Gürkan Açıkgöz. Tip-1 diyabetli. Aynı zamanda özel bir şirkette çalışıyor. Aynı zamanda ‘maraton koşuyor’. 10 Parmağında 10 Marifet olan tip-1 diyabetlilere bayılıyorum 🙂
Bu arada ben ve bloğumuzdan Esma Gürkan Bey ile tanıştık. Geçtiğimiz haftalarda Ataşehir’de buluştuk. Her zaman söylüyorum. İnternette tanıştığımız ve sonrasında yüz yüze tanıştığımız herkes ile iletişimimiz daha da kuvvetleniyor.
Gürkan Bey 2 Mart’ta RunAntalya maratonuna katıldı. RunAntalya Maratonu 2006 yılından bu yana yapılıyor. Ve katılım koşullarına uyan herkes katılabiliyor. Tip-1 diyabetli olmak engel değil.
Facebook sayfasından RunAntalya Maratonu ile ilgili birçok paylaşımda bulundu Gürkan Bey. RunAntalya Maratonu sonrasında değerlendirmelerini de yazdı.
Sizlerle Gürkan Bey’in değerlendirmesini olduğu gibi paylaşıyorum.
Geçtiğimiz haftasonu ilk maratonumu koştuğum Antalya’daydım. 42K’yı 04:21:01 sürede koştum. Şeker kontrolü iyi gitti. Hatta kemerimde yaptığım modifikasyonla, koşarken şeker ölçmeyi daha kolay hale getirdim. Bu sefer, nedense, sonlara doğru koşmakta zorlandım. Bacaklarımda ağırlaşma oldu ve finişe 500 metre kala sol baldırımdaki çekme krampa dönüştü.Şansıma koşusunu bitirmiş bir arkadaş gelip masaj yaptı. Meğerse fizyoterapistmiş! Aklımda sadece yarışı bitirmek olduğundan yeterince teşekkür edemedim; Sağ ol. Bu şifalı masaj sayesinde maratonu koşarak bitirmeyi başardım. Bitiş takının altından geçmek tüm sıkıntıları aldı götürdü… Ya yeterince hazırlanamadım, ya da günümde değildim. Bazen öyle oluyor işte. Şimdi sırada Aydos Patika Koşu Serisi, Geyik Koşuları, Iznik Ultra Marathon gibi asfalt koşularına göre daha çok sevdiğim patika koşuları var. Sonra Olympus Marathon tabi. Macera devam ediyor 🙂
Esra Avcı ve DiyabetimBen.com olarak Gürkan Bey’i tebrik ediyorum. Tip-1 diyabetin spor yapmaya ve hatta profesyonel olarak spor yapmaya engel olmadığını bizlere başarılarıyla gösterdiği için de ayrıca alkışlıyorum.
Konuyla ilgili diğer yazılar
Hayat boyu BAŞARILAR!…