Herkese Günaydın;
Ah Sıddık Bey ahh… Hem iskenderi yarım bırakıyor hem künefeyi.. çok bonkör adam çok vallahi çok. En büyük hatası bu bence yediklerini yarım bırakıp “ziyan etmek”. Ben konuya farklı yerden girdim özür dilerim. Ve kesinlikle amacım olayı sulandırmak değil.
Ama düşündüğüm böyle bir diyabetli aslında kendisini bu sürece getiren seçimlerin sahibi olduğunu bilmeli ve ona göre bir irade ve mantalite yaratmalı kendisinde. Günlük hesaplarla kendisini haz almaya yönelik değil de vücuduna faydalılık esasına göre bir beslenme programı geliştirmeli. Çünkü çevremde olan hemen hemen tüm şeker hastaları bir seferden bir şey olmaz mantığıyla kırmızı çizgiler oluşturamıyorlar ve bu sonunda şeker kontrollerinde bir zafiyet yaratıyor bu tavır. Çünkü reddedebilmek çok önemli bir özgürlüktür ve bunu oluşturamıyorlar.
Bunu ben her gün iki paket içtiğim sigarayı hastalığımı öğrendiğim gün bırakıp yaklaşık dört aydır içmeyerek fark edebildim. Mesela nasıl derseniz sigarayı bırakamayanlara bunu anlatıp işte seninle benim farkım bu diyerek üstten bakabiliyorum. Yemeklerden ve sigaradan haz almak yerine artık psikolojik olarak onlara karşı üstünlük kurmaya yöneldim ki allaha şükür şimdi sonuçlarını daha dengeli bir hayat sürerek alıyorum.
Mesela dün akşam davetli olduğum bir doğum gününde çok ısrara rağmen bir çatal bile pasta yemek içimden gelmiyor artık ve onları kibarca da olsa reddederek bir duruşumun bir tavrımın olduğunu gösterme şansı bana doğuyor. Bunun yanı sıra yiyeceğim pastayla ilgili kafamda hesaplamalara girmediğim için hem gerilmiyorum hem de aklımı yormadığım için bunun yerine daha farklı şeylere daha kolay odaklanabiliyorum.
Bunu burada neden yazdığımı sorarsanız aslında kızgınlığımdan ve kırgınlığımdan; haz almaya bağımlı yapıldığımız ve bize zararları maskelenerek fark ettirilmediği için. Bizi sağlıklı bir hayata teşvik etmeye değil de tam aksine sağlıksız bireyler haline getiren tüm bilinçsiz çevreme ve en önemlisi kendime kızgınım. Araştırmak ve doğruyu bilmek varken bunu yapmayıp da peşinden koşup ulaşmaya çalıştığım ve beni buraya getiren alışkanlıklarımın kölesi olmuş olmaya.
Ama Esra Hanım size dünde yazmıştım artık hiçbir şey bundan kötü olmayacak diye. Evet kesinlikle olmayacak. Bu kızgınlığımı içimde canlı tutabildikçe de bu reddediş hep ayakta olacak.
Ve ben diyabetime yeni bir başlangıç yapacağım.
Takipçimiz : Emre Bey
Coca-cola içmeden yaşayamam sanıyordum bende 🙂
sabah uyanır uyanmaz ilk işim bi kutu cola içmekti, tabiki light ya da zero değil, bildiğin kırmızı kutu 🙂
tam iki aydır cola içmiyorum ve hayat böyle de devam ediyor. daha da tuhafı canım bile istemiyor 🙂
Ezgi Hanım,
O kırmızı kutular bizim evde mavi pepsilere dönüşüyordu Eşref sayesinde.
Ameliyat sonrasında doktor yasakladı. Önünden geçmiyor. Pepsi’nin 2,5 litreliklere kase kampanyası vardı. Ki halen var. Ve mutfak dolabı kase dolu.
Eşref’i de 26 Mayıs’ta getireyim de dertleşin 🙂 .
sevgiler
yahu hastalığa teşhiş konmasından hemen önce akşam işten çıkarken aldığım 2,5 ltlik uludağ beyaz gazozu yaklaşık 3 saat içinde içiyordum yaaaaa….şimdi siz diyince aklıma geldi de iğrendim kendimden bir an yine. ha bide asidi zarar vermesin dişlerime diye önce sallayıp gazını kaçırtıp kendime bu iş çin aldığım pipetleri kullanıyordum. ne günlermiş be…tabi sonrasında hba1c 20 çıkar 🙂
Emre Bey,
Eminim bu kararlılık ile baya iyi bir yol sizi bekliyor.
Katkılarınız ve yazılarınız için teşekkürler.
sevgiler
Yazıdaki bazı noktalara bir diyabetli ve diyabetlilerin eğitimine katkıda bulunan bir kişi olarak çok katılamıyorum. Hani pastadan çatal almamak değil diyabette asıl olan, yediğine göre doğru doz insülin yapmak. Sonuçta bir çatal pasta almayıp gidip kepekli ekmek yeseniz sonra da eksik doz yapsanız bunun bir anlamı kalmayacak. Tip 1 diyabet beslenmesinde yasaklardan çok miktarlar önemli. 2 ayda bunu yapabilmek başarı tabii anck bir yer geldiğinizde herşeye hayır demek noktasında tıkanabiliyosunuz. O noktada yememek değil gereken önlemleri alarak doğru miktarda tüketmek bizim kurtarıcımız. Diğer yönden amaç sağlıklı beslenme ise pasta yememek ya da yağlı ve şekerli besinleri az tüketmek tabii ki en doğrusu yazımın yanlış anlaşılmasını istemem. Tip 1 diyabetliye “hayatın boyunca pasta yememelisin” demek yanlış ama “sağlık için pastayı fazla tüketme” demek daha doğru
Öyküm,
Dediklerine katılıyorum.
Ki o sebeple her yazımda karbonhidratı sayarak yemeyi öğrenmenin avantajlarından bahsediyorum.
Miktar bu yöntemde senin de uyguladığın ve öğrettiğin gibi en önemli konu.
O yüzden diyabette keskin çizgiler belirlemek yerine esnek bir yeme stili anlamında karbonhidrat sayımına geçilmeli ve öğrenilmeli.
sevgiler
belki bende sizlerin sayesinde bu sayımı tam anladıktan sonra daha esnek davranabileceğime eminim ama herhalde duyduğum kızgınlıktır tamamen reddiye sebebim…
siz sonuçta daha deneyimlisiniz bense bir bebek gibi daha dört aylık; daha zorluk yaşamamış bir bebek ki kesin kararlar verebilen bir konuda haklısınız hayat bu kadar katı olmayı kaldırmıyor.
Merhaba Arkadaşlar
Her yazıda karbonhidrat sayımının biraz daha farkına varıyorum hatta öğreniyorum 20 gündür başladım ama dün akşam Esra hanımla biraz hesap yaptık bugün herşey daha yolunda şekerim sabit 110 u geçmedi.hesapladım iğnemi yaptım hesapladım yedim derken.ben bu işi öğreniyorum hızla.
Emre bey siz yine herşeyin iyi ve bilinçli zamanına denk geldiniz.bu şansınızı unutmayın.bizi küçükken şekerimiz yüksek cıktı diye azarlarlardı hacettepede.sanki insülinleri ben ayarlıyomuşum gibi.keşke o zaman kendim ayarlasaymışımda o kadar üzülmeseymişim 🙁 sevmiyorum o doktorları işte 🙁
Az ve öz birde sayaarak yiyince bişiy olmuyor zaten hayatta herşey tadımlık…..
seevgilerrrr
Hacettepe ve azarlanmak … Ne kadar da tanıdık geldi… Yeni teşhis alan arkadaşlar bizlere göre gerçekten çok şanslı bunun kıymetini bilsinler. Keşke 20 sene önce de pompa olsaydı.
Öyküm,
Sen anlatıyorsun ara sıra Ankara’daki hastaneleri. Ki Adana’da da var.
Ne diyeceğimi bilmiyorum. Ama Ece’nin doktoruna içimden geçenleri dışa vurmamam lazım 🙂 .
sevgiler
evet öyküm hanım kesinlikle zaten tip1 daha yeni olduğundan yeni yeni sistemi oturuyor. bana bir iki kişi anlattı bariz belirtileri görenler ve tip1 olduğunu bilmeyen aileler kasalarca portakal suyu içirip kaşık kaşık balla zehirlemişler çocuklarını aman zaafiyet geldi bir şey olmasın die ama aslında şeker komasına sokup ölmelerine yol açmışlar. çünkü şeker hastalığı paşa hastalığıymış o zamanlar. çok zormuş çok gerçekten de. allah kimseyi yüzleştirmesin bu gibi durumlarla bir daha…