Oğuzhan Süral ve Tip-1 Diyabeti

Haberler&GelişmelerOğuzhan Süral ve Tip-1 Diyabeti

Galiba ortalama 1-1,5 yıldır tanışıyoruz Oğuzhan Bey ile. Tanıştığımız günden bu yana da iletişim halindeyiz. Başından geçenleri birebirde yaptığımız sohbetlerde dinleyen biriyim. Ve Türkiye’de maalesef kronik rahatsızlığı olan biri olarak yaşadığı sıkıntıları görmek çok da hoşuma gitmemişti.

Diyabetimben.com kurulalı 3 yıl bitti. 4. yaşımıza bu Şubat ayında gireceğiz. 13 yıllık tip-1 diyabetli hayatımın her alanını sizlerle paylaşan ve bundan da hiç ama hiç çekinmeyen biriyim. Bu süreçte hayatıma sizlerden çok fazla kişi girdi. İletişimimiz oldukça kuvvetli bir noktaya kadar da geldi. Ve ‘yalnız’ olmadığımızı hep beraber hissettik. Diyabetli olduğumuzu da çekinmeden söyleyebileceğimizi de gördük.

Kurulduğumuz günden bu yana ise tip-1 diyabetli yetişkinlerin, çocukların ya da ailelerin yaşadığı sıkıntılara birebirde eşlik etmiş biriyim. Tip-1 diyabetli erkeklerin askerlikten muafiyet konusundaki insülin kesilme konusu, ehliyet alımında yaşanılan sıkıntılı süreç, tip-1 diyabetli kızların diyabetlerini gizlemeleri (Çünkü evlenirken kızları almazlar.), tip-1 diyabetli çocuğu olan ve çalışan anne ya da babanın mesaiye ya da vardiyaya bırakılmaları ya da işe girerken tip-1 diyabetli olduğunu söyleyememe durumu (Çünkü işe alırken firmalar genel anlamda tip-1 diyabetlilere sıkıntılı bireyler olarak bakmaktalar.). Daha ne anlatabilirim size? Özellikle ülkemizde askerlik erkekliğin kanıtlandığı en önemli nokta haline gelmişken, adından pek hoşlanmasam da ‘çürük’ raporu alan ve askere gidemeyen bir erkek psikolojisi oldukça zor. Ya da evlenemez düşüncesiyle tip-1 diyabetli olduğu deşifre edilmeyen kızlar. Ya da evleneceği erkeğin ya da kızın tip-1 diyabetli öğrenen karşı cinsin ‘şimdi ben ne yapacağım? Ayrılsam mı?’ sorusu. Ya da bir görümcenin ‘kız tip-1 diyabetli ve kabul etmiyoruz. Kardeşimin gözüne perde inmiş.’ cümleleri.

Oğuzhan Bey’in röportajı bence bizleri duvara çarpmış gibi hissettirmeli. Tip-1 diyabeti bilmeyenlere de bu hissi yaşatmalı. Röportaj bugüne kadar okuduğum en etkili ve ses getiren röportaj oldu. Bu sesi duyurduğu ve çaba sarfettiği için kendisine tip-1 diyabetli bir İnsan Kaynakları Müdürü olarak teşekkür ediyorum.

Bu arada dünden bu yana bana da güzel e-mailler geliyor. Üst düzey yönetici olarak görevini yapan birkaç tip-1 diyabetliden de e-mail almak oldukça mutlu etti beni 🙂 Buna vesile olmuş olmak oldukça önemli.

Oğuzhan Bey’in kendi Facebook sayfasından da paylaştığı durum bildirimini de sizlerle aşağıda paylaşmaktan memnuniyet duyuyorum.

Herkese İyi Haftalar,

Dün Hürriyet Gazetesinde Ayşe Arman’la gerçekleştirdiğimiz röportaj sonrasında gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim.

Amacım Diyabetin farkındalığını arttırmak, hayatı Diyabetlilere daha kolaylaştırma adına küçücük de olsa bir katkıda bulunmaktı.

Bunun için de yaşadığım “maceralarımı” paylaştım. Gelen binlerce mesaj ve mailden gördüğüm kadarıyla da anılarımın tamamını parça parça yaşamış bir sürü kişi var.

Çok az da olsa; anlattıklarımı abartılı bulanlar ya da doğru bulmayanlar da olmuş, her görüşe saygı duyuyorum onlara da saygılarımı ifade ediyorum ve abartılı buldukları kısımları yaşamadıkları için şanslarından dolayı tebrik de ediyorum.

Birkaç konuda bilgi vermek isterim. Ben koçluk işini, herhangi bir maddiyat beklemeksizin tam tersi kendi kaynaklarımdan harcayarak ve gönüllülük esasında yapıyorum. Maddi ve manevi olarak gücüm elverdiği sürece de devam edeceğim. Ancak talep o kadar çok ki. Biz birbirimizle paylaştıkça çoğalır, aynı dertleri çocuklarımıza yaşatmadan hayatlarını kolaylaştırabiliriz.

Bunun için de siz diyabetli büyüklerden, diyabetli ailelerinden ve bu işi yine herhangi bir maddi kaygı olmaksızın yapan Diyabetim Ben platformundan, takdirle karşıladığım Esra Avcı’dan, beğeniyle takip ettiğim Öyküm Solak hanımefendi den destek almalıyız.

Bluetoothlu ve chipli pompalar/teknolojiler konusuna gelince. Şu an bu ürünlerin ticarileştirilenleri zaten pazarda. Ama özellikle analattığım ise henüz ticarileştirilmedi ve deneme aşamasında. Yine yukarıda bahsettiğim üzere bu ürünleri sosyal platformdaki Tip1 Diyabetli Çocuklar ve Aileleri Grubunda, www.diyabetimben.com sitesinde ve Tip1 Diyabetliler Derneğinde http://www.t1dd.org/ duyuruyor olacağız. Ben pompa kullanmadığım için konuyla ilgili tecrübelerimi maalesef paylaşamıyorum.

Bu röportaj, yapacağımız kampanyaların daha ilk ve kabul etmeliyiz ki en zor ayağıydı. Bundan sonra hep birlikte; çocuklarımıza ve gençlerimize daha konforlu hayat sağlamak için çabalamaya devam edeceğiz.

Ayşe Arman’a da konumuzu bu kadar geniş ve güzel işlediği için ayrıca müteşekkirim.

Güzel mesajlarınız ve dilekleriniz için tekrar teşekkür ederim. Bana ulaşmak isterseniz; oguzhan.sural@gmail.com mail adresinden mail atabilirsiniz.

Sevgilerimle.

Oğuzhan Süral

10918956_843719532317996_356535978395394129_o   10669121_843719535651329_8395797335005314656_o

7 YORUMLAR

  1. Oğuzhan Bey’in röportajı gerçekten çok samimiydi. Kendisine böyle bir röportaj verdiği için teşekkür ederim. Bizim yaşadığımız sıkıntıları çok iyi anlatmış, anlattıklarında kendimi buldum. Tek merak ettiğim şey Oğuzhan Bey’in neden pompa kullanmayı tercih etmediği. Sonuçta çok faal bir insan , yaşamını çok kolaylaştırır diye düşünüyorum. Ama niye kullanmadığını da merak ettim gerçekten.

Bir yorum yapın.

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Diğer yazılar

%d blogcu bunu beğendi: