Libre Deneyimim- My Libre Experience

Hayatım DiyabetLibre Deneyimim- My Libre Experience

Libre Deneyimim- My Libre Experience

(See the English version below)

Yeniden merhaba,

Bugün sizlerle, bir süredir kullandığım giyilebilir diyabet teknolojilerinden biri olan Freestyle Libre ile ilgili tecrübelerimi, sevdiğim ve sevmediğim yönlerini, hayatımda neleri değiştirdiğini, vb. genel düşüncelerimi paylaşmaya çalışacağım.

Öncelikle Libre sensörünün ne olduğu ile ilgili kısa bilgiler vererek başlamak istiyorum. Basitçe anlatmak gerekirse; glukometre ve parmaktan alınan kan olmadan şeker ölçümünü yapmaya yarayan bir sensör kendileri. Her Libre paketi, bir okuyucu cihaz ve sensörden oluşuyor ve 14 gün boyunca kullanımdan sonra yeni bir sensör takılması gerekiyor. Tercihen kolun arka kısmında takılı duruyor. Herhangi bir acı ya da yaraya kesinlikle sebebiyet vermedi kullandığım süre boyunca. Ayrıca, suyun 3m altına kadar inmeniz mümkün sensörünüzle. Yani özgürce duş almanızda hiç bir sakınca yok. Yalnızca, sauna gibi ekstra ısı değişikliğine maruz kalacaksa soğuk bir havluyla örtmeniz tavsiye ediliyor.

Okuyucu cihazı sensöre yaklaştırınca şeker ölçümünü yapmış oluyorsunuz ve son ölçümünüzden 8 saat öncesine kadar nasıl seyrettiği hakkında bilgi almanız da mümkün (Bu benim en sevdiğim yanı çünkü uzun süredir uyku sırasında yaşadığım hipolarin ne zaman başladığını ve nasıl ilerlediğini böylece yakalayabiliyorum). Tarama yapılmasa bile her 15 dakikada bir kendisi ölçüm grafiği çıkarıyor. Ayrıca cihaza insülin ünitelerini, besin tür ve miktarlarını ve fiziksel aktivite notlarını yazabiliyorsunuz. Okuyucu cihazı benim gibi sürekli yanınızda taşımak istemiyorsanız; akıllı telefonunuza “LibreLink” adlı aplikasyonu indirip şeker ölçümünüzü cep telefonunuzla da yapmanız mümkün. Bir de, sensörün üzerine ne kadar kalın bir giysi giydiğinizin önemi yok. Okuyucunun sensörü algılaması oldukça kolay.

Özetle, diyabetli bir bireyi şeker ölçümü yaparken özgür kılmaya yönelik ve diyabet kontrolünü çok daha kolaylaştıran bir teknoloji Libre. Peki ben nasıl kullanıyorum ve hayatıma yansımaları nasıl oluyor?

Libre’yle geçtiğimiz Haziran ayının sonunda tanıştım. Önce insülin pompasına verdiğim tepkiyi verdim. Vücuduma takılı bir şeylerle yaşamak fikri hoşuma gitmiyor ve sanki sürekli kendimi insanlara açıklamak zorundaymışım gibi hissediyorum. Ama Libre’yi kullanmaya başladıktan sonra şimdilerde “Artık onsuz ne yaparım acaba?” der oldum. 🙂

3 ay önceki Ha1c değerimle şimdikini kıyasladığımda Libre’nin beni nasıl iyi yönde etkilediğini görebiliyorum. Haziran 2016 ayında 71mmol olan uzun süreli kan şekeri değerim; Libre kullanmaya başladıktan 3 ay sonra 65mmol oldu. Bence bu değişim kısa vadede oldukça başarılı. Bununla birlikte, artık daha az insüline ihtiyaç duyuyorum ve karbonhidrat saymak konusunda da iyi bir düzenim var. Teşekkürler Libre! 🙂 🙂

