Tip-1 Diyabet ve Haşimato Tiroidi İle AIP Beslenme
Öncelikle Haşimato Tirodi’nden biraz bahsedelim. Ki bizler gibi (Tip-1 diyabetliler) insülin üreten beta hücrelerinin bağışıklık sistemi tarafından düşman olarak görüp saldırması sonucu oluşan yaşam şekillerine sahip insanların yaşayabileceği, yine bir yaşam şeklidir Haşimato Tiroidi. Yine “yaşam şekli” diyorum. Yazıyı okudukça ne kadar doğru bir tespit olduğunu hep birlikte anlayacağız.
Teknik olarak Haşimoto Tiroidi; vücudumuzu mikroplardan korumak için çalışan bağışıklık sisteminin, vücudun tiroid hücrelerine saldırdığı bir bağışıklık sistemi hastalığıdır.
Haşimoto’nun nedeni, tıpkı tip-1 diyabet gibi, tam olarak bilinmemektedir. Tiroid bezi yetmezliğinin en önemli nedeni haşimoto tipi tiroid bezi iltihabı olduğu söylenmekte. Vücudumuz tiroid bezini yok etmek için çok miktarda anti-TPO antikoru ve anti-tiroglobulin antikoru üretmekteymiş. Bu antikorlar da tiroid bezine bağlanarak tiroid hücrelerini harap ediyor. Bu arada da tiroid bezinde birçok iltihap hücresi birikir. İltihap sonucu tiroid hücreleri tahrip olarak azalınca bez küçülür ve hormon yapacak hücre kalmaz. Sonunda tiroid hormon yetmezliği ortaya çıkar. Bu hastalarda tiroid bezi yıllar içinde gittikçe küçülür.
Aslında Haşimato Triodimi geçtiğimiz haftaya kadar pek önemsemiyordum. İş yerimde görüşlerine önem verdiğim bir çalışma arkadaşımın da Haşimato Tiroidi olması ve sohbetimizde verdiği bilgiler beni kendime getirdi.
- Saç dökülmesi: Her banyoda ciddi miktarda saç dökerim 🙂
- Sağlıklı beslenme ve spora rağmen kilo verememe: Tip-1 diyabetli olarak zaten buna dikkat ediyorum ama daha nelere dikkat etmem gerektiğini araştırdıkça gördüm.,
- Ara ara gelen şişkinlik ve gazlı haller: En başa bela sorunum.
- Ödem
- Uyku hali ve halsizlik: Bu bazen öyle vuruyor ki! Ama buna rağmen hareketli olmaya özen gösteriyorum.
- Gereksiz zamanlarda gereksiz kaşıntılar: Tip-1 diyabet ve insülin kullanımım olduğu için bu kaşıntıları sadece Haşimato Tirodi’ne bağlayamıyorum. Çünkü özellikle insülin değişiminde bu kaşıntılar azıyor ama Humalog kullandığım zamanlarda da yine az da olsa kaşıntılar başlıyor.
- Ani sinir patlamaları 🙂 : Eşref ile evli olmak o sinir anlarımda baya işime yarıyor 🙂 🙂 🙂
- gibi ortak sorunlarımız vardı.
Geçtiğimiz haftadan bu yana da deli gibi hem Türkçe (Ki çok fazla Türkçe kaynak maalesef yok.) hem de özellikle İngilizce kaynakları, blogları okumaya başladım.
Dr Chris Kresser’ın sitesine denk geldim ve yazdıklarını okumaya başladım. Özellikle aşağıdaki tespiti o kadar doğru ki!
Yaşadığım sorunları en az seviyeye indirmek için de çok kritik bir yaşam şekli değişimi kararı daha aldım. Normalde düşük karbonhidratlı, orta seviye yağlı beslenirken artık AIP tipi beslenmeye geçip hem hangi besinler bana iyi gelmiyor hem de bu tarz beslenme her ne kadar çok ama çok zor olsa da yavaştan geçebilir miyim denemesi yapmak istiyorum.
Bu arada biliyorum. Bana çok güveniyorsunuz. Ama lütfen ama lütfen özellikle diyabetli çocuklara sahip anne ve babalar bu yazıyı ve sonrasında gelecek tecrübelerimi sadece vizyon kazanmak için okusun. Yetişkin tip-1 diyabetliler ise takipte oldukları doktor ve diyetisyenine danışmadan hareket etmesin.
Oto-immün hastalıkların nedeninde genetik ve çevresel faktörlerin birlikte rol oynadığına inanılıyor. Genetik nedenleri değiştiremeyeceğimize göre de değiştirebileceğimiz “yaşam şekli”, “beslenme şekli” gibi detaylara odaklanmak lazım.
