Merhaba,
Tatlandırıcılar konusunda sağdan soldan duyduklarım hep zararlı ve sakıncalı gibi duyumlarım oldu benim.
Diyabetimin ilk yıllarında bu konuyu çok araştırdım. O zamanlar bende bu çok hassasiyet yapmıştı. Sonuçta bunlar kimyasal maddelerden oluşan içerikleriyle tatlı birşey olmayıp, içerdikleri farklı maddeler karışımıyla damağımıza tatlılık hissi veren şeyden ibaret olduğunu kendimce öğrendim.
Eskisi kadar olmasa da yine de iyi bir çay tiryakisiyim. Önceleri birçok tatlandırıcı markaları kullandım ve haddinden fazla günde 15-20 adet kullandığım zamanlar olmuştur.
Ama sonraları çıkan haberlere bağlı tatlandırıcıların çok iyi birşey olmamaları iddialarında, bilhassa Aspartam içeren tatlandırıcıların kanserojen madde içerdiği haberleri duydukça, kullanmaktan korkar hale gelmiştim.
Sonrasındaki gelişmelerde içeriği “sodyum siklamat ve sodyum sakarin” içeren tatlandırıcıların tüketilmesi daha sağlıklı yönündeki haberler ile Dulcaryl markasına geçmiştim.
O zamanlarda bu içerik sadece bu markada vardı. Ama tadı benim damak zevkime hiç iyi gelmedi. Ağızda metalik bir tat bıraktığı için hoşuma gitmedi.
İçtiğim çay,kahve,vs. içecekleri azaltarak az şekerli içmeye başladım.
Bir arkadaşımın tavsiyesiyle büyük marketlerde satılan ve en iyilerden diye bahsedilen sodyum sakarin-sodyum siklamat içeren markalardan kullanmaya başladım. Benim de şu an kullandığım aynı içerikli Surel diye bir marka ithal isviçre malı. Tadı şekerle hemen hemen aynı gibi. Farklı bir tat bırakmıyor bana göre ve memnunum.
Yine de gün içinde çok fazla kullanmıyorum. Sadece akşamları evimde yemekten sonra 2-3 fincan çay ile içiyorum. Bazen de 1-2 doz fazla insülin yapıp yemek arkasından birkaç bardak çay, kahve bitkisel çaylar vs. ile şeker kullanarak içiyorum.
Kendimce şu anki sistemimde bu şekilde devam ediyorum.
Sevgiler
Takipçimiz: Hakan Bey
Hakan Bey Merhaba,
Bu yazınıza yorum yapmayı unutmuşum 🙂 .
Tatlandırıcı tadımlarına devam ediyorum. Öneriniz Surel’i hiç denemedim.
Deneyip onu da paylaşacağım.
sevgiler