Diyabetimben.com‘a teşekkür eden o kadar çok mail alıyorum ki! Her birini ayrı ayrı yayınlasam megaloman olduğumuzu düşüneceğinizden eminim 🙂 Ancak İrem’in mailinin bir kısmını yayınlamak istedim.
Özellikle yurt dışında kronik yaşam şekilleri olan tecrübeli bireylerin, bu yaşam şekliyle yeni tanışanlara rehberlik etmesi oldukça bilinen ve yaygın bir uygulama. Diyabetimben.com‘da ben dahil herkesin paylaşımları ise birbirimize rehberlik ederken, yeni gelenlere de önemli bilgiler vermekte.
Yüzyüze tanışamamış olsak da mailleriniz ve yorumlarınızdaki sıcaklık ve yakınlık için hepinize teşekkür ederim 🙂
Esra
Merhaba Esra Abla,
Ben İrem. 21 yaşındayım ve diyabette 4. ayımın içindeyim. Yazacaklarım biraz uzun olabilir, şimdiden vaktini çaldığım için özür dilerim. 🙂
Her şeyden önce diyabetimben.com‘un diyabetli hayatımda başıma gelen en iyi şeylerden biri olduğunu söyleyerek söze başlamak istiyorum. Çünkü teşhis almadığım dönemde diyabet dünyası (diğer birçokları gibi) benim için de hakkında hiçbir fikir sahibi olmadığım ve hatta diyabetli hiçbir tanıdığım olmadığı bir dünyaydı. Evet buna dünya diyorum çünkü diğer insanlarınkinden biraz daha farklı, hesap kitapla dolu, mini bir market kıvamında çantalar taşımaya sebep olan, cüzdanını ve telefonunu evde unutmaktan daha korkunç şeyler olabileceğini öğrendiğin (glukometreni evde unutmak gibi) başka bir dünya bizimki.
Teşhis aldığım günlerde hali hazırda zaten sıkıcı olan hastane odam, hastalığımın ne olduğunu, hayatımda neleri değiştireceğini bilmediğimden çok daha can sıkıcı hale gelmişti. Bu hayatta beni en çok bilmediğim şey korkutur. Diyabette de durum tam olarak buydu. Olayın şokunu atlatabildiğim, üzerinden gelebildiğim ve ağlamadığım her dakikada diyabet ile ilgili araştırma yaparak geçirdim hastane günlerimi. İşte o sıralarda buldum blogu da. Bunları anlattım çünkü kendimi yapayalnız hissettiğim o hastane odası, birden sizlerle doluvermişti sanki. O an anladım ki yalnız değildim. Bu yollardan geçmiş, aynı şeyleri ve daha nicesini tecrübe etmiş insanlarla doluydu bu dünya ve ben de onlar gibi diyabetin üstesinden gelebilir, onun beni kontrol etmesine engel olup kendi sözümü ona geçirebilirdim. Bunu bilmek ne kadar önemli anlatamam. Anlatmama da gerek yok sanırım çünkü bu blogu kurarken bunu bilerek yola çıktığınızdan eminim. Ne söylemeliyim bilmiyorum. Sanırım en çok teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten, içtenlikle teşekkür ederim. Kelimelerinizle, anılarınızla, tecrübelerinizle benim gibi birçok insana korkularını yenmelerinde, öğrenmelerinde ve kendilerini korumalarında yardımcı oluyorsunuz. Yazıp çizmenin, blog tutmanın uzun ve emek gerektiren bir iş olduğunu biliyorum, bu yüzden emekleriniz için tekrar tekrar teşekkür ederim.
İrem
test
Öncelikle kaybettiğini zannettiğinden daha fazlasını bulacağına garanti verebileceğim hem bu hayata hemde bu bloğa hoş geldin.. kesin bir kararlılık içinde ve bu şekilde azimle ilerlemeye devam et..dünyayı anlayacaksın; ama dünya seni anlamakta sen ne kadar başarılı bir anlatıcı olursan o kadar anlayacak. Diyabet bir yaşam tarzıdır evet hastalık değil hatta içinde özgür edebileceğin alanları olan… ve bu alanları kullanmayı öğreneceksin.. ve öğrenmek kendini ve çevreni yeniden keşfetmeye başlamak aslında en keyifli olan. çevrendekilerin aynı bilgi seviyesinde yavaşça yaşlandıklarını; seninse gittikçe daha genç ve fresh kaldığını ve aslında sadece glukozla beslenen beyninin seni ne kadar seveceğini ve hayatta ve ayakta tutacağını göreceksin… sakın gevşeme ve sakın hüzünlenme…çünkü inanırsan kendine hem kendini hemde bu hayatı kazanacaksın… nice mutlu yıllara kavuşman dileklerimle….
Esra Hanım Merhaba,
Ben de yaklaşık 4 aydır bloğunuzu takip ediyorum.Hep bir şeyler yazmak istedim,bazen çok yalnız kaldım bir şeyler danışmak istedim ama nedense çekindim.İrem’in mailini görünce,fırsattan istifade teşekkür etmek istedim.Aynı İrem gibi 4 ay önce teşhisin konulduğu hastane odasında ağlamadığım zamanlarda araştırma yaparken buldum bloğunuzu.Birçok kere yazıp,toparlayamayıp sildiğim bütün hislerimi ve düşüncelerimi İrem yazmış…İrem’e de ayrıca teşekkür ederim.Buradaki herkesin bildiği gibi,Tip 1 diyabetten sonra başka bir gezegene geçtim.Ama sayenizde o yeni gezegende uzaylı arkadaşlar buldum,yapayalnız kalmadım 🙂 Hepinize,özellikle de Esra Hanım’a çokkk teşekkür ederim.