Diyabet tedavisi
Esra’nın Notu: Bu haberi gördüğümde mutlu oldum desem yeridir. Artık tip-1 diyabet gibi diğer diyabet türlerinden bir farkımız olduğu biliniyor galiba. Yani tip-1 diyabet, tip-2 diyabet değil. Temeldeki bu farklılığı ne basın ne de çoğu insan bilmiyordu. Ortalama iki yıldır bunun üzerine de sosyal medyada çoook çabaladık ve çabalayanlarla birlikte olduk.
Ama maalesef ‘şeker hastalığı’ tabirinin daha üstesinden gelemedik. Ben şeker hastası değilim, tip-1 diyabetim ben demek büyük bir başarıdır. Bunun bilinmesini sağlamak da. Biz hasta da değiliz. Zorunlu bir yaşam şekli bizimkisi 🙂
Her ne kadar söyleyecek bir şeylerim olsa da haberi yapan kurumu ve haber sahibini tip-1 diyabete doğru şekilde vurgu yaptıkları için tebrik ediyorum.
Şeker hastalığı (Tip1 diyabet) nedir?
Şeker hastalığı (Tip1 diyabet) nasıl tedavi edilir?
Tip 1 Şeker Hastalığı (Diyabet) Tip 1 Diyabet insülinin neredeyse tamamının yokluğu ile devam eden diyabet (şeker hastalığı) tipi olarak geçer.
Tip 1 Diyabet insülinin neredeyse tamamının yokluğu ile devam eden diyabet (şeker hastalığı) tipi olarak geçer. Çok erken yaşlarda oluşmasına rağmen, çok daha ileri yaşlarda da meydana çıkabilme ihtimali bulunur. Bu hastalığa sahip olanların büyük bir bölümünde insülin üreten ß-beta hücrelerini öldüren ya da insülini etkisiz duruma sokan antikor adı verilen bir çeşit yıkıcı kan ürünleri bulunur.
Son 20 senede yapılan araştırmalar ışığında elde edilmiş bilgiler sayesinde hastalığın, yaşamın ilk dönemlerinde hiçbir belirti vermeden normal kan şekeri seviyeleri ile devam edebileceğini göstermektedir. Bu dönemde yapılan antikor testlerinde ise hastalığa olan yatkınlık antikorların mevcudiyeti ile teşhis edilebilmektedir. Fakat yapılan çalışmalar ve hasta araştırmaları tıpkı Tip 1 Diyabet (şeker hastalığı) gibi insülinin hiç üretilemediği ve bu sebeple yaşam boyu insüline bağımlı olarak yaşamak zorunda olan bir grup hasta da ise hiçbir şekilde insülini yıkan yada ß-beta hücrelerini öldüren bir antikorun mevcut olmadığını göstermiştir. Bu kişiler bütün belirtileri ile Tip 1 Diyabet sınıfına girerler. Fakat altta yatan sebeplerin ne olduğunu bilmek pek mümkün değildir. Bu sebeple de Tip 1 Diyabeti de iki farklı alt grup ile araştırma zorunluluğu doğmuştur. Amerikan Diyabet Birliği yani, American Diabetes Association-ADA Tip 1 Diyabeti iki gruba ayırmıştır:
Tip 1A: Tamamiyle otoimmün olan yani, bağışıklık sisteminin pankreasdaki ß-beta hücrelerine karşı ve insülinin kendisine karşı yok edici etki ile mücadele ettiği tür diyabettir. Kişilerin büyük bir kısmı ivedikle ciddi insülin eksikliğine doğru yol alırlar.
Tip 1B: İdiopatik yani, sebebi bilinmeyen diyabet olarak geçen tiptir. Dünya en yaygın şekilde görülme sıklığına Japonya sahiptir. Hiçbir antikor varlığı bulunmamaktadır. Tip 1 A gibi ciddi insülin yokluğu ile ortaya çıkar. Afrika kökenli Amerikalı bir kısım çocuk hastada ilk bulgular acil koma (ketoasidoz koması) ile kendini belli edebilir. Acil problemin tedavisinin ardından bu hastalar Tip 1 Diyabet hastası olmalarına rağmen insülin olmaksızın yalnızca oral yoldan alınan şeker hastalığı ilaçları ile tedavi olabilmektedirler.
Yukarıdaki açıklamalar ve sınıflamalardan da anlaşılabileceği gibi esasında Tip 1 Diyabeti tüm sebepleri ile eksiksiz bir şekilde açıklamak mümkün değildir. Birçok çeşitli ara grup ya da sınıf bulunmaktadır.
Tip 1 Şeker Hastalığı (Diyabet) Tedavisi
Günümüzde şeker hastalığının tedavisinde yaygın olarak kullanılan yöntemler hastalığın tipine ve derecesine göre değişmekle birlikte; tıbbı beslenme (diyet), egsersiz, hap tedavisi (oral antidiyabetikler) ve insülin tedavileridir. Bu tedavi yöntemleriyle kan şekeri normalleşmeyen hastalara insülin pompa tedavisi de uygulana bilmektedir.
Şeker hastalığının komplikasyonları ilerleyen hastalara pankreas adacık nakli ve pankreas nakli tedavileri en son seçenek olarak uygulanabilmektedir. Bu iki tedavi şekli insülin ihtiyacını tamamen ortadan kaldırsa da vücudun organı reddetmemesi için savunma mekanizmasını baskılayıcı (immünsüpresif) güçlü etkileri olan ilaçlar verilmektedir. Ayrıca organ bağışlarındaki yetersizlikten dolayı bağış bulmakta karşılaşılan en büyük zorluktur. Bununla birlikte şeker hastalığının kesin tedavisi için gen ve kök hüce tedavileri konusunda umut vaadeden ciddi çalışmalar devam etmektedir.
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/saglik/2016/01/20/seker-hastaligi
test