin insülin pompası kullandığını söyledi 🙂
Diğeri de Zeynep. Diyarbakır, Çermik’in bir köyünde oturuyor (Bu arada ismini umarım doğru hatırlıyorumdur.). ‘Siz kampa neler umarak geldiniz?‘ sorusuna ‘Buraya mutlu olmak için geldim.’ deyince mahvoldum. Bu arada Zeynep’in boyu, posu, güzelliği. Her şeyi o kadar güzel ki!
Doç Dr Mehmet Nuri Özbek ve Diyabet Hemşiresi Münevver Dündar, Diyarbakır ve yakın illerdeki tip-1 diyabetli çocuklar ve aileleri için çok kıymetliler. Çok yardımcı oluyorlar.
Şükrü Bey de her ne kadar Kocaeli Üniversitesi’nden Koç Üniversitesi Hastanesi’ne geçse de Kocaeli’deki ekibi ile iletişimi halen çok iyi. Ebru Hemşire’den (Kocaeli Üniversitesi’nde tip-1 diyabetli hemşire), Tuğçe Hemşire’ye (Diyabet Hastanesi’nde tip-1 diyabetli hemşire), Çağrı Çakıcı’ya (Tip-1 diyabetli avukat). Herkes birbirine daha bağlı.
Aynı zamanda Doç Dr Gül Yeşiltepe Mutlu. Çocuk Endokrin Doktorları Kocaeli yazımızda bahsetmiştik Gül Hanım’dan. Kendisini birkaç aydır yüzyüze tanıyorum. Daha öncesinde de ismini duymuştum. İletişimi, samimiyeti ve çocuklarla ilgilenmesi bi harika. Gül Hanım da şu anda Koç Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji’de çalışıyor.
Bu sene yeni bir diyetisyen daha vardı ama adını unuttum 🙁 Çok özür. Ama kampa her yıl katılan Diyabet Diyetisyeni Didem Güneş de ordaydı. Enerjisi ve motivasyonu bitmeyen biri diyeceğim 🙂
Şükrü Bey hafta boyunca olacak programı açıkladı. Bana Cuma günü için yer ayırmıştı ama iş yoğunluğum sebebiyle dün katıldım. Çocuklara tip-1 diyabetin ne okumaya, ne çalışmaya ne de günlük hayatımızı devam ettirmekte bize zorluk çıkarmadığına engel olmadığını birkaç cümle ile anlattım. Hazırlıksızdım 🙂 Ama hem ara öğün saati hem de havuza girmek istemeleri sebebiyle de çok uzatmadan ara verdik 🙂
Pazartesi günü Gürkan Açıkgöz, Salı günü Alper Saruhan ve Cuma günü Prof Dr Oğuzhan Deyneli kampa dahil olacak. Şimdiden hepsine kolaylıklar diliyorum.
Akşam 19:00 gibi ayrılmak zorunda kaldım. Hava kararmadan yola çıkmak gerekiyordu. Eşref’in arkadaşı Hüseyin de Orhangazi’de olunca İstanbul’a birlikte döndük 🙂
İznik Kampı’nın bir büyüsü var. Hem kan şekerlerine hem de ruhumuza iyi geliyor.
Aklımda ise çocukların masumiyeti, mutluluğu, söyledikleri ve havuzun tadını çıkarmaları 🙂 Mıncırmak istediğim bir yavruyu da mıncıramanın üzüntüsü 🙂 Bir dahaki kampta bir gün kalırsam daha iyi olacak galiba 🙂
Son bir not: İyilik bulaşıcıdır. İyi şeyler başarmak için çabalıyor olmamız lazım. Ve Arkadaşım Diyabet İznik ve Diyarbakır Kampı’nı düzenleyen ve kampta gönülden çalışan herkes iyi şeyler başarıyor.
NOT: Yazıyı Facebook ya da Twitter gibi sosyal medya kanallarında paylaşın. Alttaki Facebook, Twitter, Google+ ya da Pinterest butonlarına tıklamanız yeterlidir.
test