Tip-1 Diyabet Yönetimine Emek Vermeye Devam
Tip-1 diyabet yönetiminde hepimizin farklı yöntemleri var.
Kimimiz düşük karbonhidratlı beslenirken kimimiz olması gereken neyse onu yiyebiliyoruz.
Ya da kimimiz tip-1 diyabet teknolojilerine kolay erişip, insülin pompası, glükometre ve sürekli glükoz ölçüm sistemlerini kullanırken, kimimiz insülin kalemi ve glükometre ile yönetmeye çalışıyoruz.
Kimimiz ise güne sabahın 8’inde başlarken, kimimiz 10’da başlayabiliyor. Ve dolayısıyla tip-1 diyabet yönetimi de farklı olabiliyor.
Burada biraz es verelim. Her birimizin tip-1 diyabeti yönetme şekli farklı. Her birimizin gelir durumu, yaşam koşulları, metabolizma hızı bile farklı. Bu değişken koşullarda kullandığımız tip-1 diyabet teknolojilerinin de farklı olduğu aşikar. Ve de hepimiz elimizdeki cihazlarla efsane yazmaya çalışıyoruz.
Örneğin glükometrede; Birimiz en bilinen ve güvenilir ölçüm yapan bir markayı kullanırken fark ödeyerek alıyoruz. Birimiz ise yine bilinen ama doğru ölçüm yapmayan markayı fark ödemeden almaktayız. Ama herkes kendi cihazının performansını bildiği için kendi koşullarına göre yorumlamalar yapıp tip-1 diyabetini yönetiyor. Ya da birimiz insülin pompası ve sürekli glükoz ölçümü kullanırken, birimiz kullanamıyor. Bu ince çizgide yeni çıkan tip-1 diyabet teknolojilerini kullanan herkes tip-1 diyabetini mutlaka iyi yönetir gibi bir algı aman oluşmasın. Ya da tam tersi. Hangi teknolojileri kullanırsanız kullanın tip-1 diyabeti iyi yönetmek de yönetememek de bizlerin elinde.
Bizlerin elinde ama bizlerin elinde olmayan konular da var 🙂
İnsanız. Biz tüm çabaları sarf etsek de insan olmamızın getirdiği, vücudun içinde çalışan muhteşem bir şirket var. Örneğin biz kadınlar ayın belli dönemlerinde regli oluyoruz. Bu dönemde şekerimizi regüle etme çabası içerisine giriyoruz. Bazen o kadar zor oluyor ki! Ve bazen ne yaparsanız yapın şeker regüle olmuyor ki!
Ya da çok üzüntülü bir dönemdesiniz. Ya da öğrencisiniz ve sınav üstüne sınava giriyorsunuz. Ki ülkemizdeki eğitim sistemi at yarışı üzerine kurulu olduğu için de öğrencilerin stresi maksimumda. Ya da grip oldunuz. Ya da ameliyat olacaksınız. Kısacası insan olmanın getirdiği tüm iyi ya da kötü şeylere maruz kalıyorsunuz. Siz her ne kadar tip-1 diyabeti iyi bilirseniz bilin, diyabet yönetimini her ne kadar iyi yapmaya çalışırsanız çalışın bireysel çabanın dışında bize zorluk çıkaran konular da var.
Bu sebeple de tip-1 diyabette başarı, başarısızlık yoktur. Olmamalıdır. Ben iyi, sen kötü yönetiyorsun da yoktur. Konu sadece bireysel olarak tip-1 diyabet yönetimine emek verilip verilmediğiyle ilgilidir. Emek veriliyorsa ve insan olmamızdan kaynaklı değişken durumları da az çok yönetmeyi başarabiliyorsak ne mutlu bize.
Son sosyal mesajımızı da verelim 🙂
Tip-1 diyabet yönetiminde her zaman en ideali yakalamayabilirsiniz. Yani HbA1c’niz hep 6,5 çıkıyordu ve bir kontrolde 7,5 çıktı. Hayatın sonu değil. Neden bu şekilde bir değişim olduğunu çözüp ona göre ne yapılması gerekiyorsa onu yapmak lazım. Üzülmenin bir anlamı gerçekten yok. Benim de bu senenin başında 7.4 çıkmıştı. Sebeplerini bildiğim için sorunları çözüp ve hızla toparladım.
Ve kendinize hayatın hiçbir alanında sakın uzak hedefler koymayın. Olabilecek hedefler koyun. Bireysel hedeflerinize ulaştığınızda eminim ki kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz 🙂 🙂 🙂
test