See the English version below.
Herkese yeniden merhaba,
Bugün sizlere her zamankinden biraz farklı ses edeyim dedim. İlk günden beri lafını ettiğim şey hala geçerli; söyleyecek sözüm çok! Ben söyledikçe de siz dinlemeyi ihmal etmiyorsunuz. Bunun için teşekkürüm ayrıca.
Malumunuz yaklaşık 20 yıldır diyabetle kardeşim. Önce bir öz kardeşim oldu, hayatımın mihenk taşıdır kendileri, sonra da diyabetim. Biz her abla-kardeş ilişkisinde olduğu gibi arada ters düşer, küseriz. Ama pek uzun sürmez bu tatsızlık. En fazla birkaç kesme şekere ya da ekstra üniteye bakar. Düzeliriz çok geçmeden. Hem bazen düşünüyorum da, hayat tek düze olsaydı eğer fazla mi sıkıcı olurdu ne? Diyabet, hayatımıza renk katıyor ziyadesiyle(Bu cümleyi hem gerçek anlamında hem de mecaz anlamında alabilirsiniz :)).
Yani iniş çıkışları bol ama aynı zamanda evimizin şımarık çocuğu gibi benim için diyabetim. Ne onunla oluyor ne de onsuz. 🙂 Hiçbir zaman yakınmadım, ya da onu bahane edip hayatta karşıma çıkan zorlukları ona sebep göstermedim. Tek üzüldüğüm nokta, zaman zaman sevdiklerimi üzmesi ve beni değil de diyabetimi sorgulayan insanların karşıma çıkmış olması.
Çok da fazla şey öğrendik bu 20 senede beraber. Mesela ilk kez diyabetimi anlatmak için ilkokulda bana göre büyük sayılabilecek bir gruba, sınıfıma sunum yaptım. Kendi aklımca kendi aklımdan olanlara anlattım en basit cümlelerle onu. İlk kez yabancı birileri tarafından saygıyla ve ilgiyle dinlendim. İnsanın kendine güveninin önemini ve hitabetin gücünü öğrendim. Bir de yine aynı yaşlardayken bir arkadaşım, “Ne şanslısın, şekerim düşüyor diyorsun ve istediğini yiyebiliyorsun, halbuki ben annemden istediğim zaman bana yedirmiyor.” Demişti. O zaman da şanslı olduğumu öğrenmiştim. Şanslıydım değil mi? 🙂
Özetle, bu bahsettiklerim, yalnızca kronik bir hastalığa sahip olduğum için değil; hayatıma kattıklarını kendi kazancıma çevirebildiğim için güzel ve özel. Kabul etmemeyi de seçebilirdim ya da sürekli yakınmayı. Ama sonuç değişmeyecekti. Ben kolay yolu seçtim ve “Hayatım Diyabet” dedim. Eğer sizlere de dedirtebilirsem ne mutlu bana. 🙂 🙂
Sevgiler,
Hazal Rende
——————————————-
Hello again,
Today I am going to write something different than usual. The thing I’ve been telling is still valid; I’ve so much to say! You all never refuse to listen me when I do this. I thank you for this as well.
As you all know, I’ve been sibling with diabetes for 20 years. First I got my own brother, who is the touchstone of my life, then I got my diabetes. We’ve conflicts sometimes like everyone has in relationships but it doesn’t take too long. We compromise easily. It is all about several cube sugar or extra more units 🙂 Besides, when I consider, it would be very boring without my diabetes. It colours my life highly (This sentence may contain either a real meaning or a figurative meaning for you :)).
That is to say, diabetes has many ups and downs and at the same time it is like a spoiled kid of our home for me. It is also hard to live with or without it 🙂 I’ve never complained about it or never showed it as a reason when I had something bad in my life. The point which makes me sad is that sometimes it grieves people whom I love and there are some people in my life who are interested in my disease not me as a person.
In this 20 years, me and my diabetes have learned so much together. For instance; I made a presentation in front of my class for the first time to explain my illness when I was at primary school. For the first time, I was listened by people who respected me with great interest. I got the point that it was really important to have self-confidence and eloquence. Moreover, at the similar ages, a friend of mine told me that I was very lucky, because when I got low sugar I could eat whatever I wanted without any permission, but her mother didn’t let her eat what she wanted. Then I realised that I was really lucky. Didn’t I? 🙂
Briefly, what I mention is not all about my chronic illness. It is nice and special since I make use of the advantages of diabetes. I could choose to refuse or complain about it but the result would never be different. So, I chose the easy way and now I say “My Life is Diabetes”. I would be really glad if you all have the same thoughts. 🙂 🙂
Love,
Hazal Rende
Test
Hazal Hanım Merhaba,
Ben de yıllar önce tip-1 diyabetle tanıştığımda hiç sorun etmemiştim. Sayısalcı olunca bir denklem gibi gelmişti tip-1 diyabet bana. Sürekli çıkan bilinmeyenleri bilinene çevirdiğimiz sürece her gün ya da her an denklem çözmek gibi geliyordu bana tip-1 diyabet.
