Şeker hastalarında kan şekeri kontrolü göz sağlığı açısından büyük önem taşıyor.
Şeker hastalığı kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi görme kayıplarına, ağrılı göz tansiyonu yükselmelerine, hatta körlüğe bile neden olabiliyor.
Kan şekerinde yaşanan ani yükseliş ve düşüşler, gözün görmeyi sağlayan sinir tabakası olan retinadaki damarların etkilenmesiyle diyabetik retinopati hastalığına neden olabiliyor. Dünyagöz Hastanesi hekimlerinden Doç. Dr. Nur Acar, özellikle 10 yıldan fazla diyabet hastası olan kişilerde diyabetik retinopati görülme sıklığının arttığını belirterek, “Diyabeti olan tüm hastalar için bu göz hastalığı riski bulunuyor. Bu nedenle diyabeti olan herkesin en azından yılda bir kere kapsamlı göz muayenesi yaptırmasında fayda var. Bir kimse ne kadar uzun süredir diyabet hastası ise bu kişide diyabetik retinopati gelişme riski o kadar fazlalaşıyor.”şeklinde konuştu. Bu Hastalarda diabet regülasyonu Hemoglobin A1C ölçüm sonuçlarına göre yapılmaktadır. Tek başına açlık kan şekeri ölçümü yeterli olmamaktadır.
ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
Diyabetik retinopati hastalığında erken teşhisin önemini vurgulayan Doç. Dr. Nur Acar, diyabet teşhisinin hemen ardından hastanın göz muayenesi olması gerektiğini ve 1 yıllık aralarla diyabet kontrollerinin bir parçası olarak rutin göz muayenelerine devam etmeleri konusunda uyardı. Doç. Dr. Acar, “Özellikle göz dibi muayenesi, retinada meydana gelen değişikliklerin erken safhada tespit edilmesini sağlar ve hastaya başarılı şekilde tedavi olma şansı sunar. Diyabet tanısı sonrası 1 yıllık aralıklarla 5 yılı geçen diyabet hastalarının 6 ayda bir, göz dibi problemi tespit edilen diyabetlilerin 3 ayda bir göz muayenesi olması gerekmektedir. Muayene sıklığı göz doktoru tarafından gerektiği şekilde belirlenir.” şeklinde konuştu.
LAZERLE TEDAVİ
Diyabetik retinopatiyi tedavi eden etkisi kanıtlanmış tek yönteminin “Lazer fotokoagülasyon” olduğunu ifade eden Doç. Dr. Nur Acar tedaviye ilişkin şu bilgileri verdi: “Tedavideki esas amaç yeterince beslenemeyen periferdeki retina dokusundan kaynaklanan uyarıları bastırmak; böylece yeni kanayacak damarların ve kanamaların oluşmasını engellemek ve hastanın görme seviyesini korumaktır. Bu tedavi, uygun zamanda ve uygun şekilde uygulandığı takdirde şeker hastalığına bağlı ciddi görme kayıplarını önlemenin tek yoludur. Retinopati bulgularının erken dönemde tespit edilmesi, tedavi başarısının anahtarıdır.”
BULANIK GÖRME ŞİKAYETİ GEÇİCİ OLABİLİR
Diyabet hastalığının erken döneminde bulanık görme şikâyeti ile sıkça karşılaşılıyor. Bunun nedeni retinopati değil; o sırada kan glukoz seviyesindeki yükseklikten kaynaklanabilir. Kan glukoz seviyesinin normale dönmesi birkaç hafta alabilir, kontrol sağlandığında görme bulanıklığı ortadan kalkar. Bu geçici bulanıklık döneminde, gözlük değişimi yapılması ise uygun bir yöntem değildir.
(Kaynak: DünyaGöz 21 Mart 2012 Basın Bülteni)
paylaşılan bilgiler için çok teşekkür ederim Esra hanım.
21 senelik diyabetli olarak bir anımı paylaşmak isterim…
Yaklaşık 7 sene önce sol gözümde ilk kez kanama olduğunda çok korktum.ilk başta ne olduğunu anlayamadım.gözümün önü kararıyor zannettim,şekerim düşüyor sandım ama ikiside değildi.bu kararmanın sonra kan olduğunu farkettim.çünkü nereye baksam karşımda kan lekesi görùyordum.aynada kendime baktığımda herşey normaldi yani gözümde dışardan bakıldığında herşey normaldi.o zaman eyvah dedim.Bu kanamanın sebebi ise strese bağlı hiper glisemiydi.tedavimi oldun 4-5 şeanş lazer tedavisi ve şeker düzene girdikten sonra kan gôzüm zamanla düzene girdi.herkese geçmiş olsun.