Viyana Tatili’nin Kısa Özeti ve Tip-1 Diyabetim

Viyana tatili dün Türkiye’ye dönmemiz ile bitti 🙂

Viyana’dayken iki güzel gelişme oldu. Sizlere anlatabileceğim konu Libre ile ilgili. Viyana’da olduğumuza dair yazdığım yazıyı Konya’dan Çiğdem Hanım okuyunca bana Facebook üzerinden ulaştı. Viyana’da yaşayan biri yani Muhammet Bey, Çiğdem Hanım’ın kızı için Libre satın almış ama bir türlü Türkiye’ye gönderilememiş. Malum bu aralar kargoda sorun oluyor. Benden getirmem için rica etti. Ben de hızlıca Viyana’da yaşayan Muhammet Bey ile iletişime geçtim. Evi zaten kaldığımız otele oldukça yakınmış. Libre ve sensörlerini otelin resepsiyonuna bıraktı. Ben de dönerken Türkiye’ye getirdim. Havalimanında güvenlik kontrollerinde de bir sorun yaşamadık.

Çiğdem Hanım ile bu süreçte sürekli yazıştık. Konuştuk. Birbirimizi tanımıyor olsak dahi tip-1 diyabet bizi birbirimize bağlıyor. Bu bağın kuvvetini görüyor olmak inanın apayrı bir mutluluk.

Bir aksilik olmazsa Libre ve sensörlerini yarın Konya’ya gönderiyorum. Viyana’dayken böyle güzel bir şeye vesile olmuş olmak bana mutluluk verdi.

Tatil boyunca Viyana’nın meşhur Demel Pastanesi, Viyana’nın Sacher Tortesi ve daha nicelerini tatmak. Aman Allahım dedirtecek türdendi.

Kan şekeri ölçümü sayım tatillerde daha da fazlalaşıyor. Sık ölçüm yaparak anından müdahale edebiliyor olmak güzel. Bu sebeple tatile çıkarken yanıma gün sayısına göre ve hatta bir kutu fazla strip almaya özen gösteriyorum.

Biliyorsunuz uzun zamandır düşük karbonhidratla beslenip ve rafine şeker tüketmiyorduk. Ama Viyana tatilinde tüm alışkanlıklarımızı sıfırladık. Ama en çok ben sıfırladım  (“Sıfırlamak” eylemi güzeldir  Sıfırla tabirini hatırlayanlara gelsin ) Eşref az biraz yoldan çıksa da eve geldiğimizde tartıya çıkma cesaretini o gösterdi. 86 kilo çıktı. Gittiği kiloyla dönmek elbette insana mutluluk veriyor. Ben bir hafta spor yaptıktan sonra tartıya çıkacağım demiştim ama bu sabah tartıya çıktım. Çıkmaz olaydım. Yaklaşık 3 kiloyla dönmüş olmak beni mahvetti. Bu hafta full spor yapacağım. Hatta gerekirse spor salonundan çıkmayacağım 🙂

Dün akşam da eve gitmeden hem yemek yedik hem de başka bir yerde baklava yedik. Viyana’dayken Stevialı baklava geldi bilgisini telefonda alınca dayanamadım. Gittik. Baklavayı aldığımız mekan Stevialı baklavayı harika yapmış. Ben bayıldı. Eşref, Stevialı yediğinin dahi farkında değildi 🙂 En son kalan bir kuru, bir de Steavialı baklavayı pay ettik Eşref ile. Bir tip-1 diyabetli tabakta son kalan varsa nezaket göstermez. Ya o son iki dilimi yer ya da pay eder. Yememezlik yapmaz. Bizden tam not aldı Stevialı baklava.

Genel olarak tatilde kan şekerim oldukça iyiydi. Bol bol yürüdük. Bol bol yemek yedim. Fazladan insülin yapmadım. Kan şekerim sürekli hareketli olmanın da etkisiyle güzel oldu. Tek canımı sıkan konu Salazopyrn’i eczaneden alamamak oldu. Reçetesiz ilaç aldığınızda normal ücretinden daha yüksek ödüyorsunuz. Ama İspanya’da aynı ilacı reçetesiz ve hemen hemen Türkiye fiyatı ile satın almıştık.  Ülkeden ülkeye değişen bu kuralları biliyor olmak lazım.

Bu arada çoğu ülkede yemek için önceden rezervasyon yapılıyor. Ama biz Viyana için hiçbir yere rezervasyon yaptırmadık. Ve maalesef yemek için gittiğimiz her yer rezervasyonumuz olmadığı için bizi almadı 🙂 Bir daha Viyana’ya gidersek tüm öğünleri mutlaka programlayacağız 🙂 Hal böyle olunca yemek saatleri de elbette değişikenlik gösterdi. Ama neyse ki kan şekerimde çok düşük ya da çok yüseklikleri hemen hemen hiç görmedik.

Viyana Havalimanı’nda dönerken nemlendirici olarak kullandığım Excipial Hydro ve genital bölge hijyeni için kullandığım jeli kontrol ettiler. Normal şartlarda sıvı yasağından dolayı atacaklardı. Ama tip-1 diyabetli olduğumu, cildim kuruduğu için Excipial Hydro, genital bölge hijyeni için de jeli kullandığımı söyleyince sorunsuz geçirdiler 🙂

İnsülin pompası ve insülinlerle ilgiliyse herhangi bir sorun yaşamadık. Kontrol noktalarında kimsenin bir müdahalesi ya da X-ray cihazında bir uyarı olmadı.

Genel anlamında her şeyin iyi olması sevindirici. Umarım 2016 yılı bizler için harika geçer.