AIP (Auto-Immune Protocol) – Oto-İmmün Sistem Protokolü
Bu protokol, bizler gibi, otoimmün hastalıkları olanlar için önerilen bir beslenme programı. Ama kesinlikle bilimin ışığında bizlere önerilen tedavi yöntemlerinin yerini tamamıyla alamayacak bir protokol.
Bu beslenme şekliyle bağışıklık sistemi dinlendiriliyor ve vücudun kendi kendine yaptığı saldırıyı engellemeye çaba gösterildiği belirtiliyor. Aynı zamanda vücudumuza bir süre almayacağımız besinleri tekrar ve yavaş yavaş aldığımızda vücudumuzun verdiği tepkilere göre hangi besini yiyip yemeyeceğimize karar veriyoruz. Son olarak da bağırsak florasını da dengeliyor.
Neler Yiyeceğim?
Elimizden geldiğince temiz gıdaya ulaşmaya çalışıyoruz. Elbette temiz gıda ve gerçekten organik olan her şey tarım ülkesi olan ülkemizde o kadar pahalı ki!
Buyrun atmadığımız iki fişin maliyetine 🙂 Bir de 42 TL’lik Migros fişi var 🙂 Oradan da 1-2 parça bir şey aldık.
Sevgili Eşref; “Neyse ki kısa 1-2 ay sürecek. Yoksa aile ekonomisinde senin beslenmen ciddi yer kaplayacak. Battık battık 🙂 ” diyerek gereken söylemini yaptı 🙂
Yukarıda da alış-verişte aldıklarımız var.
Soya sütünü yanlışlıkla almışım. Hindistan Cevizi sütü alacaktım ama Eşref soya sütüne bayıldı 🙂
Önemli Ara Not: Tuz kullanımı. Tiroid rahatsızlığı olanlara tuzu azaltmaları ya da hayatlarından çıkarmaları önerilir. Her ne kadar tuzun negatif etkisi konusu bilimsel çalışmalara tam konu olmasa da riske atmamak için iyotsuz tuza geçiyorum. Ki bugüne kadar neden geçmedim onu da bilmiyorum 🙂
Yenilmeyecek O Kadar Şey Var Ki! Bu Sebeple Sadece Yenilebilecekleri Paylaşıyorum 🙂
Sebzeler
Asparagus, brokoli, enginar, frenk soğanı, havuç, karnabahar, kabak, kereviz, kara lahana, pancar, soğan, sarımsak, taze soğan, kıvırcık lahana, pırasa, marul, salatalık, maydonoz, hardal yaprakları, turp, ıspanak, kabak, tatlı patates, su kestanesi, tere, yer elması.
Düşük Glisemik İndeksli Ve Düşük Glisemik Yüklü Meyveler
Ahududu, armut, avakado, böğürtlen, çilek, elma, erik, greyfurt, limon, kayısı, kiraz, portakal, şeftali, yaban mersini.
Hindistan Cevizi
En büyük kurtarıcının bu olacağını düşünüyorum. Yoğurdu ve ekmeğini yapacağım 🙂 Yoğurdu mayalarken şeker ve sirke kullanmamak önemli. Ki yoğurdunu başarırsam tarifini vereceğim 🙂
Hindistan cevizi yağı, Hindistan cevizi kreması, Hindistan cevizi sütü, Hindistan cevizi yoğurdu, Hindistan cevizinin tatlandırılmamış rendesi, tabiki kendisi.
Fermente Yiyecekler
Zencefil turşusu, lahana turşusu, kimchi, kombucha çayı.
Hayvansal Protein
Dana, tavuk, balık, kuzu, hindi.
Noodle
Esmer shirataki yam noodles. Tofu içermeyen noodle alın lütfen.
Baharatlar ve Otlar
Adaçayı, deniz tuzu, biberiye, fesleğen, kişniş, kimyon, limonotu, kekik, maydonoz, nane, sarımsak, zencefil.
Diğerleri
Bitkisel çaylar, elma sirkesi, zeytin yağı, zeytin.
1 Mayıs 2018, Salı Kahvaltısı
Yazım çok uzun oldu. Bir sonraki yazımda AIP Beslenme Stili’ni biraz daha detaylı anlatmaya çalışırken tip-1 diyabet yönetiminde nelere dikkat edeceğimden de bahsedeceğim.
Bu sebeple de son olarak 1 Mayıs 2018 Salı günü kahvaltısını paylaşıyorum.
test
esra hn merhaba
bu protokolü diyetisyen eşliğinde mi yapıyorsunuz yada varsa kaynağınız paylaşabilirmisniz. ne kadar sürüyor?