Halen de öyle. Arada farklı konular çıksa da tip-1 diyabeti yönetmek çok basit geliyor artık. Tip-1 diyabeti yönetmek gerçekten çok çok basit bir konu. Her ne kadar zorunlu bir yaş şekli olsa da getirdiği sağlıklı beslenme ve düzenli hayat bizim kazançlarımız 🙂
sevgiler,
Selamlar herkese..
Ben de oğlumun doğumundan beri yani yaklaşık 7 yıldır tip 1 diyabetliyim. Açıkçası başlarda herkesin olduğu gibi bizim de uyum sürecimiz bir hayli zordu☺ ama yıllar geçtikçe biraz da zorunluluktan arayı duzelttik sayılır☺ zaten her zaman heryerde söylediğim birsey var, o da oğlum için kendime dikkat etmem gerektiği…ben annemi küçük yaşta kaybettigim için de böyle düşünüyorum biraz..
Tabi bir de diyabetimin hayatıma kattığı en iyi şey geçtiğimiz aylarda Ekpss ile memur olarak atanmama vesile olmasi☺ bu yüzden kendisine mutesekkirim hatta😂
Bu arada Esra Hn. Geçenlerde instagramda takip ettiğim yabancı t1d li bir kişi sürekli glikoz ölçüm cihazıyla ilgili çarpıcı bir tespitte bulunmuş (bence yani). Zamanla bu sisteme çok bağlandığıni, ona bakmadan yapamadığını ve bunun kendisini mutsuz etmeye başladığını yazmış. Ve bir süre kullanmamaya başlamış. Hatta o resmin altına sizi de mention ladım ama görmediniz sanırım. Siz ve diger arkadaşlar özellikle bu sistemi kullananlar ne düşünüyor acaba?
Hazal Hn. Yeni yazınizda görüşmek üzere ☺
Sevgiler, Damla
Damla Hanım Merhaba,
Anonim’in siz olduğunuzu bilmek iyi oldu 🙂
Instagram’da gördüm ama bu aralar farklı durumlar sebebiyle pek ilgilenemiyorum Instagram ile.
CGMs lere elbette bir bağlılık oluyor ama benim gözüm sürekli Dexcom’da değil. Olmamalı da. Böyle bir riski var ama kişiden kişiye değişen bir durum.
Sevgiler
Merhaba Esra hanim..
Telefondan maalesef isim ve mail adresi giremiyorum ilgili yerlere..Böylece anonim oldum☺ ben de görünce çok güldüm ☺ başka cgms kullananlar da bu konudaki düşüncelerini yazarsa çok sevinirim..
Damla
Yeniden merhaba Damla Hanim,
Kendinize ne kadar da guzel bir yöntem bulmussunuz ve bu sekilde ilerliyorsunuz. Tebrik ederim. Dediginiz gibi, iyi yanlarini alip kendi kazancimiza cevirmek en guzeli diyabetimizi.
Bahsettiginiz bagimlilik olayi hakkinda kotu bir hissim yok benim. Insan, kendini daha iyi kontrol edebildigini bilince aksine guzelligini yasiyor bu tarz sensorlere sahip olmanin (ya da benim icin bu böyle diyeyim :)).
Sevgiler. Hoscakalin,
Hazal
Merhaba Esra Hanim,
Dediklerinize gonulden katiliyorum. Tek olay iyi bir sekilde idare edebilmekte diyabeti. Tabi ki komplikasyonlarini da yasiyoruz ama o da tuzu biberi olsun diyelim 🙂
Sevgiler.
Nasıl bi komplikasyon yaşadıniz Hazal Hanim
Merhaba Isil Hanim,
Özellikle tek bir komplikasyon degildi bahsettigim. Genel olarak, zaman zaman diyabetin bizi zorladigi anlar yasiyoruz ya oydu sözunu ettigim. Daha fazla detaylandirmami isterseniz seve seve yazarim tabi ki 🙂
Sevgiler,
Hazal
Herhangi bi organ komplikasyonu yaşadıniz mi