Sizlerin de bildiği gibi ben kendi ekmeğimi kendim yapıyorum. Ekmek yapamadığım zamanlarda da paketli ekmeklerin çok tahıllısı ilk tercihim oluyor. Çünkü içerisinde ruşeym denen madde var ve ben bu ruşeymin yararlarından dolaylı ya da direkt hep faydalanmak istiyorum. Çok tahıllı bulamadıysam paketli çavdar ekmeği alıyorum.
2 gündür evde pek olmadığımız için ekmek yapamadım. Dün akşam da büyük bir marketten aldığımız sütü açtığımda bozuk çıkınca ekmek yapımı ertelendi ve bakkaldan çavdarlı paket ekmek aldık.
Daha bugün, sabah kahvaltında ise bir şey farkettim. Sabah uzun zamandan sonra ilk defa çavdarlı ekmeği tarttım. Çünkü çok tahıllı ekmeğe göre daha ağır gibi geldi birden. Çok tahıllı ekmeğin 1 dilimi tartıda ortalama 27 gr geliyor. Ancak çavdralı ekmeğin 1 dilimi 32 gram geldi 🙂 Aslında 1 dilimde çok büyük bir önemi olmasa da 4 dilim çavdarlı ekmek yiyiyorsanız bir ana öğününüzde bu durumda 4 değil 5 dilim ekmek yemiş oluyorsunuz. Sonra sebepsiz kan şekerim mi yükseliyor diye sorgulamaya başlıyoruz.
Her ne kadar paketli ekmek üreticileri kaliteli ekmekler üretme yolunda olsalar bile içerisinde maalesef yine katkı maddeleri var. Bir de her 1 dilimi ortalama olarak aynı gramaja sahip değil. Bugün biraz daha kafama yerleştirdim ekmeğimi her zaman evde yapmayı.
Normalde mecburen paketli, 7 tahıllı ekmek unu alırım. Keşke en doğalını bulabilsek de yapsak. Ve sadece bu paketli unu süt, zeytinyağı ve maya ile birleştirerek ekmeği yaparım. Ancak son zamanlarda ekmeğimi hiçbir katkı maddesi olmayan; keten tohumu, yulaf, yulaf kepeği ve ruşeymi ile katkı maddeli olan paketli unu zenginleştiriyorum.
Unutmadan söylemem lazım. Ruşeymi paketinden çıkarılarak cam şişeye aktarılmalı ve buzdolabında saklanmalı. Hafif tatlımsı tadı (içinde şeker var sanmayın sakın.) gittikçe acılaşıyor bozulduğunda.
Mesela 500 gr un, 1 paket 6 gramlık maya, 320 ml süt ve yağ karışımı ile ekmeği yaparken, şimdiyse un kısmını sadece 400 gr olarak ayarlayıp, 100 gramını ise keten tohumu, yulaf, yulaf kepeği ve ruşeymi karışımı ile denkleştiriyorum. İnanın tadı daha bir harika oluyor. Glisemik indeksi ise bence diğer birçok ekmekle yarışacak kıvama geliyor. İmkanınız varsa kendi ekmeğinizi evde yapmanızı öneririm.
Baton ekmek gibi çıktığı için her sabah ince dilimler kesiyorum. Ve her dilimi mutfak terazimde tartıyorum. Ki artık biliyoruz; hangi undan yapılırsa yapılsın 1 dilim ekmek tartıda 25 gr gelirken 15 gr da karbonhidrat içerir. Aynı karbonhidrat miktarına sahip olsalar da glisemik indeksleri farklıdır. Yani kan şekerini yükseltme hızları. Unlar arasında beyaz un en yüksek glisemik indekse sahiptir.
Koskoca ekmek iş günlerinde bize 1 hafta gidiyor. Ama şimdiki gibi tatil zamanında evdeysek 2-3 günde bitiyor.
Beyaz undan yapılan birçok besine karşıyım ama bazı zamanlarda kebapçıya gittiğimizde kabarık kabarık önümüze gelen lavaşı geri gönderiyor olmak da ayrı bir gurur kaynağı oluyor 🙂 Ama bazı zamanlarda da o lavaş afiyetle yeniyor.