hazal-libre

Bu güzel yönlerinin yani sıra Libre’nin birtakım komplikasyonları ve hoşlanmadığım yönleri de yok değil. Diyelim ki şekeriniz çok yüksek ya da düşük çıktı. Sensör okuyucunuzla ölçüm yaptınız ve bir süre sonra şeker normal düzeye geri geldi. Libre, ani değişimlerden sonra kendini hemen toparlayamıyor. Tekrar ölçüm yaptığınızda, normale inmiş sonucu doğru gösteremeyebiliyor. Parmak ölçümüyle birebir değer vermesi zor oluyor böylece. Bir de ben her zaman yaşamasam da arada yanlış ölçebiliyor. Şu ana kadar sadece iki kez başıma geldi. Sonuçtan şüphelenip parmak ölçümü yaparak durumu kontrol edebildim. Teknik konuların yanı sıra Libre tasarım olarak da mükemmel bir ürün değil ne yazık ki ve her geçen gün iyileştirilmeye çalışılıyor. Kola yapışan bantlar 14 gün boyunca sabit ve sağlam kalamayabiliyor. Bir çok kullanıcının bu durumu önlemek adına kendince yöntemleri var. Ben de görselde gördüğünüz üzere hem bandı daha sıkı tutması açısından hem de kendimce daha keyifli hale getirmek için böyle özel su geçirmez yapışkanlı yuvarlaklar yapıyorum.

Biliyorsunuz İsveç’te yaşıyorum ve burada insülin kalemlerim, iğne başlıklarım ve ölçüm çubuklarım gibi Libre sensörlermi de ücretsiz alabiliyorum. Maalesef Libre ülkemize henüz giriş yapamadı ve şuan için temin etmenin tek yolu yurtdışından satın almak. Umarım yakın bir zamanda herkesin kolayca ulaşabileceği bir hal alır. Bir de son olarak şunu eklemek istiyorum; Libre’ye muadil farklı giyilebilir teknolojiler de mevcut. Bunlardan bir tanesi Dexcom. İlginizi çekerse incelemeniz açısından yazıyorum. Daha önce deneyimlemediğim ama hakkında çok fazla şey duyduğum bir ürün bu da. Burada bana sunulan sadece Libre idi. O nedenle Dexcom için iyi ya da kötü söyleyebileceğim herhangi bir şey yok. Ama günümüz teknolojisinde bu yeniliklerin tümü bizlerin hayatını kolaylaştırmaya yönelik olduğu için hepsi bizim bebeklerimiz 🙂

Umarım yazı keyif vermiştir ve Libre ile ilgili soru işaretlerine benim penceremden sizlere yanıt olabilmiştir. Bir sonraki yazıya kadar görüşmek üzere.

Sevgiler,

Hazal Rende

NOT: Yazıyı Facebook ya da Twitter gibi sosyal medya kanallarında paylaşabilirsiniz. Alttaki Facebook, Twitter, Google+ ya da Pinterest butonlarına tıklamanız yeterlidir.

——————————————

Hello again,

Today, I am going to share my FreeStyle Libre experiences. I’ll tell what I like /don’t like about it and how it changes my life in general.

First of all, I’d like to give a brief information about Libre. It’s one of wearable technologies, which provides measuring blood sugar without glucometer and blood from finger. There are one sensor and its reader in each pack and the sensor lasts 14 days. After 14 days you need to wear a new one. Preferably, it can be appendant on back part of the arm and never gives any pain or wound. Moreover, you can dive up to 3m and take shower freely. If you are exposed to high temperature such as sauna, it is better to cover your sensor with a cool towel or something.

It reads the blood sugar when you scan your sensor with reader and gives a graph showing last 8 hours. It also measures the blood sugar every 15min by itself. This is what I like much, because I had unknown hypoglycaemias during my sleep and now I can figure it out with Libre’s self-scan system. Besides, you can type insulin units, food types and amounts, and notes for physical activity in reader. As I do, there’s a way to scan without a reader though. I downloaded “LibreLink” application and am using my smart phone to measure my blood sugar. Plus, it doesn’t matter how thick clothes you wear. The reader detects the sensor very well.

Briefly, Libre as wearable technology, provides the control of diabetes more freely and easily. Well, how do I use it and what are its reflections to my life?

