İnsülin Üreten Organoidler Tip-1 Diyabeti Sonlandırmak İçin Umut Oluyor
Ulusal Sağlık Enstitüleri tarafından finanse edilen, Kaliforniya/La Jolla’daki Salk Enstitüsü Ronald Evans liderliğindeki bilim insanları insan beta hücrelerine (pankreasın insülin üreten hücreleri) benzer organoidlerle (Bunlara HILO diyorlar.) tip-1 diyabete çözüm bulmaya çalışıyorlar.
Normal şartlarda bir organ donöründen pankreas adacık hücre nakliyle tip-1 diyabet bir süreliğine tedavi edilebilir veya iyileştirilebilir. Ancak nakil için yeteri kadar adacık hücresi olmaması ve nakil yapılan kişilerin bağışıklık sistem saldırısını önlemek ve organ reddini engellemek için kullanılan ilaçlar bu yöntemi pek uygulayabilir göstermiyor. Bu iki temel sıkıntıyı aklınızda tutun. Bilim insanları bu çalışmada, bu sorunlara nasıl çözüm üretmeye çalışıyor göreceğiz 🙂
Hal böyle olunca da bilim insanları temeli aynı fakat olası sorunlarla baş edebilecek çözümler de üretmeye çalışıyorlar.
Birinci temel sorun adacık hücrelerinin azlığıydı. Bu adacık hücrelerinin benzeri organoidleri laboratuar ortamında çoğaltıyorlar. Yani adacık hücrelerini donörden elde etme sıkıntısı ortadan kalkmış oluyor. Ancak laboratuar ortamındaki bu çoğaltma işlemi oldukça maliyetli.
İkinci temel sorun bağışıklık sisteminin saldırısı. Farelere nakil edilen organoidler yani HILO’lar Harry Potter benzeri bir görünmezlik pelerini ile donatılmışlar. Böylece bağışıklık sistemi saldırısının da önüne geçiyorlar.
Birkaç yıldan fazladır, Doug Melton’ın Harvard Üniversitesi Cambridge/MA’deki laboratuvarında da benzer bir çalışma istikrarlı bir şekilde çalıştı ve ilerleme de gösteriyor.
Birkaç yıl önce araştırmacılar, insülin üretimini sağlamak için beta hücrelerini donörlerden alabilseler dahi canlı bir fareye beta hücrelerini nakil ettikten sonra hücreler hormonu verimli bir şekilde salgılayamıyordu. 4 yıl önce Evans Laboratuarı, sürekli olarak glikoza yanıt vermek ve insülini serbest/doğal akışıyla salgılamak için beta hücrelerini güçlendiren ERR-gama adlı bir genetik anahtarı ortaya çıkararak bu soruna çözüm buldu.
Bu en son yapılan çalışmada da Evans ve ekibi, HILO’ları, laboratuarda gerçek adacık hücrelerine benzemelerini sağlamak adına bir yöntem geliştirmiş oldular. Ve canlı bir fareye nakil edildiğinde, tıpkı insan beta hücreleri gibi çalıştırdılar.
Bu çalışmanın diğer önemli noktası görünmezlik peleriniydi. Ekip bu fikrin oluşmasında kanser immünoterapisinden ve kontrol noktası inhibütörü adı verilen bir ilaç türünden yararlanmışlar. Yani bağışıklık sisteminin saldırı yapmamasını bu ilaçların çalışma prensibiyle bulmuşlar. Bu da ilginç bir durum. Anlaşıldığı üzere bilim dünyasında kullanılan farklı bir çözüm aynı sorunla uğraşılan başka bir hastalığa çözüm olabiliyor.
Diyabetik farelere nakil edilen HILO’lar glikoz gidişatını regüle ederken, bağışıklık sisteminin de herhangi bir saldırıya geçmemesini de sağladı.
Bu yöntem,diyabetik farelerde 50 günden daha uzun süre diyabet, tedavi etmek için kullanılmış. Organoidlerin daha da uzun süre çalışıp çalışmadığını görmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç da duyuluyor.
Esra’nın notu: Bu çalışmada olduğu gibi çözümler birçok bilim insanı ve ekipleri tarafından, farklı yöntemlerle, devam ediyor. Bu tarz çalışmalardan bir şeyler çıkacağı çok aşikar. Bakalım hangisi bizler için çözüm üretecek.
test