Bu aralar bana hem maille hem sosyal medya kanallarından hem de diyabetimben.com’a yorum yapanlar aracılığı ile çok fazla soru geliyor. Özellikle tip-1 diyabetle yeni tanışan bireyler ya da ailelerinden. Ben artık istediğimi yiyemeyecek miyim? Çocuğum istediğinde dondurma ya da çikolata yiyemeyecek mi?
Keşke ama keşke herkes hazır ve/veya paketli besinleri tüketmese. Keşke kimse katı yağa benzeyen çikolataları yemese. Ya da dondurma diye yenilen ama dondurma değil krema olanları tüketmesek. Bu bilinci oturtmak özellikle günümüz dünyasında oldukça zor görünüyor.
Bir de tip-1 diyabetli iseniz biraz daha zor oluyor. Ama eskiden yasak olan besinler uzun zamandır biz tip-1 diyabetlilerin, nasıl, ne zaman ve hangi dozda insülinle yiyebileceğimiz formata geldi. Burada canın istiyorsa ek doz insülin yap ve ye demediğimi özellikle belirtmem lazım.
Bi ara yazmıştım. Yediğimiz hemen hemen her şey, protein ve yağın kan şekerine dolaylı etkisini saymazsak, yenildiğinde kan şekerine dönüşür. Bilim insanları da yenilen besinlerden ne kadar yeniliyorsa miktarını hesaplayarak kana karıştığında şekeri ne kadar yükseltebileceklerini bulmuşlar. Ve tip-1 diyabetli bir bireyde de yükselen kan şekeri için kaç ünite insülin yapılması gerektiği de hesaplanabilmeye başlanmış. Ben 2002 yılında tip-1 diyabetle tanıştım ama karbonhidrat sayım yöntemi ile 2009 yılında tanıştım. Bildiğim kadarıyla da 2000’li yılların başında karbonhidrat sayım yöntemini bilen uzman sayısı şu ankinden daha da azmış. Hoş şimdi bile bilen ve uygulayan uzman sayısı tartışılır.
İşte karbonhidrat sayım yöntemi ile yediğimizde kan şekerine dönüşebilecek besinlerin karbonhidrat miktarını hesaplayıp ve ona istinaden insülin yaparsak kan şekeri kontrolümüz daha bi kolay oluyor. Hem de eski tip-1 diyabetliler gibi canımız ekstra bir şey istediğinde kafamıza göre insülin yapmıyoruz artık. Ya da standart bir ana ya da ara öğüne mahkum değiliz. Zira he standart ana ya da ara öğün için belirlenen insülin dozu da vardı eskilerde. Yediğin standart, yaptığın insülin dozu standart. Bir süre sonra ‘aaaa. Böyle bir hayat olmaz’ deyip benim gibi belki bir gün yoldan çıkıp ne bulursanız yemeye başlıyorsunuz 🙂
Yani kısaca karbonhidrat sayım yöntemi ile;
- İstediğimizi yiyebiliyoruz. Kısıtlama yok. Bu eskiye oranla büyük bir özgürlük.
- Ancak her istediğimizi istediğimiz zaman yemememiz gerekiyor.
- Mesela glisemik indeksi ve yükü yüksek olan besinleri daha hareketli saatlerde tüketiyoruz. Ya da sabah ya da öğle yemeği sonrasında yiyiyoruz ki kan şekerimiz daha dengeli gitsin.
- Ana ve ara öğünler eskisi gibi standart değil. Yani doktor ya da diyetisyen şu öğünde sadece bunları ye ve şu dozda insülin yap dediğinde ‘Galiba siz karbonhidrat sayım yöntemini duymadınız kuzum’ diyebilirsiniz 🙂 Çünkü artık ana ve ara öğünler bizim kontrolümüzde 🙂
- Eskiden kan şekerlerimiz daha bir oynakken karbonhidrat sayım yöntemi ile daha bi dengeli gidiyor.
- Böylece şu meşhur 3 aylık ortalama kan şekeri değeri olan HbA1c değeri eskiye oranla daha bir normal çıkıyor.
- Örneğin karbonhidrat sayım yöntemini bilen diyetisyeninizle beraber beslenme stilinizi oluşturdunuz. Atlamayın bu kısmı sakın. Beslenme stilini sadece diyetisyeniniz değil siz de oluşturuyorsunuz. Sizin hayat koşularınız ve temponuza göre diyetisyeninizle tartışarak beraber oluşturuyorsunuz 🙂
- Beslenme stilinizde günde 2000 kalori alacağınız ortaya çıktı. Ve siz 1800 kaloriyi tükettiniz. 2000’e az kaldı. Ve canınız ek bir şeyler yemek istedi. Yiyebilirsiniz. Ancak günlük kalori miktarınızın üstüne de çıkmadan.
- Ya da karbonhidrat değişimleri yaparak da günlük toplam kalori miktarınızı da geçmemiş olursunuz.
Ama unutmayın! Karbonhidrat sayım yöntemini aşağıdaki şekillerde yanlış anlamayın;
- Geceye doğru canınız pasta çekti. Yiyeceksiniz. Ancak pasta yağlı, glisemik indeksi ve yükü de var. İşte bunları düşünerek o saatte gelen pasta krizinizi lifli besinler ya da bol su içerek gidermelisiniz. Canınız istedi diye hesapla karbonhidratı ve insülin dozunu, ye gitsin olmaz. Olamaz 🙂
- Ama sürekli canınız bir şeyler çekiyor ve bunu artık rutine bindirdiyseniz orada durmanız lazım. Bir şeyler yolunda gitmiyordur. Doktor ve diyetisyeninize durumu anlatın ki çözüm üretsinler. Rutine binen ‘kaçamakları’ zaten karbonhidrat da sayıyorum diyerek yasallaştırmayın.
- Ve günlük kalori miktarınızın da üzerine çıkmayın.
- Kaçamak yöntemi olmadığını da son olarak söylemem lazım 🙂
Böylece hem tip-1 diyabetli çocukların hem de tip-1 diyabetli yetişkinlerin de dondurma, çikolata ve pasta yiyebildiğini, aslında birçok şeyden mahrum kalmadıklarını da anlatmış oldum 🙂
test