I met with Libre at the end of last June. In the beginning, I refused to have it, like I refused using pump. The idea of living like a mechanic person and feeling forced to explain this situation to people irritates me a lot, but after I’ve started to use it, I said to myself “What do I do without Libre anymore?” 🙂

When I compare my previous and current Ha1c, there’s a remarkable difference. My last test in June 2016 was 71mmol and now it is around 65mmol only by using Libre 3 months. I think this change is super successful in short term. In addition to this, I need less insulin and now I can easily manage calculating carbohydrate amounts. Thank you Libre! 🙂 🙂

hazal-libre
With all these good sides and effects, there are some complications and my dislikes about Libre.  Let’s say you have very high or low blood sugar. You scan the sensor and measure your blood sugar and after some time you get the normal range but, Libre needs more time to fix it in its system after sudden changes. It cannot show the current value even it’s in range and it’s better to calculate with glucometer. Plus, it sometimes gives wrong results. I had this only two times and had to control the situation with finger measurement again. Besides technical issues, Libre is not a perfectly designed product and they keep working on it to make it better. Sensor’s bands don’t always stay tight or durable on the arm for 14 days. Lots of Libre users has their way. You can see how I strengthen it on this photo. I make stickers with special and waterproof papers on and around my sensor to make it more fun and durable.

As you know I live in Sweden and I have right to get my insulin pens, needles, strips and Libre sensors free of charge. Unfortunately, there is no available selling market of Libre in Turkey but I hope they will fix it very soon. For now, it’s the only way to buy it from outside of Turkey. Before I finish, I just want to mention one more thing; there’re some other equivalent products except Libre such as; Dexcom but I’ve not experienced it before. I’m writing this as well, because it may lead some of you to discover. After all, I like those kind of new technologies which are helpful in daily lives with diabetes. So, they’re all our babies 🙂

I hope you’ve liked the article and general Libre experiences from my perspective. See you until next one.

 

Love,

Hazal Rende

6 YORUMLAR

  1. Hazal Hanım merhabalar..

    Süper açıklayıcı ve aydınlatıcı bir yazı olmuş..kaleminize sağlık..! Keşke Türkiye’de de ödeme kapsamında olsa bu tür teknolojiler..kendinize iyi bakın, yeni deneyimlerinizi dört gözle bekliyoruz/looking forward to your new experiences 🙂

    sevgiler,

    Damla

    • Yeniden merhaba Damla Hanim,

      Beni sizin gibi tatli birinin takip edip bir de ustune dört gözle bekliyor olmasi harika bir duygu. Cok tesekkur ederim guzel dusunce ve yorumlariniz icin. Bir dahakinde görusmek dilegiyle. Kendinize iyi bakin. 🙂

      Sevgiler

  2. Hazal Hanım Merhaba,

    Ben de insülin pompasıyla birlikte sensör kullanır mıyım diye düşünüyordum. Libre ile sensör konusuna alışıp Dexcom kullanmaya başladım 🙂 🙂

    Libre’nin boyutu ve kullanıcı dostu olması en cezbedici kısmı. Ama bahsettiğiniz hipoglisemi ve hiperglisemi dönüşlerinden sonra sensörün kendini toparlaması biraz zaman alıyor. Dexcom’da bu tarz sorunları yaşamıyorsunuz. Dexcom bana kendimi daha safe side da hissettiriyor.

    Sizin şu sticker konusu benim asıl ilgimi çeken konu. Dexcom’ın bant kısmını daha janjanlı yapmak motivasyon sağlar diye düşünüyorum. Libre’deki gibi beyaz bir sensör olmadığı için Dexcom’un sensör görünümü rahatsız etmiyor. Ama bant için çözüm bulsam iyi olur 🙂 Türkiye’de sizin kullandığınız bantlardan bulamadım. Birkaç yerle de Eşref görüştü. Yaptırmak istedi ama yapamayız dediler 🙂 Neyse. Bir şekilde çözüm bulurum.

    Tecrübelerinizi paylaştığınız içinse ayrıca teşekkürler.

    sevgiler,

    • Merhabalar Esra Hanim,

      Birlikte kafa kafaya verip bir cözum bulabiliriz gibime geliyor sticker olayina. En mumkun vakitte iletisime gecelim. Benim de sizden Dexcom’u dinlemeye ihtiyacim var. Hala cesaretimi toplayamiyorum tam anlamda “robot kadin” olmaya 🙂 🙂
      Haberini bekliyorum.

      Sevgiler

  3. Hazal Hanım Merhaba,
    Bende kızıma doktorumuzun önerisi ile Freestyle Libre aldım ve 1 Ocak 2017 itibari ile kullanmaya başlamayı düşünüyoruz.
    Kızım 15 yaşında ve görünümüne çok önem veriyor. Bu yüzden ikna etmek için çok uğraştım.
    Kullandığınız bant oldukça ilgisini çekti ve beğendi. Bu bantlar internet üzerinden satılabiliyor mu ?
    Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
    Teşekkürler, İyi çalışmalar

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: